Doğa tanrıları totem inanışına geçiş yapıp insan aklı soyut kavramlara açılınca tanrı yukarlara, gökyüzüne çıkarılmaya ve kişileştirilmiyor başladı. Uygarlık ilerliyor, soyut kavramlarda tanrılaşıyordu. Artık Zerdüşt’en başlayan tek tanrılaşma giderek artacaktır.
Günümümüzden beş bin yıl önce Mısır’da bir terzi yaşadı. Bu terzi, yüz bin yıllık bilinç diyalektiğinin oluşturduğu bir düşünce geliştirmişti. Bu terzinin adı Mısır’da Hermes Tut, Yunanistan’da Ermis, Yahudilerce Hanok’dı. Kısası- Embiya’ya göre ismi İdris peygamberdi ve kendisine 30 sayfa Allah kelamı nazil olmuştu. Yunan kaynakları ise bu terzinin 42 yapıtının olduğunu yazıyor. Bu terzi bir tarikat kurmuştu; İzis tarikatı. Korkuda gizem, inanışta sır bu ilk tarikatla başladı. Terzi Hermes evrensel düşünde şöyle diyordu; “insanlar ölümlü tanrılar, tanrılar ölümsüz insanlardır.” Bu düşünce kendinden sonraki bütün düşünsel akımları etkileyecek. İnsanlığı daha sonra ortaçağ ve orta dünyalara götürecek karanlık gelişimlere karşı ışığı bol apaydınlık bir pencere açacaktır.