DEMOKRAT GÜNDEM- ABD’nin İran’a yönelik düzenlediği hava saldırılarında hedef alınan üç nükleer tesis, İran’ın tartışmalı nükleer programının en önemli merkezleri olarak biliniyor. Özellikle Fordo tesisinin yeraltında 80-90 metre derinlikte bulunması, saldırıların neden ABD’nin özel mühimmatlarıyla gerçekleştirildiğini açıklıyor.
NATANZ: İRAN’IN EN BÜYÜK URANYUM ZENGİNLEŞTİRME KOMPLEKSİ
CNN International’ın haberine göre, İran’ın başkenti Tahran’ın yaklaşık 250 kilometre güneyinde yer alan Natanz, ülkenin en geniş uranyum zenginleştirme tesisi olarak kabul ediliyor. Analistler, bu tesisin uranyumu nükleer yakıta dönüştüren kilit bir teknoloji olan uranyum zenginleştirme için santrifüjlerin geliştirilmesi ve bir araya getirilmesi için kullanıldığını belirtiyor.
Natanz’da yer üstünde altı bina, yer altında ise üç yapı bulunuyor. Kâr amacı gütmeyen Nükleer Tehdit İnisiyatifi’nin (NTI) verilerine göre, yer altındaki üç yapıdan ikisinde 50 bin santrifüj yer alıyor.
2003 yılından bu yana faaliyette olan tesisin, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) değerlendirmesine göre, yüzde 60’a kadar uranyum zenginleştirme kapasitesine sahip olduğu biliniyor. Uzmanlar, uranyumun yüzde 90 oranında zenginleştirildiğinde, nükleer silah yapımı için yeterli düzeye ulaştığını belirtiyor.
İsrail’in 10 gün önce başlattığı saldırılarda da Natanz’ın hedef alındığı biliniyor. Uydu görüntüleri ve analizlere göre, Natanz’ın Pilot Yakıt Zenginleştirme Tesisi’nin yer üstündeki kısımlarının o saldırılarda zarar gördüğü ifade edilmişti.
FORDO: İRAN’IN “NÜKLEER KALBİ”
Fordo nükleer tesisi, İran’ın “nükleer kalbi” olarak tanımlanıyor. İran’ın Kum kentinin yakınlarında, dağlık bir bölgede ve yer altında bulunan bu gizli ve yüksek korumalı tesisin tam boyutu ve doğası henüz tam olarak bilinmiyor.
Tesisin ana salonlarının yerin 80 ile 90 metre altında olduğu tahmin ediliyor. Bu derinlik, tesisi hava saldırılarına karşı son derece dayanıklı kılıyor. ABD ise bu kadar derine ulaşabilecek bombalara sahip tek ülke olarak öne çıkıyor.
ABD’nin saldırılarından önce, ABD’nin sığınak delen bombalarının Fordo’daki tesise ulaşabilecek tek mühimmat olduğu belirtiliyordu. GBU-57 A/B bombası, yerin derinliklerinde bulunan ve güçlendirilmiş sığınak ve tünelleri vurmak için tasarlanmış hassas güdümlü bir bomba olarak biliniyor.
AP haber ajansının aktardığına göre, Fordo’daki nükleer tesis, Tahran’ın yaklaşık 100 kilometre güneybatısında yer alıyor. UAEA’ya göre, tesisin inşaatı en az 2007 yılında başladı. İran, UAEA’yı tesisin varlığından 2009 yılında, ABD ve Batı ülkelerinin istihbarat kuruluşlarının tesisi keşfetmesinin ardından haberdar etti.
Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü’nün (ISIS) iddiasına göre, İran, elinde bulundurduğu yüzde 60 zenginleştirilmiş uranyumu, Fordo Yakıt Zenginleştirme Tesisi’nde üç hafta içinde 233 kilogramlık silah düzeyinde uranyuma dönüştürebilirdi. UAEA ve uzmanlara göre, tesiste 2 bin 700 santrifüj bulunuyor.
İSFAHAN: 3 BİN BİLİM İNSANININ ÇALIŞTIĞI DEV KOMPLEKS
İsfahan, İran’ın iç kesimlerinde, Tahran’a yaklaşık 350 kilometre mesafede yer alan ve ülkenin en büyük nükleer araştırma kompleksine ev sahipliği yapan bir merkez. NTI’ye göre, Çin’in desteğiyle inşa edilen tesis, 1984 yılında açıldı.
NTI’nin değerlendirmesine göre, İsfahan’da 3 bin bilim insanı çalışıyor ve buranın İran’ın nükleer programının “merkezi olduğundan şüpheleniliyor”.
Komplekste Çin tarafından sağlanan üç küçük araştırma reaktörünün yanı sıra, bir “dönüştürme tesisi, yakıt üretim tesisi, zirkonyum kaplama tesisi ile diğer tesis ve laboratuvarlar” bulunuyor.
İsrail, 10 gündür devam eden saldırılarında aralarında uranyum dönüştürme tesisinin de olduğu binaları vurduğunu açıklamış, UAEA ise bölgede radyasyon seviyesinin yükselmediğini bildirmişti.
ABD’nin bu üç tesise yönelik saldırılarının İran’ın nükleer programına ne ölçüde zarar verdiği henüz netlik kazanmazken, İran Atom Enerjisi Kurumu tesislerin saldırıdan önce boşaltıldığını ve nükleer malzemelerin başka bir yere taşındığını açıklamıştı. (DIŞ HABER SERVİSİ)