0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, partisinin İzmir il binasında bir basın toplantısı düzenledi. Ülke ve kent gündemine dair kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan İYİ Parti İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in kendisine yönelik suikast yapan şahsın kendisi olduğu iddialarını yalanladı. Dervişoğlu, “Doğu Bey kendisine suikast yapılacağını İbrahim Bey’den duymuş ise direkt savcılığa gitmesi gerek. Oraya gitmiyor. Kendisi ya paranoyaktır ya da paratoneridir diyorum ben. Ama herkes işini yarım bırakmış ne hikmetse” dedi.

DEMOKRAT GÜNDEM-Toplantıda Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi adına soru soran gazeteciler, İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’na, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in geçtiğimiz günlerde ortaya attığı, “İbrahim Şahin Muzaffer Tekin’le birlikte, İşçi Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığı’na geldi. Bir kağıt aldı, ondan sonra üzerine dedi ki, size suikast yapan şahıs dedi ve yazıp bana verdi ve ben onu sakladım. Bana bir suikast yapılmıştı, İzmir’den bir grup Ankara’ya getirildi bir minibüsle. Ve bana suikast planlayan şahıs şu an İyi Parti’de milletvekili” açıklamalarına ne yanıt vereceği soruldu.

KENDİSİ YA PARANOYAKTIR YA DA SUİKAST PARATONERİDİR

Suçlamaları iftira, yalan olarak nitelendiren İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, “Bunlar külliyen iftira, bu yalan, bu dokuma iftira. Doğu Bey’e suikast yapmayan kimse kalmamış. Girin Doğu Perinçek suikast yapın, hem Doğu Perinçek’e hem efrad ailesine suikast haberlerine rastlarsınız. Mübarek, yani bir şey diyemiyorum. Kendisi ya paranoyaktır ya da paratoneridir diyorum ben. Ama herkes işini yarım bırakmış ne hikmetse” dedi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, iddiasının devamında, 2006’da kendisini ziyaret eden eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in “İzmir MHP Musavat Dervişoğlu / MİT’in kadrolu elemanı” şeklinde pusula yazıp verdiğini söylemişti.  Bu suikastin 1998 yılı için planlandığını savunan Perinçek, cezaevine girdiği için tasarıdan vazgeçildiğini iddia etmiş, ayrıca, suikast için İzmir’den bir grubun Ankara’ya getirildiğini öne sürmüştü.

BEN KENDİSİNİ FABRİKATÖR SANIYORDUM MEĞER….

Bu iddialar hakkında da ayrıntılı bir açıklama yapan İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, “1998 yılında ben neredeymişim? Bu külliyen yalandır. İbrahim Şahin denilen kişinin Doğu Perinçek sana suikast yaptıracak kişi Müsavat’tır dediğine inanmıyorum. Şuradan inanmıyorum. Doğu bey iki kişiyi işaret ediyor. Bunlardan bit tanesi Muzaffer Tekin. Bu yeni mesele değil. 2009’da kendisine gelenin Muzaffer Tekin olduğundan hiç bahsetmedi Doğu Bey. Çünkü Doğu Bey’in geleneği ölüleri şahit göstermeye elverişlidir. İftira atıyorsunuz. Hiç olmazsa terbiyesizlik yapmayın. Net olarak söylüyorum; o zaman Muzaffer Tekin’den bahsetmiyor. İbrahim Şahin de biliyorsunuz geçirmiş olduğu trafik kazasından ötürü akli durumunda bozukluk olduğu ve hafızasını yitirdiği için affedilmişti Sezer tarafından. Şimdi İbrahim Şahin’e gider sorarlar, bunu Doğu Perinçek’e sen mi sordun diye. Bu sorunun muhatabı ben değilim. Ama ben Doğu Perinçek ile ilgili bu belge sahtedir, üretimdir. Ben kendisini fabrikatör sanıyordum, meğer merdiven altı imalatçıymış. Tamamen kendilerinin uydurduğu bir belge ve diyalogtur. Daha açık ne söyleyebilirim?” şeklinde konuştu.

ŞEREF VE HAYSİYETLERİ VARSA İSPATLARLAR

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, kendisinin kadrolu MİT elemanı olduğu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ordu içine kulak yerleştirdiği ve iddiası hakkındaki soruya ise, şu yanıtı verdi: “Ben MİT’te olduğumu iddia ediyorsunuz. Bu iddiada bulunanların şeref ve haysiyeti varsa bunu ispatlar. O dönemde kulak yerleştirildiği iddiasında bulunanlardan bir tanesi emniyet genel müdürüydü ve AK Parti’de milletvekiliydi. Bir diğeri de köşe yazarı.”

O GECE ATTIĞIMIZ TWEETLER ORTADA

Dervişoğlu, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında kendisinin ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in nerede olduğu sorusuna ise, “Benim o gece attığım tweet vardı. Sayın genel başkanın da 23.43’te benzer bir tweeti var. Sayın genel başkan evindeydi, biz darbenin olacağını bilmiyorduk ki. Ben de Bodrum’da tatildeydim. Nerede olacaktım? Size adres vermeye korkuyorum, arkama suikastçi yollarsınız” yanıtını verdi.

Dervişoğlu, Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi mensubu gazetecilerin, kendisinin Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e yönelik kullandığı fabrikatör nitelendirmesini ilk önce Mehmet Eymür’ün kullandığı anımsatmasına da yanıt verdi.

FABRİKATÖR YAZIN; YALANCI, İFTİRACI, DOKUMACI DEMEKTİR

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Dervişoğlu, şunları söyledi: “Benim Mehmet Eymür ile hiçbir ilişkimin olmasına gerek yok. Siz ideolojik bir kökten geliyorsunuz. Benim de ideolojik kökten geldiğimi biliyorsunuz. Fabrikatör ne demek? Ben söylüyorum; açın bakın, ben diyorum ki size, uluslararası istihbarat örgütlerinin taktığı bir lakaptır. Fabrikatör yazın. Yalancı çıkar genel anlamda. İftiracıdır, İngilizcede kumaş dokuyucu demektir. Yalan dokuyan yani, iftira dokuyan adam demektir. Doğu Perinçek gazete çıkarmış, ülkücüleri hedef göstermiştir. Cinayet dokumuştur. Aydınlık Gazetesi’nde hedef gösterilip öldürülen bir sürü adam gösteririm ben size. Bekaa’ya gitmiştir Doğu Perinçek, ihanet dokumuştur. En sonunda bana geldi, bir siyasi suikast hedefleniyor, başka bir iş var bunun arkasında, onun için ben açık açık cevap veriyorum. Burada da geliyor itibar cellatlığı dokuyor. Ben babadan siyasetçi bir adamım. Siyasetçinin özel hayatı bile olmaz. Ama siyasetçinin özel hayatı yatak odasının eşiğinde başlar. Ben bütün ömrümü açık ve şeffaf yaşadım. Özeleştiri yapma kabiliyetine sahip bir adamım kusurlarım olsa da. Ama iftiraya.. Şu belge, bunun üzerine kim yazmış bunu? Doğu Perinçek yazıyor. Bu evrak bile sahte. Sahte evrakla kamuoyunu yönlendirmeye çalışan bir adamın doğrularına nasıl inanılır? İftiradan, fabrikatörlükten vazgeçecek. Ben Doğu Perinçek ile defalarca televizyon programına çıktım. Doğu Perinçek ile cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde de beni defalarca aradı, telefonla görüştüm. Doğu Perinçek kendisine benim böyle bir şey yapma ihtimalim şayet söz konusu olmuş olsa idi, bu soruları bana yönlendirirdi. Sorardı. Böyle bir diyaloğum var benim Doğu Perinçek’in kendisiyle. İbrahim Şahin bunu bana getirdi diyor 2006’da. Ergenekon Davası’nda da Doğu Perinçek çıkıyor, İbrahim Şahin’e diyor ki, siz MOSSAD ve CIA eliyle PKK’ya silah götürüyordunuz. Mahkemede İbrahim Şahin fenalık geçiriyor, ifadesi yarım kalıyor biliyor musunuz? Bu iftira sadece bana değil ona da atılmış bir iftiradır. Ben bu kuru gürültüye pabuç bırakacak insan değilim. Bizim kurduğumuz parti de ne tuzakları aşarak geldi. Bu da herkesin malumudur.”

ERKEN SEÇİM TALEBİ MİLLETTEN KAYNAKLANAN BİR TALEPTİR

Muhalefet cephesinin erken seçim talebini haklı bulduğunu, bu talebin halktan geldiğini kendilerinin de dillendirdiğini belirten Müsavat Dervişoğlu, “Erken seçim talebi, siyasi partilerden ziyade milletten kaynaklanan bir taleptir. Geçmiş seçim hem baskın bir seçimdi, hem de zamanından önce yapıldığı için erken seçim olarak değerlendirilebilecek bir seçimdi. İktidarın yaptığı milletin boğazına kadar geldi. Seçim zamanında mı olur baskın mı olur erken mi olur bir şey diyemem. Ama millet bu iktidarla hesaplaşmak için sandığın önüne gelmesini beklemektedir. Milletin bu talebi muhalefet tarafından dillendiriliyor. Millet sandığı istiyor ama erken seçimi gerçekleştirebilecek sayısal çoğunluk iktidarın elindedir. Dolayısıyla iktidar bir seçim kararı alır, milletin sandıkta kendisiyle hesaplaşmasının önünü açarsa faydalı olur. Oy oranlarının ciddi yükselişte olduğunu biliyorum. Türk milliyetçisi bir geçmişten geldiğimi bilenler üzerimden bir operasyon yapma ihtiyacı içine de girdiler” diye konuştu.

İYİ PARTİ SALDIRILARA KARŞI EFSUNLUDUR

Partisinin genel başkanı Akşener’e yönelik saldırıyı da değerlendiren Dervişoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ben değerlendirmeyi TBMM’de yaptım. Biz o provokasyonların arkasında acaba kimler olur diye merak ediyorduk. Ama cumhurbaşkanının açıklamasından sonra, özellikle sen daha dur neler olacak açıklamasından sonra, yeni bir fail arama ihtiyacımız ortadan kalktı otomatik olarak. Bu tür saldırılara, provokatif eylemlere karşı başta sayın genel başkanımız olmak üzere İYİ Parti efsunludur. Daha neler olacak dedikten sonra Isparta’ya, Karabük’e, Hatay’a gittik. Yarın da gezmeye devam edeceğiz. Milletin sıkıntılarını ifade etmeye devam edeceğiz. Biz başkaları istedi diye hırçınlaşmayacağız. Sert bir söylemin mümessili olmayacağız. Hakaret, husumet dilini siyasette asla ve kata kullanmayacağız ve millet neyi istiyorsa onu konuşacağız. Millet bizi çağırıyor da ondan.”

PEKER’İN İDDİALARI VAHİM VE CEVAPLANMAYA MUHTAÇ

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in yayınladığı videolardaki iddialarının vahim ve cevaplanmaya muhtaç olduğunu vurgulayan Müsavat Dervişoğlu, “İddialar muteber midir değil midir onu bilmiyorum. Ama vahim olduğu bir gerçek. Cevaplanmaya muhtaç olduğu bir gerçek. Ben istihbaratçılar tarafından çok sorgulandım. Geçmişimde çok ifade verdim, çok eziyetlerini gördüm 12 Eylül döneminde. Bunların yöntemlerini bilirim. Bunlar doğrular ortaya koyup yanlışları yok etmeyi, yanlışlardan hareket ederken de doğruları yok etmeyi çok iyi bilirler. Bu iddialar gündemde iken böyle boş bir iddiayı ortaya atıp, benim aksimi ispat edeceğimi bildiğinden, o yanlışsa bu da yanlıştır türünden bir hissiyat oluşturmaya kalkmış olabilir. Meşrebi elverişlidir. Bunlar merdiven altı üretimlerdir. Bu iddialar vahimdir. Gensoru verip değerlendirilmesi imkanı var TBMM’de. Hükümet sistemi yüzünden maalesef mahrumuz. Mecliste bir adım atamıyoruz. Araştırma önergesi verildi bu konuyla ilgili. İktidar partisinin oylarıyla reddedildi. Soruşturma önergesi vermek komisyonu kurmak için de salt çoğunluğa ihtiyaç var. O da iktidar partisinin inisiyatifinde bir husus. Geriye yargı kalıyor. Dolayısıyla yargının harekete geçmesi icap ediyor. Bu iddiaların ortada bırakılmaması icap ediyor. Ben de sizin gibi soruyorum; ‘128 milyar dolar nerede’, ’10 bin dolar hangi milletvekiline verildi?’ keşke bilseydim.”

DERVİŞOĞLU'NUN İZMİR DEĞERLENDİRMELERİ: 

GAZİEMİR'İN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ 

Gaziemir'deki nükleer atık dolu alanla ilgili Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda'nın başlattığı duran adam eylemi ve açıklamalarına destek veren İYİ Parti İzmir Milletvekili Dervişoğlu, konuyla ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na soru önergesi de verdiğini belirterek, "İzmir’in Çernobil’i olarak bilinen Gaziemir’deki kurşun fabrikası var. Buradaki atıklar insan sağlığını tehdit ediyor. Onunla ilgili yazılı soru önergesi verdik ve yanıt bekliyoruz. Biz geriye dönük araştırmalarımızı devam ettiriyoruz. Sorumluların kim olduğunu yakın zamanda bulup kamuoyu ile paylaşacağız. Kimler tarafından yapıldığını bilmiyorum ama böyle bir duyarlılık sergilendiğini biliyorum. Konuyla ilgili benim harici araştırmalarım da var. 2021’de oraya gidilip araştırma ve cezalandırmalar yapılmış. Şu anda konuyu takip ediyorum. Türkiye’ye ithal edilmesi mümkün olmayan katalizör görevi gören bazı çubuklar varmış. Radyoaktif maddeler de varmış. Birlikte çalışıyoruz. Bu konuyu salt bir şekilde hükümete ve bakana soru sormakla bırakmayacağız. İzmir ve Gaziemir müsterih olsun” ifadelerini kullandı. 

ORTADA GÖREVDEN ALMA, KAYYIM ATAMASI, TUTUKLAMA YOK, VEFAT VAR 

AK Parti'nin Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur'un vefatının ardından gerçekleştirilen belediye başkanlığı seçiminde aday çıkarmasını eleştiren Dervişoğlu, merhum İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın ölümünün ardından yaşananları örnek göstererek, "İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, Rahmetli Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur’un ardından Torbalı’da yaşanan “Ortada görevden alma, kayyım ataması, tutuklama yok, ortada bir vefat var. Tıpkı Rahmet Büyükşehir belediye başkanımız Ahmet Piriştina’nın vefatı gibi. Adalet ve Kalkınma Partisi yeni kurulduğunda gerçekten Akmış demek ki. Piriştina vefat ettiğinde İzmir’de aday çıkarmamışlar. Aradan yıllar geçmiş. AKP, Torbalı Belediye başkanımız İsmail Bey vefat edince yerine aday çıkarmadan önce ben 2004’te yaptığınızı yapın dedim. Ama çıkardılar. Daha sonra mahkemeye üzerinden bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bu İzmir’in demokrasi yapısıyla bağdaşan bir durum değildir” diye konuştu.