İzmir, Türkiye’nin en kapsamlı kentsel dönüşüm projelerinden birine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Dünya Bankası iş birliğinde yürütülen “İklim ve Afetlere Dayanıklı Şehirler Projesi”, deprem riski yüksek bölgelerde güvenli, modern ve çevreye duyarlı konutların inşa edilmesini hedefliyor. Proje kapsamında İzmir, pilot il olarak belirlendi.
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, projeye ilişkin yaptığı açıklamada, yıl sonuna kadar kentte 1,5 milyar TL tutarında kredi kullandırılmasının planlandığını duyurdu. Kaya, “Vatandaşlarımız 3 milyon TL limitli kredi kullanabilecek. Bu kapsamda İzmirli hemşehrilerimize yüzde 0,69 faiz oranı, 180 ay vade ve 1 yıl geri ödemesiz dönem imkânı sunuluyor” dedi.
BAŞVURULAR BAYRAKLI’DAKİ TOKİ İRTİBAT OFİSİNDE ALINACAK
Projenin pilot uygulama bölgesi olarak seçilen İzmir’de başvuruların, Bayraklı Adalet Mahallesi’nde bulunan TOKİ bloklarındaki irtibat ofisine yapılacağını hatırlatan Kaya, şunları söyledi:
“Bakanlığımızın Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Taşınmaz Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü projeye başvurular alınmaya devam ediyor. Dünya Bankası iş birliğiyle, riskli yapılarda oturan vatandaşlarımız için sağlanan bu destek, İzmir’in kentsel dönüşüm sürecinde yeni bir sayfa açacak.
Hepimizin bildiği gibi, İzmir birinci derece deprem bölgesi üzerinde yer alıyor. Karaburun’dan Bornova’ya, Seferihisar’dan Kemalpaşa’ya kadar aktif fay hatlarının çevrelediği bir şehirde yaşıyoruz. Bu yüzden kentsel dönüşüm bizim için bir tercih değil, zorunluluktur.
Devletimizin desteğiyle vatandaşlarımız artık çok daha uygun koşullarda evlerini yenileyebilecek.”
“İZMİR’İN GELECEĞİNİ SAĞLAM TEMELLER ÜZERİNE KURMAK İSTİYORUZ”
Kaya, 30 Ekim 2020’de yaşanan depremin ardından başlatılan dönüşüm çalışmalarının sistematik biçimde devam ettiğini vurguladı, “Biz İzmir’in geleceğini sağlam temeller üzerine kurmak istiyoruz. Maalesef yerel yönetimler bu konuya oldukça duyarsız. AFAD ve Deprem Bölgeleri Haritası verilerine göre İzmir, birinci derecede deprem riski taşıyor.
Kentimizin sınırları içinde yer alan Karaburun, Tuzla, Seferihisar, Gülbahçe, Bornova ve Kemalpaşa fay hatlarının her biri 6.5 ila 7.0 büyüklüğünde yıkıcı depremler üretme potansiyeline sahip. İzmir’deki mevcut yapı stokunun yaklaşık yüzde 70’i deprem yönetmeliklerine ve mühendislik standartlarına uygun değil.
1999 Marmara Depremi sonrasında yürürlüğe giren 2007 Deprem Yönetmeliği ve 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği dikkate alındığında, İzmir’de on binlerce binanın yeniden yapılması veya güçlendirilmesi gerektiği ortada. Bunun için gayret göstermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM SİYASET ÜSTÜ BİR MESELEDİR”
Kaya, kentsel dönüşümün yalnızca bina yenilemekten ibaret olmadığını belirterek, konunun şehir planlaması açısından da ele alınması gerektiğini söyledi, “Kentsel dönüşüm zeminden başlar, altyapıyla devam eder, çevre düzeniyle tamamlanır. Sıvılaşma riski yüksek bölgelerde güvenli zemin etütleri yapılmadan, mühendislik ilkelerine uygun taşıyıcı sistemler kurulmadan dönüşüm olmaz.
İzmir’in geleceğini sadece yeni binalarla değil, daha yeşil, daha planlı ve daha dirençli bir şehir düzeniyle inşa etmemiz lazım. Burada yerel yönetimlere büyük görev düşüyor. İzmir’in yaşam standardı yüksek, tarihi ve modern binalarının bir arada olduğu, kentsel dönüşümünü tamamlamış bir kent haline gelmesi gerekiyor.
Bunun için dertlenmek zorundayız. Bu mesele siyaset üstü bir meseledir. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“DEPREMİ ÖNLEYEMEYİZ AMA YIKIMI ÖNLEYEBİLİRİZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde İzmir’e verilen bu desteğin, kent tarihinin en büyük kentsel dönüşüm yatırımı olduğunu vurgulayan Kaya, projenin sadece bugüne değil, İzmir’in uzun vadeli güvenliğine de hizmet ettiğini belirterek,
“Depremi önleyemeyiz ama yıkımı önleyebiliriz. Hükümetimizin sağladığı bu destekle vatandaşlarımızın hayatını, çocuklarımızın geleceğini güvence altına alıyoruz.
Piyasa faizlerinin çok altında, uzun vadeli bir krediyle hemşehrilerimiz evlerini yenileyebilecekler. Hep birlikte bu şehri daha güvenli, daha yaşanabilir hale getireceğiz.” diye konuştu.