Amerika Birleşik Devletleri İç Güvenlik Bakanlığı (DHS), çoğunluğu Latin Amerika ülkelerinden gelen 532 bin göçmenin ülkede kalmasına imkan sağlayan geçici yasal statüleri iptal ettiğini açıkladı. İptal kararının ardından bu kişilere ülkelerine dönmeleri için tebligatlar gönderilmeye başlandı.
BİDEN DÖNEMİNDE VERİLEN HAKLAR KALDIRILDI
İptal edilen geçici yasal statüler, Biden yönetimi tarafından 2022 yılından itibaren verilmişti. Bu program, Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela gibi ülkelerden gelen ve ülkelerindeki zorlu koşullardan kaçan yüz binlerce kişiye ABD’de geçici ikamet ve çalışma hakkı tanıyordu. Bakanlık açıklamasında, kararın yürürlüğe girdiğini ve bu kişilerin artık ABD’de yasal olarak kalamayacaklarını bildirdi.
YÜKSEK MAHKEME KARARI SONRASI ADIM
DHS’nin bu kararı, ABD Yüksek Mahkemesi’nin 30 Mayıs’ta verdiği kritik bir kararın ardından geldi. Mahkeme, Donald Trump yönetiminin Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela’dan gelen 500 binden fazla göçmenin geçici yasal statüsünü iptal etme yetkisine sahip olduğuna hükmetmişti. Bu karar, Biden yönetiminin göçmenlere sağladığı korumayı sürdürmesini zorlaştırdı.
GERİ DÖNENLERE 1000 DOLAR TEŞVİK
İç Güvenlik Bakanlığı, bu kararın ardından ABD’yi terk ederek ülkelerine dönen göçmenlere 1000 dolar ödeme yapılacağını duyurdu. Bu ödemenin, göçmenlerin ülkelerine dönüş sürecini kolaylaştırmak ve teşvik etmek amacıyla sunulduğu belirtildi. Ancak göçmen hakları savunucuları, bu miktarın yeni bir hayat kurmak için yeterli olmayacağını vurguluyor.
GÖÇ POLİTİKASINDA SERT DÖNÜŞ
Uzmanlar, bu kararın ABD’nin göç politikasında önemli bir değişime işaret ettiğini belirtiyor. Biden yönetimi, göreve geldiğinde Trump dönemindeki sert göç politikalarını yumuşatma vaadinde bulunmuştu. Ancak artan sınır geçişleri ve siyasi baskılar karşısında, özellikle seçim yılında daha katı önlemlere yöneldiği gözleniyor.
Karardan etkilenen yüz binlerce göçmenin önümüzdeki süreçte nasıl bir yol izleyeceği ve bu durumun ABD’deki işgücü piyasasını nasıl etkileyeceği merak konusu. Göçmen topluluklarının temsilcileri, kararın pek çok ailenin parçalanmasına ve ekonomik zorlukların derinleşmesine yol açacağı endişesini dile getiriyor.