Demokrat Gündem- Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın vahşice öldürülmesi Türkiye’de büyük bir infial yaratırken, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü’nün sert açıklamaları dikkat çekti. Güllü, hükümetin çocuk istismarı ve erken yaş evliliklerine yönelik politikalarını eleştirerek, “Sabrımızın son zerresi Narin’in narin bedenine yapılanlarla tükendi” dedi.
“ÇOCUKLAR KIRMIZI ÇİZGİMİZDİ, SİZ NE YAPTINIZ?”
Canan Güllü, Narin Güran olayının çocuk istismarı konusundaki sessizliğin ve ihmallerin bir sonucu olduğunu vurguladı. Güllü, “Biz her zaman çocukları kırmızı çizgimiz yaptık. Erken yaşta evlilikleri affeden tecavüz önergesine karşı çıktık, İstanbul Sözleşmesi’nde çocuk istismarı konusunda devletin önlem alması gerektiğini söyledik” dedi. Hükümete yönelik eleştirilerini sertleştiren Güllü, iktidarın 2002’den bu yana çocuk istismarını önlemede yetersiz kaldığını belirtti.
“ADALET BAKANLIĞI VERİLERİ GİZLEDİ, FEODAL YAPILARI BESLEDİNİZ”
Güllü, hükümetin çocuk istismarı konusunda adli sicil istatistiklerini yayınlamaktan vazgeçtiğini ve dini nikah düzenlemesiyle çocuklara yönelik istismarın önünü açtığını savundu. “Bir kereden bir şey olmaz diyenleri milletvekili yaptınız, taşımalı eğitimle çocukları imamların ellerine teslim ettiniz” diyen Güllü, kuran kursları ve tarikat yurtlarında yaşanan istismar vakalarına da dikkat çekti. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla kadınların ve çocukların yalnız bırakıldığını ifade etti.
“NARİN İÇİN ADALET, KÖYDEKİ DİĞER ÇOCUKLAR İÇİN GÜVENCE İSTİYORUZ”
Canan Güllü, Narin Güran’ın ölümünün tüm boyutlarıyla araştırılması gerektiğini belirterek, köyde intihar eden genç kızlara otopsi yapılıp yapılmadığını ve Narin’in ailesinin geçmişteki şüpheli ölümlerinin de yeniden soruşturulmasını talep etti. “Tavşantepe köyünün çocukları bundan sonra güvende olacak mı?” diye soran Güllü, Lanzarote Sözleşmesi’nin önemine dikkat çekti ve Türkiye’de kaybolan çocukların neden bulunamadığını sorguladı.
“SABRIMIZ TÜKENDİ”
Güllü, açıklamasını “Yetsin artık bu ülkede istismar edenlere çıkarılan aflar, 6 yaşındaki çocuklara kıyılan nikahların davaları ve Narin’e kıyan ellerle konuşan kadına kalkan eller cezalandırılsın” diyerek bitirdi. (Haber Merkezi)
TKDF Başkanı Canan Güllü’nün konuya dair yaptığı açıklamanın tam metni:
SABRIMIZ TÜKENDİ
Bizim için çocuklar her zaman kırmızı çizgimizdi. Bu yüzden halının altına süpürülen istismarı araştırdık, ses yükselttik. Erken yaş evliliklerine af getiren tecavüz önergesine bu yüzden karşı çıktık. İstanbul Sözleşmesi’nde maddeler halinde yer alan çocuk istismarı konusunda devlet önlem alsın dedik; kız çocukları erken yaşta ve zorla evlendirilmesin istedik. 4+4+4 eğitim sistemine de kız çocukları okuldan uzaklaşmasın diye karşı çıkıp eylem yaptık. Yani biz, başından beri kız çocuklarını, çocukları kırmızı çizgimiz yaptık.
Ya siz İktidarın değerli mensupları;
2002 yılından beri iktidarınızda siz ne dediniz ve ne yaptınız? Döneminizde Adalet Bakanlığı, çocuk istismarı konusunda adli sicil istatistiklerini yayınlamamaya başladı. Anayasa Mahkemesi “resmi nikah olmadan dini nikah kıyılamaz” maddesini iptal ederek çocuklara tecavüzün önünü açtı. Tecavüz önergesi vererek af getirmeye çalıştığınız için suçu işleyenlerin sayısı arttı.
Siz, “onlar bizim dostumuz, bir kereden bir şey olmaz, küçüğün rızası vardı” diyenleri sürekli milletvekili yaparak feodal yapıyı beslediniz. Taşımalı eğitimle öğretmeni köyden uzaklaştırıp çocukları imamların ellerine teslim ettiniz. Çoğu zaman Kur’an kurslarında ve tarikat yurtlarında çocukları istismara mahkûm bıraktınız. Kadınları ve çocukları korumadınız. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçerek onları yalnız bıraktınız.
Yıllar önce yine domuz bağı ile aktivist Konca Kuriş’i katledenleri iktidar ortağı yaptınız, yetmedi, ülkemizin komutanları ile resim vererek istismarcıları ve katilleri güçlendirip kuvvetlendirdiniz. Cezasızlık ile güçlendirdiğiniz failleri “kutsal aile yapısı” tanımı ile korudunuz. Aileyi kapalı bir kutu, kadını ve çocuğu erkek için kullanılan malzeme yaptınız. Kadınlar ve çocuklar için ellerinizi masaya vurmadınız. “Canları acırsa canımız acır, hukuk da sizin canınızı acıtır” diyemediniz. Onlar için haykırmadınız, haykıranlara ise şiddet uyguladınız.
Sayın Erdoğan;
Yetsin artık bu ülkede istismar edenlere çıkarılan aflar. 6 yaşındaki çocuğa kıyılan nikahın uzayan davası, Narin’e kıyan eller ve konuşan kadına kalkan eller cezalandırılsın. Ülkemizin birçok ilinde yayınlanan adli tıp raporlarında görünen ensest ve cinsel suçları gösteren raporları inceleyiniz. Bu ülkede neden çok sayıda çocuk kayboluyor ve bulunamıyor? İmzalamış olduğumuz Lanzarote Sözleşmesi’nin hukuki önemi neden bilinmiyor?
Bu saatten sonra Tavşantepe köyünün çocukları güvende olacak mı? Köyde intihar eden genç kızlara otopsi yapılacak mı? Narin olayında ailenin geçmişteki kaybına dair dosya yeniden açılacak mı? Aklımızdaki sorular yanıt bekliyor.
İktidarınız kendine bir çeki düzen versin.
Sabrımızın son zerresi, Narin’in narin bedenine yapılanlarla tükendi.
Bu bilinsin isteriz.
Canan Güllü
TKDF Yönetim Kurulu Adına Başkan