Önceki yazılarımdan birinde LÖSEV’den söz ettim ve ‘kurbanlıklarınızı bu kuruluşumuza bağışlayın’ önerisinde bulunmuştum.
Bazı okuyucularımdan olumlu tepkiler aldım.
‘Haklısın’ dediler.
Bu arada güzel bir haber vereyim:
LÖSEV İzmir’de önemli bir hastane yapımı ve işletmesi için kolları sıvadı.
Umarım önceki yıllardaki sıkıntılar İzmir’de yaşanmaz.
Ama iş Sağlık Bakanlığı’nda…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da şu notu paylaştı:
‘İstanbul’da 300 binden fazla aile kırmızı et tüketemiyor.
İBB’nin İstanbul Vakfı, bu Kurban Bayramı’nda da on binlerce aileye hayrınızı ulaştıracak. Kurban ibadetiniz İBB aracılığıyla ihtiyaç sahibi ailelerin mutluluğu olacak.
*- MÜJDE Mİ?
Gazete haberlerine göre;
Elektriğe %30 zam, akaryakıta her gün zam, ekmek 5 lira oldu.
Çiftçinin suyuna % 110 zam geldi.
Açlık sınırı 6 bini geçmiş, ‘asgari ücret 5 bin olsun’ diyorsunuz.
Enflasyon yüzde kaç?
Millete %40 maaş zammını ‘müjde !’diye duyuruluyor.
Umarım yetkililer ‘vicdan’ hesabı da yaparlar.
*- ADANALIYIK KARDEŞ!
Şimdi de bir Anadolu turu yapalım ve Adana’ya gidelim.
Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Karalar:
‘Göreve geldiğimizde belediyenin borcu 1 yıllık gelirinin 4 katıydı.
Şu anda toplam borcu 1 yıllık gelirin altına düşürdük.’ Diyor.
Bu nasıl olur?
Oluyor işte!
‘İzmir'de altyapı sorunlarını emek emek çözmeye devam ediyoruz’ diyen Tunç Soyer’in açıklaması da şöyle.
‘Çobançeşme'den 26 Ağustos Mahallemize kadar olan kısımda yağmursuyu kanalları ve serme asfalt çalışmalarımızı tamamladık.
Altyapısı çözülmüş bir kent yaratacağız. Söz verdik, arkasındayız.’
*- HİÇ FARK ETMEZ
Olay yeni değil…
7 Nisan’da gerçekleşmiş…
Demirkanatlı Mutlu isimli vatandaş olayı üzüntü ile anlatırken, minibüsün plakasının fotoğrafını da çekmiş…
Her zaman bu tür olaylara ve insanlıktan nasibini almamışlara rastladığımız için paylaşmak istiyorum.
Aslında sorun ‘Eğitim’den geçiyor.
Şimdi sözü Demirkanatlı Mutlu’ya veriyorum:
*- OLUR MU?
‘Merhabalar bu plakalı araçta bugün 1 saat önce Balçova yönünden Urla yönüne doğru geliyordum.
Zeytinalanı civarında bir amcayla teyze bindi dolmuşa, şoföre para uzattılar.
Şöfor ‘bu eksik!’ dedi.
1 tl eksik için, eli ayağı zor tutan teyzeyle amcayı dolmuştan indirmeye çalıştı.
Dolmuştaki bir kişi ‘biz verelim, 1 tl sorun değil, sus ayıp etme!’ dedi.
Teyze de ‘her zaman gittiğim yol, ben hep böyle veriyorum bilmiyordum’ dedi.
O sırada dolmuş şoförü, daha da hararetle, ‘Bunların hepsinde para var! Versinler… Onlar verecek benim paramı !’diyerek durdu ve indirmeye çalıştı.
‘İnin! dedi.
Teyze ayaktayken, hızlıca ileri geri fren yaparak, teyzeyi yere düşürdü ve kadın yerden kalkamadı su verdik.
Oruçluymuş!..
Yaşlı kadın, ‘kolum ağrıyor’ diyordu, kötü düştüğü için.
Ve şoför sigara yakarak, direksiyon başına başkasını oturtarak yanda sigara içerek yola devam etti.
Ben gerekli şubeleri aradım.
Fakat elimden bir şey gelmedi
Yayınlarsanız sevinirim.
Biz ne ara bu kadar vicdansız insanlar olduk?’
*- BAŞIBOŞ BIRAKILAMAZLAR
Olayın üzerinden çok zaman geçti…
Kim haklı, kim haksız diyemeyiz.
Ama ‘vijdanı yaralayan bir olay olduğu belli…
Peki ne yapmalı?
Bunun hesabı nasıl sorulmalı?
Bir hafta boyunca minibüsler sıkı kontrola tabi tutulur.
Olay anımsatılır….
Ve ‘Siz aranızdaki çürükleri temizleyin!’ diyerek uyarı yapılır…
Bu şu an aklıma gelen bir etkinlik.
Hiçbir sorun hiç kimsenin yanında kâr olarak kalmamalı….
İster birkaç ay geçsin, isterse birkaç yıl…
Hiç ama hiç fark etmez…
*- KARAVAN VE KAMPÇILIK GÜNDEMDE
Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç başkanlığındaki EGİKAD heyeti, üye işyeri ziyaretleri kapsamında EGİKAD üyesi Pınar Özer ile Leman Aktaş’ın kurucusu olduğu Adria İzmir’i ziyaret etti. Ziyarette karavan sektörü ve turizme etkileri konuşuldu.
Turizmin çok boyutlu bir sektör olduğunu ve her alanının, her kolunun güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden EGİKAD Başkanı Kılıç, “Son yıllarda kampçılık, lüks kampçılık anlamına gelen glamping akımı, tiny house ve karavan kültürü gelişme gösteriyor. Özellikle bizim ülkemiz gibi bakir koyları, deniz ve dağ turizmine uygun alanları olan ülkelerde kampçılık kültürü son derece gelişmiş vaziyette. Karavan kültürü de bu anlamda son yıllarda güçlenerek büyüyor” diye konuştu.
*- KESİLEN PALMİYE AĞAÇLARI!
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın kesilen palmiye ağaçları önergesine, Tarım ve Orman Bakanı’ndan yanıt geldi. CHP’li Murat Bakan, “Bu bize değil, Hamza Dağ ve AKP’li yerel siyasetçilere yanıt!” dedi.
İzmir’de, hastalıklı palmiye ağaçlarının mevzuat gereği kesilmesinin ardından kentte konuyla ilgili tartışma çıkmış, tartışmaya siyasiler de dahil olmuştu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ağaçların kesilmesiyle ilgili yapılan eleştirilere yönelik yaptığı açıklamada hastalığın diğer ağaçlara yayılmasını engellemek için ölen ağaçların imha edilmesini isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre hareket edildiği belirtti. AKP İzmir Milletvekili Hamza Dağ, “Yine bir ağaç kesme hadisesi… Bu sefer İzmir BB ve kesilen 72 palmiye ağacı. Ağaçları korumak yerine keserek sorunu çözdüklerini düşünüyorlar. Beceriksizliklerine kılıf bulmada da çok mahirler. Çevreci STK’lar mı? Onlar ağaçları kesenin kimliğine göre tepki verirler” açıklamasında bulunmuştu.
Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan ise, “Tüm İzmir’e yayılan palmiye kırmızı böceği ile mücadele ilaçlama, tuzaklama, imha, survey ve bilgilendirme olarak topyekûn bir şekilde 15 yıldır bilfiil devam ediyor. Bu bir tercih değil, zorunluluk. Kentin genelinde tuzaklama yapılıyor ve üreme gerçekleşmeden yakalanan dişi böcekler ile popülasyon düşürülmeye çalışılıyor. Böceğin yılda 3-4 kez yumurtladığının ve bir kerede 200 civarı yumurta bıraktığının altını çizelim. Tuzaklama ile 2008-2021 yıllarında 38 bin 150 böcek yakalandı. Kaldı ki Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Palmiye Kırmızı Böceği Yönetmeliği’ne uygun hareket edildiğini de atlamamak gerek. Sayın Dağ; Büyükşehir’in tek başına bu böceklere karşı verdiği mücadeleyi takdir etmek, Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüğü, İlçe Müdürlükleri, Zirai Karantina Müdürlüğü, Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, üniversiteler ve tüm ilçe belediyelerin koordineli olarak bir mücadele örneği göstermesi için çaba sarf etmek yerine çıkıp yüzeysel siyaset yapmayı tercih etmesi ömrünü geçirmek istediği İzmir’i aslında gönlünde nereye koyduğunu da gösteriyor” diye karşılık vermişti.