İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Alevi Kültür Dernekleri Çiğli Şubesi’nin düzenlediği kahvaltıya katıldı. Burada bir konuşma yapan Vali Köşger, "Ülkede ne sıkıntı yaşanmışsa birbirini tanımamaktan, bilmemekten kaynaklanıyor. Acıların sürekli deşilmesi durumunda bunun tedavi olmayacağını ve yeni sorunlara sebebiyet vereceğini biliyoruz. Yaşanan ne varsa onları geride bırakıp önümüze bakmak lazım. Biz bu ülkede 72 millete bir bakıyoruz. Bizim bizden başka dostumuz yok. Bu ülkeye dört elle sarılmamız lazım" dedi.
DEMOKRAT GÜNDEM- Alevi Kültür Dernekleri Çiğli Şubesi tarafından düzenlenen kahvaltıya katılan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Alevi-Sünni ayrımı gözetmeksizin birlik-beraberlik içinde yaşamanın önemine vurgu yapan bir konuşma yaptı.
Vali Köşger, hoşgörü ve birlikte yaşama temalı konuşmasında, geçmişte yaşanan üzücü olayları bir kenara bırakmak gerektiğini dile getirerek, "Bu ülkede Hacı Bektaş-i Veli’nin sözüyle ‘72 millete bir bakmazsak bu ayıp da bize yeter’ felsefesini benimsemişiz. 72 millete bir bakıyoruz biz bu ülkede. Bu ülke hakikaten güzel bir ülke. Allah sanki özel olarak yaratmış bu ülkeyi. O kadar güzel bir ülke ki, çok daha fazla nüfusu, çok daha fazla kültürü bir arada barındırabilecek, yaşatabilecek zenginliklere sahip. Yeter ki biz bir olalım, diri olalım ve birbirimizi sevelim. Yunus Emre’nin söylediği gibi; ‘Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım. Sevelim, sevilelim. Bu dünya kimseye kalmaz. Ülkede ne sıkıntı yaşanmışsa birbirini tanımamaktan, bilmemekten , ön yargılardan kaynaklanıyor. Bu sıkıntıları eğer sürekli gündeme getirecek olursak ya da geçmişe gidecek olursak Kerbela’ya kadar gitmek lazım. Kerbela’da aziz peygamberin torunu şehit edildi. Bunu bir Alevi can nasıl canevinde hissediyorsa, bütün Sünnniler de o acıyı canevinde hissediyor. Ama acıların unutulması gerektiğini, tarihin tarihte bırakılması gerektiğini, acıların sürekli deşilmesi durumunda bunun tedavi olmayacağını ve yeni sorunlara sebebiyet vereceğini biliyoruz. Yaşanan ne varsa onları geride bırakıp önümüze bakmak lazım" diye konuştu.
SIKINTILARI SADECE ALEVİ CANLAR DA YAŞAMADI
“Yaşanan sıkıntılar elbette var. Sıkıntıları sadece Alevi canlar da yaşamadı. Bu ülkede devletin bir müddet çeşitli sebeplerle, ekonomik sıkıntılarla, farklı anlayışlarla bütün vatandaşlarına eziyet ettiği dönemler oldu. Darbeler, ihtilaller gördü. Sadece Alevi canları değil Sünnileri de itip kaktılar. Ben kaymakam oldum, jandarmanın, emniyetim amiri oldum. Benim dedem hala jandarmadan korkuyordu. Nasıl bir korkuyla sindirilmişe vatandaşlar böyle bir dönemden geçtik. Ama gelinen noktada hepimiz daha özgür, gelişmiş, kalkınmış, geleceğe güvenle bakan, uluslararasında daha saygın bir yer edinmiş güzel bir ülkede birlikte yaşamayı hedeflememiz lazım" diye seslenen Vali Yavuz Selim Köşger, ayrılık ve farklıların bir kenara bırakılıp Türkiye için kenetlenmek gerektiğini söyledi.
AYRILIKLARI KAŞIMANIN, GÜNDEMDE TUTMANIN GEREĞİ YOK
Vali Köşger, "Bizi biz yapan değerleri kardeşliği, beraberliği, yoldaşlığı, eşit vatandaşlığı büyüteceğiz. Hepimiz bu ülkenin eşit vatandaşıyız. Eşit halklara sahibiz. İşte Alevi canlar bugün Çiğli’de güzel bir ortamda fikirlerini söylüyorlar. Örgütlü toplum her zaman demokratik ülkelerde olması gereken bir şey. Demorkatik baskı gruplarının olması lazım. Örgütlü toplum daha iyi haklarını alır, yanlışlarını düzeltir. Bu ülke çok büyük bir ülke olacak. Biz çalışırsak, gayret edersek, ülkeyi seversek tek vatan, tek bayrak, tek devlet hedefiyle kenetlenirsek Allah’ın izniyle 21. yüzyıl Türkiye ve Türkler'in asrı olacak. Bu sebeple ayrılıkları kaşımanın, gündemde tutmanın gereği yok. Eksikler varsa devlet düzeltecektir. eksikleri devlet o eksikleri düzeltecektir. Beraberce düzelteceğiz. İşte bu örgütlü toplum dediğimiz şey budur” dedi.
CEMEVLERİMİZİN SORUNLARINI ÇÖZÜYORUZ
Cemevlerinin sorunlarını çözdüklerini kaydeden Vali Köşger açıklamalarını, “Cemevlerimizin sorunlarını çözüyoruz. Bundan sonra daha iyi bir ülkeyi hep birlikte kuracağız. Bizim bizden başka dostumuz yok. Bizim bu ülkeden başka gidecek hiçbir yerimiz yok. Suriyeli kaçtı geldi bize. Kafkasya’dan, Irak’tan kaçıp geldiler bize. Biz nereye gideceğiz? Bizi Türkiye’den başka kim kabul eder? Bu ülkeden başka seçeneğimiz mi var? Bu ülkeye dört elle sarılmamız lazım. Kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirmemiz lazım” şeklinde sürdürdü.