DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ekim ayı oturumunda, uzun süredir gündemde olan Çankaya Katlı Otoparkı yeniden tartışma konusu oldu.
AK Parti Meclis Üyeleri, yapının “riskli” ilan edilme sürecinin eksik teknik incelemelere dayandığını savunurken, Başkan Cemil Tugay, “91 taşıyıcı elemandan 81’i riskli bulunmuş, bu karar mahkemece de onaylanmış” diyerek iddialara karşı çıktı.
Kocabaş: “Üst katlardan karot alınmadı, zemin etüdü yapılmadı”
Gündem dışı söz alarak konuşan AK Parti Meclis Üyesi Nail Kocabaş, binayla ilgili yapılan risk tespitinin mühendislik ilkelerine aykırı olduğunu söyledi: “Bu yapıya ait bir performans analizi yok. Ben yerinde inceledim, esnafla da konuştum. Üst katlardan hiçbir karot alımı, demir donatı teslimi yapılmamış. Taşıyıcı sistemin tamamı incelenmemiş. Riskli yapı tespiti sadece zemin katta yapılmış. Zemin etüdü de yok.
Kurulun kararı, bu yapının güçlendirilebileceğini söylüyor. Siz 5 Mayıs 2024’te binayı yıkacağınızı açıkladınız. Mahkeme kararı riskli yapı kararıdır, evet. Ancak hak sahipleri güçlendirme yönünde karar alabilir. Siz 26 Mayıs 2024’te ‘yıkmayacağız’ dediniz. Daha sonra da paydaşlara ‘muvafakat verin, işlemleri biz yürüteceğiz’ diye yazı gönderdiniz.”
Kocabaş: Biz diyoruz ki ‘Gelin yıkmayın’
Kocabaş, otoparkın tamamen yıkılması halinde bin 170 araçlık kapasitenin ve 50’ye yakın işyerinin kaybolacağını vurgulayarak, “Bu bina yıkılırsa yerine yenisi yapılamıyor. Günde 4 bin araç giriyor, yüzlerce esnaf geçimini buradan sağlıyor. Biz diyoruz ki gelin yıkmayın. Ama burada yapılan teknik çalışmalar tahmine dayalı. Gerçek maliyet analizi yok. Bu yapı doğru incelenmeden riskli ilan edildi.”
Tugay: “91 taşıyıcı elemandan 81’i riskli, bu mahkemece tescilli”
Başkan Cemil Tugay, Kocabaş’ın iddialarına yanıt verdi: “Siz diyorsunuz ki bina riskli değil. Oysa riskli yapı kararı mahkemece de onaylanmış, tapuya işlenmiş bir karardır. Süreçler tamamlanmış durumda. 91 taşıyıcı elemandan 81’i riskli olarak tespit edilmiş.
Gerçekten bir deprem olsa, bu bina çökerse, altındaki işyerleri ve araçlar zarar görse bunun sorumluluğunu kim alacak? Güçlendirme konusunda maliyet çok yüksek. Ayrıca binanın yarısından fazlası başka kurumlara ait. Bunun tüm yükünü İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yıkmak adil değil. Bu konuyu isterseniz hukuk yoluyla yeniden değerlendirin.”
Ortada bir mevzuat ve hukuk var. Kendi kişisel görüşünüz. Belediyenin bu kararları vermesinin arkasında uyulmuş bir mevzuat var. Lütfen benim söylediklerimi bana anlatmayın. Biz bu binayı zaten yıkalım diye çaba göstermedik. Riskli yapı kararı bizden önce vardı. Bununla ilgili mahkeme ve üst makamların kararları vardı. Burayı zaten yıklamay diye düşündük.
Bakanlığın yazısı üzerine sevindim ve yıkmayacağız, güçlendireceğiz dedim. İyi niyetle. Ama bakın, binayla ilgili yapmanız gereken şeyi yapamıyorsanız, buna imkan tanımayan bir sıkıntı varsa, o zaman mecburen bu kararları almak zorunda kalıyorsunuz.
Lütfen burada daha fazla hisse sahibi olan vakıflar müdürlüğü ve ziraat bankası güçlendirme maliyetini üstlensin, yapsın. Biz de yıkmayalım. Zaten yıkma kararı kaymakamlıktan geldi bize. devletin işleyişi içinde olan bir konu. Keyfiyetle verilmiş bir karar gibi lütfen bahsetmeyiniz.”
Kocabaş: “Üst katlardan karot alınmadı”
AK Parti Meclis Üyesi Nail Kocabaş, açıklamalarını sürdürerek şunları söyledi: “Riskli değildir demiyorum, ama doğru analiz yapılmadı. Bu bina dört bloktan oluşuyor, üçü riskli, biri değil. Eğer üst katlardan karot alınsaydı farklı sonuçlar çıkabilirdi. Güçlendirme hesapları doğru yapılsa, tahmini değil reel maliyet ortaya çıksa bu binanın güçlendirilmesi daha ucuza mal olurdu. Biz, sadece doğru mühendislik yöntemlerinin uygulanmasını istiyoruz.”
Tugay: “Yıkım kararı bizden önce alındı, keyfi davranmadık”
Başkan Tugay, riskli yapı kararının kendi dönemlerinden önce verildiğini vurgulayarak, “Bu binayla ilgili yıkım kararı bizden önce vardı. Kaymakamlıktan gelen bir karardır. Biz zaten ‘yıkmayalım, güçlendirelim’ diye düşündük. Ancak bazen teknik ya da hukuki engeller nedeniyle karar almak zorunda kalıyoruz.
“Bir binada her kolondan karot alınmaz”
Bir binadan her kolondan karot alınmaz, çünkü o binanın statik dengesini bozarsınız. 91 taşıyıcıdan 81’inin riskli çıkması zaten tabloyu net gösteriyor. Kafa karıştırıcı ifadelerle kamuoyunu yanlış yönlendirmeyin.”
Yağmur Yurdakul Özkan: “İtirazlar reddedildi, karar idari işlem olarak kesinleşti”
İzBB CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul Özkan sürecin idari olarak tamamlandığını hatırlattı ve “Riskli yapı tespiti Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılmıştır. Vakıflar itiraz etti ama bu itiraz reddedildi. Bu nedenle karar idari olarak kesinleşmiş durumda. Mahkeme süreci de valilik ve müdürlük üzerinden yürütüldü. Konu artık idari bir işlem” dedi.
Uğur İnan Atmaca: “Otopark fonu nerede, kaç otopark yapıldı?”
AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca, konuyu daha geniş bir çerçeveden ele alarak, otopark fonlarının kullanımını gündeme taşıdı ve “Otopark fonunda ne kadar para toplandı? Kaç araçlık otopark yapıldı? Bu otopark Kemeraltı için hayati önemde. Bir plan değişikliği veya proje hazırlığı yapıldı mı? Anıtlar Kurulu’nun 3. derece SİT kararı üzerinden plan değişikliğini neden meclise getirmediniz?” diye sordu.
Tugay: “Alan arkeolojik SİT, güçlendirme tahmininizden zor”
Başkan Tugay, bölgenin arkeolojik statüsüne dikkat çekerek, “Bu alan bir arkeolojik SİT alanı. Dolayısıyla herhangi bir inşai müdahale, sıradan bir güçlendirme değil. Arkeolojik kurul kararlarına bağlı, uzun ve maliyetli bir süreç.
Deprem, ulaşım master planı yapıyoruz. Bunlar tamamlandığında hepsi değerlendirilmiş olacak. Ama bu alan arkeolojik SİT alanı. Burda bir güçlendirme projesi yapmak tahmin ettiğinizden daha zor. Çok ciddi yüksek maliyetli. Bu Binanın özel bir durumu var” dedi.
Hakan Yıldız: “Vakıflar ve Ziraat Bankası katkı vermeye hazırdı”
AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, belediyenin protokol sürecinde pasif kaldığını öne sürerek, “Protokol kapsamında Vakıflar ve Ziraat Bankası güçlendirme giderlerine katılacağını açıkça beyan etti. 5 Mayıs 2024 tarihli protokolde Ziraat Bankası, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca katılım sağlayacağını söylüyor. Vakıflar da aynı hükümle katkı taahhüdü veriyor.
“SİT derecesi düşürüldü”
Ancak o tarihten bu yana Büyükşehir hiçbir adım atmadı. 22 Ağustos 2025’te Vakıflar tekrar yazı gönderdi ve ‘Ne yapıyorsunuz?’ diye sordu. Talep eden belediye, bilgi vermeyen yine belediye. Ayrıca Anıtlar Kurulu kararı açık: Bölgenin otopark işlevi kamu yararı taşır. 1. derece SİT alanından 3. dereceye düşürülmüştür. Buna rağmen plan değişikliği yapılmadı” diye konuştu.
“Esnafa da bilgilendirme yapılmadı”
Yıldız, bölgedeki esnafın bilgilendirilmediğini de savunarak, “Kemeraltı esnafı otoparkın kapanmasından endişeli. Hiç kimseye gidilip bilgi verilmemiş. Bu kadar riskli bir yapı varsa neden kamuoyuna açık bir bilgilendirme yapılmadı?” diye sordu.
AK Parti: “Alternatif otopark yok, güçlendirme yapılabilir”
AK Parti Grubu üyeleri, mevcut otoparkın yıkılması halinde oluşacak ulaşım sıkıntısına dikkat çekti: “Bu otoparkın günlük kapasitesi 4 bin araç. Alternatif otopark alanı yok. Ring sistemi ya da küçük alan çözümleri bunu karşılayamaz. Gelin güçlendirme yapalım, esnaf mağdur olmasın.”
Tugay: “Paydaşlar maliyeti üstlenirse, yıkmayız”
Başkan Cemil Tugay ise tartışmayı şu sözlerle noktaladı: “Biz bu binayı keyfimizle yıkalım demedik. Riskli yapı kararı bizden önce alındı. Eğer paydaş kurumlar olan Vakıflar ve Ziraat Bankası güçlendirme maliyetini üstlenirse, yıkmayız. Ancak şu anki durumda binanın riskli olduğu gerçeği değişmiyor.
Burası 1. dereceden 3. dereceye düşürüldü diyorsunuz. Burası Agora’ınn dibi, arkeolojik alan, SİT Kurulu zemin etüdü yaparken dahi gelip başında duracağım diyor. Ne çıkacağına bakıyorum diyor. Zeki bey yazı yazmış, bize muvafakat verin demiş diyorsunuz. Tabiki. İyi niyetle yazılmış bir yazı. Yıkarız diye yazılmış bir yazı değil ki. Burayla ilgili bir çalışma yapacağız. Burayla ilgili bize muvafakat verin demiş.
Güçlendirme yapamayacağız, bu projenin anlam taşımadığı ile ilgili bir kanaate varılmış. Bundan dolayı olmuyor. Biz de yazarız vakıflara. siz tüm muvakafatı verelim, siz yapın diyelim. Yazı yazmak kolay. Yapamayacağımız bir yere o güçlendirmeyi nasıl yapacağız. Görelim, bu arkeolojik alan üzerinde nasıl bir güçlendirme yapacağınızı görmek istiyoruz. Arkadaşlar yarın her bir kuruma 5’er tane yazı yazın.
Biz orada devletin parasını kullanacağız. Normalde belirlenmiş normlara uymayan bir iş yapacağız. Bunu doğru bulmuyoruz. Siz de tersini savunan bir kurum olarak, biz yapacağız diyeceksiniz. Madem Bu iddianın sahibisiniz, 4 yıldır 9 ay, esnaf konunun tüm detaylarını biliyor. Gelmediniz, ziyaret etmediniz diyorsunuz. Telefonla görüştüklerim de var. Biz sorunu çözmeye çalıştık. Elimiz kolumuz bağlandı. Yıkın talimatı veren bakanlık, yazı yazan kaymakamlık. ne hikmetse biz suçlu oluyoruz.
Samimi olun, burada yüzde 50’den daha fazla hisse sahibi olan banka ve vakıflar genel müdürlüğü. Yapsın güçlendirme projesini. Güçlendirmesini de yapsın. Yapamıyorsa konuşmanın anlamı yok.”
Bir sonraki meclis 15 Ekim Çarşamba gününe bırakıldı.
İlginizi çekebilir: Cemil Tugay’dan Çankaya Otopark için çağrı