Site icon Demokrat Gündem – Haberler – Son Dakika Haberleri

İzmirli avukatlardan Kızılcık Şerbeti dizisi hakkında dava: ‘Siyasi bir karar, sahnede kadına şiddet yok’

Show TV'de yayınlanan Kızılcık Şerbeti dizisine 'kadına şiddet' gerekçesiyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından 5 hafta durdurma ve 1 buçuk milyon liralık idari para cezası verilmişti.  İzmirli avukatlar cezaya itiraz etmek üzere kararı yargıya taşıdı. Avukat Senih Özay, Murat Fatih Ülkü ve Hilal Elbüken “Kızılcık Şerbeti’ dizisine ‘kadına karşı şiddet’ gibi yapay bir gerekçe ile ceza verilmesi, tüm yurttaşların temel hak ve özgürlüklerine ağır bir darbe vurulması demektir” açıklamasını yaptı.

DEMOKRAT GÜNDEM- HABER MERKEZİ-EMİN ŞANLI-  RTÜK’ün Kızılcık Şerbeti dizisine verdiği durdurma ve para cezası, dizinin 18. Bölümünde yer alan, gerdekte gelinin camdan atlaması ile sonlanan sahnenin kadına şiddete özendirdiği gerekçesi ile verildiği açıklandı.

Muhafazakar- laik yaşam tarzı çatışmasını, çocukları evlenince birbirine dünür olan iki aile üzerinden anlatan dizi, son dönemde iktidar çevresi tarafından ‘muhafazakar aile yapısına saldırdığı’ öne sürülerek hedef haline getirilmişti.

""

SİYASİ BİR KARAR

İzmirli avukatlar Senih Özay, Murat Fatih Ülkü ve Hilal Elbüken, RTÜK’ün almış olduğu kararın siyasi bir karar olduğunu ileri sürerek konuyu mahkemeyi taşıdı. Avukatlar itirazlarına dair kamuoyuna açıklama yaptı.

SÖZKONUSU SAHNEDE ŞİDDET İÇEREN BÖLÜM YOKTUR VE… 

Söz konusu sahnenin kadına şiddeti özendirmek bir yana erkek egemen anlayışını eleştiren bir boyut taşıdığını ileri süren İzmirli avukatlar,  “Sahne bir bütünlük içinde izlendiğinde, kadını değersizleştiren, kusurlu, eksik bir mal gibi gösteren erkek egemen anlayışı eleştiren bir boyut taşıdığı, izleyenler üzerinde şiddeti özendirmek bir yana şiddet uygulayan kişilerin, erkeklerin sorunlu kişilik yapıları üzerinde düşünmeye sevk ettiği görülmektedir. Kaldı ki, söz konusu sahnede şiddet (fiziki saldırı, kavga, silah vb.) içeren bir bölüm de yoktur. Ancak, burada işlemin yansıyan gerekçeden başka esas amacı üzerinde durmak gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

""

DEPREM SONRASI İSTİFA YOKLUĞU

İktidarın kadınların hak ve kazanımlarını ellerinden almaya yönelik tutum ve davranışlara eleştiri getiren Kızılcık Şerbeti dizisinin, 'kadına şiddet içerdiği' gerekçesiyle yayınının durdurulması ve para cezası verilmesinin açıkça basın özgürlüğünü ihlal anlamına geldiğini savundu.

SANATSAL ELEŞTİRİYE CEZA KABUL EDİLEMEZ

Avukatların açıklamasında,  “Siyasal iktidar açısından eleştirel bir yayın politikası benimsemeyen Show TV kanalında, oldukça masum bir ‘deprem sonrası istifa yokluğu eleştirisinin’ ve ‘siyasal iktidarın Anayasal özgürlüklere müdahale ederek ve dünyanın gittiği yönün aksine toplumu muhafazakar bir yapıya dönüştürme, bireyin ve özellikle de kadınların haklarını, kazanımlarını ellerinden alma siyasetine sanatsal eleştiri getirdiği söylenebilecek bir dizinin’ dahi ceza konusu edilmesi, tek tipleşen ve aynı yönde yayın yapan medyanın durumunu basın özgürlüğü açısından tamamen kabul edilemez hale getirmektedir.RTÜK’ün ülkemizin yaşadığı deprem felaketi nedeniyle siyasal iktidara yönelik eleştirileri yasaklamak istediği, bu nedenle de elindeki basın-yayın organlarına ceza verme yetkisini, siyasal iktidarın amaçları doğrultusunda kullanmaktadır” denildi.

ALİ SUNAL İSTİFA ETTİRİLEMEDİ

Avukatlar yaptıkları açıklamada RTÜK üyesi İlhan Taşçı’nın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımı örnek gösterdi. Taşçı, “RTÜK, sorumluların deprem sonrası istifa etmemesini eleştiren Ali Sunal’ın sunucusu olduğu Güldür Güldür’e ceza veremeyince programın yayıncısı Show TV’ye bir dizideki kadına şiddetten % 5 para 5 kez de program durdurma cezası verdi. Oysa TRT’de kadına şiddetin alası var…” ifadelerini kullanmıştı.

SİYASAL İKTİDAR TAHAMMÜL ETMELİDİR

Dizinin siyah-beyaz bir kolaylığa kaçmadığını ve gri alanlar oluşturduğunu ifade eden Avukatlar, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:  “Senaryoyu yazan yazar, bu senaryoyu filme çeken yönetmen, senaryodaki karakterlere hayat veren oyuncuların bakış açısı eleştirel olabilir. Buna en çok da siyasal iktidarın tahammül etmesi gerekir. Siyasal iktidar bu tahammülü gösteremiyorsa, hatta “din” gibi kutsal değerler ile, kendisine yönelik eleştirileri elindeki yaptırım gücünü kullanarak yasaklamaya çalışıyorsa, orada bilim ve sanat özgürlüğü başta olmak üzere hiçbir sanat ve özgürlükten söz edilemez. Siyasal iktidarın tahammül gösteremediği durumlarda da, biz davacılar gibi yurttaşların yargı organının gerçek görevi olan siyasal iktidarı sınırlama ve denetleme işlevini harekete geçirmeye çalışmamız kaçınılmazdır."

Avukatlar Anayasanın 2. Maddesi gereği demokratik, laik bir hukuk devletinde yaşamak isteyen her yurttaşın hakkı ve görevi olmakla, bu cezaya karşı Ankara İdare Mahkemesi’ne dava açtıklarını ve durumun takipçisi olacaklarını belirtti. 

Exit mobile version