Dünyayı sarsan koronavirüs salgını hayatlarımızdan çıkmışken Dünya Sağlık Örgütü’nden yeni bir uyarı daha geldi. Dünya üzerindeki yeni ve tehlikeli virüs ve bakterileri bildirerek dünyayı yeni bir salgına karşı hazırlıksız bırakmamak isteyen örgüt hepimizi bekleyen yeni tehdidin adını koydu.
2021'de pandeminin ikinci dalgası sırasında Hindistan'da tahminen 4 bin 300 koronavirüs hastası mantar nedeniyle hayatını kaybetti. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) geçtiğimiz gün uyardığı gibi, mantar saldırısının insanlar için oluşturduğu risk hızla artıyor. Artışın sebebinin Covid salgınında ilaçlara direnç geliştiren ve bağışıklığı baskılanmış hastaların sayısının çoğalması olduğu düşünülüyor.
GÖRME YETİSİNİ KAYBETME RİSKİ
DSÖ, en son 2018’de yayınladığı listede 'X Hastalığı' da dahil olmak üzere öncelikli patojenler listesini açıklamıştı. Şimdi ise en tehlikeli 19 mantar türünün yer aldığı liste dünyaya duyuruldu.
DSÖ’nün AMR (antimikrobiyal direnç) sorumlusu Dr. Hanan Balkhy “Bakteriyel antimikrobiyal direnç pandemisinin gölgelerinden ortaya çıkan mantar enfeksiyonları büyüyor ve tedavilere her zamankinden daha dirençli hale geliyor, bu da dünya çapında bir halk sağlığı sorunu haline geliyor” dedi.
Mantar Enfeksiyonları için Küresel Eylem Fonu, her yıl 300 milyondan fazla insanın ciddi bir mantar enfeksiyonuna yakalandığını ve yılda 1 milyon 600 bin kişinin en yaygın enfeksiyonlardan öldüğünü tahmin ediyor. 25 milyon insanın daha ölme veya görme yetilerini kaybetme riski altında olduğunu söylüyor.
ÜLKE VE COĞRAFYA AYRIMI YOK!
Üstelik bu enfeksiyonlar coğrafya ile sınırlı değil; Birleşik Krallık da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki insanlar giderek güçten düşüren mantar hastalıklarına maruz kalıyor.
Tipik olarak mantarlar, solunum yollarını istila ederek ve beyin de dahil olmak üzere sinir sistemine saldırarak öldürüyor. Bağışıklık sistemleri zayıflamış kişilerin, kanser için kemoterapi görenlerin veya HIV/AIDS tedavisi görenlerin istilacı mantar enfeksiyonları açısından risk altında olduğu belirtiliyor.
Yaşananlarda Covid-19'un da bir rol oynadığına inanılıyor. DSÖ'ye göre, pandemi sırasında hastanede yatan hastalar arasında bildirilen invaziv (yaygın) mantar enfeksiyonlarının zarar verici dokulara dönüşümü 'genellikle yıkıcı sonuçlarla' önemli ölçüde arttığı belirtiliyor.
BÜYÜYEN DİRENÇ
Dr. Kothalkar, Hindistan'daki mukormikoz (kara mantar) salgını sırasında hastanesinin mantar önleyici tedavileri tedarik etmekte zorlandığını söyledi. “Büyük hasara yol açan bir kıtlık yaşadık” dedi. DSÖ, sınırlı sayıda ilaca karşı direncin de arttığı konusunda uyardı. Yaygın enfeksiyonlara neden olan mantarların tedaviye karşı giderek daha dirençli hale geldiği belirtildi.
MANTARLARIN GERÇEK SAĞLIK YÜKÜ BİLİNMİYOR
DSÖ, mantar patojenlerinin tedavisi ve gözetiminde araştırma ve geliştirmeye öncelik vermek için küresel bir uyarı yayınladı. Örgüt raporunda “Şu anda Mantar Enfeksiyonları, tüm bulaşıcı hastalık araştırma fonlarının yüzde 1,5'inden daha azını alıyor” diyerek, mantarların gerçek sağlık yükünün bilinmediğini öne sürerken, 'çoğu tedavi kılavuzunun sınırlı kanıt ve uzman görüşü ile bilgilendirildiği' belirtildi.