Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Başkan Soyer'den kredi tartışmasına son nokta

Gazeteci Yazar Saygı Öztürk’ün KRT Televizyonu’nda sunduğu programa katılan İzmir

Gazeteci Yazar Saygı Öztürk’ün KRT Televizyonu’nda sunduğu programa katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, orta hasarlı binaların yapımı ile ilgili Dünya Bankası’ndan sağladıkları 340 milyon avroluk krediye Cumhurbaşkanının hala onay vermediği şeklindeki açıklama ve tartışmalara son noktayı koydu. İBB Başkanı Tunç Soyer, Hazine Bakanlığı’nın dosyayı Cumhurbaşkanına sunmasını ve onay almasını beklediklerini söyledi. Soyer, “Hazine yetkililerinin durumu arz edip Cumhurbaşkanı’nın onayını alması gerekiyor. İş bu noktada. Bir siyasi tartışmaya dönüştürmek istemiyoruz. Hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Kimseyi suçlamıyoruz, kızmıyorum ama artık daha fazla gecikmesin. Bir günde hallolabilecek bir mesele bu. Belki de şimdi geldi vakti” dedi.

 DEMOKRAT GÜNDEM- İzmir Depremi sonrası hasar gören orta hasarlı binalarda oturan İzmirlilerin konutlarının yeniden yapımı için Dünya Bankası’ndan acil ihtiyaç başlığıyla sağladıkları 340 milyon avroluk kredi finansmanı ile ilgili Cumhurbaşkanlığı onayını bekledikleri şeklindeki açıklamaları tartışma konusu olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sürece dair net bir açıklama yaparak, duruma son noktayı koydu.

AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ile de konuyu geçtiğimiz günlerde görüşen Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, iki farklı açıklama yaptığı şeklindeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Başkan Soyer, tüm müzakere süreçlerinin bittiğini, Cumhurbaşkanının onayı için Hazine Bakanlığı’nın dosyayı sunup onay alması gerektiğini vurgulayarak, sürece dair şu önemli açıklamayı yaptı: “AK Parti il başkanı ve grup başkan vekilleri diyorlar ki,  Cumhurbaşkanının önüne giden bir dosya yok, imzalanan henüz bir sözleşme yok diyorlar. Yalan da değil. Cumhurbaşkanımızın önüne giden bir şey yok ama. Bunu götürecek olan zaten Hazine Bakanlığı. Kredi dosyası tamamlamış vaziyette. Bu kredinin iller bankası aracılığıyla garantörüz, kullandırabiliriz demesi lazım. Bunu diyebilmesi için de Cumhurbaşkanı’ndan onay alması gerekiyor. Yalan söylemiyorlar ama doğruyu da söylemiyorlar. Yani kredi hazır, müzakereleri tamamlanmış vaziyette. Dünya Bankası direktörü bu konunu zaten önderliğini yaptı. Dosyaya tamamen hakim, vakıf kendisi. İzmir’e kullandırma konusunda da net bir iradesi var. Hazine yetkililerinin durumu arz edip Cumhurbaşkanı’nın onayını alması gerekiyor. İş bu noktada.”

“Hükümetimizin bu fırsatı değerlendirmesini istiyoruz. Bu para ekonomiye canlılık getirir. Fayda maliyet analizi yapılırsa bu kente ciddi faydalar sağlayacak bir kaynak demektir. Bir siyasi tartışmaya dönüştürmek istemiyoruz. Hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Kimseyi suçlamıyoruz, kızmıyorum ama artık daha fazla gecikmesin. Bunu sayın Cumhurbaşkanı’mıza arz ettik. İller bankası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı herkes konuya hakim. Öncelik verilerek bir an önce bir adım atılmasını bekliyoruz” diyen İBB Başkanı Tunç Soyer, “Bir günde hallolabilecek bir mesele bu. Belki de şimdi geldi vakti” dedi.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI TUNÇ SOYER’İN KONUYA DAİR AÇIKLAMASININ SATIR BAŞLARI ŞU ŞEKİLDE:

2020 Ocak ayında Dünya Bankası ziyareti gerçekleştirmiştik. Uzmanlarla bir araya gelmiştik ve İzmir’e yaratılabilecek finansman kaynaklarıyla ilgili bir dizi görüşme yapmıştık. Kentsel dönüşüm finansman kaynaklarını görüşmüştük. İlkelerimizi, yaptığımız uygulamaları, projeleri paylaşmıştık. Bunlardan etkilenmişlerdi. Mart ayı için konuşulmuştu, İzmir’e gelip detaylı çalışma yapmaya karar vermiştik. Yaklaşık 500 milyon dolarlık finansman kaynağını kentsel dönüşümde kullanılmak üzere, Manisa Tekirdağ ve Kahramanmaraş’ta finansmanını sağlamak üzere bakanlıkla müzakere sürecinin başlamış olduğunu ifade ettiler. O günden bu güne bu kredi finansman sağlanmasıyla ilgili neler yapıldı bilmiyorum. Ama İzmir o kentler arasında olmadığı için bize oradan kaynak aktarılamayacağı söylenmişti. Biz de bunun üzerine kente davet etmiştik.

GÖRÜŞMELERİMİZ BİTTİ, ÜZERİNDEN 6 AYA YAKIN SÜRE GEÇTİ AMA…

 Biz bu krizden bir fırsat yaratabiliriz diye düşündük ve depremin ertesinde dünya bankası ile kentsel dönüşüm uzmanlarıyla irtibat kurduk. Bu yeni bir durum, buna başka bir çare bulmamız lazım. Şu anda çözümsüz ve büyük sıkıntı var. Hızla müdahil oldular. Bu konuda minnettarım. Acil ihtiyaç başlıklı bir finansman kaynağı üzerinden kredi kullandırılabileceği ile ilgili bir karara bağlandı. Hazine bakanlığı, iller bankası, büyükşehir belediyesi uzmanlarıyla bir çalışma başladı. 250 milyon dolarla başlayan süreç 340 milyon dolar seviyesine geldi. Bu kredinin kullanımıyla ilgili müzakere süreci tamamlandı. Bu noktada bir an önce kullanılması ile ilgili Cumhurbaşkanımıza gittik hem AK Parti İzmir İl Başkanı dahil birçok görüşme yaptık. Buna hep beraber el verilmesi gerektiğini, orta hasarlı binalarla ilgili büyük fırsat olduğunu ifade ettik. Altı aya yakın süre geçti, görüşmelerin bitmesinden bu yana.

CUMHURBAŞKANININ ÖNÜNE GİDEN BİR ŞEY YOK AMA…

AK Parti il başkanı ve grup başkan vekilleri diyorlar ki,  Cumhurbaşkanının önüne giden bir dosya yok, imzalanan henüz bir sözleşme yok diyorlar. Yalan da değil. Cumhurbaşkanımızın önüne giden bir şey yok ama. Bunu götürecek olan zaten Hazine Bakanlığı. Kredi dosyası tamamlamış vaziyette. Bu kredinin iller bankası aracılığıyla garantörüz, kullandırabiliriz demesi lazım. Bunu diyebilmesi için de Cumhurbaşkanı’ndan onay alması gerekiyor. Yalan söylemiyorlar ama doğruyu da söylemiyorlar. Yani kredi hazır, müzakereleri tamamlanmış vaziyette. Dünya Bankası direktörü bu konunu zaten önderliğini yaptı. Dosyaya tamamen hakim, vakıf kendisi. İzmir’e kullandırma konusunda da net bir çer. Hazine yetkililerinin durumu arz edip cumhurbaşkanının onayını alması gerekiyor. İş bu noktada.

BURADA İKİ ÇEKİNCE OLDUĞUNU TAHMİN EDİYORUZ

Burada iki çekince olduğunu tahmin ediyoruz. Hazine belediyelere garantör olmak istemiyor olabilir. Bu bir ihtimal. İkinci ihtimal, az önce bahsettiğim kredinin kullandırılmasıyla ilgili çekince taşıyor olabilir. 340 milyon liralık kredi sanki 500 milyonun kullandırılmasını engelliyor diye düşünüyor olabilirler. Ama ikisi de tamamen farklı. Biri acil ihtiyaç başlığıyla ayrı bir finansman kaynağı diğeri kentsel dönüşüm başlığıyla. Bu çekincenin ortadan kaldırılması mümkün. Hazinenin garanti vermek istememesi ihtimali de var. Bunu doğru bulmuyoruz. Mağdur olmuş binlerce vatandaş için çok önemli lbir fırsat.

SİYASİ TARTIŞMAYA DÖNÜŞTÜRMEK İSTEMİYORUZ, KİMSEYİ SUÇLAMIYORUZ AMA ARTIK DAHA FAZLA GECİKMESİN

Hükümetimizin bu fırsatı değerlendirmesini istiyoruz. Bu para ekonomiye canlılık getirir. Fayda maliyet analizi yapılırsa bu kente ciddi faydalar sağlayacak bir kaynak demektir. Bir siyasi tartışmaya dönüştürmek istemiyoruz. Hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Kimseyi suçlamıyoruz, kızmıyorum ama artık daha fazla gecikmesin. Bunu sayın cumhurbaşkanımıza arz ettik. İller bankası, çevre e şehircilik bakanlığı herkes konuya hakim. Öncelik verilerek bir an önce bir adım atılmasını bekliyoruz.

ÖNÜMÜZE GELMİŞ İYİ BİR FIRSAT, HEP BERABER VATANDAŞLARIMIZ İÇİN KULLANALIM

Şunu istiyoruz, Hazine Bakanlığı yetkililerimize Cumhurbaşkanlığının ekiplerine ulaşmada onların daha aktif olacağına inanıyoruz. Destek istiyoruz. Bu konuda bizden daha fazla etkin olabilirler. Durumu tabloyu daha iyi anlatabilirler. Birlikte irade ortaya koymak ve bütün İzmir’e de bunu gösterebilmek. Hepimizin menfaati ortak. Önümüze gelmiş iyi bir fırsat. Bunu hep beraber kullanalım vatandaşlarımız için. İşin özeti bu.

ARTIK BEKLİYORUZ, BİZ ELİMİZDEN GELENENİN MAKSİMUNUNU YAPTIK

Artık bekliyoruz. Biz elimizden gelenin maksimumunu yaptık. Bundan sonrasında onlar takdir irade ortaya koyacaklar. Ya böyle bir finansman kaynağına garanti vermeyiz diyecekler. Artık ne diyeceklerse bir an önce bunu duymak istiyoruz.

İZMİR İÇİN İYİ BİR FIRSAT, RANT VE SİYASİ MESELE OLMAMALI

Olsun. Seve seve. Bu bir siyasi mesele olmamalı. Rant vesilesi olmamalı. Bu gerçekten İzmir için iyi bir fırsat, bunu el birliği yaparsak birlikte İzmir için bu fırsatı kullanabiliriz. Canhıraş talebimizin arkasında yatan sebep bu. Siyasi kazanımı kime ait olursa olsun. İzmir için yeterli bir kazançtır. Devlet ve hükümet yetkililerimizden bu hassasiyeti göstermelerini diliyoruz.

ORTA HASARLI BİNALARLA İLGİLİ ÇÖZÜM ÜRETME NOKTASINDA SORUMLULUK BAKANLIKTA

Bu, hükümetimizin TOKİ vasıtasıyla üretmesi gereken bir çözüm. Bu konuda yetkili irade TOKİ’dir yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Onların uhdesinde olan sorumluluk. Sorunun muhatabı onlar. Orta hasarlı binalarla ilgili böyle bir çözümü üretme noktasında değiliz. Ne madden ne hukuken. Aslında sorumluluk ve yetki onlarda.

BU FİNANSMAN KAYNAĞINI BURAYA GETİRMEKLE İŞLERİNİ KOLAYLAŞTIRMIŞ OLUYORUZ

Bu finansman kaynağını buraya getirmekle onların işini kolaylaştırmış oluyoruz. Bu kaynağın kullanılması tamamen onların ukdesinde olsun. Nasıl ihale süreçleri takip edeceklerse etsinler. Önemli olan bu finansman kaynağının İzmir’e getirilmesi. Bizim başka çözüm üretme yetkimiz de gücümüz de yok.

BİR GÜNDE HALLOLABİLECEK BİR MESELE BU

Bir günde hallolabilecek bir mesele bu. Belki de şimdi geldi vakti.

 

Demokrat Gündem