*- ÇANTACILARA ÇOK DİKKAT!
AKP Genel Başkanı ve 12’nci Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasette çok önemli bir taktisyen olduğunu biliyoruz.
Hatta en iyi vizyon sahiplerinden biri olduğunu da…
En güzel örneklerinden birini vereyim:
İkinci kez Cumhurbaşkanı seçildiğinde öyle bir sistem kurdu ki, kimsenin aklına kolay kolay gelmez.
Ne yaptı?
‘Cumhurbaşkanının görev süresi bitince, yeni seçilecek cumhurbaşkanının önünü açmak için atanmış tüm üst yöneticilerinin görevleri de sona erecek…’
Bunları saymaya gerek yok…
Aklınıza kim geliyorsa hepsi bunun içinde…
Ne güzel değil mi?
Seçilecek olan düşünülüyor!
Çok iyi anımsıyorum;
Bir gün en fazla koltuğunu koruyanlardan önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile sohbet ederken, ‘Neden bunları değiştirmiyorsun?’ anlamında bir söz etmiştim…
Cevabı şöyle idi;
‘Atsan atamazsın, satsan satamazsın!’
Yani onlar belediyenin daha doğrusu halkın üzerinde asalaktılar.
Emekli oluncaya kadar orada kalacaklardı…
Sadece görev değişikliği yaparsın, ama beceriksiz, işini sevmeyen, hizmet etmeyi kendine görev kabul etmeyen hiç kimseden yeterli performansı alamazsın…
‘Bekâra eş boşamak kolay!’ derler ya, bu da onun gibi bir şey…
Tabii ki bu cümle, ya da söz yalnız erkekler için değil, her birey için…
Kadınların durumlarını görüyoruz, bu da ayrı bir sorun…
Parantez içinde anımsatmak istedim…
*- YA ÖYLE, YA BÖYLE
Şimdi işin püf noktasına gelelim!
Kendinizi önemli bir yerde, görevde kabul edin…
Örneğin bir büyük firmanın en üst yöneticisiniz…
Patron, yani başkan emekli olacak yerini bir başkasına bırakacak…
Böylece siz de makamı ve koltuğu bırakacaksınız…
Tüm imkanlarınız elinizden gidecek!
Ne yaparsınız?
‘Aman başkanım, aman patronum siz gitmeyin!’ diye yalvar yakar mı olursunuz, ‘Benim yerime yeniler, yeni beyinler, gençler gelsin!’ diye pılınızı pırtınızı toplar mısınız?
Türkiye’de şimdi bu seçimle birlikte önemli bir değişim de başlamış olacak…
Halk oylarıyla, ya ‘Tamam’ diyecek, ya da ‘devam!’ diyecek…
*- LİSTE KOLAY AMA….
Peki boşalan kadrolar nasıl doldurulacak?
Sanıyorum muhalefet ‘liyakatlı’ isimler belirlenmiştir…
Hadi ‘seçim tartışmaları’ nedeniyle listeler hazır değilse, ne olacak?
Olacağı ben söyleyeyim:
Pazartesi günü milletvekili aday adayları açıklanacak…
Düşünün binlerce aday üzerinden sadece belirli sayıda isim Yüksek Seçim Kurulu’na verilecek…
Peki gerisi ne olacak?
Söyleyeyim:
Hepsinin sicili ve yaşamları, performansları, her şeyleri muhalefet liderlerinin ve yönetimlerinin ellerinde…
Bu dosyalardakiler, hemen anında, ‘elveda!’ diyenlerin yerlerine atanacaklar…
İçlerinde işe yaramayanlar da olacaktır…
Ama sorun bir anda çözülmüş olacak!
Örnek vereyim;
*- DEMOKRAT KALACAKTIR
Bazı kentler vardır!
Bu kentlerde insanların inandıklarını değiştirmek kolay değildir.
Örneğin İzmir…
İzmir önümüzdeki en az 50 yıl daha ‘Demokrat kent’ olarak kalacaktır.
Yani Atatürk’ün partisi CHP hep öndedir, bir oy bile olsa…
Ama bir Gümüşhane’yi ele alalım;
Buradan CHP hiç ama hiç milletvekili çıkarmamıştır.
Yani kötü talihini burada yenememiştir.
Ama böyle kentlerde de bazıları ‘gönüllü çıkar ve partinin adayı olur. Cebinden, kazanamayacağını bile bile partinin istediği aday parasını da yatırır…
Sonuç belli olmuştur, adam kaybetmiştir.
Sonra ne yapar?
‘Çantacı’ olarak isimlendirilen bu kişi, elinde seçime girdiği partinin örneğin CHP ya da AKP’nin veya MHP’nin ‘seçim broşürleri’ ile sözde partisinin kazanmış belediye başkanlarını ziyaret eder.
Ağzı iyi laf ettiğinden, kendinden emindir…
Partili belediye başkanı ve orada bulduğu hemşehrilerinden de…
Arka arkaya ihaleleri alır…
Bir verdiğinin karşılığında 10 kazanmış olur…
Bu basit ama gerçekçi bilinen bir sistemdir…
İşte önemli olan bu ‘çantacılara’ dikkat etmektir.
Bunları ortaya çıkaranlar da, mutlaka beklentisi olanlardır…
Yani şirket gibidirler…
Allah hepimizi ve partilerimizi de bu tiplerden korusun…
*-