İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi’nin ‘Geleceğin Türkiyesi İzmir-İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Ekonomisine Katkıları’ başlıklı toplantı bitiminde gazetecilerin ve basın-yayın kuruluşları temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Belediye başkanlarının büyükelçi ve konsoloslarla görüşmesi öncesinde Bakanlıktan izin alması gerektiği şeklindeki tartışmalara dair Demokrat Gündem Gazetesi'nin yönelttiği soruyu yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, duruma, "Bugüne kadar on yıllardır sürdürülen şehir diplomasisini neden yok ediyorsunuz? Kendi yerel yönetimine bu kadar güvensizlik olur mu? Bürokrat izin vermiyor diye konuşacak mıyız, anlaşılır gibi değil. Ama az kaldı, bu böyle devam etmez" şeklinde tepki gösterdi.
DEMOKRAT GÜNDEM- İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde gerçekleşen toplantıya İzmir’de yayın yapan basın-yayın kuruluşlarının temsilci ve muhabirleri katıldı. Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, gerçekleştirdikleri icraatlara ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.
Sunumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Soyer, Bakanlık izni olmadan büyükelçi ve konsoloslarla görüşülemeyeceği şeklindeki tartışmalarla ilgili ne düşündüğünü açıkladı.
KENDİ YEREL YÖNETİMİNE BU KADAR GÜVENSİZLİK OLUR MU?
Başkan Soyer, Demokrat Gündem Gazetesi olarak sorduğumuz soruya, "Biz devlet memuruyuz. Emir demiri kesiyor. Bu yasak anlaşılır bir şey değil. Şehir diplomasisi diye bişey var. Şehirlerin birbirleriyle kurdukları ilişkiler var. Tüm bu ilişkileri merkezi hükümet üzerinden sürdüremezsiniz. Bugüne kadar on yıllardır sürdürülen şehir diplomasisini neden yok ediyorsunuz? Kendi yerel yönetimine bu kadar güvensizlik olur mu? Biz bu devletin görevlisiyiz, memuruyuz. Örneğin dün Bulgaristan’ın Kırcaali’den büyükelçi geldi, ne tür işbirlikleri yaparız. Nasıl bir turizm potansiyeli yaratabilirizi konuştuk. Bürokrat izin vermiyor diye konuşmayacak mıyız, anlaşılır gibi değil. Ama az kaldı, bu böyle devam etmez" yanıtını verdi.
TUNÇ SOYER: 'HERKESİN İÇİ RAHAT OLSUN'
Buca Metrosu ile ilgili sürecin nasıl gittiği ve açılan dava süreci sorulan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Herkesin içi rahat olsun Buca’da. Bu 4 yıllık süre bizim için yatırım, yani imalat süresi, finansmanı hazır olan bir zaman dilimi olduğundan bir sıkıntı yaşanmayacak. Biz Türk Kamu Hukuku’na tabi bir ihale yapmadık. Bulduğumuz finansman kaynağı nedeniyle Avrupa Yatırım İmar Bankası’nın uluslararası ihale sistemine göre ihale yaptık. O nedenle türk hukuk sisteminin bu ihaleyle ilgili bir yetkisi, görevi, sorumluluğu yok. İdare mahkemesinin verdiği kara ihalenin iptaliyle ilgili karar değil. İki idari işlemle ilgili. Biz o idari işlemleri yerine getirdik. Danıştay kararı onasa da onamasa da sonuç İBB açısından değişmiyor. Onarsa biz o idari işlemleri yapma yükümlülüğüne giriyoruz, ki onları yaptık. Onamazsa da değişen bir şey yok. Kısacası Buca Metrosu hazırlıkları devam ediyor. Şu anda şantiye işlemleri sürüyor. Adli tatile girmeden Danıştay’ın sonucu açıklayacağı bilgisi bekledi. Çalışmamızı etkileyen, süre kaybına neden olan bir şey yok" dedi.
BU ÇIBANBAŞINI BU ŞEHİRDEN KURTARIYORUZ, ÇOK AZ KALDI
Büyükşehir Belediye Başkanı Basmane Çukuru ile ilgili son durum hakkındaki soruyu da yanıtladı. Soyer, "Çok çalıştık. TMSF başkanına 4 kere gittim. Defalarca biraraya geldik. Birçok şeyi müzakere ettik. Ama aynı Hilton gibi çok az kaldı, çözüyoruz. Bu çıbanbaşını bu şehirden kurtarıyoruz. Aç kaldı. İnşallah sorunu çözeceğiz. Sonrasına da İzmirliler ile beraber karar veririz" diye konuştu.
BAŞKAN SOYER'E YÖNELTİLEN SORULAR VE YANITLARI:
Soru: Gelir ve turist beklentisi ne zaman gerçekleştireceksiniz?
Tunç Soyer: UNESCO, visitizmir önemli çalışmalarımız. Kruvaziyer turizmiyle ilgili yaptığımız çalışmalar 2024’e kadar kentin nüfusuna eşit olacak ziyaretçi sayısına ulaşmayı hedefliyoruz. Günlük kişi başı harcama tutarını da bin dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Ne yapılması gerektiğini her gün düzenli bir şekilde ortak akılla çalışarak yürütmeye çalışıyoruz. Türsab, rehberler odası, ETİK gibi stk’ların olduğu bir yapı var.
Akdeniz herhangi bir kıtadan çok daha kıta aslında. Asya’yı Asya yapan neyse Akdeniz’i Akdeniz yapan başka şeyler. Tüm medeniyetlerin beşiği, demokrasinin doğduğu, farklı etnik kimliklerin birarada yaşadığı, kadın kültürüyle çok daha fazlasını barındıran bir coğrafya Akdeniz. İlk deniz aynı zamanda. Mavi kıta diyoruz. İnsanlığa yol gösterebilir, deniz feneri olabilir. Köklerini ortaya çıkarabilirsek tüm dünyaya krizlerin çözümünde ilham verebilir. Ekim’de yapacağımız Akdeniz çalışmasının özü bu.
SORU-Fiyatlar arttı tüm girdilerde. Nasıl etkileniyorsunuz?
T.S: Her evde yangın var ama emin olun büyükşehirdeki yangın da büyük. Enflasyondan döviz kurlarıhdaki oynamalardan tabiki olumsuz etkileniyoruz. Yurtdışı uluslarasaı finans kurumlarına olan borcu daha yüksek yerlilere göre. Kurdaki her yükselişten ciddi bir şekilde etkileniyoruz. Mutlaka ek bütçe çalışması yapıyoruz tabi ki, yenilemek zorundayız. Olumsuz etkilenmemiz tek katmanlı bir şey değil. Bir ihaleye çıkıyorsunuz. İhaleyi yüzde 15’ini tamamlamamış iseniz tasfiye ediyor hükümet. Ya da ihaleye hiç girmiyor. Çünkü belirsizlik ve ekonomiye güven kaybı, yatırımcıyı işletmeciyi son derece tedirgin ediyor. Bu da belediye olarak hizmet üretmemizin önünde ciddi engel. Her anlamda olumsuz etkiliyoruz. Aşmaya muktedir kurumsal bir yapımız var o nedenle 3A kredi notunu taşımaya devam ediyor. İzmirlilerin içi rahat olsun, İBB tüm bu sorunları aşmaya muktedir.
SORU- İzmirlilerin Hilton nedeniyle milyonlarca lira zararı var. Aralık ayında bu sorunun çözüleceğini söylemiştiniz. Gelişme var mı? Buca Metrosu için başlıyoruz dediniz. Sorunlar çözüldü mu buradaki?
BUCA METROSU İLE İLGİLİ ADLİ TATİL BİTMEDEN DANIŞTAY’DAN SONUÇ BEKLİYORUZ AMA..
T.S: Herkesin içi rahat olsun Buca’da. Bu 4 yıllık süre bizim için yatırım, yani imalat süresi, finansmanı hazır olan bir zaman dilimi olduğundan bir sıkıntı yaşanmayacak. Biz Türk Kamu Hukuku’na tabi bir ihale yapmadık. Bulduğumuz finansman kaynağı nedeniyle Avrupa Yatırım İmar Bankası’nın uluslararası ihale sistemine göre ihale yaptık. O nedenle türk hukuk sisteminin bu ihaleyle ilgili bir yetkisi, görevi, sorumluluğu yok. İdare mahkemesinin verdiği kara ihalenin iptaliyle ilgili karar değil. İki idari işlemle ilgili. Biz o idari işlemleri yerine getirdik. Danıştay kararı onasa da onamasa da sonuç İBB açısından değişmiyor. Onarsa biz o idari işlemleri yapma yükümlülüğüne giriyoruz, ki onları yaptık. Onamazsa da değişen bir şey yok. Kısacası Buca Metrosu hazırlıkları devam ediyor. Şu anda şantiye işlemleri sürüyor. Adli tatile girmeden Danıştay’ın sonucu açıklayacağı bilgisi bekledi. Çalışmamızı etkileyen, süre kaybına neden olan bir şey yok.
HİLTON İLE İLGİLİ KISA SÜREDE NETİCE ALACAĞIZ
Hilton ile ilgili süreç çok olumlu sürüyor. Müzakere edilen birçok detay var. Olgunlaşmadan paylaşmak doğru olmaz. Kısa süre içinde netice alacağız. İzmir’i böyle birşeyden kurtarmış olacağız.
SORU-2026 EXPO ile ilgili Yeşildere hakkında sizin ve iktidarın bir planı var. Vatandaşların belirsizlik nedeniyle tedirginlikleri var.
YEŞİLDERE’DE 9 MUHTAR ARACILIĞIYLA VATANDAŞIN TALEPLERİNİ ALIYORUZ
T.S: Hükümetini projesinden bizim haberimiz yok. Bizimle bişey paylaşmış değil. 9 muhtarla düzenli olarak biraraya geliyoruz, vatandaşın taleplerini öğreniyoruz ve gereğini yapıyoruz. Öngördüğümüz takvime tamamen uygun yol alıyoruz. Hızlı bir şekilde kamulaştırma ve kentsel dönüşüm devam ediyor.
SORU-Arka sıralarda mahallelerde uyuşturucu büyük bir sorun. Neler yapacaksınız?
T.S: Uyuşturucu meselesi sistem yani rejim, düzen me-selesi. Hepimizin içini parçalayan bir tablo.biz olsa olsa pansuman yapıyoruz, yarayı sarıyoruz, acıyı hafifletmeye çalışıyoruz. 7 havuz, 10 bin çocuğa yüzme öğretmek gibi. Çocukların hiçbiri yüzme bilmiyor. Yoksulluk ve yoksunluk uyuşturucuyu büyüten etki yaratıyor. O nedenle biz onları daha çok sporla, kitapla, sanatla, kültürle buluşturmaya çalışıyoruz. Sonuç aldığımız yerler var. Ailelerle konuştuğumuz zaman bunların müjdesi yüreğimize su serpiyor. Böyle şeyler var ama bunlar deniz yıldızı misali kurtarıyorsunuz. Ama geride binler, on binler var. Maalesef sistem değişmedikçe yani refahı adil bir şekilde paylaşan bir sistem kurulmadıkça bu maalesef büyümeye devam edecek.
Hiç kaygınız olmasın, şehrin kuzeyini de güneyini de meralarını da korumak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Asla taviz vermeyiz. Bir başkanın asli görevi kentini korumaktır. Öncelik bizim için başkanlar için kentin doğasını korumaktır. Çünkü o bizim sadece nöbet süresince üzerinde oturduğumuz bir şey. Asla sahipsiz bırakmayız.
SORU-20 yıl önceki EXPO algısı ile 20 yıl sonraki algı nasıl?
10 YIL ÖNCE ODALARINDA KABUL ETMEZLERDİ ŞİMDİ…
T.S: Vizyon dediğiniz şeyin dağın arkasındaki vahayı görpü yanınızdakilere onu inandırmak ve oraya beraber yürümek için ikna etmektir. Ben bir şey görüyorum. Yanımdaki sevdiklerimi, vatandaşlarımı oraya taşımak istiyorum. Çünkü güzel bir şey görüyorum. İzmir dünyanın en güzel şehirlerinden birisi. Boşuna prenses denmemiş. Bu özellikleri zenginlikleri maalesef gözardı edilmiş, geride kalmış. Biz bir iade-i itibar peşindeyiz. İzmir’e tekrar görkemli günlerine taşımak istiyoruz. Bunun için herşey var. Sahip olduğu herşey olduğu gibi duruyor. Sadece görünür kılmalıyız. Onun için uluslararası alanda tanıtmaya özen gösteriyoruz. Dünyanın her yerinde İzmir ofisleri açıyoruz onun için. 10 yıl öncesinden beri Brüksel7e defalarca gittim. Odalarında kabul etmezlerdi, şimdi öyle değil. Alkışlarla bölgeler komitesi salonuna girdik. AP Sosyalist Grubunun toplantısında alkışlarla konuşma yaptık. En azından İzmir deyince artık herkesin aklında pozitif bir şey var. Bu çok kıymetli. Çünkü bunun üzerine bir şey inşa edebiliyorsunuz.
İstediğiniz kadar cennet olun dünya bilmiyorsa, farkında değilse bunun hiçbir kıymeti yoktur. Tüm bu adaylıklar, organizasyonlar hepsi bunun için aslında. EXPO 2026, Terra Madre…. Tüm bunlar İzmir’in uluslararası alanda farkındalığını yaratmak, zenginliğini gözönüne sermek için.
SORU-Süt yaşını genişletmeyi düşünüyor musunuz? Turist sayısını nasıl arttıracaksınız?
SÜT YAŞINI GENÇLEŞTİRMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ
T.S: Süt yaşını gençleştirmeyi düşünmüyoruz. Şu anda hakikaten ilçelere yaydık. 11 ilçeden 30 ilçeye yaydık. Bu kriz ortamında bu sıkıntılarla boğuşurken bu hamleyi yapmamız mümkün değil.
Turizmin en basit temel ilkesiyle önce en yakınımızdan başlıyoruz. En yakın ülkelerden başlıyoruz. İzmir’in öyle bir avantajı var. 3.5 saatlik bir zaman dilimi içinde pergeli çevirin 1.5 milyar insana hitap eder. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Sadece bu kriter bile bizim yol haritamızı belirlerken ön
SORU-Elçiler ve konsoloslarla temasta Bakanlık izni şartı durumu sözkonusu. Siz de zaman zaman büyükelçi ve elçilerle görüşüyorsunuz. İzin almayı düşünüyor musunuz?
ŞEHİR DİPLOMASİSİNİ NEDEN YOK EDİYORSUNUZ?
T.S: Biz devlet memuruyuz. Emir demiri kesiyor. Bu yasak anlaşılır bir şey değil. Şehir diplomasisi diye bişey var. Şehirlerin birbirleriyle kurdukları ilişkiler var. Tüm bu ilişkileri merkezi hükümet üzerinden sürdüremezsiniz. Bugüne kadar on yıllardır sürdürülen şehir diplomasisini neden yok ediyorsunuz. Kendi yerel yönetimine bu kadar güvensizlik olur mu? Biz bu devletin görevlisiyiz, memuruyuz. Örneğin dün Bulgaristan’ın Kırcaali’den büyükelçi geldi, ne tür işbirlikleri yaparız. Nasıl bir turizm potansiyeli yaratabilirizi konuştuk. Bürokrat izin vermiyor diye konuşmayacak mıyız, anlaşılır gibi değil. Ama az kaldı., bu böyle devam etmez.
SORU- Basmane Çukuru ile ilgili son durum nedir, nasıl çözülecek?
BU ÇIBANBAŞINI BU ŞEHİRDEN KURTARIYORUZ, ÇOK AZ KALDI
T.S: Çok çalıştık. TMSF başkanına 4 kere gittim. Defalarca biraraya geldik. Birçok şeyi müzakere ettik. Ama aynı Hilton gibi çok az kaldı, çözüyoruz. Bu çıbanbaşını bu şehirden kurtarıyoruz. Aç kaldı. İnşallah sorunu çözeceğiz. Sonrasına da İzmirliler ile beraber karar veririz.
