Belediyelerin SGK borcu neden bu kadar yüksek?

Türkiye genelinde belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan prim borçları, yerel yönetimler ile merkezi hükümet arasında büyüyen yeni bir tartışma başlığına dönüştü. Borçların faizlerle birlikte artması, kredi onay süreçlerinin durması ve belediyelerin yatırım kapasitesinin daralması, özellikle büyükşehir belediyeleri açısından ciddi bir mali baskı yaratıyor.

DEMOKRAT GÜNDEM-DOSYA HABER-BİRİNCİ BÖLÜM-Türkiye’nin yerel yönetim sistemi, tarihinin en büyük mali krizlerinden biriyle sınav veriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre belediyelerin toplam SGK borcu 234,2 milyar liraya ulaşmış durumda.

Bu devasa borç stoku; sadece rakamlardan ibaret değil, aynı zamanda onaylanmayan dış krediler, kesilen İller Bankası payları ve belediyecilik hizmetlerinin sürdürülebilirliği tartışmalarını da beraberinde getiriyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise sorunun boyutunu yani ödenmeyen SGK alacaklarını geçtiğimiz aylarda kalem kalem açıkladı.

VEDAT IŞIKHAN: “EN BORÇLU İLK 10 BELEDİYENİN 8’İ CHP’Lİ”

Ağustos 2025 itibarıyla toplam borcun 234,2 milyar lira olduğunu açıklayan Bakan Vedat Işıkhan, borçlu belediyeler listesinde CHP’li yerel yönetimlerin ağırlıkta olduğunu savundu.

Bakan Işıkhan, “SGK’ye borcu olan belediyeler arasında hiçbir şekilde ayrım yapılmamakta olup, belediyelerin SGK’ye olan borçlarını ödeme noktasında irade beyan etmeleri durumunda ilgili mevzuat kapsamında gereken tüm kolaylıklar gösterilmektedir.

En borçlu ilk 10 belediyenin 8’i CHP’li belediyeler, biri AK Partili belediye, biri de Şişli Belediyesi’dir. Birinci sırada İzmir Büyükşehir Belediyesinin 16 milyar lira, Ankara’nın 8 milyar lira, Adana’nın 7 milyar lira borcu var. AK Parti’de Sakarya Büyükşehir Belediyesinin 3,5 milyar lira borcu bulunuyor.”

CHP’Lİ KURMAYLARIN ODAĞINDA YÜKSEK FAİZLER VAR

CHP’li vekiller ve parti kurmayları ise borçların tahsil yönteminin yüksek faizler nedeniyle bir “hizmet engelleme” operasyonuna dönüştüğünü savunuyor.

NEDEN ANA PARA DEĞİL DE FAİZ TARTIŞILIYOR?

Belediyelerin borçları, yüksek enflasyon ortamında uygulanan yüzde 4,5 – 5 civarındaki aylık gecikme faizleri nedeniyle katlanarak büyüyor. CHP’li kurmayların “Faizi silin, ana parayı ödeyelim” demesinin sebebi, biriken borcun yaklaşık yarısından fazlasının bu faiz yükünden oluşması.

Mevcut sistemde belediyeler ödeme yapsa dahi, ödemeler önce faize sayıldığı için ana borç bir türlü azalmıyor; bu da “faiz sarmalı” olarak adlandırılan mali tıkanıklığa yol açıyor.

Siyasetin koridorlarında “mevzuat” ve “yapılandırma” kelimeleriyle tartışılan bu sorun, sokaktaki vatandaş için çok daha somut anlamlar taşıyor.

Borçlar nedeniyle İller Bankası payları kesilen ve ödenmeyen SGK ve vergi borçları nedeniyle kredi onayları bekletilen belediyeler; yeni metro hatları, asfalt çalışmaları, kreş projeleri ve sosyal yardım paketlerinde “zorunlu kısıntıya” gitme ya da yatırım yap(a)mama seçenekleri baş başa kalıyor.

İzmir örneğinde görülen Dünya Bankası onaylı sadece imza gerektiren 40 milyar TL’lik kredi onayı krizi, aslında kentin ulaşım ve altyapı geleceğinin oylanması anlamına geliyor.

Merkezi hükümet ve yerel yönetimler faizlerin silinip ana paranın tahsili için “borç yapılandırması” noktasında ortak bir zeminde buluşamazsa; fatura salt siyasetçilere değil, hizmet bekleyen milyonlarca vatandaşa kesilecek.

KonuHükümet Kanadı (Bakanlık & AK Parti)Muhalefet Kanadı (CHP & Belediye)
Krediler neden onaylanmıyor?Mevzuat gereği vadesi geçmiş borcu olana kredi verilemez.Siyasi engelleme yapılıyor, hizmet üretmemiz istenmiyor.
Borçlar nasıl ödenmeli?Mevcut yapılandırma imkanları kullanılmalı, borçlar kapatılmalı.Faizler silinmeli, ana para taksitlendirilmeli.
Adalet mi, ayrımcılık mı?Tüm belediyelere eşit mesafedeyiz, kanun neyse o uygulanıyor.AK Partili belediyelere arsa takasıyla kolaylık sağlanırken bize zorluk çıkarılıyor.
Asıl sorumlu kim?Borç yönetimini beceremeyen yerel yönetimler.Ekonomik kriz, enflasyon ve adaletsiz kesinti yapan merkezi hükümet.

“FAİZİN FAİZİ ÖDENİYOR”

CHP’li yetkililer, borç yükünün temel nedeninin ana para değil, borçlara işleyen yüksek faizler olduğunu savunuyor.

ÇAĞATAY GÜÇ: “ÇİFTE STANDART UYGULANIYOR”

CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, geçtiğimiz günlerde İzmir’de yayın yapan medya kurumlarının temsilcileri ve gazetecilerle biraraya gelerek bir toplantı yapmıştı.

Güç, burada iktidarın SGK borçları konusunda belediyeler arasında ayrım yaptığını savundu.

CHP İl Başkanı Çağatay Güç, “AKP’li belediyelerin borçları arsa takasıyla silinirken, bizim belediyelerimize faiziyle ödeme dayatılıyor. İller Bankası paylarımız yüzde 40’ın üzerinde kesiliyor. Bize ‘faiziyle ödeyeceksiniz’ deniliyor. Kendi yarattıkları enflasyonun bedelini yerel yönetimlere ödetmeye çalışıyorlar. İller Bankası paylarımız yüzde 42 kesilmesine rağmen başkanlarımız mazeret üretmeden çalışmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Pandemi ve deprem dönemlerinde belediyelerin artan yüklerine dikkat çeken Güç, buna rağmen hizmet üretmeye devam edildiğini söyledi.

ALTAN İNANÇ: “FAİZİ SİLİN; ANA PARAYI ÖDEYELİM”

İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Sözcüsü Altan İnanç, Aralık ayındaki son büyükşehir belediye meclis toplantısında belediyelerin kaynaklarının kesilmesine sert tepki gösterdi.

“BELEDİYELER DEĞİL ASLINDA HALK CEZALANDIRILIYOR”

31 Mart seçimlerinden sonra CHP’li belediyelerin özellikle hedef alındığını iddia eden CHP’li Altan İnanç, hükümeti halkı cezalandırmakla suçladı ve “Eğer samimiyseniz o faizleri siler, belediyelerin nefes almasını sağlarsınız” dedi. Kaynak kesintilerinin doğrudan halka verilecek hizmet ve yatırımlara yansıdığını belirten Altanç İnanç, “Cezalandırdığınız CHP’li başkanlar değil, halktır” ifadelerini kullandı.

CEMİL TUGAY: “HÜKÜMETTEN GELECEK ADIMI BEKLİYORUZ”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, belediyelerin mali yapısını zorlayan SGK borçları ve yapılandırma tartışmalarına ilişkin değerlendirmesinde, mevcut durumda somut bir düzenleme bulunmadığını söyledi.

İzBB Meclisi CHP Grup Sözcüsü Altan İnanç’ın büyükşehir belediye meclisinin Aralık 2025 son toplantısında dile getirdiği “Faizleri silin, ana parayı ödeyelim” çağrısı hakkında İzBB Başkanı Cemil Tugay, SGK borçlarının yapılandırılmasının hükümetin yetki alanında olduğu değerlendirmesini yaptı.

Başkan Cemil Tugay, “SGK borçlarının yapılandırılması konusunda şu an elimizde bir çalışma yok. Bu düzenlemeyi hükümetin yapması lazım. Biz de hükümetten gelecek adımı bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

EDNAN ARSLAN: “YÜKSEK FAİZ ORANLARIYLA BELEDİYELER SIKIŞTIRILIYOR”

CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan, geçmiş yıllarda kamu borçlarına ilişkin yapılandırmaların düzenli olarak çıkarıldığını, son dönemde ise bu yaklaşımın terk edildiğini söyledi.

CHP Milletvekili Ednan Arslan, SGK borçlarının Türkiye ekonomisinin temel sorunuymuş gibi sunulmasına itiraz ederek, yüksek faiz oranlarıyla belediyelerin sıkıştırıldığını savundu ve bu durumun yalnızca CHP’li belediyeleri değil, her siyasi partiden belediyeleri ve bu belediyelerin hizmet verdiği tüm yurttaşları etkilediğini vurguladı.

Hükümetin AK Parti’li belediyelerin SGK borçlarını arsa devri ve takas gibi yöntemlerle daha esnek biçimde çözebildiğini söyleyen CHP PM Üyesi Arslan, CHP’li belediyelerden ise kamunun kullanımındaki en değerli alanların istendiğini ve bu alanların değerinin altında alınmaya çalışıldığını iddia etti.

Belediyelerin maaş hesaplarına haciz konulduğunu, bu hesapların maaş hesabı olduğunun ispatlanmak zorunda kalındığını belirten CHP PM Üyesi Ednan Arslan, bunun sürdürülebilir olmadığını vurguladı. Arslan’a göre, belediyelerin ekonomik olarak kilitlenmesi sosyal hizmetleri de doğrudan etkiliyor.

EDNAN ARSLAN: “Şöyle söyleyeyim: Şimdiye kadar, Sayın Cumhurbaşkanı “silkeleyin” demeyene kadar kamu borçlarıyla ilgili böyle bir uygulama yoktu. Her yıl, neredeyse düzenli olarak yapılandırmalar çıkarılırdı. Zaten yapılandırmanın çıkması gerekir; çünkü özel sektörün borcu çok daha büyük. Ancak onları açıklayan yok.

Sanki SGK’ya olan belediye borçları ödense Türkiye düze çıkacakmış gibi bir algı yaratılıyor. Oysa bu doğru değil. Bu yaklaşım, yüzde 4,5–5 gibi çok yüksek faiz oranlarıyla belediyeleri sıkıştırıyor. Sonuçta Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri cezalandırırken, onlara oy veren ya da vermeyen AKP’li seçmeni de cezalandırmış oluyorsunuz. Çünkü belediyelerin hizmet üretmesini engelliyorsunuz.

“BİR AN ÖNCE YAPILANDIRMA ÇIKSIN”

Bir an önce bir yapılandırmanın çıkması, bu işin bir takvime bağlanması ve usule uygun şekilde çözülmesi gerekiyor. AKP’li belediyelerin bu konuda daha esnek çözümler bulabildiğini görüyoruz. İstedikleri yerleri, hatta cami alanlarını bile verebiliyorlar; kendi arsalarını devrediyorlar ve SGK ile bir şekilde bu işleri çözüyorlar.

Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden ise kamunun kullanımında olan, tapusu belediyeye ait en değerli alanların verilmesi isteniyor. Üstelik bu alanları değerinin altında almaya çalışıyorlar. Yani aslında çözüm üretmiyorlar; bilerek çözümsüzlük yaratıyorlar. CHP’li belediyelerin önü bağlanıyor, tıkanıyor.

“SADECE BELEDİYELER DEĞİL ÖZEL SEKTÖR DE BEKLİYOR”

Burada yapılması gereken çok net: Hızlı bir şekilde yapılandırma çıkmalı. Çünkü bunu sadece belediyeler değil, özel sektör de bekliyor. Faizler silinmeli ve uygun bir ödeme takvimiyle bu sorun çözülmeli. Bugün maaş hesaplarına bile haciz geliyor. Belediyeler, bu hesabın maaş hesabı olduğunu ispatlamak zorunda kalıyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil.

Yaşanan sorunların nedeni Cumhuriyet Halk Partisi ya da belediyelerin SGK borçları değildir. Ülkede milyonlarca emeklinin ne halde olduğunu hepimiz biliyoruz. İşçilerin, asgari ücretlinin durumu ortada. Açlık sınırı, yoksulluk sınırı ortada. Sendikaların yaptığı açıklamalar da bunu net biçimde gösteriyor. İnsanlar geçinemiyor.

“ASLINDA TOPLUMU CEZALANDIRIYORSUNUZ; SİYASET ÇÖZÜM ÜRETME YERİDİR”

Siz bir de belediyeleri bu şekilde kilitlediğinizde, vatandaşın hizmet almasını engelliyorsunuz. Bu da sorunu daha da büyütüyor. Belediyeler yalnızca çöp toplamaz, yol yapmaz, temizlik hizmeti vermez. Aynı zamanda sosyal hizmet üretir. Birçok insanın evine sıcak yemek götürür, yaşlılara destek olur.

Belediyeler ekonomik olarak sıkıntıya girdiğinde, maalesef bu hizmetlerde de kısıntıya gitmek zorunda kalıyor. Bu da doğrudan vatandaşı etkiliyor. Belediyecilik, doğumdan mezara kadar uzanan bir hizmettir. Vatandaş en küçük sorununda bile belediyenin kapısını çalar. Çünkü ilk basamak hizmeti oradan alacağını düşünür; kendini en yakın hissettiği yer yerel yönetimlerdir.

Siz yerel yönetimleri cezalandırdığınızı zannederken, aslında bir toplumu cezalandırıyorsunuz. Siyaset böyle yapılmaz. Siyaset, çözüm üretme işidir.

“BU BORÇLAR NE CHP’Lİ NE AKP’Lİ NE MHP’Lİ BAŞKANLARIN ESERİDİR”

Bugün birikmiş borçlar varsa, bu borçlar her belediyede vardır. Her partiden belediye başkanlarının dönemlerinde birikmiştir. Bu borçlar ne yalnızca CHP’li belediye başkanlarının ne de yalnızca AKP’li ya da MHP’li belediye başkanlarının eseridir. Dünden bugüne, belediyeleri yöneten tüm siyasi partilerin ortak sorumluluğudur.

Bu borçları bu yöntemlerle, bu kadar yüksek faizlerle tahsil etmeye çalışmak, sadece ve sadece toplumu cezalandırmaktır. Buna bir an önce son verilmesi gerekiyor. Herkes bu beladan, bu borç yükünden kurtulmak ister.

“SAYIN BAKAN ÇIKIP ÖZEL SEKTÖRÜN SGK-VERGİ BORCUNU DA AÇIKLASIN”

Özellikle özel sektörün çok daha büyük borcu var. Sayın Bakan, belediyeleri açıklayana kadar vergi yüzsüzlüğünden söz ediyor, başka ithamlarda bulunuyor. O zaman çıksınlar, özel sektörü açıklasınlar; holdingleri açıklasınlar. Kimin ne kadar vergi borcu var, ne kadar SGK prim borcu var, toplumun bunu bilmeye hakkı var.

Mesele sadece belediyeler değil. Burası sorunun küçük bir parçası. Ama bu küçük parça bile vatandaşın hizmet almasını etkiliyorsa, öteki tarafta çok daha büyük bir sorun olduğu açıktır. Asıl orayı çözmek gerekir.”

TUNCAY ÖZKAN: BORÇ, BAĞIMLI HALE GETİREN BİR POLİTİKA”

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, SGK borçları ve faiz yükünün yalnızca belediyeleri değil, esnafı ve küçük işletmeleri de etkilediğini söyledi.

CHP’li Milletvekili Tuncay Özkan’a göre, SGK borçlarına işleyen faizler ve kesintiler, belediyeleri yatırım yapamaz hale getiriyor ve hizmet üretimini aksatıyor.

Borcun, yurttaşları özgürlüklerinden alıkoyan bir devlet politikası haline geldiğini savunan Tuncay Özkan, enflasyonun ise “iktidarın vatandaştan aldığı en yüksek vergi” olduğunu dile getirdi.

Özkan, faizlerin silinmesi, ana paranın taksite bağlanması ve belirli bir limitin altındaki borçların ödenmiş sayılması gerektiğini belirterek, bu adımın gelir dağılımı ve vergi adaleti açısından önemli olacağını söyledi.

Belediyelerin SGK ve SSK borçlarını “ayağındaki pranga” olarak tanımlayan Özkan, bu borçların geçmişte Hazine’ye devredildiğini hatırlattı ve benzer bir uygulamanın yeniden gündeme gelmesi gerektiğini ifade etti.

TUNCAY ÖZKAN: “Özellikle biliyorsunuz ki CHP’li belediyelerin de, sadece CHP’li değil AKP’li belediyelerin de artık içinden çıkılmaz hale gelen ciddi borç sorunları var. Esnaf, küçük işletmeler, herkes yapılandırma bekliyor; faizlerin silinmesini bekliyor.

Genel tablo şudur: SGK borçları, bu borçlara işleyen faizler ve yapılan kesintiler, özellikle belediyeleri yatırım yapamaz hâle getiriyor. Bu kesintiler nedeniyle hizmet üretimi aksıyor.

İnsanların faiz yükünden kurtarılarak borçlarının silinmesi ya da borçlarını ödemeleri için yeni fırsatlar tanınması, yurttaş adaleti açısından son derece önemlidir.

“YAPILMASI GEREKEN AÇIK; FAİZLER SİLİNMELİ, ANA PARA TAKSİDE BAĞLANMALI”

Borç, yurttaşlarımızı özgürlüklerinden alıkoyan, onları bağımlı hâle getiren bir devlet politikasıdır. Enflasyon ise iktidarın harcamasıdır ve vatandaştan alınan en yüksek vergidir. Enflasyon farklarını ve geçim zorluklarını düşündüğümüzde, yapılması gereken çok açıktır: Faizler silinmeli, ana para taksite bağlanmalı ve belirli bir limitin altındaki borçlar da ödenmiş sayılmalıdır.

Bu yaklaşım yurttaşları özgürleştireceği gibi, Türkiye’de gelir dağılımı ve vergi adaleti açısından da son derece önemli sonuçlar doğuracaktır. Ben vatandaşlarımızla birlikte bu adımı hükümetten bekliyorum.

“CHP’Lİ AKP’Lİ FARK ETMEKSİZİN; BELEDİYELERİN AYAĞINDAKİ EN BÜYÜK PRANGA YÜKSEK FAİZLİ SGK BORÇLARI”

Belediye borçlarıyla ilgili de şunu söylemek isterim: CHP’li ya da AKP’li fark etmeksizin, belediyelerimizin ayağındaki en büyük pranga SGK ve SSK borçlarıdır. Bu borçlar geçmişte Hazine’ye devredilmişti. Bugün de belediye borçlarının ve SGK borçlarının yeniden Hazine’ye devredilmesi ya da yeni taksitlendirme ve yapılandırma modelleriyle tahsil yoluna gidilmesi gerekmektedir.

Aksi halde tıkanan bu sistemin yürütülebilmesi mümkün değildir. Hizmet bekleyen yurttaşlarımıza hizmet götürülebilmesi için bu şarttır. AK Parti iktidarı bu sistemi getirmiştir; dolayısıyla bu sorunlara çözüm üretmek de AK Parti iktidarının sorumluluğundadır.

Biliyorsunuz, AKP’li belediyelerin de borçları vardır. Ancak onlara çeşitli kolaylıklar sağlanmakta, takas yöntemleri uygulanmaktadır. Ben CHP’li belediye, AKP’li belediye ayrımı yapmıyorum. Belediyeler arasında ayrım yapılmadan, adil ve eşit bir çözüm üretilmesi gerektiğini savunuyorum.”

RIFAT NALBANTOĞLU: “DÜZENLEME KAÇINILMAZ ANCAK GECİKİLİYOR”

CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, SGK borçlarına ilişkin bir düzenlemenin kaçınılmaz olduğunu ancak geciktiğini söyledi.

Faizin faizinin ödendiği bir noktaya gelindiğini belirten CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, ödeyemeyen binlerce esnaf, KOBİ ve büyük işletmenin bulunduğunu ifade etti.

Nalbantoğlu’na göre, CHP’li belediyelere yönelik uygulamalar, hizmet ve yatırım yapamaz hale getirme amacı taşıdığı yönünde bir algı oluşturuyor.

Nalbantoğlu, düzenlemenin aynı zamanda Hazine’ye ciddi bir nakit akışı sağlayacağını belirterek, konunun bir an önce torba yasa gibi bir düzenleme içine alınması gerektiğini savundu.

RIFAT NALBANTOĞLU: “Düzenleme zaten gelecek. Ancak bunu beklemeden, hizmetin biraz daha vatandaşa yayılması gerekiyor. Zaten yapılacak olan da bu. Ben bu adımın atılacağını düşünüyorum.

Gündemlerinde olduğunu da tahmin ediyorum. Çünkü süreç artık içinden çıkılmaz bir hâle geldi; faizin faizi ödeniyor. Ödeyemeyen binlerce esnaf, KOBİ ve hatta büyük işletmeler söz konusu.

CHP’li belediyelere yapılan uygulamaların ise biraz hizmet ya da yatırım yapamaz hâle getirme amacı taşıdığı izlenimi oluşuyor. Bu durum kamuoyunda da açıkça konuşulmaya başlandı.

“BİLİN Kİ BİR DÜZENLEME YAKINDIR; GELMEK ÜZERE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

Zaten vatandaş tarafından sıkça dillendirilmeye başlanan her konuda olduğu gibi, bu meselede de bilin ki bir düzenleme yakındır. Ben de bu düzenlemenin geleceğini, gelmek üzere olduğunu düşünüyorum.

Şu anda trafik cezalarıyla, çeşitli vergilerle kapatılmaya çalışılan bütçe açığına bakıldığında, böyle bir düzenleme aynı zamanda Hazine’ye ciddi bir nakit akışı da sağlar.

“BU KONUDA MUTLAKA BİR ADIM ATILMALI”

Ben bu düzenlemenin yapılacağını düşünüyorum; ancak bunun bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda mutlaka bir adım atılmalı.”

GÖZLER ATILACAK ADIMLARDA

Belediyelerin SGK borçları üzerinden yürüyen tartışma, yalnızca mali bir mesele olmanın ötesinde, yerel yönetimlerin hizmet kapasitesi ve merkezi yönetim–yerel yönetim ilişkilerinin sınırları açısından da kritik bir başlık olarak öne çıkıyor.

CHP’li yöneticiler faizlerin silinmesi ve yapılandırma çağrısını yinelerken, hükümet kanadı mevcut mevzuatın uygulanması gerektiğini savunuyor.

Yüksek faizli SGK ve vergi borçları sorununun nasıl çözüleceği ise henüz bilinmiyor. Gözler hükümet kanadından gelecek ‘yapılandırma’ açıklamasında…

YARIN DOSYA HABERİN İKİNCİ BÖLÜMÜ YAYINLANACAK…

İlginizi çekebilir: Asgari ücrette geri sayım bitiyor: Rakamlar netlik kazandı!

Demokrat Gündem

Exit mobile version