Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Karadeniz’deki saldırıları mazur göremeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında Türkiye ve dünya gündemini değerlendirdi. Rusya-Ukrayna savaşı kapsamındaki Karadeniz’deki gelişmeleri değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret gemilerinin hedef alınmasının endişe verici olduğunu belirtti.

DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının ardından kameraların karşısına geçerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sözlerinin başında alınan kararların “Ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını” dileyen Erdoğan, “Hangi siyasi görüşten, hangi etnik kökenden olursa olsun Türkiye için çalışan, Türkiye için dertlenen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel sistemde yaşanan kırılganlıklara işaret ederek, Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiğini belirtti: “Küresel sistemdeki çatırdamaların olumsuz etkilerini en fazla hissettiğimiz kırılgan bir dönemden geçiyoruz. Yakın çevremizde savaşlar, çatışmalar, gerilimler hiç eksik değil. Türkiye’nin içinde yer aldığı bölge, ‘Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader’ sözünün anlamını bulan sürecin tam ortasındadır.”

Daha önce işaret ettiği “küresel kasırga” uyarısını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu süreci yönetebilecek kabiliyete sahip olduğunu söyledi ve “2025’in geride bıraktığımız 11 ayında ülkemizin zorlukların üstesinden geldiğini müşahede ediyoruz. Türkiye, etrafındaki tüm olumsuzluklara rağmen bir istikrar, huzur ve güvenlik adasıdır” diye konuştu.

“Altyapının değerini bugün çok daha iyi anlıyoruz”

Kabine sonrasında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda yapılan büyük altyapı yatırımlarının stratejik öneminin bugün daha net görüldüğünü vurguladı: “Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, İzmir Otoyolu, Osman Gazi Köprüsü ve Çanakkale Köprüsü gibi projelerin önemi bugün çok daha iyi ortaya çıkıyor.”

Projelerin maliyetinin bugün iki katına çıkacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yatırımlar ekonomiye milyarlarca liralık katma değer sağlıyor” dedi.

Savunma sanayii, sağlık altyapısı ve şehir hastanelerine değinen Erdoğan, Türkiye’nin koronavirüs salgınında bu kapasitenin değerini gördüğünü belirtti.

“Vizyonsuzlar korosuna kulak asmadık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefeti eleştirerek şu ifadeleri kullandı: “Siyaseti yapılan her işe kulp takmak olarak gören muhaliflere itibar etseydik bu eserlerin hiçbirini yapamazdık. Ama biz bu vizyonsuzlar korosuna hiçbir zaman kulak asmadık.”

Ekonomideki büyümeye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Milli gelirimizi 238 milyar dolardan 1,5 trilyon dolara çıkardık. Hedefimiz 2028’de 1,9 trilyon dolar. Bugün açıklanan yüzde 3,7’lik büyüme rakamı doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“Terörsüz Türkiye süreci”

Temel hak ve özgürlüklerde ilerleme sağlandığını belirten Erdoğan, terörle mücadelede “tarihi nitelikte başarılar” elde edildiğini söyledi: “Şimdi bu mücadeleyi taçlandırmak için hassas bir süreç yürütüyoruz. ‘Terörsüz Türkiye’ süreciyle ekonomik şahlanışımızın, huzurumuzun önündeki engelleri kaldırmak istiyoruz.”

Türkiye’nin 1000 yıllık devlet geleneğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tehditler karşısında geri adım atmayacaklarını söyledi: “Ayaklarına çelme takılınca yoldan dönen bir millet değiliz. Türkiye hedeflerine mutlaka ulaşacaktır.”

“86 milyon birlikte Türkiye’yiz”

Erdoğan, Türkiye’nin farklı kimlik ve inançlarla barış içinde yaşama tecrübesine dikkat çekerek: “Bu topraklarda tek bir insanımızın dahi ötekileştirilmesine müsaade etmeyiz. 86 milyon olarak biz birlikte Türkiye’yiz” dedi.

Uluslararası temaslar ve programlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında 20–28 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirdiği temas ve programlara dair geniş bilgiler aktardı. Bu bölümde kentleşme, aile politikaları, eğitim, Güney Kore ile iş birliği, kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planı, Aziz Sancar Bilim Ödülleri ve Papa XIV. Leo ile yapılan görüşmeler hakkında detaylar paylaştı.

Güney Kore ile savunma sanayi iş birliği ve nükleer enerji görüşmelerinin sürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Togg’dan sonra Hyundai İzmit fabrikasında yüzde 100 elektrikli araç üretmeye başlayacak. Hayırlı olsun” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa XIV. Leo ile görüşmede ise Gazze ve İslam karşıtlığı konularının ele alındığını belirtti: “Gazze’de okulların, hastanelerin ve kiliselerin hedef alınmasına dikkat çektik. Papa’nın Filistin konusundaki ilkeli duruşunu takdir ediyoruz.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI:

“Kabinemizde aldığımız kararların, ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını canı gönülden arzu ediyorum. Buradan, hangi siyasi görüşten, hangi etnik kökenden olursa olsun, Türkiye için çalışan, Türkiye için dertlenen ve kalbi Türkiye için atan herkese, tüm vatandaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum.

Toplantımızın detaylarına geçmeden önce bir hususun altını çizmek istiyorum: Aziz milletim, değerli arkadaşlar, küresel sistemdeki çatırdamaların olumsuz etkilerini en fazla hissettiğimiz kırılgan bir dönemden geçiyoruz. Yakın çevremize baktığımızda, savaşların, çatışmaların, gerilimlerin ve siyasi-ekonomik dalgalanmaların hiç eksik olmadığı görülüyor. Türkiye’nin içinde yer aldığı bölge, şairin dediği gibi “akrebin kıskacında” bizi yoğurmuş; kader anlamını bulan sürecin tam ortasındayız.

TÜRKİYE HUZUR VE GÜVENLİK ADASI OLMA VASFINI KORUYOR

Daha önceki konuşmalarımda yaklaşan küresel bir kasırgadan bahsetmiştim. Bunun farklı kıtalarda taşları yerinden oynatacağına dikkat çekmiştim. Türkiye’nin bu kasırgayı suhuletle yönetecek imkân ve kabiliyetleri haiz olduğunu da dile getirmiştim.

2025’in geride bıraktığımız 11 ayını gözden geçirdiğimizde, liyakatli, tecrübeli, donanımlı ve çalışkan kadrolarımızın yönetiminde ülkemizin başarılı bir şekilde zorlukların üstesinden geldiğini görüyoruz. Türkiye, etrafındaki bütün olumsuzluklara rağmen bir istikrar, huzur ve güvenlik adası olma vasfını muhafaza ediyor.

Muhalefetin karşı çıkmasına rağmen, son 23 yılda ülkemize kazandırdığımız güçlü altyapının değerini bugün çok daha iyi anlıyoruz. Finansman imkânlarının bol olduğu dönemlerde “yap-işlet-devret” modeliyle hayata geçirdiğimiz Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, Osman Gazi Köprüsü, İzmir Otoyolu ve Çanakkale Köprüsü gibi projelerimizin stratejik önemi bugün ortaya çıkıyor.

BUGÜN İNŞA ETSEK 90 MİLYAR DOLARA ULAŞMAKTA

Zamanında 50–51 milyar dolarlık bir bütçe ile hizmete aldığımız projeleri bugün inşa etmeye kalksak, ihtiyaç duyulan rakam yaklaşık 90 milyar dolara ulaşmaktadır. Bu tutar yalnızca yapım maliyetidir; biz bu eserleri yıllardır kullanıyoruz ve milletimiz de bunlardan yıllardır istifade ediyor.

Bu yatırımlar, Türkiye ekonomisine milyarlarca liralık katma değer sağlıyor. Sadece ulaştırmada değil, savunma sanayiinden sağlığa birçok alanda benzer bir tablo söz konusu. Örneğin, koronavirüs salgını döneminde şehir hastanelerimizin hayat kurtardığını hep beraber gördük. İnsansız savaş uçağımız “Kızıl Elma” ise, dünya havacılık tarihinde bir ilke imza attı.

Her alanda bu dinamizmi ve atılımı yaşıyoruz. Şunu gururla ifade etmek isterim: Şayet siyaseti yapılan her işe kulp takmak olarak gören muhaliflere itibar etseydik, bu muhteşem eserlerin hiçbirini ülkemize kazandıramazdık. Ne Avrasya Tüneli’ni, ne Zigana Geçidi’ni, ne de dünyanın en iyi havalimanları arasında gösterilen İstanbul Havalimanı’nı yapabilirdik. Ama biz, bu vizyonsuzlar korosuna hiçbir zaman kulak asmadık; onların ülkemiz için kurduğumuz hayallerle aramıza girmelerine müsaade etmedik.

2028 HEDEFİMİZ 1.9 TRİLYON DOLARLIK EKONOMİK BÜYÜKLÜK

Eser ve hizmet siyasetimizle Türkiye’yi tarihinin en büyük yatırımlarıyla buluşturduk. 238 milyar dolar olan milli gelirimizi, yıllık bazda 1,5 trilyon dolara çıkardık. 2028 için hedefimiz 1,9 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır.

Bugün TÜİK tarafından açıklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamları %3,7 olup, doğru yolda olduğumuzu göstermektedir. Türkiye ekonomisi, kesintisiz büyüme trendini 21 çeyreğe taşımıştır. Büyüme rakamlarının ülkemiz ekonomisi için hayırlı olmasını diliyorum.

Değerli basın mensupları, çok değerli vatandaşlarım; sadece ekonomi ve yatırımlarda değil, temel hak ve özgürlüklerde de çok büyük ilerlemeler kaydettik. Reform hamlelerimizle, 10 yıldır milli iradenin tepesinde sallanan vesayete son verdik.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİYLE EKONOMİK ŞAHLANMA OLACAK

Milletimize zaten helali olan haklarını teslim etmenin yanı sıra, demokrasimizin standartlarını da yükselttik. Gezi olayları ve 15 Temmuz ihaneti gibi bağımsızlığımıza yönelik kökü dışarıda girişimleri, milletimizle birlikte bozguna uğrattık. Terörün her çeşidiyle mücadelede tarihi başarılar elde ettik.

Şimdi bu mücadeleyi pekiştirmek amacıyla hassas bir süreç yönetiyoruz. “Terörsüz Türkiye” süreciyle, ekonomik şahlanışımızın, huzurumuzun ve kardeşliğimizin önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırmayı hedefliyoruz.

Herkesin, özellikle kan ve kaos tüccarlarının bilmesini isterim: Biz, ihtirasları boylarını aşanların aksine, kökleri çok eskiye uzanan kadim bir devlet geleneğine sahibiz. Bu coğrafyada tam 1000 yıldır istiklaline halel getirmeden özgürce yaşayan nadir milletlerden biriyiz.

AYAĞINA ÇELME TAKILINCA GERİ DÖNECEK MİLLET DEĞİLİZ

Biz, ayağına çelme takılınca, yolu kesilince geri dönecek bir millet değiliz; tehditler karşısında ülkecek korkacak veya boyun eğecek bir millet değiliz. Türkiye, hedeflerine er ya da geç mutlaka ulaşacaktır. Tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle doludur.

Kürt, Arap, Türkmen, Sünni, Şii fark etmeksizin tüm kardeş topluluklarla kalplerimiz 1000 yıldır beraber atıyor ve inşallah gelecekte de birlikte atmaya devam edecek. Allah korusun, yarın dilimizin başı dara düştüğünde, başkalarının değil birbirimizin kapısını çalacağız; yine birbirimize sığınacağız. Ev sahibi olduğumuz bu coğrafyada, daha nice asırlar boyunca kardeşçe, kader birliği halinde yan yana yaşayacağız.

COĞRAFYAMIZ KANA, ÇATIŞMAYA, ŞİDDETE DOYMUŞTUR

Bu hakikati ne dönemsel hesaplar değiştirebilir, ne de dışarıdan dayatılan pervasızlıklar gölgeleyebilir. Coğrafyamız artık kana, çatışmaya ve şiddete doymuştur. Biz meseleleri bu pencereden bakıyoruz. Türkiye olarak, 86 milyon vatandaşımız için ne istiyorsak, sınırlarımız ötesindeki tüm kardeşlerimiz için de aynı iyilikleri murad ediyoruz.

Bizi birbirimize düşürerek kaybettirmek isteyen kaos ve katliam şebekelerine karşı, kardeşlikle hep birlikte kazanmayı savunuyoruz. Bu coğrafyada geleceğine güvenle bakmak isteyen herkesin başka bir yolu yoktur ve olamaz. Endişe olmasın: 86 milyon omuz omuza, gönül gönüle verecek ve 21. yüzyılı Türkiye yüzyılı haline getireceğiz.

20 Kasım’da Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde Aile ve Kültür Sanat Sempozyumu’nun kapanış oturumuna katıldık. Bu önemli sempozyumda kentleşme, dijital kültür, aile, iletişim ve nüfus politikaları gibi kritik konular ele alındı. Milli değerlerimizin odak noktası olan ailenin güçlendirilmesi, demokratik yapımızın iyileştirilmesi ve gelecek kuşakların zengin bir aile mirası devralması için kararlı bir şekilde çalışıyoruz.

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, dünyanın en kutsal vazifelerinden birini icra eden öğretmenlerimiz ve yarınlarımızın teminatı öğrencilerimizle bir araya geldik. Bu programda, kuralları çekilen 15.000 yeni öğretmen adayımızın atama heyecanını paylaştık ve yeni atanan öğretmenlerimizi tekrar tebrik ettik.

HYUNDAİ İZMİT’TE ELEKTRİKLİ ARAÇ ÜRETMEYE BAŞLAYACAK

Aynı gün, Güney Kore Cumhurbaşkanı Külliyemizde misafirimiz oldu. Türkiye-Güney Kore arasındaki geniş iş birliği imkanlarını değerlendirdik. Hyundai şirketi de İzmit’teki fabrikasında %100 elektrikli araç üretmeye başlayacak. Hayırlı olsun. Güney Kore ile savunma sanayi alanında ortak projeler geliştirmeye devam ediyoruz.

25 Kasım’da ise Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle düzenlenen programa katıldık. 2026–2030 dönemini kapsayan 5. Ulusal Eylem Planı’nı kamuoyuyla paylaştık. Planın kadınlar için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

26 Kasım’da Külliyemizde düzenlenen 2025 TÜSEP Aziz Sancar Bilim Hizmet ve Teşvik Ödülleri törenine katıldık. Ödül sahiplerini tekrar tebrik ediyorum.

PAPAYI AĞIRLADIK

27 Kasım’da Katolik dünyasının ruhani lideri, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ve heyetini Ankara’da ağırladık. Görüşmelerimizde aile kurumuna yönelik tehditler başta olmak üzere, ortak gündemimizdeki meseleleri ele aldık. Birleşmiş Milletler çatısı altında toplam 160 üyeye ulaşan Medeniyetler İttifakı girişiminin ehemmiyetine bir kez daha değindik. Batıda son dönemde tırmanışa geçen İslam düşmanlığı da gündemimizin üst sıralarındaydı. Gazze’de İsrail’in camileri, okulları, hastane ve kiliseleri de hedef alan insanlık dışı saldırılarına dikkat çektik.

Direkt müteveffa Papa Fransuva’nın gerekse Papa 14. Leo’nun Filistin meselesindeki ilkeli duruşunu takdirle karşıladığımızı dile getirdik. Bizim de katkımızla tesis edilen ateşkesin muhafazası, insani yardımların bölgeye ulaştırılması ve Kudüs’ün korunması hususunda taşıdığımız hassasiyeti kendilerine aktardık.

TEK BİR İNSANIMIZIN ÖTEKİLEŞTİRİLMESİNE ASLA MÜSAADE ETMEYİZ

Şurası bir gerçektir ki, millet olarak farklı kimlik ve inançları barış içinde yaşatma noktasında eşsiz bir tecrübeye sahibiz. Bizi diğer ülkelerden farklı kılan en önemli özelliklerimizden biri budur. Bilhassa içinde bulunduğumuz dönemde bu vasfımızın ve tecrübemizin çok değerli olduğuna inanıyoruz. Farklı inançtan vatandaşlarımız ülkemizin beşeri zenginliğini oluşturmaktadır. Bu topraklarda yaşayan tek bir insanımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına veya ayrımcılığa maruz kalmasına asla müsaade etmeyiz. İnşallah bundan sonra da özgüvenle, inanç ve kültür değerlerimiz ışığında üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.

86 milyon olarak biz birlikte Türkiye’yiz; hep birlikte Türkiye’yiz. Bu dayanışmayı her daim sürdüreceğiz.

28 Kasım’da İstanbul Atatürk Havalimanı’nda Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik teşkilatımıza kazandırdığımız 92 yeni aracın hizmete alım törenine katıldık. Arkadaşlarımızın hayırlı olmasını diliyor, milletimizin huzur ve esenliği için canları pahasına görev yapan güvenlik birimlerimizin tüm mensuplarına Rabbimden muafiyetler niyaz ediyorum.

Uzun süredir bazı çevrelerin görmezden geldiği, gece gündüz demeden görev yapan kolluk kuvvetlerimize haksızlık edildiğini bir kez daha açıkça ifade ediyorum.

Uluslararası kuruluşların raporlarına göre, dolandırıcılık, hırsızlık, cinsel saldırı, kasten yaralama, uyuşturucu ticareti gibi suçlarla mücadelede, muhalefetin örnek gösterdiği Avrupa ülkelerine kıyasla Türkiye iyi bir seviyededir. Elbette gönlümüz, tek bir müessif olayın yaşanmamasından yanadır; tek bir insanımızın dahi mağdur olmasını istemeyiz. Ancak hükümetimizin suç ve suçlularla mücadelesine eleştirilerde bulunurken, insaf sınırlarının aşılmamasını ve kolluk kuvvetlerimizin olağanüstü çabalarına saygı gösterilmesini haklı olarak herkesten bekliyoruz.

Bu vesileyle bir kez daha, vatanımız uğruna can veren aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum.

29 Kasım’da, bu yıl dördüncüsü düzenlenen İlim Yayma Ödülleri törenine katıldık. İlim Yayma ailesinin heyecanına ortak olduk. Üç ayrı dalda ödüllerini tevci ettiğimiz bilim insanlarımızı tekrar yürekten tebrik ediyorum. Kendi alanında ülkemizin en prestijli ödülleri arasında yer alan İlim Yayma Ödüllerine uluslararası boyut kazandırılmasını önemli görüyorum. Neredeyse 25 yıldır büyük bir özveri ile milletimize hizmet eden İlim Yayma ailesinin tüm mensuplarına teşekkür ediyor, çalışmalarında Rabbimden üstün başarılar diliyorum.

Bu sene Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde düzenlenen G20 Zirvesi ile ilgili değerlendirmemi partimizin grup toplantısında yapacağım. Bu vesileyle ayrıca Türkiye’nin son 23 yılda Afrika kıtası ile ilişkilerinde nereden nereye geldiğinin kısa bir özetini de çıkaracağız.

Bugünkü kabine toplantımızda Avrupa Birliği ile ilişkilerde son dönemde yaşanan gelişmeler de dahil olmak üzere dış politikadaki güncel meseleleri ele aldık. AB tam üyeliği, önümüze çıkan engellere rağmen stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor.

SEFER GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDER BOYUTA GELMİŞTİR

Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın Karadeniz’deki seyri, sefer güvenliğini açıkça tehdit eder boyuta gelmiştir. Cuma günü münhasır ekonomik bölgemizde ticaret gemilerinin hedef alınması, endişe verici bir tırmanmayı işaret etmektedir.

BU SALDIRILARI HİÇBİR ŞEKİLDE MAZUR GÖREMEYİZ

Özellikle kendi münhasır bölgemizde seyir, can ve çevre emniyetini tehdit eden bu saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu tarz durumlarla ilgili tüm taraflara gerekli uyarılarda bulunuyoruz. Savaşı bitirmeye dönük son haftalarda yaşanan hareketliliği de yakından takip ediyor, gerekli katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz.

Kabinimizin bir diğer gündemi sanayide dönüşümdür. İktidarlarımız döneminde sanayimizi güçlendirmek, üretimi büyütmek ve katma değeri artırmak daima önceliğimiz olmuştur. Organize sanayi bölgelerinin sayısını 191’den 371’e yükselttik; 52 endüstri bölgesi kurduk. Planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 48.000 hektardan 155.000 hektara çıkardık. Teknolojik dönüşümümüzü hızlandırmak için proje bazlı devlet destekleri, HIT 30 ve stratejik yatırım teşvikleri ile çok sayıda yatırımın önünü açtık. Bugüne dek desteklediğimiz 3,6 trilyon lira tutarında 308 yatırım ile 120.000 kişilik istihdam sağladık.

Şimdi ülkemizin önündeki yeni fırsatları değerlendirerek sanayileşmeye hız kazandıracağız. Sanayi alanları planı ile planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 350.000 hektara ulaştıracağız. Anadolu’da 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız. Hem mevcut organize sanayi bölgelerimizin hem de yeni mega endüstriyel bölgelerin demiryolu bağlantıları ile limanlara erişimini sağlayacağız.

Geçtiğimiz yıl, emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde KOBİ’lerimize yönelik istihdamı koruma programı başlatmıştık. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına aylık 2.500 lira destek verdik. Bu programla 15.000 KOBİ’de 416.000 istihdamı koruduk ve 22.000 ilave istihdam oluşturduk. Bu programı 2026’da aylık destek tutarını 3.500 liraya yükselterek ve büyük ölçekli firmaları da dahil ederek sürdüreceğiz. 1.100.000 istihdamı koruyacak, emekçimizin ve sanayicimizin yanında olacağız.

Emek yoğun sektörlerimizdeki işletmelerin, Batı’daki büyük şehirlerden Anadolu illerimize taşınmasını teşvik ediyoruz. 24 ilimizde kurulacak tesislerde sosyal güvenlik kurumu primlerini 14 yıla kadar hükümet olarak biz karşılıyoruz.

Hiçbir sektörümüzü ihmal etmeden, hiçbir şehrimizi ve bölgemizi geride bırakmadan, topyekûn yeni bir kalkınma seferberliğine çıkıyoruz. Rabbim yolumuzu ve bahtımızı açık etsin.

Bu düşüncelerle kabine toplantımızın, ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor; sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum. “

Demokrat Gündem

Exit mobile version