*- KORKU ŞEHİR DEĞİŞTİRTİYOR
Çok dirayetli, disiplinli, doğru sözlü ve güvenli olduğu için ‘Komuta sende!’ diyerek hitap ettiğim bir dostum sabah saatlerinde şu mesajı gönderdi:
‘6 Şubat depreminin ardından 6 ay geçti.
Uzmanlar olası büyük Marmara depremi için uyarılarda bulunmaya devam ediyor.
Deprem nedeniyle İstanbul’dan taşınacağını açıklayan Prof. Dr. Celal Şengör deprem sonrasında yaşanacakları anlattı!’
‘Komutanın’ belirttiğine göre;
‘Yardım için gelen ekipler kente giremeyecek.
Birkaç gün içinde açlık, ardından yağmalar başlayacak.
Bunu salgın hastalıklar takip edecek.
Enkazlar uzun süre kaldırılamayacağı için şehri ağır bir koku saracak, nefes alınamaz hale gelecek!’
*- HAVADAN SUDAN BİLE
Sevgili komutanım, arkadaşım:
Şimdi sıcaklardan bile bunalmış durumdayız.
Nefes alamaz durumdayız.
Durduk yerde ter döküyoruz…
Sanki 40 kilo yük taşımış haldeyiz…
Kimle konuşsan şikayetçi…
Yalnız ekonomiden değil, havadan sudan bile…
Geçen hafta damacana suya bir gün arayla okkalı denilecek bir şekilde zam gelmedi mi?
*- İŞTEN KAÇIYORLAR
Kaç kez uyardık!
Büyük şehirlerde, hatta kasabalarda bile yıkık, metruk evler var…
Tarihi hiçbir değerleri yok…
Hastalık saçıyorlar…
Çöplük haline getirilmişler…
Yanından geçerken çekiniyor, korkuyorsunuz.
Ya başınıza bir şey düşerse, en ufak bir sarsıntıda üzerinize yıkılırsa…
Bir anlık bir şey!
Kaçamazsınız…
Zaten kaçmaya kalkışırsanız, bir arabanın altında kalma olasılığı çok fazla…
Kurtulma şansınız yok!
Bunu yönetici takımı görmüyor mu?
Söylüyoruz:
Alınacak bir kararla hepsi zararsız hale getirilir.
Yani yıkılır, yerleri de yeşillendirilir.
Sokaklar, mahalleler, kentler soluk alır.
Nasıl bir fidana, fideye ‘can suyu’ veriliyorsa, aynı görevi görür…
*- DİLE KOLAY
Sadece İzmir’in Urla ilçesine 40 bin yeni kişi gelmiş, çoğunluğu Prof. Dr. Celal Şengör’ün ‘terk edeceğim!’ dediği İstanbul’dan…
Urla’da belediyeyi ‘Kayyum’ yönetiyor.
Hem kaymakam hem de belediye başkan vekili…
Önceki kaymakam da aynı işi görüyordu…
Bir baktık, belediye başkanı gibi görevden alınmış.
Suçu ağır;
‘Görevi kötüye kullanmak, sıfattan yararlanıp, maddi ve manevi beklentilerini yaşama geçirmek…’
Dahası vardır, ama ben bilmiyorum…
Peki yeni Kayyum ne yapıyor?
Sinekle, zararlı zehirli hakaretle mücadele yok!
Temizlik ve park bahçe işleri ise rutünün altında…
Yetkililere işçiler öneride bulunuyor:
‘Şu makinayı alırsak, hem Urla’yı zararlı otlardan kurtarır, halkı memnun ederek şikâyetleri kaldırırız, üstelik insan boyundaki otlar kırıntı haline gelir ve bundan da gübre olarak yararlanılır.’
Her şeye para bulunuyor, ama halkın ve kentin gerçek ihtiyacını karşılayacak makinaya para bulunmuyor.
Bunu bir kenara bırakalım!
Yollar delik deşik…
Yama gibi kolaylık var…
Neden bu kadar basit bir çalışma becerilemiyor…
Ama arada büyük işler var!
Örneğin; depremde, bir felakette, toplanacak alan, deniz kıyısında paha biçilmez bir yer, yat kulüp gibi bir gençlik işletmesi kapatılarak, betonlaştırılıyor…
Kıymeti bilinmiyor mu?
Bu ‘Büyük proje’ değil, büyük sahil kıyımı…
Bunun farkında olan yok mu?
Gösteriye gerek yok!
Kentlerin olduğu gibi Urla’nın da ihtiyaçları belli…
Bunu vali görüyor mu, Büyükşehir Belediye Başkanı farkında değil mi?
Kayyum, ‘Ben böyle lüzüm gördüm!’ diyerek, hiç kimseye ya da gerçek bilirkişilere danışmadan böyle önemli ve düzeltilme imkanı olmayan kararlar alınabilir, yürürlüğü konulur mu?
Herhalde benim bilmediğim, düşünemediğim, aklımın ucundan bile geçmeyen konuşmalar, çalışmalar oluyordur.
*- BİLMİYORUZ
Sevmeyi ve sevilmeyi bilmiyoruz…
Bu sözcüklerden çok uzağız…
Çok yaşadım ve gördüm;
Arkadan konuşmaları…
Sahte gülücükleri, sözcükleri…
Ağzından bal akan kişilerin aslında zehir kustuklarını…
‘Canım’, ‘Dostum’, ‘Sen bir tanesin!’ diyenlerin yürekten, candan olmadıklarını…
Bunları neden düşündüm;
Çünkü insanların özellikle vefat ve hastalıklarda gösterdikleri ikiyüzlü olduklarını görünce çıldıracak gibi oluyorum.
Tamam;
Bizim anlayışımızda ve dinimizde ‘Ölünün arkasından konuşulmaz!’
Zaten onun emel defteri kapanmıştır…
İnanmışlara göre; hesabını verecektir…
Yağ çekmek, ‘çok iyidir’ demek, ‘Hayırsever!’ olduğunu vurgulamak neye yarıyor?
Herhalde kendisine bir paye verdirmek, adını geçirmek istiyordur…
Adam sahtekâr, dolandırıcı, kimseye bir iyiliği olmamış, ikili oymamış, onu bunu çarpmış, hep kendine yontmuş…
Ama hiç tanımadığı, sadece medyada adı fazla geçtiği için, neredeyse ‘ağıt yakacak!’ hale gelenleri gördükçe beynimde şimşekler çakıyor.
‘Allah rahmet eylesin!’ dersin geçersin, ya da ‘Allah taksiratlarını af etsin!’ dileğinde bulunursun…
Kimse kimseden ayrı tutulamaz…
Hiç kimse bir diğerinden üstün değildir…
Üstünlük hizmetle, buluşla, yardımlarla olur…
Diğeri yağcılıktan ileri gitmez…
Bir zamanlar Vali Beye, ‘İlkler şehri İzmir’de bir ilk yaratalım. Sahtekarları, dolandırıcıları açık ve seçik duyuralım’ önerisinde bulunmuştum.
Kabul görmedi…
Bunu meslektaşlarıma ve dostlarıma da söyledim:
İster milletvekili, ister yönetici, isterse bir yerin hasbelkader başkanı olsun…
Ya da gazeteci, doktor, mühendis, işveren, girişimci, patron…
Kaç kişinin hakkını yemiş, sırtlarından paralar kazanmış, halkın üyelerin vergilerini, aidatlarını, ödemelerini çatır çatır yemiş ve ‘Ohh!’ diyerek üstüne bir de karşısındakinden kahve içip, ‘İşini halledeceğim’ diyerek kandıranlar, aldatanlar, çalışanın hakkını yiyen, işyerinin patronu gibi kendini gösterenlere ben sadece ‘yuh’ çekmek istiyorum…
Kardeşim, tanımadığın bilmediğin kişiler için ‘iyi’ ya da benzer sözcükleri kullanma…
Çünkü nadir de olsa iyilere haksızlık ediyorsun…
Halkı da bir noktada kandırıyorsan…
‘İyi ‘ ya da ‘kötü’ diyemiyorsan, çekinip, korkuyorsan bari sus…
Laf olsun diye, laf da üretme, söyleme, yazma…
Anlayan anlamıştır..
Çünkü herkes böylelerini bilir, ama ‘Hadi günaha girmeyeyim!’ düşüncesiyle ses çıkarmaz…
En iyisi de budur…
*- TARKAN KONSERİNİN İZMİR’E KATKISI
Tarihe geçen 9 Eylül 2022 Tarkan konseri İzmir ekonomisine de büyük katkı yaptı.
Bazılarına kapak olsun;’
‘Tarkan konserinin İzmir’e katkısı 100 milyon lira!’
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şehrin kurtuluşunun 100’üncü yıldönümü nedeniyle düzenlediği, milyonlarca (Benim hesabıma göre 2 milyon kişi) İzmirlinin katılımıyla seyirci rekoru kırılan sahne şovu ve Tarkan konserinin İzmir ekonomisine katkısı 100 milyon TL olarak hesaplandı.
Türkiye’de bugüne dek sergilenen en büyük sahne şovlarından biri olan, artırılmış gerçeklik destekli işgal ve kurtuluşun canlandırıldığı interaktif teatral gösteri Alsancak Limanı’ndan Konak’a kadar yüzbinlerce kişiye görsel şölen yaşatmıştı.
Kentin kurtuluşunun 100’üncü yılı kutlamaları tarihe geçecek megastar Tarkan konseriyle son bulmuştu.
İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından katılımın olduğu konserin ulaşım yeme içme, konaklama gibi birçok kategoride İzmir ekonomisine 100 milyon TL’ye yakın katkı sağladığı tespit edildi.
*- HARCAMALAR ARAŞTIRILDI
Konsere katılım ve konserin kent ölçeğinde yarattığı ekonomik etkiyi ölçen İzmir Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan kapsamlı araştırma, Kordon bölgesindeki kutlamaların şehrin tarihsel merkezindeki ekonomik faaliyetlere büyük bir katkı sağladığını ortaya koydu.
9 Eylül 2022’de tarihindeki Tarkan konseri ve 100’üncü yıl gösterilerinin İzmir ekonomisine etkisini hesaplayan araştırma; ulaşım, yeme/içme, perakende ve konaklama olmak üzere dört farklı kategorideki ekonomik faaliyetlere odaklandı.
*- HERKES ŞİKÂYETÇİ
Bir okuyucum yazıyor:
‘Saatlerdir kimseye ulaşamıyorum. Müşteri temsilcisine bağlanılmıyor. Bir kullanıcı olarak sorunları uygulama da çözemiyorum. Ücret alırken hemen alınıyor fakat hizmet sıfır!’
Burcu Hanım’ın sıkıntısı başka:
‘Sarmaşık Zamanı hakkında neden hiçbir bilgi verilmiyor? Heyecanla bu diziyi bekliyoruz ama aylardır tek bir haber bile yok…’
Erkan Bey diyor;
‘Telefon, bilgisayar, smart! Hiçbir yerden girilmiyor!
‘Cihaz tanımlanamadı!’ uyarısı geliyor.
MS atıyorum, cevap yok!
Müşteri hizmetlerinde, canlı insan yok!
Telesekreter sarıp duruyor aynı şeyleri, rezalet!’
Mesajlara bakan yetkili yok, firmalarda.
Onlar da boş vermişler tarikatına girmişler!
Ücretini ödediğiniz paketin gelmesini daha çok beklersiniz!
Ayşin Hanım, ‘Şu hatayı düzeltin artık!
Cep numaramı sistemdeki hesabım bölümüne ekleyemiyorum!
Harbi rezil ettiniz.
Sürekli aynı hata hata..
50 defa şifre değiştirdik, gene de olmadı!
İptal edin bari, de bende başımın çaresine bakayım!
1600 TL para verdim, yeter yaaa…’
Telefon eden, mesaj gönderen
*-