Evet Betül’üm, savaş, sözde Ukranya- Rusya, gerçekte Batı- Rusya savaşı tüm şiddeti ve karmaşalığı ile sürmekte. Ama bugün sana bunu yazmayacağım; çünkü dinlediğim ve okuduğum yorumlarla, takip ettiğim haber bülteni ve şöyleşilerle bu konuda çok çok bilgisiz olduğumu her geçen gün artarak farkediyorum. Dünyada, özellikle dış politikada ne incelikler varmış ne onları görüyorum.
Ben sana bugün'ü , Türkiye Cumhuriyeti'nin kısa tarihindeki bugünü yazacağım.
Betül, bu gün Devrim yasaları ve Tevhid-i Tedrisat Yasası'nın yürürlüğe girdiği gün. Çoğu gardırop Atatürkçüleri bu günü bilmez. Bugün Türkiye Cumhuriyeti şeyhler ve dervişler ülkesi olmaktan kurtarılmış, asırlardır birlikte yaşadığı Ortadoğu ve Arap kültürü ve dolaysıyla yaşadığı Arap İslamı uygulamasından kurtulup Anadolu İslam inanışına geçtiği gündür. Bugün büyük Atamızın Türk milleti için yaptığı en büyük hizmetlerden birinin başlangıç günüdür. Gizli Atatürk düşmanlarının iddia ettiği gibi askeri başarıları başka komutanlar da yapabilirdi iddasını var saysak bile, sadece başta eğitimin birleştiren Tevhid-i Tedrisat kararı ve bu diğer devrim yasaları Atatürk’ümüzün insan üstü dehasını kanıtladığı gündür.
Başta seni ve tüm Atatürkçülerin 3 Mart gününü kutlarım. Yarın sana bu Devrim yasalarının dünyadaki yansımalarına örnek olacak senin de unutmadığını sandığım bir hatıramı tekrar nakledeceğim.
'Dünya bu yaşadığımız savaştan sonra eskisi gibi olmayacak' diye düşünüyor, sabah soğuğunun geçmesini umutla bekliyorum. Evdeyim. Biraz sonra güneş bütün bulutları kışkışlayıp bembeyaz yanarak ortaya çıkacak ve ben de sensiz geçecek yeni bir güne başlayacağım.
“Yarınki mektubuma giriş; ne diyorsun hocam”