MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Değerli dostlar, atamız milli mücadeleden tam üç yıl sonra İstanbul’a gitti. ( 1 Temmuz 1927 ). 28 Şubat 1927’de de İstanbul’un fahri hemşerisi oldu Ve İstanbul için bu yukardaki vecizeyi söyledi. O İstanbul’u çok severdi. 8 yıl sonra gittiği İstanbul’da Dolmabahçe sarayında hasret gidermişti. Sevgili okurlar sorarım size, Atatürk’ün taltifine bu kadar mazhar olan bir […]

Değerli dostlar, atamız milli mücadeleden tam üç yıl sonra İstanbul’a gitti.
( 1 Temmuz 1927 ).
28 Şubat 1927’de de İstanbul’un fahri hemşerisi oldu

Ve İstanbul için bu yukardaki vecizeyi söyledi. O İstanbul’u çok severdi. 8 yıl sonra gittiği İstanbul’da Dolmabahçe sarayında hasret gidermişti.

Sevgili okurlar sorarım size, Atatürk’ün taltifine bu kadar mazhar olan bir şehire Murat Kurum olur? mu, yakışır mı?
Bence olmaz. Halk seçerse, halk seçerse olma mı olur. İşte öle olu.

İşte bu nedenle tüm aydınlığa dönük, Arap islamı ile kafası bulanmamış, İstanbul’da ikamet eden hırlı, hırsız herkesi Ekrem İmamoğlu’na oy vermeye çağırıyorum.

Daha açığı, az bilinen bir fıkrada dendiği gibi, ben insanlığımı yapıp İstanbul’u aydınlıkta tutmak için İstanbul’da yaşayan tüm Kürt, Türk, laz bilimum yurttaşlarımızı Ekrem’e Oya çağırıyorum vesselam.

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

Exit mobile version