0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye’nin sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla tanışmasının toplumu ve ekonomiyi rahatlatacağını belirten Sosyal Demokrat Yerel Yöneticiler Derneği Başkanı Şamil Sinan An, “Türkiye’nin demokrasiye acil ihtiyacı var. Sosyal demokrat düşünce sistemi iktidara geldiği zaman şu anki sıkıntılardan çıkmanın, ekonomik sıkıntıyı aşmanın yollarını daha rahat bulabileceğiz. Özgürlüğü, demokrasiyi içine sindiren sosyal demokrat düşünce yapısı toplumda güven sağlayacaktır. Siyasal değişimde sosyal demokratların iktidara gelmesi ekonomiyi de rahatlatacaktır” dedi.

DEMOKRAT GÜNDEM-Türkiye'de yerel yönetimler eliyle sosyal demokrasiye katkı sağlamak amacıyla İzmir'de kurulan ve Türkiye'de de örgütlenmeyi hedefleyen Sosyal Demokrat Yerel Yöneticiler Derneği (SODEY) Başkanı Şamil Sinan An, özgürlükler, insan hakları, birlikte yaşama kavramlarını merkeze alan sosyal demokrat düşüncenin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eliyle iktidara gelmesi durumunda toplumun da ekonominin de rahat nefes alacağını belirtti.

ŞAMİL SİNAN AN: 'HALK HAK ETTİĞİ YÖNETİME SOSYAL DEMOKRASİ İLE KAVUŞACAK'

Türkiye'de acil seçime gitmenin ivedi bir ihtiyaç haline geldiğini kaydeden SODEY Başkanı Şamil Sinan An, “Erken seçim, acele seçim. Nasıl adlandırırsak adlandıralım ülkenin demokrasiye geçiş anlamında tek çare ivedi seçime gidilmesidir. Bu bir rahatlama sağlayacaktır. Yoksul kesime yeni bir umut ortamı yaratacaktır. Bizim inancımız odur ki CHP ve yakın dostları olan partilerle birlikte ülkede yeni bir sosyal demokrasi yapısının hayata geçmesi halkın umutlanmasını sağlayacak. Erken seçimin ivedi olması bu nedenle elzem. Halk hak ettiği yönetime sosyal demokrasi ile kavuşacak” dedi.

AN: 'TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİYE ACİL İHTİYACI VAR'

“Sosyal demokrasiye inanan herkes şunu anlamalı; başarılı olmak zorundayız. Bahanesi yok. Temel sorun önceliklerdir. Sosyal demokratların önceliğinde fark yaratmak vardır. Kentteki yaşayan insanların huzuru ve mutluluğunu ön plana alan önceliklerdir. İkincisi kültürel ve sosyal yapılardır. Belediyecilikte görevimiz yüzü gülen ve yüz güldüren belediyecilik anlayışını hakim kılmak” diyen SODEY Başkanı An, “Sosyal demokratlar, özgürlük ve barışı, çoğulcu demokrasiyi hayata geçirme konusunda çaba gösteren, dayanışmacı, demokrasi konusunda hakikaten duyarlı, devrimci- ilerici düşünceye sahiptir. En önemlisi de insana saygı ve değer gösteren bir anlayışı hakim kılmak için var. Sosyal demokrasinin temel ilkelerinden birisi emekten yana olmaktır. Emekçinin yanında, yoksul halkın yanında kendini konumlayan bir düşünce sistemi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) sosyal demokrat düşüncenin hayata geçmesi için mücadele etmektedir. Türkiye’nin demokrasiye acil ihtiyacı var. Sosyal demokrat düşünce sistemi iktidara geldiği zaman şu anki sıkıntılardan çıkmanın, ekonomik sıkıntıyı aşmanın yollarını daha rahat bulabileceğiz. Özgürlüğü, demokrasiyi içine sindiren sosyal demokrat düşünce yapısı toplumda güven sağlayacaktır. Siyasal değişimde sosyal demokratların iktidara gelmesi ekonomiyi de rahatlatacaktır” ifadelerini kullandı.

CHP'Lİ YEREL YÖNETİM VE YÖNETİCİLER HALKIN YOLDAŞI OLDU

SODEY Başkanı Sinan Şamil An, yerel yönetimlerin demokrasinin temel taşı olduğunu, halkın ihtiyaçlarını önceleyen bir yerel yönetim anlayışının hakim kılınmasının sosyal demokrat düşüncenin iktidara gelmesinde önemli olduğunu söyledi.

SOSYAL DEMOKRATLARIN ÖNCELİĞİ YOKSUL KESİMLERDİR

CHP'li yerel yöneticilerin toplumu önceleyen yönetim anlayışlarının 'Bunlar iktidara geldiğinde sosyal yardımları kesecekler' söylemini hükümsüz kıldığını vurgulayan Başkan Sinan Şamil An, “Yerel yönetimler demokrasinin temel taşıdır. Yerel yönetimlerde eğer demokrasiyi toplumsal yaşamı ne kadar düzgün örebilirsek, ne kadar halka ve halkın ihtiyaçlarına yanıt verecek sitemi oluşturursak kentte yaşam ve demokrasi ile ilgili somut gelişmeler olur. Ülke demokrasisi bunun yansımasıdır. Barışçı, özgürlükçü, liyakata önem veren, halka eşit hizmet veren, sosyal demokratların en önemli önceliği yoksul kesimlerdir. Sosyal demokrasiyi diğer anlayışlardan ayıran temel özelliklerden birisi, özellikle de son dönemde artan yoksulluk nedeniyle  zor durumda kalan ülke ve kent yurttaşlarına en kaliteli hizmeti sunmaktır. Bugün CHP’li belediyelerin iktidarda olduğu hem İzmir hem diğer büyük kentlerde; iktidarın seçim öncesi sıkça kullandığı, 'Sosyal demokratlar iktidara geldiğinde yardımlar kesilecek' şeklindeki algı ortadan kalkmıştır. Bu algıyı bütün belediyelerimiz özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi çok kısa sürede yıkmıştır. Halkın yoldaşı, arkadaşı olmuştur. Onların refah seviyesinin artmasıyla ilgili bir yapıyı sayın Soyer’in öncülüğünde diğer ilçe belediyelerin katkısıyla müthiş bir yapı oluşmuştur” diye konuştu.

'İKTİDAR SÜRDÜRÜLEBİLİR YOKSULLUK POLİTİKASI YÜRÜTÜYOR'

“Mevcut iktidarın Türk halkına en büyük kötülüğü Türk halkını yoksullaştırmasıdır. Ekmeğe muhtaç etmesidir. Halkı önce yoksullaştırıp sonra onlara 'sosyal yardım dağıtıyoruz' diyorlar. Dünyada ve Türkiye’de iktidarların temel görevi yoksulluğu ortadan kaldırmaktır. Uçurumu daha büyütmek değil orta sınıfı güçlendirmek önemli. Bir insana balık vermeyin balık tutmayı öğretin. İnsanlara yiyecek, gıda ve farklı maddi yardımlar yapacağımıza onların çalışarak emek vererek para kazanmasını sağlayabilecek bir yapı oluşturmamız gerekiyor” diyen SODEY Başkanı Şamil Sinan An, iktidarın bilinçli bir 'sürdürülebilir yoksulluk' politikası güttüğünü belirtti.

'SAYIN SOYER'İN BAŞLATTIĞI BAŞKA BİR TARIM MÜMKÜN PROJESİ ÇOK ÖNEMLİ'

SODEY Başkanı An, kent yoksulluğunun da giderek arttığını, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Başka Bir Tarım Mümkün ve sosyo-ekonomik anlamda dezavantajlı bölgelere yönelik projelerinin tüm Türkiye'ye örnek olacak nitelikte olduğunu kaydederek, “Kent yoksulluğu da önemli. Bu konuda da yeni alanlar açmak gerekiyor. İzmir için çok önemsediğimiz için söylüyorum, sayın Soyer'in başlattığı 'Başka bir Tarım Mümkün' projesi çok önemli. Dünyada da tarım ekonomisi çok önemli bir yer tutuyor. Bizde tam tersine tarımla ilgili biriken sorunlar nedeniyle çiftçilerimizin, üreticilerimizin büyük bölümü icralık durumda. Traktörüne, arazisine, evine haciz geliyor. Bu nedenle İzmir’de tarımda kendi kendine yetebilecek bir tarım ekonomi sistemi oluşturmayı amaçlayan bu proje çok değerli.

'İZMİR BÜYÜKŞEHİR VE İLÇE BELEDİYELERİ MÜTHİŞ BİR ATILIM İÇERİSİNDE'

İzmir'in 40 yılı aşkın bir süredir sosyal demokrat anlayışa sahip CHP'li yerel yöneticiler tarafından yönetildiğine dikkat çeken Başkan Sinan Şamil An, açıklamalarını, “1973 yılından beri İzmir’de yaşıyorum. Üç dönemde farklı siyasi partilerin kazandığı İzmir’i gördüm. Sağ partilerden 3 belediye başkanı oldu. Bugüne kadar geçen sürede neredeyse 45 yılda çoğu birer dönem görev yaptı. En az 40-45 sene İzmir’i sosyal demokrat CHP’li yerel yöneticiler yönetmiş. İzmir sosyal demokratların kalesi değil, demokratların kalesidir. İzmir yaşam tarzını çok önemseyenlerin, hayat tarzlarını özgürce barış içinde yaşayanların kentidir. Sağ demokrat diyebileceğimiz partiler de zaman zaman iktidara gelmiştir tabi ancak özellikle son 20 yılda CHP ve sosyal demokratlar tarafından yönetiliyor kent. Bunun için sosyal demokrasiyi içselleştirmiş CHP’li belediyeler bu dönem çok daha bilinçli ve dikkatliler. Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm CHP'li ilçe belediyeleri yatırım ve halkla bütünleşme konusunda müthiş bir atılım içerisinde” şeklinde noktaladı.

ULVİ PUĞ: 'TÜRKİYE ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ YAŞIYOR ANCAK…'

Söyleşimizde yer alan SODEY Başkan Yardımcısı Avukat Ulvi Puğ, pandemi ve doğal afetler başta olmak üzere son dönemde yaşanan sıkıntıların sosyal demokrat zihniyetli yönetimlere ne kadar ihtiyaç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini kaydederek, “Sosyal demokrasiye ne kadar ihtiyaç olduğunu somut olarak yaşıyoruz. Önceden yardımlar dağıtılırken insanların onuruyla oynanırdı, çeşitli teşhir görüntüleri yaşanırdı. İzmir'de böyle bir tabloyu hiç görmedik. Bu bile tek başına çok önemli. Hiç kimsenin onuruyla oynanmadan, göze sokmadan bütün yardımlar adeta seferberlik halinde yapılıyor. Ne acıdır ki iktidar tarafından yürütülen sürdürülebilir yoksulluk politikası yaşanıyor. Adalet yoksuluyuz, eğitim yoksuluyuz aynı zamanda. Türkiye çoklu organ yetmezliği yaşıyor. Victor Hugo'nun dediği gibi, 'Herkes insanlığı değiştirme konusunda hem fikirdir ama kimse kendini değiştirmekle başlamaz'. Derneğimizi bu nedenle önemsiyoruz. Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz. Başarılı olmak zorundayız. Türkiye'nin CHP'ye ve sosyal demokrat anlayışa şiddetle ihtiyacı var” diye konuştu.

ERHAN UZUNOĞLU: HİÇBİR YÖNETİCİNİN BAŞARISIZ OLMA LÜKSÜ YOK

Söyleşimizde bulunan SODEY Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Uzunoğlu da, derneğin amacının tüm Türkiye'de örgütlenerek sosyal demokrat yönetim anlayışını halka anlatmak olduğunu vurguladı.

'NİTELİKLİ, LİYAKAT ESASLI YÖNETİM ANLAYIŞIYLA YÖNETMELİLER'

Uzunoğlu, sosyal demokrat anlayıştaki yöneticilerin başarısız olma lüksünün olmadığına dikkat çekerek, “Hiçbir yerel yöneticinin özellikle de bu dönemde başarısız olmak gibi bir lüksü yok. Bundan sonra yapılacak her iş dikkatle, akılla, mantıkla yürütülmeli. Nitelikli, liyakat esaslı bir anlayışla kentleri yönetmeliler” ifadelerini kullandı.