Son bir kaç günde neler oldu, neler, Betül. Tabi yazamayınca haberin olmadı. Tarkan vardı ya, popçu, hani 'Oynama şıkıdım şıkıdım', ha, işte O. yeni bir şarkı yazdı; şarkının adı “Geçcek, bu da geçcek”. Yazdı da sorma, burada eşşek kaçtı palan düştü oldu. Şarkıyı iktidar kendi aleyhine bir eylem, muhalefet ağzına propoganda malzemesi yaptı. Kavga büyüdü. Sosyal medyada Diyanet İşleri Başkanı'nın 'Tarkan dinlemek caiz değildir' fetvası bile dolaşıyor. Doğruysa!
İşte böyle ki, böyle.
Oysa şarkıcı , 'Ben bu şarkıyı pandemiyi kastederek yazdım' dese de kaç gündür haber manşetlerinde.
Hafta sonu acını hafifletir diye Bodrum’a oğlunun yanına gittim. Ama pişman olup geri döndüm, şimdi yoldayım. Nedenini sonra anlatırım. Kısaca şöyle deyim. Acın azalacağına arttı. Merak edersin diye hemen söyleyeyim arabayı yavaş sürüyorum. Memlekete bahar iyice gelmiş, yol kenarları, bulvarlar papatyalar ve sarı çiçeklerle bezenmiş. Henüz gelincikler doğmamış. Ne çare ki her şey var ama sen yoksun! Ben de sen varmışsın gibi seninle konuşuyorum. İşte durumlar böyle böyle. Ha unutmadan, geçende de yazmıştım; bu Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığına hevesini arttırıp, önde konuşulan diğer adayları geri geri iteliyor. Kızıp bağırıp çağırmadan, acaba benim, bizim yapamadığımı bir hesabı mı var? Sen ne dersin?
