Büyükçe bir kavanoz, suyla dolu. İçinde bir balık, rahat, yüzüyor. Derken kavanoza bir pipet dalıyor. Pipetle kavanozdaki su çekilmeye başlıyor. “Hürp… hürp…hürp… hürrrp” diye sesi duyuyoruz. Balık önce sakin, su çekilmesi sürdükçe tedirgin. Su azalırken çok tedirgin. Su dibe doğru iyiden iyiye azalınca kavanozun içinde oradan oraya çırpınarak yüzüyor. Su bitiyor. Balık çırpınıyor, çırpınıyor. Bu Uluslararası 2 Yaka Kısa Film Festivalinde izlediğim Serzeniş filminden bir sahneydi. Son günlerde her sabah yeni bir olaya, soruna uyanıyoruz. Şaşırıyoruz, sıkılıyoruz, üzülüyoruz. Soluğumuz kesiliyor, nefessiz kalıyoruz. Akşamı ediyoruz. Uykuya dalarken ‘bundan kötüsü olamaz’ diyoruz. Sabah bambaşka bir skandal. Öncekini unutturan sorun yumağı. Her sabah, her sabah yeni sorun. Ülke olarak, her birimiz soluksuzuz, nefes alamıyoruz, boğuluyoruz.
Yemin töreninin ardından “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!” diyen teğmenler soruşturma geçiriyor. Anayasanın ilk 4 maddesini tartışmaya açma/değiştirme çabaları. “Hürp!”
Saçlarını bigudi yerine dolarlarla saranlar maaile serbest. 5 şirketin vergi borcu 128 kez silinmiş. Yooo, üzülmeyin; 19 Ekim 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’ne göre fiş, fatura, serbest meslek makbuzu gibi belgeleri almayan ya da vermeyene ceza var. 7.000TL üstü alışverişlerde kredi kartı ya da banka kartı kullanımı zorunlu. “Hürrrp!”
Narin’e, Sıla’ya üzüldük, üzülüyoruz. Akşam başımızı yastığa koyduğumuzda, sabah gözümüzü açtığımızda aklımızda hep onlar. Derken; 4 Haziran 2020’de boşanmak istediği eşi tarafından 5 el ateş edilerek vurulan, kendi kan gölü içinde yatarken kanıyla yere ”Annem, babam hakkınızı helal edin. Üzülmeyin. Beni Ragıp vurdu. Kurtuldum.” Yazan Nurtaç Canan’ın bahsettiği Ragıp Canan dışarıda, aramızda. “Hürrrp!”
Ekmek 10TL, gevrek 12.5TL; en düşük emekli maaşı 12.500TL, asgari ücret 17.002TL. Neredeyse her gün ülkenin bir yerinden ‘geçinemiyoruz!, açız!’ eylemleri. Çözüm hazır. Yılbaşına kadar doğal gaza zam yok. 1 Ocak’ta doğal gaza zam yapılacak. Böylece bu zam oranı emekli maaşları ve asgari ücret hesaplamalarındaki 2024 katsayısını etkilemeyecek. “Hürp!”
Ülkemizde kaç sığınmacı, kaçak göçmen var bilinmiyor. Bunlar ellerini kollarını sallayarak geldiler, verileri yok. Katil mi, cani mi oldukları bilinmiyor. Ülke gelenlerin de içinde olduğu uyuşturucu, çete kavgalarını yaşıyor. Almanya ile yapılan görüşmeler, kabul edildiği söylenen yeni geri kabuller. Tam da aynı günlerde; “Lübnan’dan ülkemize gelenler olursa biz onlara da kapımızı açık tuttuk.” yaklaşımı. “Hürrrp!”
Tarım ve orman Bakanlığı taklit ve tahşiş yapılan gıdaları açıkladı. Toplum sarsıldı. Köfteci Yusuf olayı. “Hürp!”
Çeteler, çeteler… Yol ortasında silahlı çatışmalar. Bu çatışmaların tarafı olmayan, oradan geçerken, bir yerde oturmuş çay içerken vurulanlar. Derken bir gün Yeni Doğan Çetesi haberleriyle beyninden vurulmuşa döndü toplum. Sağlık özelleştirilince, hasta müşteri olarak görülünce süreç nerelere kadar varabiliyormuş. Her an konuyla ilgili görüş, bilgi bombardımanı. ‘Bu yolla özel hastaneler kapatılacak, hastalar/müşteriler şehir hastanelerine yönlendirilecek. Bunun yolu oluşturuluyor.” diyenler var. “Sadece bebeklerde değil, bu iş asıl yaşlı ölümleri bazında araştırılmalı” diyenler… “Bu bebeklerin göbek kordon kanlarının gençleştirme aşıları için sağlık turizmi adıyla gelenlerde kullanıldığı’ söylemleri… “Hürp! , hürrrp!”
Tam da o kavanozdaki balık gibiyiz. Su/dayanma gücümüz bitti. Nefes alamıyoruz. Çırpınıyor, çırpınıyoruz. Ne yapacağız? Biz balık değiliz, insanız. Durup ölümü beklemek yok. Ne yapmalı?
İnönü:”Bir ülkede namuslular da namussuzlar kadar cesur olmadıkça o ülkede kurtuluş yoktur.” demişti yıllar önce. Haydi namuslular, haydi…