Tunç Soyer’in 113 sayfalık ifadesi ortaya çıktı

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 113 sayfalık ayrıntılı bir ifade verdi.

DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-Soyer, kooperatif modeliyle ilgili tüm sürecin yasal dayanaklara uygun şekilde yürütüldüğünü ve kamu yararı gözetildiğini savundu.

Dönemin İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya tarafından önerilen modelin belediye hukuk birimlerince incelendiğini belirten Soyer, “Ben bu modeli reddetmedim, çünkü müteahhitlerin ihalelere katılmaması nedeniyle ortaya çıkan mağduriyeti önlemek için kamu yararı adına bir çözüm aradım” dedi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında hakkında “ihaleye fesat karıştırma” ve “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak” suçlamaları yöneltilen Soyer, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde avukatları Haluk İsmet Köymen ve Murat Aydın eşliğinde verdiği ifadesinde tüm suçlamaları reddetti.

“TÜM İHALELER SAYIŞTAY’IN DENETİMİNE AÇIKTI”

Soyer, görevde bulunduğu dönemde yapılan işlemlerin tamamının yasal, şeffaf ve kamu yararına olduğunu savunarak şunları söyledi:

“2009-2019 yılları arasında Seferihisar Belediye Başkanlığı, 2019-2024 yılları arasında da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptım. Görev sürem boyunca kamu kaynaklarının doğru, verimli ve denetlenebilir şekilde kullanılması için azami dikkat ve hassasiyet gösterdim. Tüm ihaleler ve sözleşmeler kamuoyunun ve Sayıştay’ın denetimine açıktı.”

“KOOPERATİF MODELİNİ HEVAL SAVAŞ KAYA SUNDU”

Tunç Soyer, İzmir’in çeşitli bölgelerinde yürütülen kentsel dönüşüm projelerinde yaşanan sıkıntıları da detaylandırdı. Müteahhit firmaların artan maliyetler nedeniyle ihalelere teklif vermemesi sonucu vatandaşların uzun süre mağdur olduğunu, bunun üzerine İZBETON’un kooperatiflerle birlikte bir model geliştirmesinin gündeme geldiğini belirtti:

“Heval Savaş Kaya tarafından bana sunulan, İZBETON’un kooperatiflerle iş birliği yaparak süreci kolaylaştıracağı modele ilişkin belediye hukuk birimlerimiz detaylı inceleme yaptı. Bu incelemeler neticesinde modelin yasal olduğu, belediye iştirakleri üzerinden yürütülmesinin mümkün olduğu raporlandı. Ben de kamu yararı açısından bu modeli reddetmedim.”

“BAŞKANLIK OLARAK İDARİ SORUMLULUĞUMU YERİNE GETİRDİM”

Soyer, tüm protokollerin İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi ve belediye encümeni kararlarıyla yürütüldüğünü vurguladı:

“Benim imzamın bulunduğu tüm belgeler İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin onayı doğrultusunda atılmıştır. Başkanlık olarak idari sorumluluğumu yerine getirdim. Bu projelerde tüm işlemler encümen ve meclis kararlarına dayanıyordu.”

“ZAMAN KAYBINI ÖNLEMEK ADINA KOOPERATİF MODELİNİ HAYATA GEÇİRDİK”

Soyer, ifadesinin sonunda kooperatif modeline neden sahip çıktığını uzun uzun anlattı. Türkiye’de müteahhitlerin çekilmesi nedeniyle sonuçsuz kalan kentsel dönüşüm projelerinin yıllarca sürdüğünü, bunun kamu zararına yol açtığını belirterek şöyle konuştu:

“Yıllardır açılan kentsel dönüşüm ihalelerine kimse katılmadı, bu yüzden uzun süre mağduriyet oluştu. Eğer ben de aynı yolu takip edip bekleseydim, bugün belki ifadem bile alınmayacaktı. Ama yapılmayan kentsel dönüşüm, büyük toplumsal kayıplara yol açabilirdi. Bu yüzden zaman kaybını önlemek adına kooperatif modelini hayata geçirdik.”

Bu modeli sadece kentsel dönüşümde değil tarımsal üretim, ulaşım ve geri dönüşüm gibi alanlarda da yaygınlaştırdığını vurgulayan Soyer, İzmir Ticaret Odası, İZSİAD, ESİAD, EBSO gibi kurumların üyelerini kooperatif üyesi olmaya davet ettiğini söyledi.

“İLHAM VERİCİ BİR MODEL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

“Uyguladığımız model dünyada örnek gösterilecek, birçok yerde uygulanabilecek özellikler taşımaktadır. Ekonomik demokrasi olarak tarif edilen ve halkın kolektif üretim gücünü ortaya koyan bu modelin en güçlü enstrümanı kooperatifçiliktir. Bu anlayışı İzTaşıt modeliyle ulaşımda, çöp toplayıcılarının kooperatifleşmesiyle geri dönüşümde de uyguladık. Türkiye’nin tüm yerel yönetimlerinde kullanılabilecek, ilham verici bir model olduğunu düşünüyorum.”

“BU SUÇLAMALAR BANA YAKIŞTIRILAMAZ”

Tunç Soyer, hakkında ileri sürülen maddi menfaat sağladığı iddialarına ise çarpıcı bir benzetmeyle yanıt verdi.

“20 yıl önce EXPO 2015 adaylığı Genel Sekreterliği sırasında tek imza ile milyonlarca dolar harcama yaptım. 10 yıl Seferihisar’da, 5 yıl İzmir Büyükşehir’de milyarlarca liralık dev bütçeleri yönettim. Halen Seferihisar’ın Ulamış köyündeki mütevazı evimde oturuyorum. İkinci bir yazlığım yok. Mal varlığım ortadadır. Kısacası bu ciğer kediye sığmaz, mızrak çuvala sığmaz. Çocukluğumdan beri aldığım aile terbiyesi ile maddi ve manevi tokluk içinde yaşadım. Bu suçlamalar bana yakıştırılamaz.”

Soyer, ifadesinin sonunda Mevlana’dan alıntı yaptığı şu sözle açıklamasını tamamladı:

“Bizi bilen bilir, bilmeyen kendi gibi bilir.”

“BÜROKRATLARIN ZAN ALTINDA KALMASI AYRICA ÜZÜCÜDÜR”

Soyer, gözaltına alınan İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları hakkında da görüşlerini paylaştı:

“Bu süreçte birlikte çalıştığım pek çok bürokratın dürüst, namuslu kamu görevlileri olduğuna inanıyorum. Onların bu şekilde zan altında kalması ayrıca üzücüdür.”

“KOOPERATİF PARASININ AKIBETİNDEN HABERİM YOK”

İfade sırasında kendisine yöneltilen sorulardan biri de kooperatif üyelerinin iddiaları oldu.

M.D. adlı bir kooperatif üyesinin verdiği ifadeye atıfla, kooperatif hesabında toplanan paraların usulsüz şekilde başka şirketlere aktarıldığı iddiasına ilişkin Soyer, şu cevabı verdi:

“Kooperatif adına toplanan paraların nerelere harcandığını bilmiyorum. Bu, kooperatif yönetimi ile üyeler arasındaki bir konudur. Benimle bir ilgisi yoktur.”

İfade tutanaklarına göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu ve bilirkişi raporlarında, İZBETON A.Ş.’nin belediyeden aldığı işleri usulsüz şekilde kooperatiflere devrettiği öne sürülmüştü.

Tunç Soyer ise bu konuda sorumluluğun İZBETON Genel Müdürlüğü’nde olduğunu, sözleşmelerin Heval Savaş Kaya tarafından yürütüldüğünü belirterek sorumluluğu üstlenmedi:

“Benim onayladığım şey, belediye iştirakinin kooperatiflerle protokol imzalamasıydı. Devamında yapılan sözleşmeler İZBETON yönetiminin sorumluluğundadır.”

SORUŞTURMANIN AKIBETİ

Hatırlanacağı gibi İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, 1 Temmuz’da İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON A.Ş.’de taşeron şirketler aracılığıyla yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla geniş çaplı bir soruşturma başlatmış, Sayıştay, mülkiye müfettişi ve bilirkişi raporlarına dayanarak 157 kişi hakkında gözaltı kararı vermişti.

Aralarında Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da bulunduğu 137 kişi gözaltına alınmış, 19 kişinin arandığı, 1 kişinin ise hayatını kaybettiği belirtilmişti.

İlginizi çekebilir: Büyükşehir soruşturmasında gözaltılar adliyeye taşındı

Demokrat Gündem

Exit mobile version