Nöbetçi Eczaneler
Mart ayından bu yana cezaevinde bulunan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun avukatları tarafından Strazburg’a taşınan “haksız tutukluluk” başvurusu hakkında beklenen yanıt geldi. AİHM, Türkiye’nin siyasi ve hukuki gündemini sarsan bu dosyayı, iç tüzüğündeki “öncelikli inceleme” kapsamında değerlendirmeye aldı.
AVUKAT PEHLİVAN: “TÜRKİYE İÇİN NADİR BİR KARAR”
Kararı kamuoyuna duyuran, aynı zamanda İmamoğlu’nun tutuklu avukatı olan Mehmet Pehlivan, yaptığı resmi açıklamada AİHM’den gelen bildirimin detaylarını paylaştı. Pehlivan, “Müvekkil Ekrem İmamoğlu’nun haksız tutukluluğuna ilişkin yapmış olduğumuz AİHM başvurusunun öncelikli olarak inceleneceği kararı tarafımıza resmi olarak bildirilmiştir. AİHM’nin vermiş olduğu bu öncelikli inceleme kararı, bugüne kadar Türkiye’den yapılan başvurularda nadir olarak verilen bir karardır” ifadelerini kullandı. Uzmanlar, bu adımın davanın Avrupa nezdinde “ivedi ve hak ihlali riski yüksek” görüldüğünün bir işareti olduğuna dikkat çekiyor.
2 BİN 430 YIL HAPİS İSTEMİ
İmamoğlu hakkındaki hukuki süreç, geçtiğimiz Mart ayında İBB’ye yönelik başlatılan “yolsuzluk” soruşturmasıyla yeni bir safhaya taşınmıştı. İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, İBB Başkanı’nın rekor düzeyde bir hapis cezasıyla karşı karşıya olduğu görülüyor.
Savcılık makamı, İmamoğlu hakkında “suç işleme amacıyla örgüt kurmak”, “rüşvet”, “ihaleye fesat karıştırma” ve “kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık” gibi ağır ithamların yanı sıra; “Vergi Usul Kanunu, Orman Kanunu ve Maden Kanunu’na muhalefet” suçlarını da içeren 15’ten fazla ayrı maddeden ceza talep ediyor. İddianamede istenen toplam ceza miktarı ise 849 yıldan başlayıp 2 bin 430 yıl 6 aya kadar ulaşıyor.
BÜYÜK DURUŞMA 9 MART 2026’DA
Siyasetin seyrini değiştirmesi beklenen tarihi davanın ilk duruşması, 9 Mart 2026 tarihinde İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak. AİHM’in inceleme sürecini bu tarihten önce tamamlayıp tamamlamayacağı veya tutukluluk hali için bir “tedbir” kararı verip vermeyeceği ise hem siyasi hem de hukuki çevrelerde en çok merak edilen konuların başında geliyor.