Mahkeme, sanıklar Bekir Yokuş, Gazi Günay, Okan Şimşek, Ali Öz, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Osman Gülbel ve Hasan Durmuşoğlu’nu “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanık Muharrem Demirkale ise “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası aldı.
Sanık Yavuz Karakaya, “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılırken, Veysal Şahin “ihmali davranışla adam öldürmek” suçundan 15 yıl hapis cezası aldı. Mahkeme, sanıklar Onur Karakaya, Bekir Yokuş ve Mehmet Ayhan’ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.
DİNK AİLESİ: “ADALET İÇİN MÜCADELE SÜRÜYOR”
Dink ailesinin avukatı Havva Hülya Deveci, duruşmada hazır bulundu. Deveci, kararın adalet arayışı açısından önemli bir adım olduğunu belirtirken, “Bu dava sadece Hrant Dink’in değil, Türkiye’nin adalet mücadelesidir” dedi.
Hrant Dink’in öldürülmesi, Türkiye’de basın özgürlüğü ve azınlık hakları konusunda derin izler bırakmıştı. Dink, Agos Gazetesi aracılığıyla Ermeni toplumunun sesi olmuş ve Türkiye’deki demokratikleşme mücadelesine önemli katkılarda bulunmuştu.
16 YILLIK ADALET MÜCADELESİ: DAVA NASIL GELİŞTİ?
Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de İstanbul’daki Agos Gazetesi önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Cinayetin ardından başlatılan soruşturma, zaman içinde genişleyerek FETÖ bağlantılı kamu görevlilerini de kapsadı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Mart 2021’de 78 sanığın yargılandığı davayı karara bağlamış, 26 sanığı cezalandırmıştı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 21 Haziran 2023’te verilen kararların bir kısmını onarken, bazı sanıklar hakkındaki cezaları bozmuştu.
Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılanan sanıklar hakkında verilen müebbet hapis cezaları, davanın karmaşık yapısını bir kez daha gözler önüne serdi.
SANIKLARIN SAVUNMALARI: “KUMPAS” İDDİALARI
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Muharrem Demirkale, hiçbir örgütle bağlantısı olmadığını ve davayı “kumpas” olarak nitelendirdi. Diğer sanıklar da beraat ve tahliye talebinde bulundu. Ancak mahkeme heyeti, sanıkların suçlarını ağır bularak müebbet hapis cezalarına hükmetti.
ADALET TAM SAĞLANDI MI? DİNK AİLESİ VE KAMUOYU NE DİYOR?
Hrant Dink davası, Türkiye’de adalet, basın özgürlüğü ve demokrasi mücadelesinin sembolü haline geldi. Dink’in öldürülmesi, sadece bir cinayet değil, aynı zamanda devlet içindeki karanlık ilişkilerin de gün yüzüne çıkarılması gereken bir süreç olarak görülüyor.
Mahkemenin verdiği karar, adalet arayışında önemli bir adım olarak değerlendirilse de, Dink ailesi ve destekçileri, gerçek sorumluların tam anlamıyla ortaya çıkarılması için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. (Haber Merkezi)