Aklıma kaçıracağım!
‘Birlik ve beraberlik!’ diyoruz, yine siyaset öne çıkarılıyor.
Yanlış anlamalar da, suçlamalar da, sürüyor.
Açıklamaların gerçekle paylaşmadığını gerek iktidar, gerekse muhalefet milletvekilleri ve sözcüleri ileri sürüyor.
AKP İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar’ın ‘Bu kadar yalan, hadsizlik bu kadar terbiyesizlik olabilir mi? Kan ve gözyaşı üzerinden siyaset yapanlar Bu ülkenin evladı olabilirler mi? Bu ülkenin değerlerine saygı duymayan bu ülkenin kültürünü, geleneğini, göreneğini ve adabını bilmeyenler bu ülkeye ait fert olabilirler mi? Bütün Türkiye ayakta hatta bütün dünya ayakta… Herkes bir şey yapabilir miyim diye düşünürken bunlar bugün de bile siyaset yaparak rant devşirme peşindeler…’ diyerek devam ediyor ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yüklendi.
Dikkat ettim…
Benzer açıklamalar diğer muhalefet partileri de sürüyor.
Herkes birbirinden şikayetçi ama şu atasözünü unutuyoruz;
‘İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır!’
Temel Almanya’da otoban’da giderken, bir anons duyar;
‘Dikkat bir deli ters yönde gidiyor, Tüm sürücüler buna dikkat etsin!’
Bizim Temel de şöyle düşünür;
‘Kaç bir tane?’
Buna ne denir?
‘Tencere dibin kara, saninki benden kara!’
*- ÇOĞU DEĞİŞECEK
Bu arada dip not olarak belirteyim:
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı geçen hafta açık ve net belirtti:
‘Birçok AKP milletvekili aday gösterilmeyecek!’
Bunun mesajını, Meclis toplantılarına katılmayan, Grup sıralarının boş sıraları CHP’liler tarafından paylaşılınca verdi.
‘Milletin de kendisinin de bunlara hakkına helal etmeyeceğini’ söyledi.
Bunun ne demek olduğunu anlamak istemeyen AKP’li milletvekillerine halk değişiyle açıklayayım:
‘Yar saçların lüle lüle, vekilim sana güle güle!’
Ama koltuk o kadar güzel ki, bunun için de ilk şartın Reis’in gözüne girmek olduğunu bilmeyenimiz yok.
Bunun çeşitli yolları var…
Kimisi yumruklarını çalıştırıyor, kimisi de çenesini…
Son örneğini deprem bölgesinde, Kahraman Maraş’ta gördük!.
İki devre AKP milletvekilliğini yapmış bir eczacı, imanı büyük, örtülü kadın milletvekilinde gördük!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yüzlerce destek ekibi ve ekipmanı ile yardıma koştuğu bu kentte, bu milletvekili eskisi tüm gücüyle şöyle sesleniyordu, arka arkaya;
‘Defol… Defol… Defol!…’
Bu kadarla kalmadı, daha önce ‘Yunanlı’ ve ‘Atinalı’ olarak tanıttıkları Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na şu yakıştırmayı da yaptı!
‘İngiliz Uşağı!’
Bakalım Ekrem İmamoğlu ne zaman ‘Amerikan’ ya da ‘Rus’ casusu olarak karşımıza çıkarılıp, tanıtılacak?
Şimdi bir anımsatma yapayım?
Bir zamanlar sol görüşlülere, ‘Komünistler Moskova’ya’ diye bağırılıyordu…
Şimdi bunlar ya Amerikancı, ya da Avrupa hayranı olarak lanse ediliyor…
Yazımın başında da dedim ya, bunları gördükçe duydukça ‘Aklımı kaçıracağım’ diyorum..
Yine unutmadan söyleyeyim:
Bugün yine birkaç müfettiş İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni görevli geldi.
Bakanlık da, yıkılan binaların müteahhitleri ve sorumluları ile ilgili soruşturmayı başlattı.
*-İZMİR’DEKİ DEPREM ÇALIŞMALARI
Peki İzmir’de durum ne?
Biz deprem nedir biliyoruz!
Başkan Soyer, İzmir’de kenti depremlere karşı dirençli hale getirmek için yaptıkları çalışmaların sürdüğünü de hatırlatarak, şunları paylaştı: “İzmir’de bütün viyadüklerin, köprülerin analizleri yapıldı. Hepsi ile ilgili raporlar çıktı. O anlamda korkacak bir şey yok. Ama konut stoku eski ve bizim açımızdan kuşkulu. Her binanın deprem güvenliğini ölçüyoruz. Bütün bu veriler ve bilimsel raporlar ışığında gelecek planlaması yapmaya çalışıyoruz. İmar planlarımızı bu veriler ışığanda yeniden revize ediyoruz.”
*- 52 DEPREMZEDE İZMİR’DE
Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkisiyle yaralanan vatandaşlarımızdan 52’si tedavileri için askerî uçakla İzmir’e getirildi.
Yaralı vatandaşlarımızın 6’sı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bozyaka Eğitim ve Araştırma, 9’u Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma, 26’sı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma, 11 çocuk yaralı ise Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı.
*- SIĞACIK’TAKİ DENİZ ÇEKİLDİ
6 Şubat günü Kahramanmaraş’ta yaşanan ve tüm Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketinin ardından Seferihisar Sığacık’ta denizin çekilmesi vatandaşlarda panik yarattı.
30 Ekim 2020 yılında İzmir’de 6.9 şiddetindeki depremin ardından gerçekleşen tsunamiyi hatırlayan yurttaşlar benzer bir afetin gerçekleşmesinden endişe duyduklarını dile getirdi.
Deniz çekilmesi hakkında konuşan Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin;‘’Seferihisar’da deniz çekilmesi her sene yaşadığımız bir durumdur. Yine de halkımızın içini rahatlatmak için hem deniz bilimci hem de yer bilimci bilim insanlarıyla ayrı ayrı görüştüm. Mevsimsel olarak gelgitten ve yüksek basınçtan kaynaklı bir durum. Görüştüğüm uzmanlar İskenderun’da gerçekleşen deniz taşmasının sebebinin Doğu Anadolu fay hattının kıyıya çok yakın olmasından kaynaklı olduğunu ve bu fayın Seferihisar ile bir ilgisi olmadığını söylediler. Bu sebeple endişelenmeye gerek yok. ‘’ dedi.