Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Can Holding soruşturmasında ikinci dalga

İstanbul merkezli yürütülen Can Holding soruşturmasında ikinci aşamaya geçildi. Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) yeni raporu doğrultusunda düzenlenen operasyonda, aralarında tanınmış akademisyen ve iş insanlarının da bulunduğu 26 kişi gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında toplamda 121 şirketin banka hesaplarında kaynağı belirsiz 88 milyar TL’lik şüpheli para hareketi tespit edildi.

İstanbul merkezli yürütülen Can Holding soruşturmasında ikinci aşamaya geçildi. Mali

İstanbul merkezli soruşturma, Mersin, İzmir ve Iğdır illerine yayıldı. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü’nce düzenlenen baskınlarda, aralarında iş insanı Arafat Bingöl, Bilgi Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Remzi Sanver, Can Holding yöneticilerinden Şakir Can ve Murat Can’ın eşleri Betül Can ve Zühal Can’ın da bulunduğu 26 kişi gözaltına alındı.

Şirket merkezleri ve şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal, belge ve evraka el konuldu.

MASAK raporu: 88 milyar TL’lik kaynağı belirsiz hareket

Soruşturmanın en kritik aşamasını oluşturan belge, Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) 22 Mayıs 2025 tarihli “Aklama Suçu İnceleme Raporu” oldu. Raporda, Can Holding ve ilişkili 121 şirketin, 2020–2021 yılları arasında banka hesaplarında kaynağı belirsiz toplam 88 milyar TL’lik işlem gerçekleştirdiği tespit edildi.

Bu kapsamda, Zaman Han Can, Mehmet Şakir Can, Kemal Can, Cemal Can, Murat Can, Devran Can, Rumert Onur Can, Mehmet Kaya, Betül Can, Zafer Özen, Mehmet Sıddık Kaya, Kemal Çimen, Sevda Çimen ve Zühal Can dahil 16 şüpheliyle birlikte 121 şirkete ait mal varlıklarına el konuldu.

Sahte fatura, vergi kaçakçılığı, örgütlü yapı iddiası

Soruşturmanın temelini, Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Akaryakıt Özel Ekipler Şubesi’nin 2022 tarihli raporu oluşturdu. Rapora göre, Can Holding’e bağlı enerji, teknoloji ve dayanıklı tüketim sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler, sahte fatura düzenleyerek vergi kaçırdı.

Yapılan işlemlerin gerçekte fiziki mal hareketine dayanmadığı, işlemlerin kayıt dışı fatura zinciriyle vergi kaçırmak ve haksız kazanç sağlamak amacıyla yapıldığı belirtildi.

Savcılık ayrıca, benzer yöntemlerin geçmişte farklı ticari unvanlar altında da sürdürüldüğünü, şirketlerin büyük ölçüde aynı kişiler tarafından yönetildiğini ve örgütsel bir yapının süreklilik arz ettiğini bildirdi.

“Kararlılıkla sürüyor”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklama şöyle:

“Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Yönetme, Kurulan Örgüte Üye Olma, Nitelikli Dolandırıcılık, Vergi Usul Kanununa Muhalefet, Akaryakıt Kaçakçılığı ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama suçları kapsamında yürütülen geniş kapsamlı, kamuoyunca “Can Holding” olayı olarak bilinen soruşturma kapsamında; Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü Akaryakıt Özel Ekipler Şubesi tarafından düzenlenen 17.02.2022 tarihli ve 2022/4 sayılı rapor doğrultusunda yapılan incelemelerde, Can Holding bünyesinde enerji, teknoloji ve dayanıklı tüketim sektörlerinde faaliyet gösteren çok sayıda şirketin, sahte fatura düzenlemek suretiyle vergi kaçakçılığı yoluyla haksız kazanç elde ettiklerine ilişkin bulgular tespit edilmiştir.

Elde edilen verilerden, holdingin kontrolünde bulunan Enerji Petrol Ürünleri A.Ş. ve alt bayileri aracılığıyla gerçekte mal hareketi bulunmayan yüksek tutarlı işlemler gerçekleştirildiği, söz konusu işlemlerin fiziki akaryakıt kaçakçılığından ziyade kayıt dışı fatura zinciri vasıtasıyla vergi kaçırma ve haksız kazanç sağlama amacına yönelik olduğu anlaşılmıştır.

Ayrıca, benzer yöntemlerin geçmiş dönemlerde farklı ticari unvanlar altında sürdürüldüğü, şirket yönetimlerinin büyük ölçüde aynı kişiler tarafından organize edildiği ve bu yapılanmaların süreklilik arz eden örgütlü bir sistematik içerisinde faaliyet yürüttüğü tespit edilmiştir.

Soruşturma kapsamında Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından düzenlenen 22.05.2025 tarihli “Aklama Suçu İnceleme Raporu”nda; Can Holding ve ilişkili 121 şirketin 2020–2021 yılları arasında banka hesaplarında kaynağı belirsiz toplam 88 milyar TL tutarında finansal hareketlilik bulunduğu belirlenmiştir. Bu kapsamda aralarında Zaman Han Can, Mehmet Şakir Can, Kemal Can, Cemal Can, Murat Can, Devran Can, Rumert Onur Can, Mehmet Kaya, Betül Can, Zafer Özen, Mehmet Sıddık Kaya, Kemal Çimen, Sevda Çimen ve Zühal Can’ın da bulunduğu 16 şüpheli ile 121 şirkete ait malvarlıklarına, Sulh Ceza Hakimliğinin 10.09.2025 tarihli ve 2025/7175 D.İş sayılı kararı uyarınca el konulmuştur.

Devam eden soruşturma kapsamında, soruşturma evrakına yeni eklenen MASAK raporu ve elde edilen deliller doğrultusunda örgüt yapılanması içinde aktif rol aldıkları değerlendirilen (35) şüpheliye yönelik ikinci aşama operasyon, Cumhuriyet Başsavcılığımız koordinesinde bugün İstanbul merkezli olmak üzere Mersin, Iğdır ve İzmir illerinde eş zamanlı olarak icra edilmiştir.

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğüne verilen talimatla gerçekleştirilen operasyonda, aralarında Binsat Holding Yönetim Kurulu Başkanları Arafat Bingöl ve Cengiz Bingöl, Bilgi Üniversitesi eski rektörü Remzi Sanver, Mehmet Kenan Tekdağ ile Can Holding sahiplerinden Şakir Can ve Murat Can’ın eşleri Betül Can ve Zühal Can’ın da bulunduğu toplam (26) şüpheli gözaltına alınmış, şirket merkezlerinde ve ikamet adreslerinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal, belge ve değerli evraka el konulmuştur.

Şüphelilerden (3)’ünün yurtdışında olduğu tespit edilmiş olup (6)’sını yakalama çalışması devam etmektedir.

Soruşturma kapsamında elde edilen delillerin analizi ile örgütsel yapının mali bağlantılarının ve para hareketlerinin tespitine yönelik incelemeler, Cumhuriyet Başsavcılığımızın kararlılığı ve ilgili kurumların iş birliği içinde kesintisiz biçimde sürdürülmektedir.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur.”

Gözaltı sayısı artabilir

Soruşturmada gözaltına alınan 26 kişinin ifadeleri alınmak üzere İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. Yetkililer, yurt dışında bulunan 3 şüpheliyle ilgili uluslararası iş birliği sürecinin başlatıldığını, firari 6 kişinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Demokrat Gündem