Dediğim çıktı

Televizyon izliyorum; ekranda Muharrem İnce ve Sinan Oğan’a verilen oyların dağılım haritası var. Hep CHP’ye yoğun oy veren, oy deposu, kıyı bölgelerde. ★★★ Çevreme, bizim Orhan’a sık sık söylüyordum. Bu şeçimi Kılıçdaroğlu ancak CHP seçmeninin nin ihaneti ile kaybeder. Maalesef anlaşılan o ki, öyle de olmuş. ★★★ İnsan, insanca kızgın duygularla şöyle bağırmak istiyor; “Şimdi […]

Televizyon izliyorum; ekranda Muharrem İnce ve Sinan Oğan’a verilen oyların dağılım haritası var.

Hep CHP’ye yoğun oy veren, oy deposu, kıyı bölgelerde.

★★★

Çevreme, bizim Orhan’a sık sık söylüyordum.

Bu şeçimi Kılıçdaroğlu ancak CHP seçmeninin nin ihaneti ile kaybeder.

Maalesef anlaşılan o ki, öyle de olmuş.

★★★

İnsan, insanca kızgın duygularla şöyle bağırmak istiyor;

“Şimdi görün ananızın ‘hürekesini’, bölünün üç parçaya, Yerel seçimleri de kaybedin. Ben sen bizim oğlan, biz Atatürkçüyüz, biz milliyetçiyiz” diye bağıra bağıra İstanbul’u Ankara’yı İzmir’i de karanlığa gömün.

Pek kıymetli torunlarınızın okullarına da, imam atansın” demek var ama, ah bu gerçek uygarlık, gerçek ülke sevgisinin gözü kör olsun.

Şairin dediği gibi, seni bırakıp da gitmek var ama, ah, bu şarkıların gözü kör olsun.

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

Exit mobile version