Otizmli bireylerde dil ve anlam işlemleme farklarını anlamak, o bireyler ile iletişime geçerken bu hususta dikkatli olmak anlaşıldıklarını hissetmeleri açısından çok kıymetlidir.
Otizmli bireyler bazen dili “yüzeysel” veya “ezber temelli” olarak öğrenebilirler, yani kelimelerin ses dizilerini ya da görsel biçimlerini tanıyabilirler ama anlamlarını bağlama yerleştirmekte güçlük çekebilirler. Bunun birkaç temel nedeni vardır:
- Dil işlemleme biçiminin farklılığı
Otizmli bireylerde beyin dili genellikle “bütünsel” ya da “bağlamsal” değil, “parçacı” biçimde işler.
• Yani bir kelimenin sesini, yazılışını, şekilsel yönünü hatırlar ama anlamını sosyal veya duygusal bağlama bağlayamayabilir.
• Örneğin “elma” kelimesini duyduğunda görüntüsünü hatırlamayabilir, sadece kelimenin ses dizisini (e-l-ma) tanıyabilir.
- Ekolali ve yüzeysel öğrenme
Otizmde sık görülen bir özellik olan ekolali (duyulan kelime veya cümlelerin anlamdan bağımsız tekrarı), kelime bilgisinin yüzeysel şekilde gelişmesine neden olabilir.
• Bu bireyler, sık duydukları kelimeleri veya cümleleri ritmik olarak ezberler, fakat anlamını işlemeye gerek duymadan kullanabilirler.
• Örneğin, “nasılsın?” sorusunu ezberleyip aynı şekilde tekrar eder, ama bunun bir selamlaşma anlamı taşıdığını anlamayabilir.
- Sosyal-dilsel bağ kurma zorluğu
Dilin anlamı sadece sözlükteki karşılığıyla değil, sosyal bağlamla kazanılır.
• Otizmde sosyal etkileşim sınırlı olduğundan, kelimeler çoğu zaman “bağlamdan kopuk” öğrenilir.
• Yani kelimenin nerede, ne zaman, hangi duyguyla kullanıldığını gözlemleme fırsatı az olur.
Sosyal bağlarının kuvvetlenmesi de küçük yaştan itibaren sosyal izolasyona maruz kalmadan yaşıtları ile iletişime geçebilmeleri ile sağlanabilir. Önyargı kırıcı mekanizmaların bu noktada devreye girmesi gerekmektedir.
- Soyut düşünme güçlüğü
Otizmli bireyler genellikle somut bilgiyi soyut olana göre daha iyi kavrarlar.
• “Kalp” kelimesinin organ olarak anlamını bilebilirler, ama “kalbi kırılmak” deyimini anlamakta zorlanabilirler.
• Bu da kelimenin anlam katmanlarını eksik işlemelerine yol açar.
- Anlam eşleştirme (semantik ağ) eksiklikleri
Tipik gelişimde kelimeler birbirine anlam ağlarıyla bağlanır (örneğin “elma” → “meyve” → “yemek” → “açlık”).
Otizmli bireylerde bu ağlar genellikle daha zayıf veya sınırlı kurulur. Bu yüzden kelime bilinir ama anlam ilişkileri kurulamadan kalır. Bu tarz anlam ilişkisi gerektiren kontekslerin geliştirilebilmesi de sosyal bağların kurulmasına olanak sağlayacak, bireyin yaşıtları ile etkileşimde olabileceği ortamlar hazırlayabilmekten geçer.
Otizmli birey birçok kelimeyi ezbere bilir çünkü hafıza güçlüdür, ama anlamını bilemez çünkü anlamlandırma, bağlam kurma ve sosyal dil becerileri daha farklı işler. Bu farklılıkların ‘farkında’ olarak onları topluma adapte edebilmek sadece anlaşılmalarını sağlamakla kalmaz aynı zamanda yetenekleri bulunan bir alanda eğitim görebilmeleri ve hatta bu alanda bir meslek sahibi olabilimelerine de olanak sağlabilir. Güçlü olan hafızalarını anlam yükleme yeteneği ile birleştirebilmelerine fırsat vermek bu bireyler ile ilgilenen ve çalışan herkesin ortak sorumluluğu olmalıdır.
