BU KAHRAMANLIK UNUTULUR MU?

Urla Atatürk Mahallesi’nden, büyük değer verdiğim komşularımdan Haluk Narbay’dan zaman zaman söz ediyorum. Haluk Bey kimsenin görmediği ya da görmek istemediği olayları cımbızla çıkaran ve ayıran sonra da ‘sizlerle paylaşmam’ için gönderen bir basın emekçisi… Şunu da söyleyeyim: Hiç kimseden bir beklentisi olmayan ender İzmirlilerden biri… Aynen diğer komşum Usta Gazeteci Ünal Tümin gibi… Örneğin […]

Urla Atatürk Mahallesi’nden, büyük değer verdiğim komşularımdan Haluk Narbay’dan zaman zaman söz ediyorum.

Haluk Bey kimsenin görmediği ya da görmek istemediği olayları cımbızla çıkaran ve ayıran sonra da ‘sizlerle paylaşmam’ için gönderen bir basın emekçisi…

Şunu da söyleyeyim:

Hiç kimseden bir beklentisi olmayan ender İzmirlilerden biri…

Aynen diğer komşum Usta Gazeteci Ünal Tümin gibi…

Örneğin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu son İzmir seyahatinde, yoğun programı içinde, önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlarımızdan Dr. Burhan Özfatura’yı evinde ziyaret etti.

‘Hem ziyaret hem ticaret’ denir ya tabii ki öyle oldu…

Hal hatır sorma bir iki dakika sürdü, sonra iş siyasete döndü…

Dr. Burhan Özfatura da siyasette yaşadıklarını, kazançlarını ve kayıplarını anlattı.

Arkadan vuranları ve makamlarından yararlananları…

Belki bir gün kendisinin ağzından bunları anlatırım.

*- SAVAŞIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ

Haluk Narbay’ın kuzeni Balıkesir’in Havran ilçesinden ‘bir müze haberi’ gönderdi, görüntüleriyle…

Daha doğrusu Haluk Bey aracı oldu, haberi ve görüntüleri değerlendirmem için.

Son zamanlarda tarihe, arkeolojiye, gururumuzu kabartan kahramanlıklarımıza tabii ki müzeciliğe büyük önem verdiğimi takipçim olduğu için bildiğini de belirtmeden geçemeyeceğim.

Balıkesir’in tüm ilçelerini bir değil birkaç kez gezmiş, haberlerini yapmıştım.

Bir ara Belediye Başkanı rahmetli Kaya Sağlıkçı da rehberliğimi yapmıştı.

İşte Havran ilçesine bağlı Kocaseyit’te, imkânı olan herkesin ziyaret etmesini dilediğim ‘Seyit Onbaşı Müzesi’ var…

Hikayesini duymuşsunuzdur:

Çanakkale Savaşı’nın kaderini değiştiren Allah ‘ın verdiği mucizevi güçle  tek başına yüklendiği bombayı sırtında taşıyarak bataryaya yerleştiren Seyit Onbaşı tarihin tozlu sayfalarında bırakılmamış…

Fotoğrafları inceledim:

Harika bir Anıt, müthiş bir müze!

Müze tamamen Çanakkale Savaşları ve Seyit Onbaşı ile ilgili görseller, belgeler ve malzemeler ile donatılmış ve ölüm raporu belgesine yer verilmiş…

Benim ilgimi çekti…

İnanıyorum ki, tüm okuyucularımın da ilgisini çekecektir.

Eminim, bu müzeyi duyan yurt dışından gelenler de olacaktır.

Örneklerini Rusya’da, Almanya’da ve Avusturya’da gördüm…

Hatta bizim Rumeli diyarında da var…

Keşke bizim böylesine değerli insanlarımız için müzeler açılsa…

*- BÜTÜN DÜNYA KALDIRAMAZ!

Meraklısına, ‘Koca Seyit ne yaptı ki, adına müze kuruldu?’ sorusunun yanıtını, adına yapılan ‘anıt’ taki kitabeden bir iki cümle ile özetleyeyim:

18 Mart 2015 tarihinde, İngiliz Queen Elizabeth (Kraliçe Elizabet) attığı top mermileriyle, Batarya Komutanı ve iki er hariç, bütün personeli şehit olan, Rumeli Mecidiye Bataryası 3. Top erlerinden, hayatta kalan diğer arkadaşı Niğdeli Ali’nin yardımıyla 276 kilogram top mermisini, mataforas (mermi vinci) bozulmuş olmasına rağmen, topun 2 metre yükseklikteki namlusuna, 3 defa üst üste yerleştirip ateşleyen, attığı üçüncü mermiyle, İngilizlerin komuta gemisi Ocean zırhlısını Çanakkale Boğazı’nın Karaburun mevkiinde batırıp  Çanakkale Savaşı’nın seyrini değiştirdi…

Ve şimdi maaş üstüne maaş alanlara kapak olması için şunu da belirtmeden geçemeyeceğim:

Koca Seyit, kahramanlığı karşısında verilen ‘onbaşı’ rütbesinin dışında, para, altın, izin istememiş, verilen çift tayini de ‘boğazımda düğümlenir’ diyerek geri vermiştir.

Yine bazılarına ‘kapak olması’ için anlatayım:

Çanakkale’de Tümen Komutanı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Bu gülleyi kaldırdığın gibi beni de kaldırabilir misin?’ sorusuna şu yanıtı vermişti:

‘Sizi ben değil, bütün dünya kaldıramaz!’

‘Sizin büyüklüğünüz, ağırlığınız gülle ile ölçülemez!’

Yaşar Eyice

Exit mobile version