*- AMAÇ AYNI, YÖNTEM AYRI!
Önüne gelen dernek kuruyor…
Ya da yeni moda adıyla, ‘Platform!’
Bu iki nedenle oluyor;
Ya koltuk kapmak, maddi ve manevi kazanç elde etmek!
Ya da; kaybettiği koltuk ve itibarı geri almak…
Dikkat ediin, fark edeceksiniz;
Mutlaka ve mutlaka toplumda bir yer edinemeyen, ama sevmekten, iyilikten fazla, birilerinin beğeni ve övgüsünü bir şekilde ele geçirerek gönüllerini hoş tutmak isteyenlerdir bunların büyük bölümü…
Üstelik ceplerinden bir kuruş harcamazlar, toplum için, insanlık için, kenti için bir damla ter dökmezler, büyütmeye çalıştığı sıfatları ile büyük kazançlar elde ederler.
Her gittikleri yerde, toplumda önce sıfatlarını söylerler, öne çıkarmaya çalışırlar.
Bu tip insanlara dikkat etmemiz gerekiyor.
Ama herkesin derdi başından büyük olduğu için bu tipler sıradan insanlardan bir karşılık bulamazlar….
Zaten onların senle benle işleri yoktur…
Belediyeler, resmi makamlar, önemli kuruluşlar hedefleridir.
Bunlar için başarısızlık da söz konusu değildir.
‘Sil baştan’ yaparlar kendi çaplarındaki insanlarla..
‘Her devrin adamı!’ denir ya bunlar için…
Yine ortaya çıktıkları için ‘Aman dikkat!’ diyorum, bu kadar…
Salam vermezler, burnu büyüktürler…
Şunu da anımsatayım:
‘Salam verirler!’ ise mutlaka ve mutlaka bir beklentileri vardır sizin üzerinizden…
*- APARTMAN KOMŞUM (!)
Salı günü yaşamımda hiç gitmediğim bir semtte gözlük tamircisine gittim.
Adresi sordum, aradım buldum…
Kapıda ‘Gözlük Hastanesi’ yazıyordu…
‘iki saatlik işi var’ dediği için bana da çevreyi tanımak kalmıştı.
Çarşıda üç cadde paralel idi.
Ortadaki trafiğe kapalı, sevgi yolu şeklendi düzenleniyordu.
Orayı tavsiye ettiler. Diğer iki caddenin biri gidiş, diğeri merkeze dönüş şeklinde tek yönlü idi.
Yürürken karşıdan gelen gençten biri ‘Merhaba, nasılsın?’ dedil
‘Sağ ol!’ dedim…
‘Geçen gün de, selam verdim, görmedin!’ diye devam etti.
‘Kusura bakma!’
Yürümeye devam edeceğim, bırakmıyor!…
Ondan bundan söz ediyor, arada ‘Hatırlamadın?’ diyor devam ediyordu:
‘Aynı apartmanda oturuyoruz, ben dört numaradayım…
Duymuşsundur, eşim doğum yaptı!’
‘Analı babalı büyüsün, tebrikler!’ dedim.
Yürüyüp yoluma devam edeceğim, ama sözü de beni de bırakmıyordu.
Bazı isimlerden bahsetti…
Arabayı ona vermiş, şimdi bir taksi tutup karısını hastaneye götürecekmiş.
Falan filan…
Sonuçta;
‘Cebimde 50 lira var. Yanındaki paraları bana ver, ben akşam sana vereyim!’ dedi.
‘Ben emekliyim, otobüsler bana bedava. Yanıma para almadım, bir arkadaşımı görüp sonra geri döneceğim!’ deyince, elindeki 50 lirayı hızla cebine koydu, ‘Allaha ısmarladık!’ bile değmeden, sert ve seri bir hareketle yanımdan uzaklaştı!’
*- KÖŞEBAŞINI TUTUYOR
Bu dolandırıcılık olayı yeni değil…
Çok yıllar önce anlatmıştım…
Recep Tayyip Erdoğan’ın Kordondaki mitingini takip ettikten sonra gazeteye dönüyordum.
Efes Otelin köşesinden döndüğümde karşıma o zamana göre yine gençten biri çıkmıştı.
Selam verdi, bazı isimlerden söz etti…
Çok samimi idi…
‘İşim var, haberi yetiştireceğim!’ dememe rağmen anlatıp duruyordu:
Cezaevinden yeni çıkmış, birini vurmuş, Bergama’ya gidecekmiş, cebinde yol parası yokmuş…
Borç para istedi!
Boş bulundum ve yol parasını fazlasıyla verdim..
Yüzünü buruşturarak, ‘Bu nedir?’ gibi yine de aldı ve yoluna gitti.
İşin garibi bu kişiye sanıyorum bir yıl ya da uzun bir süre sonra yine rastlamıştım bu kez limana yakın Alsancak oto garının orada, diş hastanesi köşesinde…
Yine önümü kesti…
Yine bir laflar üretmeye başladı…
O beni tanımamıştı…
‘Bana bak sahtekar… Sen aynı kişileri çarpmayı alışkanlık haline mi getirdin? Şimdi seni karakola şikayet edeceğim!’ derken, arkasına bile bakmadan kayboldu…
*- FRANSA’DAN GETİRMİŞ!
Yine yazmış, anlatmıştım;
Bir başkası yine aynı taktikle bu kez Çankaya’da elinde esans çantası ile önümü kesmişti.
Fransa’ya çalışmaya gitmiş…
İşleri çok iyi imiş,
Esans çantasından bir kutu losyon çıkardı, ‘Bu benden hanıma…’ dedi, Çok değerli olduğunu belirtti ve elime sıkıştırdı, ‘Sağ ol, istemem!’ dememe rağmen…
Elinden zor kurtuldum, ‘İşi yetişmem lazım!’ deyince, o günün parasıyla 15 günlük maaşım kadar bir para istedi…
‘Yok!’ deyince de, sözde hediye verdiği losyonu kaptığı gibi söylene söylene yanımdan uzaklaştı…
Herhalde yeni gözüne kestirdiği bir avı bulmak için…
Siz siz olun, sakın yolda ‘eski’ ya da ’40 yıllık ahbap’ gibi komşu ve iş arkadaşı olduğunu söyleyene rastlarsanız, ‘Merhaba’ bile demeden yolunuzu devam edin…
Sizin iyi niyetiniz ve yardımseverliğinizden, yufka yüreğinizden yararlanmak isteyecektir.
Buna imkan tanımayın…
Yani kimisi ‘dernek’ ve ‘platform’ kurarak haksız kazanç elde eder, kimisi de ‘dost’ şivesi ile yolunuzu keser…
Amaç hep aynıdır, yöntem ayrı…
*- GÜNÜBİRLİK KİRALAMA SERBEST KALIYOR
İçişleri Bakanlığı genelgesi kapsamında, Ayvalık Vergi Dairesi ve Ayvalık Kaymakamlığı tarafından yapılan bildiriyle harekete geçen Jandarma ve Polis ekipleri “Günübirlik” kiraya verilen evlere ruhsat denetimi getirdi.
Ayvalık’ta, “Günübirlik” kiraya verilen evlere ruhsat başvurusu yapılması sırasında Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nden rapor alma zorunluluğu da istenen belgeler arasında yer alıyor.
*- GÜLTEPE PARSELASYON PLANLARI ASKIYA ÇIKTI
Konak Belediyesi Gültepe planlarını Toros Kapalı Pazaryeri ve Sosyal Tesisi’nde kurduğu Bilgilendirme Merkezi’nde mahalle mahalle askıya çıkarmaya başladı.
İlk etapta Mehmet Akif ve Saygı mahallelerinin parselasyon planlarının askıya çıkarıldığı merkeze giderek vatandaşların sorularını tek tek yanıtlayan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Halkımızın içi rahat olsun. Kentsel dönüşümü yüzde yüz uzlaşıyla yapacağız. Gültepe’nin makûs talihini vatandaşlarımızla birlikte, hiçbir mağduriyet yaşanmadan yeneceğiz” diye konuştu.
*- EMEKLİLER HAK PEŞİNDE
Kurban Bayramı yaklaşırken emekliler hesaplara 2 bin TL olarak yatacak bayram ikramiyesini bekliyor. İkramiyenin geçen aylarda 1100 TL’den 2 bin TL’ye çıkarılmasını yeterli bulmayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) ise ikramiyenin asgari ücret miktarı olan 8 bin 506 TL’ye yükseltilmesi için birçok ilde basın açıklaması yaptı.
*-