DEMOKRAT GÜNDEM- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, Türkiye’nin siyasi iklimini sarsarken, hukuki ve idari süreçlerin nasıl ilerleyeceği sorusu her kesimden vatandaşın gündeminde. 16 milyon İstanbullunun geleceğini ilgilendiren bu süreçte, olası senaryolar ve sonuçları detaylı olarak analiz edilmeye değer.
“TERÖR” VE “YOLSUZLUK” İDDİALARI: İKİ KOLDAN YÜRÜYEN SORUŞTURMA
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve toplamda 106 kişi hakkında yürütülen soruşturma, iki ana eksende ilerliyor. Savcılık, İmamoğlu’nu “örgüt yöneticisi olmak, rüşvet, dolandırıcılık, kişisel verileri ele geçirme, ihaleye fesat karıştırmak” ve “terör örgütüne yardım etmek” suçlamalarıyla karşı karşıya bıraktı. Bu çift kollu soruşturma, hem maddi hem de siyasi boyutlarıyla dikkat çekiyor.
4 GÜN GÖZALTI, SONRA NE OLACAK?
Avukat Mustafa Zafer’in NTV yayınında aktardığı bilgilere göre, soruşturma kapsamında gözaltı süresi 4 güne kadar uzayabilir. Şüphelilerin ifadeleri alındıktan sonra savcı karşısına çıkarılacakları belirtiliyor. Zafer, “Şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle birden fazla savcı görev yapacak, tek bir savcının bu kadar çok şüphelinin ifadesini alması mümkün değil” ifadelerini kullandı.
OLASI CEZALAR: 10 YILA KADAR HAPİS GÜNDEMDE
Hukukçu Mustafa Zafer, İmamoğlu’nun yüzleştiği suçlamalarla ilgili olası cezaları da değerlendirdi. Zafer, “Suç örgütü yöneticiliği için 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. Buna rüşvet eklenirse 4-10 yıl, nitelikli dolandırıcılığın tespiti halinde yine 4-10 yıl arasında ceza söz konusu olabilir” açıklamasında bulundu. Bu cezaların kombinasyonu, İmamoğlu’nun siyasi kariyerini derinden etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir.
KAYYUM İHTİMALİ: İSTANBUL’UN YÖNETİM KRİZİ
İmamoğlu’nun özellikle “terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla tutuklanması ve görevden alınması durumunda, İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atama yetkisi bulunuyor. Bu senaryo, Türkiye’nin en büyük kentinin yönetiminde beklenmedik bir değişikliğe yol açabilir ve siyasi dengeleri kökten etkileyebilir. Kayyum atanması durumunda, İstanbul’un projelerinin ve hizmetlerinin nasıl etkileneceği de büyük soru işareti.
CHP’NİN STRATEJİK ADIMI: ÖN SEÇİM DEVAM EDECEK Mİ?
CHP, daha önce planladığı 23 Mart tarihinde cumhurbaşkanlığı ön aday seçimini gerçekleştirmeyi hedefliyor. İlginç olan ise, İmamoğlu’nun tek aday olduğu bu seçimde, kendisi serbest kalmasa dahi adaylığının oylanabilecek olması. Bu durum, hem CHP’nin stratejisini hem de muhalefetin cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecini doğrudan etkileyecek bir faktör olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin en büyük kentinin belediye başkanının gözaltında olması, önümüzdeki günlerde siyaset sahnesinde ve kamuoyunda yankılanmaya devam edecek. İmamoğlu soruşturmasının sonuçları, sadece İstanbul’u değil, tüm Türkiye’nin siyasi geleceğini şekillendirebilecek potansiyele sahip görünüyor. (HABER MERKEZİ)