DEMOKRAT GÜNDEM- İZMİR – Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu ve Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands’ın katılımıyla gerçekleştirilen açılış resepsiyonunda iki ülke arasındaki köklü bağlar bir kez daha gündeme geldi.
DÖRT ASIRLIK BAĞIN SİMGELERİ BİR ARADA
Denizlerde başlayan karşılaşmaların, tüccarların, gezginlerin ve fikirlerin taşıdığı hikayeleri bir araya getiren sergi, tekstilden bilime, müzikten sanata kadar uzanan üretim ve ilham yolculuğunu görünür kılıyor.
Serginin en dikkat çeken eserlerinden biri, ünlü ressam Pieter de Hooch’un 1667 tarihli tablosunda betimlediği Bergama halısı. “Ölümsüz İlham Perileri” projesi kapsamında kültür girişimcisi Gülay Fitoz, usta dokumacı Kadriye Yakar ve Bergama Kadın Kooperatifi’nin öncülüğünde geleneksel tekniklerle yeniden hayat bulan halı, üç yüz bin düğümle örülerek 2025 yılında tamamlandı.
Sergide ayrıca Delft Mavisi çiniler, Osmanlı laleleri ve iki ülke arasındaki ortak mirasın pek çok güçlü simgesi yer alıyor.
“KONAK’I YENİDEN KÜLTÜR VE SANAT KENTİ YAPIYORUZ”
Açılış konuşmasında Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, serginin şehir için taşıdığı özel anlama dikkat çekti. “Konak’ı yeniden bir kültür ve sanat kenti haline getirme yönündeki güçlü hedefimiz, tam da bu tür nitelikli etkinliklerle hayat buluyor” diyen Mutlu, tarihin, sanatın, bilginin ve uluslararası iş birliğinin buluştuğu her adımın Konak’ın kültürel kimliğini daha da görünür kıldığını vurguladı.
Başkan Mutlu, “Bu serginin ortaya çıkması, uzun soluklu ve güçlü bir iş birliğinin sonucudur. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Hollanda Krallığı Ankara Büyükelçiliği ve Sayın Büyükelçimiz Joep Wijnands’a özel bir teşekkür borçluyum. Kendilerinin vizyoner yaklaşımı, karşılıklı kültürel bağları güçlendirmeye yönelik samimi desteği bizler için son derece kıymetlidir” ifadelerini kullandı.
“İZMİR, YABANCILARA HER ZAMAN KUCAK AÇMIŞTIR”
Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands ise serginin İzmir’de açılmasının çok yerinde olduğunu belirtti. Wijnands, “İzmir, zengin bir geçmişe, kozmopolit bir ruha ve güçlü bir Hollanda varlığı tarihine sahip bir şehir. Hollanda-Türkiye bağlantısının izleri, tarihi konsolosluklardan ticaret evlerine, aile öykülerinden mimariye kadar bu şehrin dokusuna işlenmiştir” dedi.
İzmir’in kişiliğini ise ilginç bir benzetmeyle anlatan Büyükelçi Wijnands, “Şehirlerin kişilikleri olsaydı, İzmir, akşam yemeğine kalmanız için ısrar eden ve ardından sizi evinize zeytin ve yeni bir iş fikriyle gönderen bir dost olurdu” ifadelerini kullandı.
1612’DEN GÜNÜMÜZE UZANAN KÖPRÜ
Büyükelçi Wijnands, Türkiye ve Hollanda arasındaki tarihi ilişkinin 17. yüzyılda başladığını ve 1612 yılında ilk Hollanda konsolosluğunun İzmir’de kurulduğunu hatırlattı. “O zamanlar da Akdeniz’de ticaret ve değişimin önemli bir merkezi olan bu şehirde, halklarımız arasındaki benzerlikler başarının ardındaki en önemli etken oldu” diyen Büyükelçi, tüccarlar, sanatçılar ve diplomatların asıl köprü kurucular olduğunu vurguladı.
İki ülke arasındaki ekonomik bağların günümüzde de güçlü şekilde devam ettiğini belirten Wijnands, Hollanda’nın tüm doğrudan yabancı yatırımların yüzde 23’ü ile Türkiye’nin en büyük yabancı yatırımcısı olmaya devam ettiğini, yurtdışındaki Türk yabancı yatırımlarının yüzde 25’inin de Hollanda’ya aktığını kaydetti.
GERARD VİSSERİNG VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN MALİ EGEMENLİĞİ
Büyükelçi Wijnands, serginin yanı sıra ilişkiyi biçimlendiren sıra dışı kişileri ve öyküleri ele alan Ortak Miras Dergisi’nin yeni basımının da hazırlandığını duyurdu. Dergide yer alan örneklerden biri, Hollandalı bankacı Gerard Vissering’in hikayesi.
Wijnands, “1928’de Atatürk’ün daveti üzerine, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne ulusal merkez bankasının kurulması konusunda danışmanlık yapmak üzere Ankara’ya gizlice yolculuk yapan Vissering, Avrupa başkentlerinin baskılarına rağmen görevini gizli tuttu. Katkıları, Türkiye’nin ulusal finansal egemenliğinin temellerinin atılmasına yardımcı oldu” dedi.
1960’LARDAN BUGÜNE: YENİ BİR KÖPRÜ
Büyükelçi, 1960’lardan bu yana işçi göçünün ülkeler arasında yeni bir köprü oluşturduğunu da vurguladı. “Hollanda’daki Türk toplumu artık Hollanda toplumunun ayrılmaz bir parçası; kültürü, eğitimi, iş dünyasını, bilimi ve yenilikçiliği zenginleştiriyor. Birçoğu her iki kültürde de kendini eşit derecede evinde hissediyor ve bu da ortaklığımızın bir sonraki bölümünü biçimlendiriyor” ifadelerini kullandı.
Wijnands konuşmasını, “Geçtiğimiz 400 yıl bir şey gösterdiyse, o da Hollandalı ve Türk ortaklar bir araya geldiğinde yaratıcılığın filizlendiğidir. Önümüzdeki 400 yılın da farklı olmayacağına gayet eminim” sözleriyle tamamladı.
ZİYARET BİLGİLERİ
“Ortak Miras” sergisi, 2 Aralık Salı gününden itibaren Tarihi Bıçakçı Han’da hafta içi her gün 09.30-17.30 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. Gelecek yıl Türkiye’nin dört bir yanını dolaşacak olan sergi, İzmir’de ilk durağına ulaştı.
