İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Ocak ayı meclis toplantısı birinci birleşimi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer başkanlığında gerçekleştirildi. Agamemnon krizi meclise de taşındı. Mecliste sıcak ve tartışmalı dakikalar yaşanırken; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tartışmalara karşılık verdi. Başkan Soyer, “Bunun yalan olduğunu bütün İzmir bilecek. Çünkü yalan” dedi. AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'nin attığı tweeti okuyan Başkan Soyer, eleştirilere toplu yanıt verirken, mesajın okunmasına tepki gösteren AK Partililer salonu terk etti.
DEMOKRAT GÜNDEM-İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Toplantısı’nda Agamemnon konusu yeniden gündeme geldi. AK Partili ve CHP’li üyelerin karşılıklı eleştiri ve açıklamalarının yanı sıra toplantının sonunda İBB Başkanı Tunç Soyer, tüm eleştirilere toplu yanıt verdi.
Agamemnon başta olmak üzere kendisine yönelik tüm eleştirilerin haksız olduğunu kaydeden Başkan Tunç Soyer, “Yalan demediğiniz takdirde yalan büyüyor. Bunun yalan olduğunu bütün İzmir bilecek. Çünkü yalan. Ne o yüzer iskelenin ismini biz verdik, ne de Agamemnon ismini biz verdik. İskele de Pasaport iskelesidir. Bu kadar” dedi.
TUNÇ SOYER, AK PARTİ İLBAŞKANININ MESAJINI OKUDU VE YANIT VERDİ
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin Agamemnon tartışmasına dahil olarak sosyal medya hesabından attığı mesajı tartışmalar arasında okuyan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e tepki gösteren AK Partili meclis üyeleri salonu terk etti. Başkan Soyer, tartışmalar arasında ve konuşması sık sık kesilmesine karşın, şu açıklamayı yaptı: "AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli. (AK Parti İl Başkanı Sürekli’nin attığı tweet: Tunç Soyer; yeni yaptığı iskeleye, binlerce yıl bir kara bulut gibi topraklarımız üzerinde dolaşan simge düşmanımızın; Yunan Kralı Agamemnon’un adını verirken ne düşündü acaba? ‘Fikir neyse zikir de o’dur derler! Kurtuluşun şehri İzmir’in sabrını zorluyorlar!)
.jpg%22)
Bu tweeti herhangi biri atsa… (Ne demek? Susacaksınız. Ben konuşacağım, siz de dinleyeceksiniz. Bana atılan bir iftira var, bunu söyleyeceğim. Ben konuşacağım siz de dinleyeceksiniz. Dinlemek istemeyen çıkabilir. Arkadaşlar susacaksınız. Böyle bir şey yapamazsınız. Siz konuşacaksınız, ben konuşacağım. Ben sizin konuşmanızı kesiyor muyum? Bunu yapamazsınız. Medeni bir durum değil. Ben bana atılan bir iftirayı paylaşacağım bu meclis salonunda. Ben bu meclisin başkanıyım) Tweeti tekrar okuyorum; ‘Tunç Soyer yeni yaptığı iskeleye, binlerce yıl topraklarımız üzerinde dolaşan simge düşmanımızın… ( Ya susar mısınız/ bu ne terbiyesizlik? Benim konuşmamı nasıl engellerseniz? Ben bana atılan iftirayı söylüyorum. Çıkmakta serbestsiniz. Ama ben bu yalanı İzmirlilerle paylaşacağım. (alkışlarla protesto) … Diyor ki, Yunan Kralı Agamemnon’un adını vermişim. Bu bir yalan, bu bir iftira. Bu iftirayı İzmirlilerin ve kamuoyunun takdirine sunuyorum. Bunu niye yapıyorlar? Bunu paylaşmam lazım. (susar mısınız ?) Burada meclis salonunda konuşma sırasında, istenmeyen şeyler söylenebiliyor, ama bir siyasal partinin üstelik iktidardaki siyasal partinin İzmir İl Başkanı böyle bir şey söylerse İBB başkanına. Bu mecliste AK Partili meclis üyelerinin o belediye başkanına bir özür borcu vardır. Çünkü ben onların da başkanıyım, onların da temsilcisiyim. Burada iftiraya uğrayan kişi İBB başkanı ve meclis başkanı. Bunu hiçbir meclis üyesinin içine sindiremiyor olması lazım. Bakın tweetin sonunda ‘…fikri neyse zikir de odur, kurtuluşun şehri İzmir’in sabrını zorluyor’ diyor. Kınıyor dese anlarım. Ama buradan bir algı yaratmaya çalışıyor. Bazı sözcüklerin üzerimize yapıştığını söylüyorlar. Agamemnon gibi. Bunları söyleyenlerin hiçbir kusuru yok mu? Tahammülsüzlük, kutuplaştırma iklimi acaba çok gerildiği için bu noktaya gelmiş olabilir miyiz? Bunu düşünmekte fayda yok mu? Efes’i, Klazomenai’yi, Erythrai’yi ne yapacağız? Bunlara tahammülsüzlük nasıl oldu bu topraklarda? Bunlardan yüksünmedik. Agamemnon isminden rahatsız olmak nasıl bir ifadedir. Pagos. Neden rahatsızlık duyulur? Nasıl bu kadar tahammülsüzlük?”
SİZ ÖNCE TAKDİR EDİN, AİLELERİMİZLE İLGİLİ HASSASİYETLERİMİZ VAR VE…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, AK Partili meclis üyelerinin Köy Koop başkanı Neptün Soyer’in aldığı girişimcilik ödülünün haberini büyükşehir belediyesi çalışanlarına yazdırdığı şeklindeki eleştiriye de yanıt verdi. Başkan Soyer, eleştirilere, “Köy Koop meselesi akıl alır değil. her bir kooperatifin Köy koop markasını taşır. Onlarca yerel kooperatif köy koop üyesi. Köy koop’un idaresinin başka bir mülkü yok. Araştırsa bulacak. Bu seviye kabul edilebilir bir şey değil. Benim eşim en prestijli ödüllerinden birini almış. Bu da sonra onlar haber yapmışlar zaten. Neptün hanım da gelmiş, ‘Bu haber çok uzun, böyle yayınlarsa hoş olmayabilir’ diye fikir danışmış. Ben bunu eleştirmeyecek miyim diyor Özgür bey. (Özgür Hızal kast ediliyor) Siz önce takdir edin. İzmir’den bir kadın ulusal çapta bir ödül almış. Onun haberini İBB basın çalışanı yapmış, ben bunu eleştirmeyecek miyim diyor. Eleştirin. Senin eşine ben böyle bir şey yapsam sen rencide olmaz mısın? Ailelerimizle ilgili hepimizin hassasiyetleri var. Hepimiz etkileniriz. Eşimizle ilgili, kardeşimizle ilgili. Siz onunla ilgili savunma refleksi geliştirirsiniz orada yoksalar. Bu gerçekten İzmir’e haksızlık olur. Dilerim son olur demiştim ya, vazgeçmiyorlar. Hala Pagos, Kıbrıs. Hepsinin arkasındayım. Hepsinin bağlamı, anlamı, zamanı var. Kıbrıs sözleri Kıbrıs görüşmeleri yapılırken, İngilizler karışmasın diye söylenmiş Birsöz. Algı operasyonu. Ondan sonra da samimiyetten bahsediliyor. Arkadaşlar bundan sonra yalana yalan diyeceğim. Çünkü bu şehre, bunun zararı var” yanıtını verdi.
HASTANE SATILACAKMIŞ, PES, GERÇEKTEN PES!
Eşrefpaşa Hastanesi’nin satılacağı iddialarına da yanıt veren İBB Başkanı Tunç Soyer, “Eşrefpaşa Hastanesi satılacakmış. Pes. Gerçekten pes. Bıkmıyorlar. Söyleyen de İzmir milletvekili. İl başkanı, milletvekili söylüyor. Nereden alıyorlar bu bilgiyi? Satışa mı çıktık, ilana mı çıktık? Dedikodu üzerinden bir milletvekili paylaşır mı? Yakışır mı? Yakışmıyor bunlar. Gerçekten Türkiye’de ne İzmir’e ne Türkiye’ye bu üslup yakışmıyor. Yalan demediğiniz takdirde yalan büyüyor. Bunun yalan olduğunu bütün İzmir bilecek. Çünkü yalan. Ne o yüzer iskelenin ismini biz verdik, ne de Agamemnon ismini biz verdik. İskele de Pasaport iskelesidir. Bu kadar” diye konuştu.
ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN…
Buca Metrosu’nun temelinin 2020 yılında atılmaması eleştirisi ile Narlıdere Metrosu’nun durumu hakkındaki eleştirileri de yanıtladı. İBB Başkanı Soyer, şu açıklamayı yaptı: “Hiçbir şey yapmadığımıza dair imalar yapılıyor. Arkadaşlar 400 küsur otobüs aldık. Bir buçuk yıl içinde. Ankara, İstanbul, diğer büyük kentler kaç otobüs almış? İki tane feribot aldık. Buca Metrosu için temel atacaktınız dediniz. Elinizi vicdanınıza koyun, pandemi var, deprem yaşadı bu şehir. 490 milyon euroluk bir konsorsiyum yarattı. 15 yıl vadeyle. İstanbul’dan da devletten de daha düşük faizle borçlanmak. El insaf. Biz bu koşullarda Türkiye’de hiç kimsenin bulamayacağı düşüklükte faiz oranı ve vade oranıyla konsorsiyum oluşturduk. Ve kısa sürede uluslararası ihaleye çıkacağız. Narlıdere metrosu zaten başlamıştı deniyor. Depreme rağmen, pandemiye rağmen 10 km tünel kazıldı. 125 milyon Euro finansman bulduk biz dışarıdan.”