BETÜL’E MEKTUP

Betül, bügün Ayşe Eda ve Ayda geliyor; çok mutluyum ve şimdi onları almaya, havaalanına gidiyorum. Taktım, takıştırdım, süslendim, içim içime sığmamakta, civcivli bir bahar havasındayım. İçimde çiçekler açmış, kuşlar cıvıldamakta, yapraklar bütün güzelliğini sergilemiş, üstlerinde şebnemler dans ediyor. Oysa mevsim benim içimden habersiz ‘Eyyamı buhuru’ yaşıyor; üstüne üstlük bugün de Basra sıcakları gelmiş. Arabada uzak […]

Betül, bügün Ayşe Eda ve Ayda geliyor; çok mutluyum ve şimdi onları almaya, havaalanına gidiyorum. Taktım, takıştırdım, süslendim, içim içime sığmamakta, civcivli bir bahar havasındayım.

İçimde çiçekler açmış, kuşlar cıvıldamakta, yapraklar bütün güzelliğini sergilemiş, üstlerinde şebnemler dans ediyor. Oysa mevsim benim içimden habersiz ‘Eyyamı buhuru’
yaşıyor; üstüne üstlük bugün de Basra sıcakları gelmiş.

Arabada uzak ufkum buhar ve sıcaklıktan gri, kirli beyaz görülüyor. Dağ eteklerinde yerleşik bölgeler koyu gri, yaygın bir leke gibi duruyor. Havaalanına yaklaşırken kendime sesleniyorum; “Bak İrfan diyorum, bak, demek ki neymiş, insan yaşadığı mevsimi kendi yaratırmış. Her şey insanın beyniymiş’ diyorum.

Haberin olsun dedim, meraklanma çocukların senin kadar bana sahip çıkmakta. Meraklanma.

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

Exit mobile version