DEMOKRAT GÜNDEM- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik saldırının ardından yaptığı açıklamada, “Azmettiricilerin ortaya çıkması ülkemizde nadiren görülen bir durum” ifadeleriyle sürecin şeffaf ve derinlemesine yürütülmesi gerektiğini belirtti.
“SALDIRI, SİYASETİN DEĞİL DEMOKRASİNİN HEDEF ALINDIĞINI GÖSTERİYOR”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik saldırıyı “kabul edilemez” olarak nitelendirirken, olayın siyasi değil toplumsal boyutuna dikkat çekti. Tugay, “Bu saldırı, yalnızca bir siyasi figüre değil, Türkiye’nin demokratik işleyişine yönelik bir girişimdir. Siyasetçilerin güvenliği, demokrasinin güvencesidir. Böyle bir olayın yaşanması hepimizi derinden yaraladı” ifadelerini kullandı.
Başkan Tugay, kendi güvenlik durumuna ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
“Bizler halkın içinde olmayı, temsil ettiğimiz değerlerin bir gereği görüyoruz. Ancak ne yazık ki kötü niyetli kişiler, bu durumu istismar edebiliyor. Görevli ekiplerimiz ellerinden geleni yapıyor, fakat risk her zaman var. Bu ülkede demokrasi adına çalışan herkes, aynı tehditle burun buruna.”
“KIŞKIRTICI DİL, ŞİDDETİ TETİKLİYOR”
Tugay, saldırının ardından siyasetçi ve kamu görevlilerinin diline dair kritik uyarılarda bulundu:
“Bazı siyasetçi veya yöneticilerin kullandığı kışkırtıcı ifadeler, toplumda infial yaratıyor. Bu söylemler, şiddete meyilli kişiler için adeta davetiye çıkarıyor. Akıl ve sağduyu çağrısı yapıyorum: Siyasi rekabet, düşmanlığa dönüşmemeli. Bir siyasetçiye zarar verilmesi, tüm toplumu travmaya sürükler. Üstelik bu eylemler, demokrasimizde onarılması güç yaralar açar.”
Başkan, Özel’in saldırıdan fiziksel olarak yara almadan kurtulmasını “şans” olarak değerlendirirken, “Ancak manevi zarar çok büyük. Benzer olayların tekrarlanmaması için herkes üzerine düşeni yapmalı” diye ekledi.
“AZMETTİRİCİLERİN ORTAYA ÇIKMASI ÜLKEMİZDE NADİREN GÖRÜLEN BİR DURUM”
Tugay, olayın ardından başlatılan soruşturmaya dair çarpıcı bir tespitte bulundu:
“Ne yazık ki bu tür olaylarda azmettiricilerin ortaya çıkması, ülkemizde çok gördüğümüz bir durum değil. Güvenlik birimlerinin sorumluluğu büyük. Saldırganın tek başına hareket ettiği iddiası, toplumu tatmin etmemeli. Eğer bu eylemin arkasında bir azmettirici varsa, mutlaka deşifre edilmeli. Ne yazık ki ülkemizde bu tür olaylarda failin ötesine geçen soruşturmalar nadiren sonuçlanıyor. Oysa demokrasi, ancak hesap verilebilirlikle ayakta kalır.”
İlk incelemelerde saldırganın kimliği ve geçmişine dair verilerin paylaşıldığını ancak sürecin “şeffaf bir şekilde” yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Tugay, “Halkın gerçekleri öğrenme hakkı var. Yargı, bu sınavdan alnının akıyla çıkmalı” çağrısı yaptı.
“DEMOKRASİ, SİYASETÇİ VE HALK EL ELE KORUNUR”
Son olarak Tugay, siyaset-halk ilişkisinin önemine değinerek sözlerini tamamladı:
“Bizler sadece bir partiyi değil, Türkiye’nin çoğulcu demokrasisini temsil ediyoruz. Siyasetçilere yönelik her saldırı, bu çoğulculuğu hedef alır. Vatandaşlarımızın da bu bilinçle hareket etmesini istiyoruz. Öfke değil diyalog, şiddet değil akıl; toplumsal huzurun tek yoludur.”
