DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-FOTOĞRAFLAR: YAĞMUR KIZILASLAN-İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Harmandalı’nın mahkeme kararıyla kapatıldığını açıklarken, tartışmalı kentsel dönüşüm projelerinde inşaatların yüzde 5’i bile geçmediğini belgelerle ortaya koydu.
“Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı uyarmasa ben de cezaevinde olurdum” diyen Başkan Tugay, tutuklu yargılanan eski yöneticilerin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını istedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kentin en yakıcı sorunları olan çöp krizi ve kentsel dönüşüm projelerindeki tıkanıklık hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Harmandalı Katı Atık Depolama Tesisi’nin kapatılma sürecini ayrıntılarıyla anlatan Tugay, kentsel dönüşüm projelerinde yaşanan skandal boyuttaki gecikmeleri de rakamlarla gözler önüne serdi.

HARMANDALI’YI BAKANLIK DEĞİL MAHKEME KAPATTI
Başkan Cemil Tugay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek’in “Bakanlık Harmandalı’yı kapattı” açıklamasını düzelterek, tesisin mahkeme kararıyla kapatıldığını vurguladı.
2022’de heyelan riski nedeniyle açılan davanın, 25 Haziran 2025’te Danıştay onayıyla kesinleştiğini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Sayın Zeybek yanlış bilgilendirilmiş. Harmandalı’yı Bakanlık kapatmadı, mahkeme kararıyla kapatıldı” dedi.
Başkan Tugay, mahkeme kararının ardından hazırlattıkları analiz raporuyla Çevre Bakanlığı’na başvurduklarını ve 31 Ekim’e kadar geçici kullanım izni aldıklarını açıkladı.
“Çaresizlikten mecburen geçici süreyle burayı kullanmak zorunda kalıyoruz” diyen Tugay, Harmandalı’da halkın duyduğu rahatsızlığı önemsediklerini ancak başka çarelerinin olmadığını belirtti.

11 YENİ BERTARAF TESİSİ İÇİN ÖN ETÜD TAMAM, YER TAHSİSİ VE ONAY BEKLİYORUZ
İzmir’in atık sorununa kalıcı çözüm için kolları sıvayan Tugay, 11 farklı noktada yeni bertaraf tesisleri için ön etüt çalışması yürüttüklerini açıklayarak, bu süreçte önemli bir engellerden birinin alanların tahsisi ve onay süreci olduğunu söyledi.
Tugay, “Bu alanların hiçbirisi ne yazık ki İBB’ye ait değil. İBB’nin atık tesisi yapmaya uygun alanı yok. Bir kısmı orman, bir kısmı maden alanı. Tahsisi gerekiyor” dedi.
2015 yılında Yamanlar için ÇED başvurusu yapıldığını ancak DSİ’nin istediği susuzlaştırma projesinin çok maliyetli ve uzun süreli olması nedeniyle durduğunu anlatan Tugay, Menderes’te 2020’de, Menemen Çaltı, Yeşilpınar, Tire ve Kemalpaşa’da da başvurular yapıldığını ancak hiçbirinin sonuçlandırılamadığını söyledi.
“Herhangi bir çalışma yapılmadı iddiası doğru değil” diyen Başkan Cemil Tugay, Bergama ve Ödemiş’te iki tesisin yapılmasının başarıldığını, ancak bürokratik süreçler ve siyasi engellemeler nedeniyle diğer projelerin durduğunu belirtti.
“Bakanlıkla da uyumlu çalışmak zorundayız. Zaman zaman iktidar partisinin İzmir milletvekili, il başkanıyla diyalog kurmak zorundayız” diyen Cemil Tugay, AK Parti Genel Sekreteri Eyüp Kadir İnan’ın dün konuya dair yaptığı sert açıklamaya atıfta bulunarak, kapalı kapılar ardından kimseyle bir görüşme yapmadıklarını söyledi.

KAPALI KAPILAR ARDINDAN HANGİ GÖRÜŞME İÇİNDE OLMUŞUZ?
Başkan Tugay, “Kapılar kapılar ardında kimseyle bir görüşme yapmıyoruz. Kavga etmek değil, sorunu çözmeye odaklanarak insanlarla görüşüyoruz. Kapalı kapılar ardında hangi görüşme içinde olmuşuz? Katı atık sorununu konuşmak kapalı kapılar ardında değil. Kimseden ahlaksız isteğimiz olmadı. Kapalı kapılar ardında konuşuyorsak bunun nedeni bu konunun siyasileşmemesi” dedi.
SAYIN GÖKHAN ZEYBEK İLE GÖRÜŞTÜM; KENDİSİ YANLIŞ BİLGİLENDİRİLMİŞ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek’in dün Harmandalı’nın Bakanlık tarafından kapatıldığı şeklindeki açıklamasının yanlış bilgilendirmeden kaynaklandığını açıklayan Başkan Tugay, şunları söyledi: “Sayın Zeybek’i dün telefonla aradım konuşamadım, kendisiyle bugün görüşebildik. Anladığım kadarıyla kendisi yanlış bilgilendirilmiş. Düzeltme ihtiyacı duyuyorum. Harmandalı’yı Bakanlık kapatmadı, mahkeme kararıyla kapatıldı. Yeniden açılma sürecinde Bakanlık bizi de zorlayan bir süreç yönetti.”

SAYIN SAYGILI VE İNAN SÜRECİ YAKINDAN TAKİP ETTİLER
Çözümde AK Parti Genel Sekreteri Eyüp Kadir İnan ve AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın katkısı olduğunu dile getiren Başkan Cemil Tugay, “Sorunun çözümü için bize bir yol açtı. Bu süreci özellikle AK Parti İl Başkanı Saygılı ve Eyüp Kadir İnan yakından takip ettiler. Onların bu sürecin çözümünde katkıları olmuştur. Doğruların ifade edilmesi açısından bunları söyleme ihtiyacı duyuyorum” ifadelerini kullandı.
KARŞIYAKA VE BUCA’DA SORUN NEDENİ ÇALIŞANLAR
Karşıyaka ve Buca’da son günlerde yaşanan çöp birikimlerine de değinen Tugay, sorunun kaynağını açık şekilde ortaya koydu: “Karşıyaka’da, yakın zamana kadar Buca’da çöplerin birikme nedeni, ilçe belediyelerinin çalışanlarıyla yaşadığı sorunlardır. Diğer ilçelerimizde olmamasının nedeni budur.”

BUCA’DA DESTEK VERDİK; BENZER ÇALIŞMAYI KARŞIYAKA’DA DA YAPACAĞIZ
Tugay, yasal olarak ilçe belediyelerinin sorumluluğunda olan çöp toplama işinde İBB’nin destek verdiğini vurguladı: “Bugüne kadar aslında zorunlu olmadığı halde kendi personel ve araçlarımızla çöplerin kaldırılmasına destek verdik. Buca’da eylemin sonlandırılmasından sonra büyükşehir araçları ve diğer ilçelerden gelen destek araçlarıyla oradaki çöpler önemli oranda toplandı. Benzer çalışmayı Karşıyaka’da da yapacağız.”
Tugay, yasal sınırları da hatırlatarak, “İlçelerin çöplerini İBB toplayamaz. Suç işlemiş oluruz bunu yaparsak. Çünkü bunlar için kaynak harcanıyor. Herkesin görevi belli” dedi

SAYGILI VE İNAN BU SÜRECİ YAKINDAN TAKİP ETTİ
Dikkat çeken bir açıklama da AK Parti İzmir yönetimine yönelik oldu. Tugay, “AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı ve AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyüp Kadir İnan bu süreci yakından takip ettiler. Onların çözümde katkıları olmuştur” diyerek, muhalefet partisine teşekkür etti.
BAKANLIKLA DA UYUMLU ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ
“Bakanlıkla da uyumlu çalışmak zorundayız. Zaman zaman iktidar partisinin İzmir milletvekili ve il başkanıyla diyalog kurmak zorundayız” diyen Tugay, “Kavga etmek değil, sorunu çözmeye odaklanarak insanlarla görüşüyoruz” ifadelerini kullandı.

TUGAY KENTSEL DÖNÜŞÜM’DEKİ TÜM SÜRECİ TEK TEK ANLATTI
Tugay’ın en sert açıklamaları ise kentsel dönüşüm projelerine yönelik oldu. Eski Başkan Tunç Soyer döneminde İZBETON üzerinden kooperatiflere devredilen 5 kentsel dönüşüm projesinin durumunu mahkeme tespitiyle ortaya koyan Tugay, şok edici rakamlar paylaştı:
Örnekköy 3. Etap: Kasım 2023’te bitmesi gerekirken, Temmuz 2024’te yüzde 22 seviyesinde
Örnekköy 4. Etap: Temmuz 2024’te bitmesi gerekirken yüzde 35 seviyesinde
Uzundere 3. Etap: Kasım 2025’e kadar süresi olmasına rağmen yüzde 5.3 seviyesinde
Uzundere 4. Etap: Mayıs 2023’ten beri yüzde 0, hiç başlanmamış
Gaziemir: Yüzde 9.5 seviyesinde, neredeyse hiç ilerleme yok

SÖZLEŞME SÜRELERİ DOLMUŞ, İNŞAAT YOK, HAK SAHİPLERİ DAİRELERİNİ BEKLİYOR; SEYRETMEYE DEVAM MI ETMELİYDİK?
“Sözleşme süreleri dolmuş, hak sahipleri dairelerini bekliyor. Bu durumu seyretmeye devam mı etmeliydik?” diye soran Tugay, Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin uyarıları doğrultusunda hareket etmek zorunda kaldıklarını belirtti.
KARARI ALMAMIZIN NEDENİ İÇİŞLERİ BAKNLIĞI VE SAYIŞTAY
Kentsel dönüşüm projelerini kooperatiflerden alıp ihaleyle müteahhitlere verme kararının “husumet” nedeniyle alındığı iddialarını sert şekilde reddeden Tugay, “Bu kararı almamızın sebebi İçişleri Bakanlığı ve Sayıştay’dır. Onların yazdığı yazıları dikkate almak zorundayız. Aksi durumda ben de cezaevinde olurdum, başka bürokrat arkadaşlarımız da. Bizleri de gözaltına alırlardı” ifadelerini kullandı.

TUTUKSUZ YARGILAMA YAPILMALI; KOOPERATİF KONUSUNDA HİÇBİR BİLDİRİMDE BULUNMADIK
Tugay, kentsel dönüşüm soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan eski Başkan Tunç Soyer, İZBETON Genel Müdürü ve diğer yöneticiler hakkında da çarpıcı bir açıklama yaptı: “Kooperatif konusunda biz hiçbir savcılığa, makama şikayette, bildirimde bulunmadık. Şu andaki yargılamaların tutuklu olarak yapılmasını doğru bulmuyoruz. Tutuksuz yapılmalıdır, serbest bırakılmalıdır. Bu bizim de talebimizdir.”
BİZİM SEBEP OLMADIĞIMIZ HATALARI DÜZELTMEYE ÇALIŞIYORUZ
Tugay, kendilerine yöneltilen “haksız suçlamaları” sert bir dille reddederek, “Bizim sebep olmadığımız hataları düzeltmeye çalışıyoruz. Kimse bizi bu şekilde suçlayamaz. İzmir halkına ahlakla, inanarak hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.
“Hangi kooperatife karşıyım? Keyfi olarak aldı kooperatiflerden ve inşaatları yapma kararı aldı diyebilir kim? Buradaki insanların dairelerine kavuşması dışında ne amacımız olabilir?” diye soran Tugay, İBB’nin sorunu çözmeye odaklandığını vurguladı.
GERİ DÖNÜŞÜMDE TÜRKİYE VE AVRUPA’DA EN BAŞARILI ŞEHİR OLACAĞIZ
Tugay, atık yönetiminde devrim niteliğinde projeler hazırladıklarını da açıkladı. “Evlerden atıkların geri dönüşümüyle ilgili bir çalışma başlattık. Normal çöpün yüzde 40’ını oluşturan geri dönüşüm atıklarını bütün şehirde toplayacağız. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da en başarılı yapan şehir olacağız” dedi.
HER TÜRLÜ BERTARAF, YAKMA TESİSİNE İHTİYACIMIZ VAR; ONAY VE YER TAHSİS EDİLMESİ LAZIM
Organik atıkların komposta dönüştürülmesi için de ciddi hazırlıkları olduğunu belirten Tugay, “Ama her türlü bertaraf, yakma tesisine ihtiyacımız var. Bunlar için bize onay ve yer tahsis edilmesi lazım. Bakanlık başta olmak üzere ilgili tüm kurumlarla ortak çalışma ihtiyacındayız” ifadelerini kullandı.

ÇÖP KONUSU ASLA KİMSE TARAFINDAN SİYASETE MALZEME EDİLMESİN
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, çöp ve kentsel dönüşüm konularının siyasi malzeme yapılmaması gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Çöp konusu asla kimse tarafından siyasete malzeme edilmemesi gereken bir sağlık, çevre konusudur. Herkesin ortak konusudur. Herhangi bir partinin istismar etmesi doğru değil.”
HERKESTEN YARDIM İSTEYECEĞİZ; YARDIM EDEN HERKESE DE TEŞEKKÜR EDERİZ
“Maliye Bakanı ile görüştüm diye ‘AK Parti’ye geçecek’ dediler. İzmir’in atık, çevre sorunları siyasete alet edilmesin. Herkesten yardım isteyeceğiz, yardım eden herkese de teşekkür ederiz” diyen Tugay, “Kapalı kapılar ardında konuşuyorsak bunun nedeni bu konunun siyasileşmemesi” diye konuştu.
BAŞKAN CEMİL TUGAY’IN AÇIKLAMALARININ TÜM SATIR BAŞLARI:
“2012 yılında 6366 sayılı Büyükşehir Kanunu çıkıncaya kadar İzBB merkez ilçelerin atıklarıyla ilgili bertaraf işlemlerini yaparken çevre ilçeler depolama alanında depoluyorlardı.
SÜRECİ ANLATTI
Çıkan kanundan sonra 30 ilçenin tamamı İzBB’nin yetkisine geçti. İstenmeyen ÇED raporları istenmeye başlandı. 2010 yılından sonra yeni bertaraf alanları belirlenirken yeni mevzuata göre belirlenmeye başlandı. Ve böyle bir süreç içerisinde İzmir’in çöpleriyle, atıklarıyla ilgili yeni bertaraf tesisleri kuralım diye çaba gösterilirken, diğer taraftan kayda değer ilerleme sağlanamayan bazı konular ve ayrıca şehrin hızla büyümesi ve biriken atık miktarının fazla olması nedeniyle Harmandalı kullanılmaya devam etti.
HARMANDALI İLE İLGİLİ BİR DAVA VAR
Harmandalı ile ilgili bir dava var. Bu davanın ne olduğuna herkesin bakması lazım. Kullanılması ile ilgili dava açılmış. 2022 yılında heyelan riski var diye açılmış bir dava var. Ve 2023 yılında İdare Mahkemesi’nin bir kararı var ama 25 Haziran 2025 yılında bu karar kesinleşti. Danıştay’ın onamasıyla birlikte. Ondan sonra bu alanı kullanamamaya başladık.

PEKİ O DÖNEMDE İZBB NELER YAPTI?
Peki o dönemde İzBB neler yaptı? Nerede ne kadar ilerlendi? Şu anda Bergama ve Ödemiş’te iki tesisin yapılması başarılabildi. Bunun dışında 2015 yılında Yamanlar için İzBB ÇED başvurusu yaptı ve bu süreç bir miktar ilerledi. ÇED sürecinde DSİ İzBB’den susuzlaştırma projesi yapmayı istedi. Bu raporu hazırlattığı zaman İzBB büyük zorluklar içerdiği anlaşıldı. Uzun yıllar boyunca suyu çekerek susuzlaştırma yapılacağı, uzun ve zahmetli bir iş olduğu anlaşıldı.
Diğer yandan öngörülen alan belediyeye ait bir alan değil. Yüksek maliyetli mülkiyetler de var. Bu süreç bu iki nedenden dolayı durdu.
BAŞVURULARIMIZIN HİÇBİRİ SONUÇLANDIRILMADI
Bunun dışında olgunlaşmış başvurular ve ilerletilmiş süreçler var. Menderes’te 2020 yılında bir başvuru var. Menemen Çaltı, Yeşilpınar, Tire ve Kemalpaşa’da. Ama bu başvuruların hiçbirisi sonuçlandırılmadı. Herhangi bir çalışma yapılmadı iddiası doğru değil. Bunları yaptı İzBB. Bazıları siyasete malzeme edildi. Bazıları da bürokratik süreçler nedeniyle durdu.
Kemalpaşa’daki evsel atık yakma tesisi neden durduruldu?

11 TANE ÖN ETÜT ALANI VAR, SONUÇ ALMAYI ÜMİT EDİYORUZ
Biz göreve geldiğimizden beri çalışıyoruz. 11 tane yeni ön etüt alanı var. Bu alanlarda çalışmamız sürüyor. Ve buralardan sonuç almayı ümit ediyoruz.
Danıştay’ın onayladığı kararı bilgilerinize sunmak istiyorum. Neden Harmandalı’ya izin verilmediği ile ilgili;
“Tesiste depolama faaliyetinin devam etmesi” yazıyor. Biz bu ifadeye binaen bahsi geçen alanda, Harmandalı’da bir kayma olup olmadığına ve depolama yapılıp yapılmayacağına dair analiz raporu hazırlattık. Bu raporu üniversiteye onaylattık. Bu raporla Bakanlığa başvurduk. Bakanlığın değerlendirmesi neticesinde 31 Ekim’e kadar geçici olarak izin verildi.
İzBB’ye bu süreçte bazı müeyyideler ve şartlar getirildi ve biz bu sorumluluğu aldık.
İzmir’de hepimizin ürettiği atıkların mutlaka bir şekilde çözümü gerekiyor. Bunun en doğrusu çağdaş, modern tesislerle gerçekleştirilmesi. Bertaraf, yakma, geri dönüşüm tesisleriyle.
Peki İzBB’de nerede zorlanıyor?
İzBB’NİN ATIK TESİSİ YAPMAYA UYGUN ALANI YOK; TAHSİS GEREKİYOR
Bu alanları belirlemek için ya bizim alanımızın olması gerekiyor ya da uygun olduğumuz alanları onlardan istememiz lazım. Bizim şu anda 11 tane ön etütle incelediğimiz alanın hiçbirisi ne yazık ki İzBB’ye ait değil. İzBB’nin atık tesisi yapmaya uygun alanı yok. Bir kısmı orman, bir kısmı maden alanı. Tahsisi gerekiyor.

HER AŞAMADA BAKANLIKLARIN ONAYINA MUHTAÇ DURUMDAYIZ
Kendi kendimize ruhsat ve yetki veremiyoruz. Bu ruhsat Bakanlıkça veriliyor. Biz bu süreçte her aşamada Bakanlıkların, diğer kurumların onayına muhtaç durumdayız. O nedenledir ki İzBB bu süreci ilerletmekte zorlanıyor.
HARMANDALI’YI GEÇİCİ SÜREYLE KULLANMAK ZORUNDA KALIYORUZ
Harmandalı’da halkın duyduğu rahatsızlık önemsediğimiz bir konu. Ama çaresizlikten mecburen geçici süreyle burayı kullanmak zorunda kalıyoruz ve kendi yaptığımız planda İzmir’in atık yönetim planını en iyi şekilde yapmaya devam ediyoruz.
Dün Genel Başkan Yardımcımız Zeybek’in sözleri ve buna AK Partili siyasetçilerin bazılarının gösterdiği biraz sert reaksiyon sözkonusu.
SAYIN GÖKHAN ZEYBEK İLE GÖRÜŞTÜM; KENDİSİ YANLIŞ BİLGİLENDİRİLMİŞ
Sayın Zeybek’i dün telefonla aradım konuşamadım, kendisiyle bugün görüşebildik. Anladığım kadarıyla kendisi yanlış bilgilendirilmiş. Düzeltme ihtiyacı duyuyorum. Harmandalı’yı Bakanlık kapatmadı, mahkeme kararıyla kapatıldı. Yeniden açılma sürecinde Bakanlık bizi de zorlayan bir süreç yönetti.
SAYIN SAYGILI VE İNAN SÜRECİ YAKINDAN TAKİP ETTİLER
Sorunun çözümü için bize bir yol açtı. Bu süreci özellikle AK Parti İl Başkanı Saygılı ve Eyüp Kadir İnan yakından takip ettiler. Onların bu sürecin çözümünde katkıları olmuştur. Doğruların ifade edilmesi açısından bunları söyleme ihtiyacı duyuyorum.
Karşıyaka’da, yakın zamana kadar Buca’da çöplerin birikme nedeni çalışanlarıyla yaşadığı sorunlardır. Diğer ilçelerimizde olmamasının nedeni budur.
Bunların çözümüyle ilgili geçen gün Buca Belediyesi’ni ziyaret ettim. Bugün de Karşıyaka Belediye Başkanını davet ettim. Elimizden ne gelirse katkı sunmaya hazırız. Bugüne kadar aslında zorunlu olmadığı halde kendi personel ve aracıyla çöplerin kaldırılmasıyla ilgili çalıştı.
BENZER ÇALIŞMAYI KARŞIYAKA’DA YAPACAĞIZ
Buca’da eylemin sonlandırılmasından sonra Büyükşehir araçları ve diğer ilçelerden gelen destek araçlarıyla oradaki çöpler önemli oranda toplandı, son kalanlar da toplanıyor. Benzer çalışmayı Karşıyaka’da yapacağız. Tabii ki üzerimize düşeni yapacağız.
İLÇELERİN ÇÖPLERİNİ BÜYÜKŞEHİR TOPLAYAMAZ; SUÇ İŞLEMİZ OLURUZ
Ama kanunla ve mevzuatla belirlenmiş sorunlar olduğunu kimse unutmasın. İlçelerin çöplerini İzBB toplayamaz. Suç işlemiş oluruz bunu yaparsak. Çünkü bunlar için kaynak harcanıyor. Herkesin görevi belli. Çözmek durumundalar.
Evlerden atıkların geri dönüşümüyle ilgili bir çalışma başlattık biliyorsunuz. Bunu mümkün olan en hızlı şekilde ilerleteceğiz. Normal çöpün yüzde 40’ını oluşturan geri dönüşüm atıklarını bütün şehirde toplayacağız. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da en başarılı yapan şehir olacağız.
Organik atıkların komposta dönüştürülmesiyle ilgili ciddi hazırlığımız da var. Ama her türlü bertaraf, yakma tesisine ihtiyacımız var. Bunlar için bize onay ve yer tahsis edilmesi lazım. Bakanlık başta olmak üzere ilgili tüm kurumlarla ortak çalışma ihtiyacındayız. Bakanlığın bürokratlarıyla iyi iletişim içindeler.
ÇÖP KONUSU ASLA KİMSE TARAFINDAN SİYASETE MALZEME EDİLMEMESİ GEREKEN SAĞLIK VE ÇEVRE KONUSUDUR
Son sözüm; çöp konusu asla kimse tarafından siyasete malzeme edilmemesi gereken bir sağlık ve çevre konusudur. Herkesin ortak konusudur. Herhangi bir partinin istismar etmesi doğru değil.
TUGAY KENTSEL DÖNÜŞÜM VE KOOPERATİF SÜRECİNİ TEK TEK ANLATTI
Konuşmak istemediğim, haksız yere suçlanmaktan dolayı çok rahatsız olduğumuz bir diğer konu; İzBB’nin kentsel dönüşüm süreci. Maalesef bu sürecin sonunda eski belediye başkanının, İzbeton Müdürü ve il başkanımızın ve eski genel sekreterin tutuklu olarak yargılanmaları konusu.
KOOPERATİF KONUSUNDA BİZ HİÇBİR SAVCILIĞA, MAKAMA ŞİKAYETTE BULUNMADIK
Kooperatif konusunda biz hiçbir savcılığa, makama şikayette, bildirimde bulunmadık. Ve şu andaki yargılamaların tutuklu olarak yapılmasını doğru bulmuyoruz. Tutuksuz yapılmalıdır. Serbest bırakılmalıdır, bizim de talebimizdir. Lütfen bunu dikkate alsınlar.
İNŞAATLARI DURDURDUĞUMUZ BİR İFTİRADIR
Diğer taraftan suçlanan kooperatifler ve diğer ilgili kişiler zaman zaman adımı geçirerek, ima ederek; İzBB Başkanı göreve geldikten sonra inşaatlar durduruldu ondan dolayı durdu diye. Bu detaylı olarak açıklamaya ve düzeltmeye ihtiyaç duyulan bir iftiradır.
İŞTE YAŞANAN SÜRECİN DETAYLARI
İzBB uzun yıllar önce Örnekköy, Uzundere, Gaziemir ve en sonunda Ege Mahallesi’nde bazı bölgeler kentsel dönüşüm alanı olarak belirledi ve bir model üzerinde projeleri gerçekleştirmeyi sorumluluk olarak üzerine aldı. İzBB modeli diye bir şey var.

Bu model Sayın Kocaoğlu zamanında doğru kentsel dönüşüm çalışması yapılacağını iddia ettikleri bir proje.
Herhangi bir alanda dönüşüm yapma kararı verdikten sonra evi ve arsaları olanlarla yüzde yüz uzlaşma yapılıyordu. İzBB tapuları üzerine alıyordu. Aldıktan sonra da biz burayı 2886 sayılı kanuna uygun olarak kat karşılığı müteahhitlere vereceğiz, yaptıktan sonra da sizlere teslim edeceğiz. Kuralar çekiliyor, her şey belirlendikten sonra bu şekilde projelendiriliyor.
Ve bu şekilde Uzundere’de 1. ve 2. etap yapıldı. Örnekköy’de 1, 2 ve 5. etaplar ihale edildi, 1. ve 2. etap tamamlandı. Gaziemir’de 2. etap ihale edildi, bitmeye yakın aşamada. Ege Mahallesi’nde de 1. etap ihaleyle müteahhite verildi, inşaat sürüyor. Aynı dönemde biz buraları müteahhitlere vermekte zorlanıyoruz diye Sayın Soyer döneminde başka bir model uygulanmasına karar veriliyor.
O da öncelikle şu kararı aldık; İzbeton’a yapım işini verelim. Müteahhite ihale etmek yerine İzbeton’a verip onu müteahhit olarak çalıştıralım diye karar verildi. Fakat daha sonra İzbeton yüklenici oldu, kendi yapmak yerine iş insanlarına yani paralarını koyarak grup oluşturacak olan kişilere bunu yaptırma kararı aldı.
Burada kendi sözleşmesinde kooperatiflere devretmiş oldu. Fakat yapı kooperatifleri ile ilgili süreç itirazlara maruz kaldı.
Normalde yapı kooperatiflerinde usul şöyledir; arsanın sahibidir aynı zamanda. Arsa sahibi İzBB, aslında gerçek sahibi vatandaşlar ve normal kooperatif modeline uymayan başka bir uygulama var. Yani kooperatifleri tabii ki doğru buluyoruz.
Ama vergi, mevzuat ile ilgili bildiğimiz anlamda yapı kooperatifleri değil. Sadece maddi olarak buraya katkı verebilecek insanların kurduğu bir yapı.
Bu durum muhalefet tarafından çokça konuşuldu, itirazlar söylendi o dönemde. Daha sonra bazı süreçler yaşandı. Bunlardan bir tanesi Çevre Bakanlığı’nın talimat verici ve uyarıcı bir yazısıydı.
BAKANLIK VE SAYIŞTAY; ‘İZBETON YÜKLENİCİ OLARAK KOOPERATİFE VEREMEZ, İNŞAATLARIN YAPISINI ÜSTLENEMEZ’ TESPİTİNİ YAPTI
İzbeton yüklenici olarak kooperatife veremez ve kooperatif de müteahhitlik belgesi olmadığı için inşaatların yapımını üstlenemez. Bu tespit Sayıştay tarafından da yapıldı. Göreve geldikten sonra İçişleri Bakanlığı’ndan gelen yazı üzerine rapora da yansıdı.
İzbeton’un bir alt yüklenici olarak bu inşaatları kooperatife veremeyeceği bu raporlarda yazar. Benim kişisel görüşüm değil.

BİZİM HUSUMET NEDENİYLE BU KARARI ALDIĞIMIZ İFTİRADIR, VAHİMDİR
Bugün ben ve arkadaşlarım muhatap durumundayız. En acımasız iddia şudur; kooperatiflerle ilişkilerin askıya alınması kararının ve inşaatların onlardan alıp İzBB’ye verilmesi kararı, bizim husumet nedeniyle aldığımız iftiradır, vahimdir.
KARARI ALMAMIZIN NEDENİ BAKANLIK VE SAYIŞTAY; AKSİ DURUMDA BEN DE CEZAEVİNDE OLURDUM ARKADAŞLARIM DA
Bu kararı almamızın sebebi İçişleri Bakanlığı, Sayıştay’dır. Onların bize yazdığı yazıları dikkate almak zorundayız. Aksi durumda ben de cezaevinde olurdum, başka bürokrat arkadaşlarımız da. Bizleri de gözaltına alırlardı.
İNŞAATLAR YAPILIYOR MUYDU DİYE BAKALIM
İki boyutu var işin; biri; inşaatlar yapılıyor muydu, tamamlanıyor muydu diye bakmamız lazım. İlerlemiyorsa kim mağdur oluyordu? En önemli mağduriyet tapularını belediyeye vermiş kişiler. Uzundere’de o eylemleri ben de gördüm. Benden önceki dönemde, Kılıçdaroğlu’nun temel atma töreni için geldiği günde hak sahipleri eylemler yapmışlardı.
BİZ YAPMAK ZORUNDAYIZ
Hak sahiplerinin belediyeden aldığı bir söz var, bu inşaatları size teslim edeceğiz diye. Teslim etmezsek taahhüdümüzü yerine getirmemiş oluruz. Önemli olan öncelikle Büyükşehir Belediyesi adına bu taahhüdün yerine getirilmesi. Biz yapmak zorundayız.
ÜST MAKAMLARIN UYARISINI DİKKATE ALMAMA LÜKSÜMÜZ OLMAZ
İkinci konu; değişik makamların, müfettişlerin, bağlı olduğumuz üst makamların uyarılarını dikkate almamak gibi bir lüksümüz olamaz. Böyle yaptığımız zaman, kanunla bu üst makamlarla problem yaşayacağımız çok açık. O nedenle kendi özgürlüğümüz yok. Bu iki neden bizim için önemli.
Sayıştay, İçişleri Bakanlığı müfettişleri; ileride kamu zararı olmaması adına inşaat faaliyetlerinin durdurulması.
En son İçişleri Bakanlığı bize bunu raporladığında Temmuz 2024 idi. Ondan sonra bazı kararlar almak zorunda kaldık.

TUGAY İNŞAATLARIN FİİLİ DURUMUNU TEK TEK AÇIKLADI
Peki fiili olarak inşaatların durumu nedir?
5 kooperatif var. Bunların yapımıyla ilgili kooperatiflerle İzbeton sözleşme yapmış. Örnekköy 3’te 2021 yılında sözleşme imzalanmış, yer teslimi yapılmış. Kasım 2023 yılında bitmesi belirtilmiş. 210 gün süre uzatımı verilmiş ve bu süre uzatımının sonunda arkadaşlarımız Nisan 2024 yılında, biz göreve geldiğimizde, yaptığı tespitte inşaatı yüzde 20 seviyesinde bulmuşlar. Ben o dönemde yorum dahi yapmadım.
Temmuz 2024 yılında biz mahkeme aracılığıyla inşaat seviyesiyle ilgili tespit yaptırdık. Yüzde 22 seviyesindeydi. Yani yapılıyordu, bitiyordu denen inşaatlar sözleşme süresi dolmuş, süre uzatımı da bitmiş, 4 ayda yüzde 2 ilerlemiş. Siz başkan olsanız bu inşaat biter der misiniz?
SAYIŞTAY, BAKANLIK ‘BU HUKUKSUZ SÖZLEŞME’ DİYOR; SİZİ DİNLEMİYORUZ DİYEBİLİR MİYİZ?
Sayıştay, Bakanlık “bu hukuksuz bir sözleşme” diyor. Siz yapacaksınız, İzbeton yapacak, çünkü Meclis onlara yetki vermiş diyor. Biz “sizi dinlemiyoruz, devam edeceğiz inşaatlara” diyebilir miyiz?
Ocak 2022’de sözleşme imzalanıyor Örnekköy’de. Aralık 2023’te bitmesi lazım. 7 ay ek süre verilmiş. Temmuz 2024’te bitmiş olmalıydı inşaatlar. 1 Nisan’da inşaat seviyesi yüzde 32. Temmuz sonunda yani müfettişin kararı sonrası, yüzde 35 seviye. Yani biz orada inşaatları yapıyorduk dedikleri yerde yüzde 3 ilerleme olmuş. 7 aylık süre de dolmuş. Tekrar uzatmanın kanuni altlığı da yok.
Daha vahimleri var; Uzundere 3. Ağustos 2022 yılında sözleşme yapılıyor. Kasım 2025’te teslim edilecek sözleşmeye göre. Nisan 2024 yılında ben geldiğimde yüzde 4.9 seviyesinde inşaat. Temmuz 2024 yılında mahkeme tespitine göre de yüzde 5.3. 4 ayda yüzde 0.4. Yani sadece binde 4 oranında ilerlemiş. Bazı binalarla ilgili ruhsat da alınmamış.
Uzundere 4’te; Nisan ve Temmuz’da, inşaat seviyesi yüzde 0. Hiç inşaat yapılmamış. İnşaat ruhsatları da hiç alınmamış. 2023 Mayıs’ta sözleşme imzalanıyor, o günden sonra bir faaliyet gerçekleşmemiş. Hiçbir inşaat yapılmamış.
Bu durumu seyir etmeye devam mı etmeliydik? Üst makam ve müfettişlerin uyarıları doğrultusunda “bu inşaatları biz mi yapalım” diye karar mı vermeliydik?
Şubat’ta sözleşme imzalanıyor Gaziemir’de. 6 ay ek süre verilmiş. Nisan’da tespitimize göre inşaatın seviyesi yüzde 9.5. Arada binde 2 fark var. Yani Gaziemir’de hiçbir inşaat faaliyeti yok. Olduğu yerde duruyor.

ÜYELERDEN NE KADAR PARA TOPLADI, O PARALAR NASIL HARCANDI BİLMİYORUZ
Bunlar dururken, üyelerinden ne kadar para toplandı, o paralar nasıl harcandı bilmiyoruz. Yani kooperatiflerin dün ya da evvelsi gün mahkeme tutanaklarını okurken, ifade veren bazı inşaat şirketlerinin temsilcilerinin ifadelerini üzülerek okudum.
O KARARLARIN NASIL VERİLDİĞİNİ BİLMİYORUZ
Diyorlar ki, ‘Biz yaptık ama paramızı alamadık.’ Kiminle anlaşma yaptınız? İZBETON’un tamamen dışında olan alt taşeron firmaları. Onları kimin kurduğunu, o kararların nasıl verildiğini bilmiyoruz. Gördüğümüz şu; inşaatlar ilerlemiyor, süreler dolmuş, hak sahipleri dairelerini bekliyor. ‘Neden inşaat yapılmıyor’ yanıtını veremiyoruz. Bunlar bizim dışımızda.
BİZ İNŞAATLARI BİTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ; BUNU ANLAMAK BU KADAR ZOR MU?
Biz inşaatları bitirmeye çalışıyoruz. Bunu anlamak bu kadar zor mu? Örnekköy’deki iki etabın ihalesini yaptık. Mart-Nisan ayında teslim etmeyi hedefliyoruz.
UZUNDERE’DEKİ İNŞAATLARI İHALE ETTİK
Uzundere’deki inşaatları ihale ettik. Bunu da bir firma aldı, yakında yapımına başlayacak. En kısa sürede teslim edeceğiz.
4734 sayılı Kanun’la biz bunları yaptık. Burada hukuk ve üst idarenin zorunlu tuttuğu yoldur bu. Kooperatifler ihalelerle ilgili itirazlarda bulundular, hepsi reddedildi. İZBB herhangi bir davayı kaybetmedi. Çünkü biz kamu zararı oluşmasın ve hak sahiplerine daireler teslim edilsin diye uğraşıyoruz. Aleyhimize olan bir dava ya da tedbir kararı da yok.
UZUNDERE’DE NİYET PROTOKOLÜ İMZALANDI, ÇÖZÜLMÜŞ OLACAK
İZBETON yönetiminin, daire başkanlığımızın, genel sekreter yardımcılarımızın yoğun çabasıyla Örnekköy 3 ve Uzundere’de de niyet protokolü imzalandı. Onlar bu protokolü onaylattıktan sonra zaten çözülmüş olacak.

HANGİ KOOPERATİFE KARŞIYIM; DURUP DURUP BU LAFLARI ETMENİN NE ALEMİ VAR?
Hangi kooperatife karşıyım? Keyfi olarak aldı kooperatiflerden ve inşaatları yapma kararı aldı. Kim diyebilir? Buradaki insanların dairelerine kavuşması dışında ne amacımız olabilir. Durup durup bu lafları etmenin ne âlemi var?
‘BÜYÜKŞEHİRİN GÖRÜŞÜ KAMU ZARARI YOKTUR’ BELGESİ SADECE BİR BİRİMDEN GELEN YAZI
Bir başka konu var; mahkeme dosyasına bir belge sunuldu. O belgede İZBB’nin görüşü, ‘Bu olayda kamu zararı yoktur.’ Bu belge iç yazışmalarından bir yazıdır. Hukuk birimi savcılığın yazısı üzerine ilgili birimlere; ‘Sizin görüşünüze göre bu olayda belediyemiz bir kamu zararına maruz kalmış mıdır kalmamış mıdır?’ diye soruyor. Sadece bir birimden gelen yazıdır. Bu yazı kurumun kesinlikle nihai kararı değildir. Bizim onayımız dışında dava dosyasına konmuştur. İdari teamüllere ve hukuka uygun olmayan şekilde İZBB’den dışarı çıkarılmış ve dosyaya maalesef konmuştur. Şu anda İZBB’nin görüşü diye sunulan belge nihai kanaatimiz değildir.
MESNETSİZ İFTİRAYA MARUZ BIRAKILMAMAYI İSTİYORUM; SORUNU ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ
Herhangi bir kişi tarafından bundan sonra böyle mesnetsiz iftiraya maruz bırakılmamayı özellikle istiyorum. Biz sorunu çözmeye çalışan insanlarız. O inşaatları biz ihale etmeseydik hiçbirisi yapılmayacaktı.
İNŞAATLAR YA HİÇ YAPILMADI YA DA YÜZDE 1-2 SEVİYESİNDE
Biz geldiğimizde kimsenin elini kolunu tutmadık. İnşaatlar ya hiç yapılmadı ya da yüzde 1-2 seviyesinde. Sözleşme süreleri bazılarının da dolmuştu. Müfettişe, ‘Kendi kafama göre davranacağım’ deseydim yine bu inşaatlar bitmeyecekti. Bizden hesap soracaktı hak sahipleri. Anlamsız konuşanlar kendilerine gelsinler.
SEBEP OLMADIĞMIIZ HATALARI DÜZELTMEYE ÇALIŞIYORUZ
Bizim sebep olmadığımız hataları düzeltmeye çalışıyoruz. Kimse bizi bu şekilde suçlayamaz. İzmir halkına ahlakla inanarak hizmet etmeye devam edeceğiz. Bu olayda çöp ve atıkta da.

BAKANLIKLA DA UYUMLU ÇALIŞMAK ZORUNDAYIZ
Bakanlıkla da uyumlu çalışmak zorundayız. Zaman zaman iktidar partisinin İzmir milletvekili, il başkanıyla diyalog kurmak zorundayız.
KAPALI KAPILAR ARDINDAN HANGİ GÖRÜŞME İÇİNDE OLMUŞUZ?
Kapılar kapılar ardında kimseyle bir görüşme yapmıyoruz. Kavga etmek değil, sorunu çözmeye odaklanarak insanlarla görüşüyoruz. Kapalı kapılar ardında hangi görüşme içinde olmuşuz? Katı atık sorununu konuşmak kapalı kapılar ardında değil. Kimseden ahlaksız isteğimiz olmadı. Kapalı kapılar ardında konuşuyorsak bunun nedeni bu konunun siyasileşmemesi.
MALİYE BAKANI İLE GÖRÜŞTÜ, AK PARTİ’YE GEÇECEK DİYE LAF ÇIKARDILAR
‘Maliye Bakanı ile görüştü, AK Parti’ye geçecek’ diye laf çıkardılar. İzmir’in atık, çevre sorunları siyasete alet edilmesin. Herkesten yardım isteyeceğiz, yardım eden herkese de teşekkür ederiz.”