DOLAR 32,3675 0.14%
EURO 34,9887 -0.27%
ALTIN 2.324,340,22
BITCOIN 22943262,30%
İzmir
22°

AÇIK

üst menü altı
Konak'ta Kadın Çalıştayı başladı.. Çalıştayda İstanbul Sözleşmesi vurgusu

Konak'ta Kadın Çalıştayı başladı.. Çalıştayda İstanbul Sözleşmesi vurgusu

ABONE OL
25 Kasım 2021 10:36
Konak'ta Kadın Çalıştayı başladı.. Çalıştayda İstanbul Sözleşmesi vurgusu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Konak Belediyesi’nin İzmir Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) proje ortaklığıyla kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerini önlemek amacıyla acil eylem planı oluşturacak Kadın Çalıştayı başladı. CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon Üyesi Gamze Taşçıer, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Onur Üyesi ve 22-24-25 ve 26. Dönem CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, kadın STK temsilcileri, akademisyenler, iş insanları ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla İzmir Mimarlar Odası binasında başlayan ve 2 sürecek olan Özgür Kadınlar Güçlü Yarınlar başlıklı çalıştayda konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur,  "Kadına yönelik şiddetin iyi hali kesinlikle olmamalı. Gerçekleştirenler en ağır cezaya çarptırılmalı. Bizim yerimiz İstanbul Sözleşmesi’nin yeridir. İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dedi. İKKB Başkanı Huriye Serter, "O sözleşmenin bu ülkede uygulanacağı günler yakındır" ifadesini kullandı. CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de iktidarlarının ilk bir haftasında sözleşmeyi yeniden hayata geçireceklerini vurguladı. 

DEMOKRAT GÜNDEM-Tüm dünyada ve ülkemizde kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmak ve tüm tarafları biraraya getirerek acil eylem programı hayata geçirmek amacıyla düzenlenen Özgür Kadınlar Güçlü Yarınlar başlıklı Kadın Çalıştayı’nın açılışında konuşan İKKB Başkanı ve Girişimci İş Kadınları Federasyonu (GİFED) Başkanı Huriye Serter, Türkiye’nin tek taraflı olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine razı olmayacaklarını söyledi. 

Konak Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen ve iki gün sürecek olan çalıştayda kadına şiddete yönelik neler yapılması gerektiğine dair tespit ve değerlendirmeler farklı oturum başlıklarıyla gerçekleştirilecek olan çalıştayda  İzmir Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB)  Başkanı Huriye Serter, kadınlara verdiği destek nedeniyle Eşitlik Elçisi ilan edilen Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’a plaket takdim etti. 

""

HURİYE SERTER: “O SÖZLEŞMENİN BU ÜLKEDE UYGULANACAĞI GÜNLER YAKINDIR”

Açılış konuşmasını yapan İKKB ve GİFED Başkanı Huriye Serter,  “Tecavüze uğrayan kız çocuklarının ruhsal bütünlüğünü araştıran, ceza indirimi sağlayan adaleti değil gerçek adaleti hakim kılmak istiyoruz. Şiddete uğrayanların değil uygulayanların utanç duymasını sağlamalıyız. Atatürk ile birlikte kadın hakları ile ilgili kazanımları daha önce elde eden bir ülke iken, 2021 yılında 156 ülke arasında 133. Sırada yer alan bir ülkeyiz. Her yıl biraz daha geriye gidiyoruz. Biz 2014 yılında ülkemizde, ilk imzalayan ülke olarak İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu ülke canımızın istediği zaman kadınlarla ilgili kararları değiştireceğimiz bir ülke değil. Biat etmeyeceğiz, sesimizi duyuracağız. O sözleşmenin bu ülkede uygulanacağı günler yakındır” dedi.

""

SERTER: “KADINA YÖNELİK AYRIMCILIK VE ŞİDDETİ BU ÜLKEDEN SİLMEK ZORUNDAYIZ”

Kadınların her alanda ayrımcılığa uğradığını, yok sayıldığını vurgulayan İKKB ve GİFED Başkanı Huriye Serter, “Kadına yönelik şiddet çağımızın utanç kaynağı olarak insanlık onurumuzu yaralıyor. Eşitsizliğin sonucu olarak insan hakları ihlallerinin birinci derece hedefi olan kadınlar yok sayılıyor. Milyonlarca kadın dünyada çalışma hakkından, seyahat özgürlüğünden yararlanamıyor. Ne giyeceğine, kaç çocuk doğuracağına müdahale ediliyor. Bisiklete binmesi, kırmızı ruj sürmesi, toplumsal yaşamda var olması yasaklanabiliyor. Fiziksel, duygusal, ekonomik şiddete uğruyor binlerce kadın. Sırf erkeklerin canı öyle istedi diye. Çocuk yaşta evlenmeye zorlanan kadınların yaşam hakları namus ve töre adı altında ellerinden alınıyor. En büyük şiddeti babalarından, oğullarından, eşlerinden görüyorlar. Kız çocuklarımızın eğitimden uzaklaştırıldığını, geleceklerinin çalındığını görüyoruz. Hukukun üstünlüğünü, eşit insan haklarını, demokrasiyi yerleştirmek istiyorsak kadına yönelik ayrımcılık ve şiddeti bu ülkeden silmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

""

ABDÜL BATUR: “BİZİM YERİMİZ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN YERİDİR”

Açılışta konuşan Konak Belediyesi Başkanı Abdül Batur da Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini sert bir dille eleştirdi. Başkan Batur, “Türkiye bugün kadın haklarında örnek gösterilen bir ülkesi olabilirdi. Çünkü önderimiz Atatürk kadın hakları konusunda büyük adımlar atmıştı. Ulu önder, dünyadaki herşey kadının eseridir. Aradan geçen neredeyse koskoca bir asırdan sonra geldiğimiz noktada bir arpa boyu kadar yol alınmadığı gibi fersah fersah geriye gidiyoruz. Geri gidişin en büyük kanıtlarından biri de sözleşmeden çekilme kararıdır. Kınıyoruz. Bizim yerimiz İstanbul Sözleşmesi’nin yeridir. İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dedi.

BATUR: “KAPKARA BİR TABLO VAR ÖNÜMÜZDE”

“Yaşam hakkı elinden alınmış tüm kadınları rahmetle ve saygıyla anıyorum. Bu çalıştaya böyle bir cümle ile başlamak istemezdim. Kadın cinayetlerini konuşmayı hiç arzulamıyorum. Ama ülkemizde kadınlar ve çocuklar için güzel şeyleri konuşmak imkansız. Çünkü kapkara bir tablo var önümüzde. 2020’de 410 kadın öldü. Bu yıl 11 ayda 350 kadın öldürüldü. Tam bir utanç tablosu. Oysa onlar nefes alabiliyor, gülümsüyor, çocuklarına sarılıyor olabilirlerdi. Ne yazık ki hepsinin yaşam hakkı elinden alındı. Kadına şiddet insan hakları ihlalidir. Bir ülkede kadın ve çocuklar şiddet görüyor, öldürülüyorsa o ülkenin geleceği ölüyor demektir. Kadına yönelik şiddet ülkeye ihanet demektir” ifadelerini kullanan Başkan Abdül Batur, kadın cinayetlerini uygulayanlara en ağır cezaların verilmesi gerektiğini söyledi.

BATUR: “ŞİDDETE KARŞI SUSANLAR DA SUÇLUDUR, SUSMAYACAĞIZ”

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, kadına yönelik şiddet, cinayet ve ayrımcılığa karşı susmayacaklarını da vurgulayarak, açıklamalarını, “Gelinlerden berberlere kuma getirmekten taciz ve tecavüzlere şiddet doğallaştırılmaya çalışılıyorsa, ekonomik şiddet kadınları eziyor ve korkunç uçurumlara yol açıyorsa durum vahimden de ağır durumda. Çoğu kadın cinayeti herkesin gözü önünde yaşanıyor. Kurbanları da suç duyurusunda bulunmuş, yardım talebinde bulunmuş olanlardan oluşuyor. Cezasız kalmaları katillerin işini kolaylaştırıyor. Kurbanlardan Nurcan Aslan, arkadaşlık teklifini reddetmiş olduğu A. Melik Barış tarafından vurularak öldürüldü. Cinayet sanığına verilen müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından iyi hal indirimiyle bozuldu. Kadına yönelik şiddetin iyi hali kesinlikle olmamalı. Gerçekleştirenler en ağır cezaya çarptırılmalı. Her gün bir ses olmak zorundayız. Öldürülen bir kadının sesi. İstismar edilen bir çocuğun sesi. Şiddete karşı susanlar da şiddet uygulayanlar kadar suçludur. O yüzden biz susmuyoruz, susmayacağız. Kadınların mücadelesinin yanındayız. Kadına şiddete hayır demek zorunda olmadığımız bir ülkede, barış sevgi ve özgürlük içinde yaşamak dileğiyle” şeklinde noktaladı.

SELİN SAYEK BÖKE “İKTİDARIN İRADESİ NET AMA BİZ KADINLARIN İRADESİ DE NET”

Çalıştaya video konferans yöntemiyle katılan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’nin de vurguladığı ana tema İstanbul Sözleşmesi oldu. İktidarları döneminde sözleşmeyi ilk bir hafta içinde yeniden hayata geçireceklerini belirten CHP Genel Sekreteri Böke, yapılacakları 4 ana başlıkla sıralayarak, “25 Kasım’a tek adam rejiminin yarattığı çok yönlü krizle giriyoruz. Bu krizden en çok kadınlar etkileniyor. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kararının gölgesindeki ilk Kadına Karşı Şiddete Karşı Mücadele günü. Kadın cinayetleri haberleri artarak gelmeye devam ediyor. Kadına şiddet hiçbir zaman tekil, kişisel, psikolojik şiddet vakalarından ibaret olmadı. İktidardın bilinçli, açık siyasi tercihi söz konusu. Kadınların şiddete karşı korunması için somut ve bağlayıcı maddeler içeren sözleşmenin feshinde de görüyoruz. İktidarın iradesi net ama biz kadınları iradesi de net. Yeni ve güçlü bir siyasi irade günden güne büyüyor. Biz kadınları giyimimiz yaşam tarzımız etnik kimliğimiz üzerinden ayrıştırmaya inat bizler omuz omuza, bir arada, dayanışmayla duruyoruz. Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin ancak bu dayanışmayla sona ereceğini biliyoruz. Düzen değişikliği ile bunu başarabileceğimizi biliyoruz. Tüm eşitsizliklerin bu düzenin sonucu olduğunu hepimiz biliyoruz.

“SÖZLEŞMEYİ İKTİDARIMIIN İLK BİR HAFTASINDA YÜRÜRLÜĞE KOYACAĞIZ”

CHP olarak bu düzen değişikliği iradesine sahibiz. Bu 4 temel güvenceye dayanıyor. Birincisi hukuk devletinin sağlayacağı hukuki güvenceye dayanıyor. Sözleşmeyi iktidarımızın ilk haftasında yürürlüğe koyacağız. İkincisi ekonomik güvence. Bu kapsamda kadınların insan onuruna yakışır yatırımların önünü açacağız. Her mahallede kreş, bakım evi açacağız. Sosyal bakım hizmetlerini devlet sağlıyor olacak. Üçüncüsü kimseyi yarıda bırakmayacak sosyal güvence. Aile destekleri sigorta programıyla tüm kadınların en azından temel gelir düzeyine erişmesini sağlayacağız. 4. Kadınların tüm karar mekanizmalarında eşit söz almasını sağlayacağız. Yasa teklifimizi gelecek hafta genel kurulda vereceğiz. Kadınların dinamizmiyle kadınların iktidarını kuracağız. O güne kadar yereldeki iktidarlarımızda, belediyelerimizde eşitlikçi bugünleri var etmek için çalışmaya devam edeceğiz.”

""

GÜLSÜN BİLGEHAN: "SÖZLEŞMEDEN BİR GECE YARISI ÇEKİLDİK AMA…"

Çalıştayın 'Kadın ve Şiddet' konulu ilk oturumunda konuşan Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Onur Üyesi ve 22-24-25 ve 26. Dönem CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Türkiye'deki kadın hareketi mücadelesinin tarihi hakkında bilgiler verdi. Bilgehan da İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin çekilmesini eleştirerek, "Çok önemli bir sözleşme. İlk kez kadına yönelik şiddet suç olarak görülüyor ve devlet önleme, tedbir konusunda sorumluluk alıyor. Erkekler şiddet gösteriyor. Sözleşme evde bir erkek elini bir kadına kaldırdığı zaman o kadın dur diyebilmeli, benim arkamda devlet var, ben seninle eşit haklara sahibim. Biz bunu amaçlamıştık. Avrupa Konseyi sayfasında Türkiye ilk imzalayan ve onaylayan ülke idi. Ama temmuz 2021 yılında geri çekildi diye yazıyor. Geri çekilme de herkesi hayrete düşürecek şekilde, bir kişinin imzasıyla, bir gece yarısı, kimseye danışmadan çekildik. Türkiye geri çekildi ama 33 ülkede uygulanmaya çalışılıyor. Daha geçenlerde palalı bir cani kadın öldürdü. Bu sözleşmenin ne kadar doğru ve lazım olduğunu gösteren en somut örneklerden birisi. Kadına yönelik şiddetin ciddi bir insanlık suçu olduğu artık kabul ediliyor. Şimdi günde üç kadın öldürülmeye başlandı. Ne yazık ki bu sayı artacak. Çünkü şu anda artık şiddetin değişik tarzları var. Ekonomik şiddet de var artık. MBırakın artık uluslararası itibarımızın yok olmasını, şu anda birkaç gündebile yaşanan ekonomik kriz tabiki ilk başta kadınları evde vuracak. Kadınlar ne yapacak? Ne yapacağız? Cevambın geçmişimizde Cumhuriyetin kuruluşunda. Bir kurtuluş savaşından kadın erkek birlikte yapıp Cumhuriyeti kuran bizim ailelerimizdi. Dünyada bir tek kadın konusunda kadın devrimini yapan tek lider var Mustafa Kemal Atatürk" şeklinde konuştu. 

 

 

 

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP