Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Vural, Türkiye’de Eris varyantının görülmesiyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Vural, virüsün zaman içinde değişime uğradığını ve hastalık yapıcı özelliğinin zayıfladığını belirtti. Ayrıca, “Maskeli günler geri dönüyor” gibi endişelere kapılmamamız gerektiğini vurguladı.
Maskeli günlere geri mi döneceğiz?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Eris (EG.5) varyantıyla ilgili son raporunda, önceki “gözlem altındaki varyant” statüsünü “izlenmesi gereken varyant” olarak güncelledi ve Eris’in dünya genelinde yayılma hızının arttığını belirtti. Türkiye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise Türkiye’de 9 kişide Eris varyantının tespit edildiğini duyurdu. Koca, bu vakaların yurt dışı temaslı ve aynı ilde olduklarını belirtirken, “Endişe konusu sayılmayacak bir gelişme” dedi. Bu gelişmelerle birlikte, “Maskeli günlere geri mi döneceğiz?” ve “Tekrar aşı olmamız gerekiyor mu?” gibi sorular gündemde. Aşı firmalarının Eris varyantına uygun aşılar üzerinde çalıştığı bilinirken, Oxford Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada mevcut aşıların Eris varyantına karşı bir miktar koruma sağlama olasılığının bulunduğu ifade edildi.
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Savaş Vural, “Eris, COVID-19’un Omicron varyantının bir alt türü ve dünya çapında dolaşımda olan diğer varyantlarla yakından ilişkili bir virüs. Haziran ile temmuz ayları arasında virüsün küresel yaygınlığının yüzde 1002’den fazla arttığı görülüyor. 7 Ağustos itibarıyla 51 ülkeden 7 binin üzerinde numune paylaşıldı. Mevcut kanıtlara dayanarak Eris’in oluşturduğu halk sağlığı riski ‘küresel düzeyde’ düşük olarak değerlendirildi.” dedi.