İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) Başkanı Cemil Tugay, Demokrat Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci Halide Demir Polatlı’yı makamında kabul etti.

Görüşmede, Başkan Tugay, su zammı, sosyal konut projeleri, Kordon’da su taşkınlarını önleme çalışmaları ve işçi krizi gibi önemli konulara dair soruları yanıtladı.

DEMOKRAT GÜNDEM-ÖZEL RÖPORTAJ HABER-(VİDEOLU)-İzmir Büyükşehir Belediyesi BaşkanI Cemil Tugay, İZSU’nun altyapı projelerine yönelik Dünya Bankası ve İller Bankası ile yapılan görüşmelerin olumlu ilerlediğini belirtti. Beklenen 170 milyon Euro kredi ile İzmir’in altyapısının güçlendirileceğini ifade etti.

Buca Cezaevi alanının yeşil alan olarak değerlendirilmesi konusunda İller Bankası ile uzlaşma arayışında olduklarını belirten İzBB Başkanı Cemil Tugay, Buca Metrosu’nun fuar İzmir’e kadar uzatılmasıyla ilgili düşünce ve hazırlıklarını da paylaştı.

Başkan Cemil Tugay, Buca Metro hattının Gaziemir ve Menderes’e kadar uzatılabileceğini, bunun projelendirilmesinin kolay olacağını söyledi.

KORDON’DA SU TAŞKINLARI BİTECEK

Tugay Kordon’da su taşkınlarını önlemek için set çekme ve drenaj sistemleri güçlendirme projesine başlandığını da belirtti.

DAR GELİRLİYE İLK KONUT PROJESİ MENEMEN’DE BAŞLIYOR

Dar gelirli vatandaşlara yönelik sosyal konut projeleri hakkında bilgi veren Tugay, Menemen’de başlatılan projede, ev sahibi olmayan vatandaşların faydalanmasını hedeflediklerini, uygun fiyatlı ve kaliteli konutlar sunacaklarını belirtti.

Büyük rağbet gören ilk kent lokantasının memnuniyet yarattığını, olumlu geri dönüşler aldıklarını dile getiren Başkan Tugay, amaçlarının haksız rekabet yaratmak olmadığının altını çizdi.

İLK 4 METREKÜPTE İNDİRİMLİ TARİFE SÜRÜYOR; GERÇEK ZAM ORANI YÜZDE 45 DEĞİL YÜZDE 26

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin su zammı konusunda yaptığı düzenlemelere değinen Tugay, ilk 4 metreküplük su tüketimine yüzde 25 indirim yapıldığını ve bu indirimin hala geçerli olduğunu açıkladı. Ayrıca, yüksek tüketimden alınan zam oranının yüzde 26 olduğunu ve İZSU’nun sürdürülebilirliği için bu düzenlemenin gerekli olduğunu ifade etti.

EMEKLİ KART FİKRİ BİZDEN ÇIKTI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından dün açıklanan ve tüm CHP’li belediye başkanlarının uygulaması talimatı verdiği Emekli Kart fikrinin kendisinden çıktığını da anlatan Başkan Tugay, “Bu fikir zaten bizden çıktı. Ben kampanya döneminde bu vaatte bulundum. O da Manisa mitinginde bundan bahsetti. Başka yerlerde mutlaka emekliler üzerinden sağlanan bu tarz projeler vardır fakat bir kartla bunu yapma fikrinin İzmir’den çıktığını zannediyorum” dedi.

SAYIN CEMİL TUGAY İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJIN TÜM METNİ AŞAĞIDA:

DEMOKRAT GÜNDEM:Dünya bankası ve iller bankası ile görüşmeleriniz olmuştu efendim. Bu süreçteki son durum nedir?

CEMİL TUGAY: İZSU’nun altyapı projeleri var. Yağmur suyu ayrıştırma, arıtma, çamurların çürütülmesi, kurutulması değerlendirilmesi ile ilgili projeler. Onlarla ilgili trafikle ilgili, ulaşımla ilgili birkaç proje konusunda sürekli görüşme içindeyiz ve olumlu gidiyor.

Yıl sonuna kadar, gönderiminin bize ulaşmasını beklediğimiz bir kredinin durumunu görüşüyoruz. Olursa 170 milyon euro gibi bir rakam Büyükşehir Belediyesine verilecek. Hepsi altyapıya yatırılacak. Geri ödemesi de oldukça uzun vadeli. Avantajlı bir kredi.

D.G: Zaten İzmir’in öncelikleri kentsel dönüşüm, altyapı çalışmalarının arttırılması. Bu oldukça ciddi bir rakam. Buca cezaevinin yıkıldığı alanla ilgili bir projeniz var. Herkes merak ediyor oradaki son durum nedir?

C.T: Mülkiyetin tamamı İller bankasına ait. Son plan çalışmamızda da yeşil alan olarak planmış bir yer. Ancak bu biraz işi çözümsüzlüğe götürüyor. İller bankasının burayı park yapmak gibi bir düşüncesi yok. Biz de park yapabilmemiz, yeşil alan yapabilmemiz için orayı almak istiyoruz. Ama çok ciddi bir maliyet, onu da karşılamak zor.

Bir orta yol bulunursa hem halkın yararlanacağı bir kamusal yeşil alan olarak orası değerlendirilir. Bir kısmında da iller bankasının istediği projeler yürütülebilir. Daha önce gösterilen tavrın, ruhuna aykırı bir biçimde olmadan, şehirle ilgili hiçbir konuda ödün vermeden uzlaşma arayışında olabiliriz.

D.G: Orada karşı çıkılan nokta yapılaşmaların çok fazla olmasıydı ve tamamen yeşil alan olmasını istemeniz. İller bankası bu yaklaşıma yakın durdu mu?

C.T: Büyükşehir Belediyesi bize sormadan bir plan çalışması yaptı dediler. Bu da işi çözümsüzlüğe götürüyor. Böyle durumlar olduğu zaman çözemiyoruz ve orası böyle bir alan olarak kalıyor. Kimse bir şey yapamaz. Bunun için bir çözüm yolu bulup uzlaşmak lazım. Bu şeyleri çözeceğimize inanıyorum. İnsanların mutlu olacağı bir sonuç çıkar oradan.

D.G: Kordinasyon toplantısında da Buca metrosu hakkında konuşmalarınız olmuş. En son Buca metrosunun fuar İzmir’e kadar uzatılmasıyla ilgili bir düşünceniz vardı. Konuda son durum nedir?

C.T: Gaziemir hatta Menderes’in sonuna kadar uzatılabilir. Halihazırda Buca metrosu zaten yapılıyor yakında da yer altına çalışmadığı saatlerde vagonların bekleyeceği bir depo alanı yapılacak. Hattın daha fazla uzatılması kolaylık olabilir. Çünkü orada zaten yürüyen bir çalışma var. Bu eklenirse sadece var olanı biraz daha büyütmüş olacağız. Ayrıca projelendirmesi de kolay. O açıdan bunu değerlendiriyoruz ama daha bu konuda verilmiş net bir karar yok.

D.G: Zamanından geç bitmesi söz konusu mu?

C.T: Hayır, zaten Buca metrosu bitince açılacak. Buca metrosunun bu ekleme yüzünden gecikmesi gibi bir durum yok. Faaliyete geçecek, uzatma ikinci bir etap olarak eklenecek. Geç bitmesi söz konusu değil. Önce Buca bitecek, sonra diğer kısıma geçilecek.

KORDON’DA SU TAŞKINLARINA ÖNLEM PROJESİ HAYATA GEÇECEK

D.G: Kordonda da su taşkınlarını önlemek için set çekmek gibi bir planlama wsöz konusu. Nedir o efendim? Sorunu çözer mi?

C.T: Tek başına bir bariyer değil bu, bu şekilde düşünülmesin. Beraberinde bir direnaj sistemini yeniden kurmak güçlendirmek, pompa sistemi kurmak. Denizin orda çekilen görüntülere bakınca net olarak görülüyor ki dalgaların öncelikle bir set tarafından durdurulması lazım.

Seti aşan kısma da drenaj gerekiyor. Benim söyleyebileceğim şey şu; hiç kimse çirkin bir şey hayal etmesin. Yapacaksak en güzelini yapacağız. Denizle kentin ilişkisini bozmayacak biçimde olacak. Biz arkadaşlarımızla bir ön çalışma yaptık.

PROJE ÇALIŞMASI ŞU ANDA YAPILIYOR

D.G: Proje çalışması mevcut mu? Ne zaman başlar?

C.T: Proje çalışması şu anda yapılıyor. Temel noktalarına beraberce konuşup karar verdik. Kordon, Gündoğdu meydanı, Alsancak liman bu kısımların hepsini kapsayacak bir peyzaj çalışması yapılmasıyla ilgili aynı zamanda o alanların kullanımının daha da aktifleştirilmesiyle ilgili değerlendirmeler yaptık. Proje çalışıyor arkadaşlarımız.

SOSYAL KONUT PROJESİ MENEMEN’DE BAŞLIYOR

D.G: 180 günlük eylem planı içinde yer alan ve önem verdiğiniz ‘dar gelirli vatandaşa sosyal konut projesi’nde neler yapmayı planlıyorsunuz? Ekonomik koşullar, inşaat maliyetleri sözkonusu.

C.T: Biz toplu konut alanları belirliyoruz. Mesela bir tane Menemen’de belirledik. Or ada projemizi yapacağız. Sadece şöyle bir şartımız var, evi olmayan insanların bu projeden yararlanmalarını istiyoruz; ev sahibi insanların değil.Çoğunlukla ücretlilerin buna talip olmalarını bekliyoruz.

ASGARİ ÜCRET KADAR ÖDEME OLSUN İSTİYORUZ

Aklımızdan geçen plana göre “İnsanların ödeyeceği para bir asgari ücret kadar olsun” istiyoruz. (aylık taksitler) Kötü evler veya kentler yapmayacağız. Evin içinde lüks malzeme anlayışından çok yeterli sosyal donatı alanları olan –park,otopark,spor alanları, sağlık-alışveriş alanları- kültürel alanları olan yerleşim birimlerinde sıkış tepiş binalar yerine, yaşam koşullarının iyi olduğu daha minimal projeler tasarlıyoruz.

Bir ev 170metrekare olmak zorunda değil. 1-2 odalı ev de insanlara yetebilir. Binanın ve çevresinin sağlıklı olması daha önemli. Lükse harcanan paralar evlerin maaliyetini yükseltiyor. Bunları bir kenara koyduğumuzda gerisi yapılabilir hale geliyor.

3 YIL İÇERİSİNDE BU EVLERİ TESLİM EDECEĞİZ; EŞ ZAMANLI BİRÇOK PROJE DE YÜRÜTÜYORUZ

Biz vatandaşa sağlayacağımız arsayı, kendi arsamız olarak sağlayacağız. Bundan dolayı herhangi bir yere borç ödemeyeceğiz. Şu an Menemen’de arsalarımız olduğu için en hızlı orada çalışmaya başladık. 3 sene içerisinde bu evleri teslim edebiliriz. Eş zamanlı birçok proje de yürütüyoruz. Ege şehir planlama şirketi hızlı hareket eden, hızlı üreten bir şirket olacak. İnsanları ev sahibi yapma hedefimiz var.

AMACIMIZ CİVARDAKİ LOKANTALARLA YARIŞMAK-ENGEL OLMAK DEĞİL

D.G : Kent lokantaları da halka açıldı çok da ilgi görmeye başladı. Bunun yanı sıra tepkiler de var biliyorsunuz. (lokantalar odası başk. Doğan bey başta olmak üzere) Öyle bir ortam sizce var mı? Kent lokantaları daha da yaygınlaşacak mı? İhtiyacı olan yesin tarzında bir öncelik sırası olacak mı?

C.T: Zaman içerisinde işin sosyal boyutuyla alakalı farklı kararlar alınabilir. İnsanları biz önceden tanımlayabiliriz. Fakat vatandaşlarımızın bir kısmının kent lokantalarından yemek yemeye ihtiyacı olduğu ortada. Tamamen ücretsiz sağlamak istediğimiz insanlar da var. Buradaki amaç civardaki lokantalarla yarışmak veya onlara engel olmak değil.

HEMEN İTİRAZ EDİLMESİN; BİZE BİRAZ ZAMAN VERİLSİN

Lokantalarımız fiks menü üzerinden hizmet veriyor. Bu gerçekten varlıklı olan insanların kuyruğa gireceği bir hizmet değil. O nedenle hemen itiraz edilmesin. Bunun yerine bize biraz zaman verilirse biz bu işin doğru sosyal konumlanması için gerekeni yaparız. Başka yerlerde de açılacak tabii. Çünkü buna ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. Açıldığından beri hem ilgi var hem insanlar talep ediyorlar.

EMEKLİ KART FİKRİ BİZDEN ÇIKTI

D.G: Özgür Özel’in emekli kart uygulaması İzmir’deki belediyelerde de başlayacak. Bunun hakkında sizin ne adımlarınız var?

C.T: Bu fikir zaten bizden çıktı. Ben kampanya döneminde bu vaatte bulundum. O da Manisa mitinginde bundan bahsetti. Başka yerlerde mutlaka emekliler üzerinden sağlanan bu tarz projeler vardır fakat bir kartla bunu yapma fikrinin İzmir’den çıktığını zannediyorum.

D.G: O zaman fikir İzmir’de çıktı diyebiliriz.

C.T: Başka yerlerde de mutlaka emekliler için sağlanan şeyler var ama bir kart üzerinden bunu yapma olayının İzmir’den çıktığını zannediyorum. Kirada faturada, market desteği ile beraber suda da indirim yaptık zaten. Öyle bir çalışmayı ben doğru buluyorum. Devam edeceğiz.

BAŞKAN TUGAY’DAN SU ZAMMI ELEŞTİRİLERİNE AYRINTILI YANIT

D.G: Su zammıyla ilgili yeniden indirim yapılsın çağırıları var. Su zammıyla ilgili bir şey olacak mı?

C.T: Yüzde 50 olarak sene başında bütçe yaparken İzsu kurum olarak planlamış. Planlarını ona göre yapmış. Şu anda maaş artışları var. Akaryakıt arttı. Sene başından beri enflasyon nedeniyle birçok şey arttı. Bunlar artarken İzsu, bunu karşılayacak kaynakları yoksa karşılayamaz. Ben, ne dediğimi çok iyi biliyorum, hatırlıyorum. Dönüp herkes bakabilir.

BEN 2 YIL İÇERİSİNDE EN UCUZ SUYU KULLANACAĞIZ DEDİM

Dedim ki elimizden geldiğince en uygun fiyatı belirlemek için çalışacağız. Ama ben insanlara 2 sene içerisinde İzmirde büyükşehirler arasında en ucuz suyu kullanacaklarını vaadediyorum dedim. Bu süreyi bilerek telaffuz ettim çünkü yapacağımız her türlü yatırım, fiyatları düşürmek için atacağımız her türlü adım böyle bir süreye ihtiyaç duyuyor.

Ben 2.5 ayda-3 ayda su fiyatını en ucuza indireceğiz diye bir cümle mi kurdum? Böyle bir şey konuşmadık.

DÖRT METREKÜPTE KALIRSANIZ; YÜZDE 25 İNDİRİMLİ KULLANACAKSINIZ ZATEN

D.G: Zaten İZSU’nun büyük giderlerinin büyük bir bölümü de maaliyetlerle ilgiliydi değil mi?

C.T: Rakamla ilgili yanlış bir değerlendirme var. Bir kere şu bilinsin herkesin su tüketiminde ilk 4 metreküplük kısımda nisan ayında yaptığımız yüzde 25 indirim şu anda aynen duruyor. Hiçbir zam yapılmadı. Ve 4 metreküplük bölüm zaten temel kullanım ihtiyaç miktarı. Yani ben herkes 4 metreküp kullansın demiyorum. Eğer 4 metreküpte kalırsanız yüzde 25 ucuz kullanacaksınız. Yani göreve başladığımdaki fiyatın 4te 1i kadar indirimli almış olacaksınız.

YÜZDE 25 İNDİRİMLİ TARİFE SÜRÜYOR

Önlemler var ve devam ediyor. Oraya hiçbir zam yapılmadı. Nisanda yaptığımız yüzde 25 indirim hala devam ediyor. Onun üzerindeki kısma zam yapıldı. Neden? Çünkü ekonomik açıdan kurumun sürdürülebilirliği için buna ihtiyaç var.

YENİ TARİFE FAZLA TÜKETİMDEN ALINACAK

Ancak bu yeni ücret o nerden alınmış olacak? Fazla tüketimden alınmış olacak yani temel tüketimden değil, fazla tüketimden. Derseniz ki ikisini birlikte birleştirip bir hesaplama yapsak nasıl olur diye. Yüzde 26 zam yapıldı. Gerçek zam miktarı budur.

GERÇEK ZAM YÜZDE 45 DEĞİL YÜZDE 26

Yani illaki totalinden bir hesaplama yapacak olursak zam miktarı yüzde 45 değil yüzde 26. Ve normalde İZSU temmuzda yüzde 50 zam yapacaktı. Ben belediye başkanı olmasaydım daha önceki yöneten arkadaşlarımız görevde olsaydı şu anda yüzde 50 zam yapılacaktı. Biz yüzde 26 zam yapmış olduk.

D.G: Su 4 metreküpe kadar dedik. Zaten suyun tasarruflu kullanımı gibi bir durum söz konusu. Tahtalı barajındaki durum su tasarrufu, çevre iklim konusundaki hassasiyetinizi biliyorum.

C.T: 50 metreküp su kullanan insanlar da 4 metreküp suyu yine uygun fiyatlı almış olacaklar. İndirim onları da kapsıyor. Bütün herkesi kapsıyor. Dolayısıyla o temel ihtiyaç düzeyindeki %25 indirim aslında görülmeli ve anlaşılmalı. Sonuçta suya %45 zam yaptı diyip çekilmekle bu iş açıklanmıyor. Yaptığımız işi doğru anlasın insanlar. Ne yaptığımızı gayet iyi biliyorum. Çok ince hesaplar yapıyoruz. İnsanlara olabildiğince destek olmak için çaba gösteriyoruz.Bizim ince düşündüğümüz konuları onların da aynı incelikte değerlendirmesini bekliyorum.

D.G : İller bankasından belediyelerin aldığı gelirlerin yüzde 40’ına prim borçlarına kesinti yapılmasını öngören düzenlemeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

C.T: Bunun yapılması tabii belediyeleri çalıştırmamak için yapılan bir hareket olabilir. Belediyelerin çalışmamasının hükümete bir faydası yok yani akıllarının alması gereken bir şey var. Bugün hükümetin yarattığı enflasyon, pahalılık, yokluk gibi konularla biz mücadele ediyoruz.

Su parasından insanlar neden şikayetçi? çünkü ödeme güçleri yok. Bir otobüs taşımacılığında bizden ötv alıyorlar yakıt için. 40 liradan fazla bir maliyeti var. Her bir yolcunun 44 TL maliyeti var buna karşılık ödedikleri bilet maliyeti 17,5 TL yani o aradaki farkı belediye ödüyor. Diğer şehirlere göre bizimki hala en ucuzlardan birisi. Normalde bu kadar yüksek maliyetli taşımacılıkta bu kadar uygun fiyat verebilmeniz için kaynağınız olması lazım.

Bu kaynağı biz zar zor yaratıyoruz zaten ama belediyenin boğazına basarsanız belediye bunları nasıl karşılayacak? O hizmetler olmayınca hükümet zannediyor mu ki bu memnuniyetsizlik belediyeleri etkiler?

BİZİ KISITLAMAYA KALKMASINLAR AKSİNE RAHAT BIRAKSINLAR Kİ…

Bu ülkede pahalılığa, işsizliğe, enflasyona neden olan kimse ona patlar. Son seçimde böyle oldu. O yüzden bizi kısıtlamaya kalkmasınlar aksine rahat bıraksınlar ki insanlarımızın sıkıntılarıyla mücadele edelim ve oluşacak ferahlama halinden hükümet de fayda görsün.

D.G: Personel giderleri de ciddi bir maliyet oluşturuyor belediyelerde. Belediyelerin çalışamaz gibi bir hale gelmeleri söz konusu olabilir. Bir de Büyükşehir’in ilçe belediyelerinde çok büyük sıkıntıları var. Büyükşehir’in son mali durumlarına bakabildiniz mi? Çünkü biliyorsunuz hep kredi derecelendirme güvenirliğini kazanmış olan bir güçlü mali yapısı olan bir büyükşehirden hep söz edilir. Bunu devam ettirebilecek miyiz?

MALİ VE İDARİ DİSİPLİN SAĞLIYORUZ, SAĞLAYACAĞIZ

C.T: Mali ve idari disiplin sağlayacağız, sağlıyoruz. Bu aldığımız önlemler etkisini gösterdikçe hizmetler yürüyecek.

BAŞKANLARA YARDIM EDECEĞİMİ SÖYLEDİM

D.G: Peki sizin öngörünüz nedir? Süreç nasıl yönetilebilir. Diğer ilçe belediyelerin de yaşadığı sıkıntılar var. Hükümetin tasarruf tedbirleri ve gelirlerden kesinti durumu söz konusu. Onlara siz bir abilik yapıyorsunuz şu anda. Dolaşıyorsunuz, koordinasyon toplantıları yapıyorsunuz.

C.T: Genel olarak herkes ülkenin ekonomik durumundan etkilenmiş durumda. Kaynaklarımızı doğru kullanmak için ortak hareket zemini arıyoruz. Ben sıkıntıda oldukları zaman yardım edeceğimi söyledim, yapıyoruz zaten. Yani başladığımızdan bugüne hepsinde toparlanma, düzelme var. Önümüzdeki günlerde daha da iyi hale gelecek hepsi.

D.G: İşçilerin açıkladığı, yaşadıkları sorunlar var. 2 bin işe alım vardı, 200 kişiyi çıkardık’ demiştiniz. Sosyal denge tazminatı talepleri var. Sizin de açıklamalarınız sözkonusu. Genel Başkan Yardımcısı Sayın Veli Ağbaba başkanlığında bir heyet İzmir’e geldi. Sizinle de görüşecekmi, son durum nedir?

C.T: İşin içindeyiz zaten. Genel başkanımızla da genel başkan yardımcılarımıza da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı parti merkeziyle yakın olur. Bütün büyükşehir belediye başkanları birbirine yakın olur. Yabancı ve uzak insanlar değiliz. Burada ne oluyorsa biliyorlar. Soru sormak istediklerinde parti üst yöneticimiz arayıp soruyor, açıklıyorsunuz. Zaten bazı şeyler de önden bilgilendirmede yapıyoruz.

Neticede bütün olan bitenler içerisinde sorunun şu olduğunun anlaşılması lazım; insanların işe ihtiyacı var işe girecekleri bir kurum arıyorlar. Yani belediyenin dengesini bozmamak kaydıyla biz zaten buna olumlu bakarız. İhtiyacımız oldukça zaten insanları alıyoruz. O dönemde ihtiyaç dışı büro personeli niteliğinde insanlar çokça alınmış. Bu onunla ilgili bir şey.

İNSANLARI DA MAĞDUR ETMİŞLER ANCAK İYİ NİYETİMİZİ ANLADILAR

Seçim dönemine ait bir davranış içerisinde bulunulmuş. İnsanları da mağdur etmişler açıkçası ama sonuçta iyi niyetimizi onlar da bir noktada anladılar. Bu yüzden tepkiler de durdu.

SOSYAL DENGE TAZMİNATINDA KISITLAMA OLMASA VERİRİZ; YASA BUNA İZİN VERMİYOR

Memurlarla ilgili olan durumda da şunu anlaşılması lazım. Memurların maaşları geçinmelerine yetmiyor. Haklılar. Bu ülkede bir sürü insan aldığı parayla geçinemiyor. Memurlar da öyle. Sosyal denge tazminatı onlar için bir rahatlatıcı olarak söyleyebilirim. Bizi kısıtlamamış olsalar, daha fazla memura destek olmak isterim. Ancak yasa buna izin vermiyor. Yasanın buna izin vermediğini defalarca anlattım. Sendika yöneticileriyle 3 defa uzun toplantılar yaptım.

D.G: Bu neden onlarda karşılık bulmadı?

C.T: Çünkü sendikalarda partilerin seçmenlerine olan sorumluluğu gibi kendilerini temsilci seçenlere karşı bir şey yapmak zorundalar. O yüzden eleştiri almak istemiyorlar. Tepki göstermediniz, gerekeni yapmadınız denmesin diye onlar da kendi sendikal faaliyetlerini yürütüyorlar. Orada beni rahatsız eden bir sınır var. O sınırı aşmış olmaları.

Meclis toplantısının yapıldığı gün yaptıkları sınırı aşan işler. Onun dışında ticaret odasının önünde mesai saati içerisinde insanları toplamak ki sonradan anladık ki onların bir kısmı alakasız insanlar çıktı. Yani memur olmayan, İzmir Büyükşehir Belediyesiyle hiçbir alakası olmayan insanlar vardı orda.

Bir şekilde öyle bir grup oluşmuş. Yani sendikanın topladığını da anlıyorum. Ama iş huzurunu bozacak iş disiplini bozacak kamuya zarar verecek, insanları hedef gösterecek, onlara hakaret edecek tutumlar asla kabul edilemez. Eğer bu olayın hukuki olarak yanlış olduğunu düşünen varsa dava açabilir. Çünkü mahkeme bana daha yüksek ödemen lazım derse, ödemeye hazırım. Ama onlarda biliyor böyle bir şey yasaya uygun değil.

Burada hepimizin mücadele etmesi gereken şey öncelikle ülkenin daha iyi yönetilmesi için şu anki yaptığımız siyasi mücadele odur. Ülkenin daha iyi yönetilmesi için seçenek ortaya koymalıyız. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkeyi yönetirse her türlü israfı her türlü kötü politikayla ekonominin bu hale gelmesini engeller, mücadele eder. Ve iyi yönettiğimiz zaman da her şey düzelir.

DİĞER HİÇBİR MEMUR SOSYAL DENGE TAZMİNATI ALMIYOR

Neticede maaşlar yeterli arttırılabilir. Bugün enflasyonu durdursak onları rahatlatacak bir artış yapsak sorun zaten hallolur. Bir de şunu söylemek zorundayım öğretmenler memur, sağlık personelleri memur, polisler memur. Ülkenin bütün kurumlarında çalışan 100 binlerce memur var bunların hiçbirisi sosyal denge tazminatı almıyor. Onlar da bu ülkenin vatandaşı.

SDT’Yİ YÜKSEK VEREREK BU TOPLUM SORUNUNU ÇÖZEMEYİZ

Onlar da sıkıntı yaşıyorlar onların çok yüksek maaşları yok neticede hepimizin amacı toplumun tamamının refaha erişmesi olması yani sadece belediyedeki memurlara sosyal denge tazminatını yüksek vererek toplum sorununu çözemeyiz.

YASANIN İZİN VERDİĞİ AZAMİ RAKAM NEYSE VERMEYE HAZIRIM

Ben her zaman arkadaşlarımıza yasanın bize izin verdiği azami rakam neyse onu vereceğimizi söyledim ve ‘bunu vermeye hazırım’. Zaten şu güne kadar verdik ama bundan sonrası için yasanın üzerine çıkan bir ödemeyi yapamayız. Çünkü şöyle bir durum var eski sözleşmeyi imzalayanların sorumluluğunda onun yeni sözleşme imzalamadıkça eskisi 3 ay boyunca geçerli olabiliyor. Ama 3 aydan sonra yeni sözleşme imzalamazsak ödeme de yapamıyoruz.

ASLANOĞLU SEÇİLMİŞ İL BAŞKANI; TAVRINI YAPICI BULUYORUM

D.G: Başkanlar ile örgüt uyumu önemlidir biliyorsunuz. İl başkanı sayın Aslanoğlu’nun görevden alınacağı ile ilgili haberler oldu, sonra duruldu. Sizin örgütle uyumunuz nasıl? Yaklaşımınız nasıl? Bundan sonra nasıl olacak? Şenol beyle uyum içerisinde çalışıyor musunuz? Başka bir tercih olursa nasıl davranırsınız

C.T: Ben il başkanlığına, il yönetimine herhangi bir müdahalede bulunmayı düşünmüyorum. Bizim parti örgütlerimizle ilgili bir müdahalede bulunmayı düşünmüyorum. Belediye başkanlığını yapacağım. İl başkanlığıyla ilgili tasarruf olacaksa tamamen genel merkezin idaresindedir ama emin olun bu konuda konuşulan hiçbir şey yok. Şenol Aslanoğlu görevine devam ediyor.

SEÇİM KAMPANYASINDA ELİNDEN GELENİ YAPTI; AKTİF OLDU

İl kongrelerimizde seçilmiş il başkanı, il yönetimi de öyle. Ve ben onu genel anlamda tavrını yapıcı buluyorum. Yani kurultay döneminde farklı taraflarda olduk ama adaylığım döneminde seçim kampanyasında elinden geleni yaptı, aktif oldu. Seçildikten sonra da düzenli olarak görüşüyoruz.

BEN BELEDİYEYİ YÖNETEYİM; KİMSE BANA KARIŞMASIN; O PARTİ ÇALIŞMASINI YAPSIN

Yardıma ihtiyacım olduğu zaman yardım edebileceğini biliyorum. Ama temel üslubumuz şu oldu: ben belediyeyi yöneteyim kimse bana karışmasın. İl başkanlığımız, il yönetimimiz de parti çalışmalarını yapsın. Onlara da ben asla müdahale etmeyeyim. Durum bu şekilde.

İlginizi çekebilir: İzmir’de Madımak anması.. Başkan Tugay: ’31 yıl önce ne hissediyorsak aynı şekilde hissediyoruz’