İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Konak Pasaport İskelesi’nde tadilat çalışmaları nedeniyle Urla’dan getirilen yüzer iskelenin adının “Agemonnon” olması krize neden oldu. AK Parti ve MHP’li isimler duruma tepki gösterirken Büyükşehir'den açıklama geldi. Belediyeden yapılan açıklamada iskelenin geçmiş dönemden itibaren aynı isimle kullanıldığını söyledi, " İzmir için yaptığımız ve yapacağımız hizmetleri gölgelemek olduğunun çok farkındayız. Bu tuzağa da düşmeyeceğiz ama meydanı da yalancı ve iftiracılara bırakmayacağız" denildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Konak Pasaport’ta tadilat ve bakım onarım çalışmalarına başlarken geçici süreyle Urla’dan getirilen yüzer iskelenin adının “Agemonnon” olması krize neden oldu.
Konunun bazı basın yayın organlarında yer almasının ardından ismin I. Dünya Savaşı'nda Akdeniz'de görev yapmış, Çanakkale Deniz Savaşı'na katılan “HMS Agamemnon” deniz zırhlısının ismini çağrıştırdığını ifade edildi. Aynı zamanda Yunan mitolojisinde Miken kralı olarak geçen Agamemnon Truva Savaşları’nı yöneten komutan olduğu için AK Parti ve MHP’li isimlerden sert eleştiriler geldi.
BÜYÜKŞEHİR'DEN AÇIKLAMA GELDİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada 'Pasaport İskelesi’nin adı değişmemiştir, asla değişmeyecektir' denilirken yüzer iskelenin 2017 yılında yaptırıldığı 'Başkan Tunç Soyer’in iskelenin yapımıyla da adıyla da bir ilgisi yoktur' ifadeleri kullanıldı.
Büyükşehir'den yapılan açıklama:
Sosyal medya üzerinden başlatılan, iktidar ittifakının il başkanlarının da katıldığı yalan kampanyasına yanıtımızdır.
Yalan 1: Tarihi Pasaport İskelesi’nin adı değişmemiştir, asla değişmeyecektir.
Yalan 2: Pasaport iskelesi tadilata alındığından, gemilerin yanaşması için Urla’dan geçici olarak getirilen ‘Agamemnon’ isimli yüzer iskele 2017 yılında yaptırılmıştır. Tunç Soyer’in iskelenin yapımıyla da adıyla da bir ilgisi yoktur.
Yalan 3: Birkaç gün sonra Urla’daki yerine dönecek olan yüzer iskele adını, Balçova’da hizmet veren Tarihi Agamemnon Kaplıcalarına ithafen turistik amaçla alır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, 2017 yılında kentin turistik ilçesi Urla’ya deniz yoluyla toplu ulaşım sağlanması amacıyla yaptırılan yüzer iskelenin belli bir siyasi kesim ve aynı anlayışa hizmet ettiği bilinen basın kuruluşları tarafından suni bir gündem aracı olarak kullanılma çabalarını hayretle izlemekteyiz.
Tartışmaya konu edilen Agamemnon Yüzer İskelesi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın da izniyle 2017 yılında hizmete girmiştir. Yüzer iskele, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Alsancak Pasaport Vapur İskelesi’nde başlattığı tadilat çalışmaları nedeniyle 29 Ekim’de Urla’dan geçici olarak getirilmiş, körfez içi sefer yapan İZDENİZ yolcu gemilerinin yanaşabilmesi için mevcut iskelenin yakınına bağlanmıştır. Tadilat çalışmalarının tamamlanmasının ardından kısa bir süre sonra tekrar Urla’ya götürülecek ve aynı isimle hizmet vermeye devam edecektir.
Dolayısıyla söz konusu iskelenin, taşıdığı isim nedeniyle komik suçlamaların hedefi haline getirilmeye çalışılan Tunç Soyer ve kendisinin başkanlık dönemiyle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
Kaldı ki bugün İzmir siyasetinde söz sahibi olma iddiasındaki bazı kişilerin bile son iki gündür derin komplo teorileriyle birlikte anmaya başladığı Agamemnon, uzun yıllardır kentte çeşitli tesislere ismini vermektedir. Balçova’daki Tarihi Agamemnon kaplıcaları da bunlar arasındadır. Kaplıcaların tanıtımı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde de aynı isimle yapılmaktadır. Balçova Termal Tesisleri içindeki Agamemnon Salonu’nunda sayısız devlet törenine katılan siyasi yöneticilerin şimdi bu adı ilk kez duyuyormuş gibi davranmaları iki yüzlü siyasetin kara tablosudur. Devletin zirvesindeki isimler için hazırlanan davetiyelerdeki “Agamemnon Salonu” ifadelerini de ayrıca hatırlatırız.
Özetle, söz konusu yüzer iskele Tunç Soyer döneminde yaptırılmamış, Agamemnon ismi de kendisi tarafından verilmemiştir. Bununla birlikte halen İzmir’de Agamemnon ismini taşıyan İzmir Valiliği’ne bağlı tesislerin faaliyet gösterdiği ise bilinmektedir. Öte yandan tarihçesi M.Ö 1200’lü yıllara dayanan mitolojik hikayeler üzerinden komplo teorileri üretmenin komikliğini ise kamuoyunun takdirine bırakmanın en doğrusu olacağı kanaatindeyiz.
Yurt sevgisinin, devlet, millet, bayrak gibi ortak değerlerimiz üzerinden siyasi çıkarlar uğruna yalan ve iftiralara alet edilmesi asıl endişe duyulması gereken siyasetimizin gerçek meselesi olarak karşımızda durmaktadır.
Bu yalanları ortaya atanların tek derdinin bizi yalanlarıyla oyalarken, İzmir için yaptığımız ve yapacağımız hizmetleri gölgelemek olduğunun çok farkındayız. Bu tuzağa da düşmeyeceğiz ama meydanı da yalancı ve iftiracılara bırakmayacağız.