DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-İzmir’in Balçova ilçesindeki Salih İşgören Polis Merkezi’ne düzenlenen silahlı saldırı sonrası yeni detaylar ortaya çıktı.
Saldırgan E.B., saldırı sırasında kar maskesi takıp siyah giysilerle hareket etmiş, gözaltına alınırken “Allahu Ekber” diye bağırmış ve kendisini gözaltına almaya çalışanlara patlayıcı attığı görülmüştü. Olayda 1. Sınıf Emniyet Müdürü Muhsin Aydemir ile polis memuru Hasan Akın şehit olurken, bir polis memuru ağır yaralandı.
Saldırganın saldırıdan önce sosyal medya üzerinden “1muhavvid99” isimli hesabından paylaşımlar yaptığı tespit edildi. Paylaşımlarda İslami değerlerin istismar edildiği, polislere ve askerlere yönelik saldırıların düzenleneceği yönünde beyanlarda bulunulduğu görüldü.
MURAT BAKAN: BU ALENEN TERÖR ÇAĞRISIDIR
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, söz konusu paylaşımı “Bu, sıradan bir tehdit değil, alenen terör çağrısıdır!” şeklinde değerlendirdi.
Milletvekili Bakan, saldırıyı gerçekleştiren şahsa ait olup olmadığının derhal araştırılması gerektiğini vurguladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında, “İzmir’deki karakolumuza yapılan alçak saldırıdan önce ‘1muhavvid99’ isimli hesaptan yapılan paylaşımda; polisimize ve askerimize yönelik kafalarının kesileceği, karakolların patlatılacağı, heykellerin yıkılacağı, devletin yok edileceği açıkça yazıyor. Türk polisini, Türk askerini düşman gören bir zihniyetin bu ülkenin yurttaşı olamayacağı açıktır” ifadelerini kullandı.
Murat Bakan, bu tür radikal yapılanmaların görmezden gelinmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, güvenlik ve istihbarat politikalarının bu tür tehditleri önleyecek şekilde devreye sokulması gerektiğini ifade etti.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor ve saldırgan gözaltında tutuluyor, yaralı polisler tedavi altına alınmış durumda.
MURAT BAKAN’IN AÇIKLAMASININ TAMAMI ŞU ŞEKİLDE:
“İzmir’deki karakolumuza yapılan alçak saldırıdan önce ‘1muvahhid99’ isimli hesaptan yapılan paylaşımda; Polisimize ve askerlerimize yönelik kafalarının kesileceği, Karakolların patlatılacağı, Heykellerin yıkılacağı, Devletin yok edileceği açıkça yazılıyor. Bu, sıradan bir tehdit değil, alenen terör çağrısıdır! Saldırıyı yapan şahsa ait olup olmadığı derhal araştırılmalıdır.
Türk polisini, Türk askerini düşman gören bir zihniyetin bu ülkenin yurttaşı olamayacağı açıktır. Bu zihniyetin beslendiği iklim, tarikatlar, selefi yapılanmalar, radikal örgütlenmeler görmezden gelinmektedir. İçişleri Bakanlığı ne yapıyor?
Kahraman Polisimizi, bu ülkeyi kuran partinin il binalarını abluka altına almak için kullanıyor. Muhalefeti susturmak için kolluk kuvvetlerini araç haline getiriyor. Ama teröristlere karşı istihbarat yok! Ama bu selefi yapılanmalara karşı gerçek bir mücadele yok! Bu ülkenin asıl düşmanı muhalefet değil, polis karakolunu basan, askerimizi hedef alan, devleti yok etmeyi vaat eden teröristlerdir!
Bugün yaşanan saldırının sorumlularından biri de; ülkenin ve sokakların güvenliğini sağlaması gereken ama asli görevini yapmayıp kişisel ikbalini ve partisinin çıkarlarını önceleyen İçişleri Bakanı’dır. Artık bu ihmal zincirine, bu körlüğe ve bu aymazlığa son verilmelidir. Gerçek suçlulara karşı istihbarat ve güvenlik politikaları derhal devreye sokulmalı, bu radikal yapılanmalar kökünden temizlenmelidir.”
İlginizi çekebilir: İzmir’deki saldırgan ölmedi; ameliyatta