İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Yenigün Gazetesi tarafından düzenlenen “Antroposen Çağı ve İzmir” söyleşisine katıldı.
Gıda, su krizi, orman yangınlarının ele alındığı söyleşide konuşan Başkan Dr. Cemil Tugay, “Herkesi kapsayan, çözümler üreten siyaset yapmak zorundayız. İnsanlara, canlılara değer veren, dünyanın dengesini, ekosistemini bozmamayı amaçlayan yeni dünya düzenini konuşmalıyız. Bunu değiştirmenin yolu insanların kurduğu sistemin değişmesidir. O sistemi değiştirecek olan da düşünen beyinlerdir” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Yenigün Gazetesi’nin organize ettiği “Antroposen Çağı ve İzmir” konulu söyleşiye katıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Elhamra Sahnesi’nde yapılan söyleşide gıda ve su krizi ile orman yangınları ele alındı. Programa Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi Dr. Baran Bozoğlu, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
“Klasik siyaset yapma dönemi bitti”
Söyleşinin açılışında konuşan Başkan Dr. Cemil Tugay, adım adım yeni bir çağa girildiğini, bu çağda teknoloji ve yapay zekanın öne çıktığını kaydetti. Bu çağın dünya dengesinde, ekosisteminde oluşturduğu etkiyi iyice irdelemek gerektiğini kaydeden Başkan Tugay, “Yaptığımız hasarı tamir etmek, hatalar zincirini durdurmak için bunu yapmalıyız.
Siyasetçiler arasında yaptığımız konuşmalarda ben sıkça bildiğimiz klasik siyaseti yapma döneminin bittiğini söylüyorum. Artık yepyeni bir siyasetten bahsetmemiz lazım. Dünya üzerinde yaşayan tüm canlıları yani herkesi hak sahibi görmeniz gerekiyor. Sadece bazı insanların refahının gözetildiği bir anlayışın terkedilmesi gerekiyor.
Sözde başka bir şey söylense de uygulamada bazı insanların aç kalmasına, hasta olmasına, iş kazasında ölmesine, evsiz kalmasına razı olan bir sistemde yaşıyoruz. Bunun sürdürülebilir bir şey olmadığını herkes artık görüyor. Kimseyi geride bırakmayan, dışlamayan, temel insani ihtiyaçlarını karşılayan, çözüm üreten siyaset yapmamız lazım. Artık din, mezhep, milliyetçilik ya da sağ sol gibi bildiğimiz anlamda siyasi değerler değil herkesi kapsayan bir şeyden bahsetmemiz gerekiyor” dedi.

“Herkesi kapsayan çözümler üreten siyaseti yapmak zorundayız”
Değişmeyen kafaların artık değişmek zorunda olduğunun altını çizen Başkan Tugay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İnsanlara, canlılara değer veren, dünyanın dengesini, ekosistemini bozmamayı amaçlayan yeni dünya düzenini konuşmalıyız. Orada devlete, kamuya dünyayı yok etme imtiyazı verilmemeli. Kamu ve devlet yapısının, sadece belli siyasi angajmanları olan, toplumu bölerek belli kesimini gözeten, aşırı ağır, hantal, bürokratik, kötü kararları kolayca alan, hesap vermekten uzak yapısının da değişmesi gerekiyor.
Bunların hepsi insanların sebep olduğu şeyler olduğu için tam olarak antroposen çağının ürününden bahsediyoruz. Bugünkü dünya antroposen çağının ürünüdür, dünyanın doğal yapısının oluşturduğu sonuçlar değil. Bunu değiştirmenin yolu insanların kurduğu sistemin değişmesidir. O sistemi değiştirecek olan da düşünen beyinlerdir” dedi.

“İzmir’in yüzölçümünün yüzde 83’ü iklim koşulları nedeniyle yangın riski altında”
Küresel olarak yapılan birçok hata sonucu dünyanın bu noktaya geldiğini aktaran Başkan Tugay, “Su, gıda, enerji krizi, toprağın kirlenmesi, sağlık sorunları gibi farklı dozlarda yaşadığımız sorunların çok yakın yıllarda daha hızlandırılmış versiyonlarını yaşayacağımız ortada.
İzmir’in yüzölçümünün yüzde 83’ü iklim koşulları nedeniyle yangın riski altında. Bu bir gerçek. Biz yangını erken söndürme sistemleri kurmak dışında bir şey değiştiremiyoruz” şeklinde konuştu.

“Yoğun bir şekilde çalışıyoruz”
İzmir’in su ve iklim krizi konusunda yoğun çalıştığını ve öncü bir kent olduğunu belirterek, ortak aklın önemine vurgu yaptı. Başkan Tugay, “Herkesin düşüncesinin, inancının, gücünün katıldığı eylemler başarılı olacaktır. Bu eylemlerin ne olacağına biz karar verelim demiyoruz, hep beraber karar verelim diyoruz. Daha katılımcı, inovatif yönetim biçimi için yoğun çaba gösteriyoruz. Ben şehrimize çok inanıyorum. Öncü olmak, en duyarlı, çalışkan şehir olmak zorundayız diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Dirik: Hayallerimizden birisiydi
Yenigün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Dirik ise başlattıkları Yenigün Söyleşileri’nin hayal ettikleri bir organizasyon olduğunu belirterek, “Kamu yararına habercilik yapıyoruz. Kentin sorunlarına mutlaka haberlerimizle dikkat çekiyoruz. Bu söyleşiler de bu amacımıza hizmet edecek” dedi.

Söyleşi oturumlarla devam etti
İlk oturumda Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü ANTROG Antroposen Araştırma Grubu Üyesi Prof. Dr. Çiler Çilingiroğlu, Antroposen ve İzmir: Bizi (Daha) Ne Bekliyor? konulu bir sunum yaptı. Sonrasında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü ANTROG Antroposen Araştırma Grubu Üyesi Dr. Fatih Özden, Antroposen çağında agroekoloji konulu sunum gerçekleştirdi. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Uğur Toprak ise antroposen çağında gıda adaletini anlattı.
İkinci oturumda; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi Dr. Baran Bozoğlu “İklim değişikliğine uyumlu dirençli kentler”, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan “İzmir’de su krizi ve yönetimi”, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Uzmanı Orman Mühendisi Ayhan Bayrak ise ‘İzmir’de orman yangınları ve önleyici çalışmalar” başlıklarında dinleyicilere bilgiler aktardı.
Antroposen Çağı nedir?
Bilim insanları Paul Crutzen ve Eugene F Stoermer insanların etkili olduğu yeni bir jeolojik çağın başladığını düşündüler. Bu yeni jeolojik çağa Antroposen Çağı adını verdiler.
Antroposen, insanoğlunun dünyaya olan etkisinin en üst düzeylere çıktığı Sanayi Devrimi’nden bugüne dek geçen süreç. Antroposen çağının başlangıcı, insan nüfusunun ve tüketim alışkanlıklarının aniden hızlanmasını ifade eden “Büyük Hızlanma” döneminin başladığı 1950’lere dayandırılıyor. Bu dönem aynı zamanda plastik, beton ve alüminyum gibi materyallerin her yerde yaygınlaştığı bir dönemi temsil ediyor.