İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Altan İnanç, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın İzmir Körfezi’ne ilişkin iddialarına yazılı bir açıklamayla yanıt verdi.
CHP Grup Başkanvekili İnanç, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin tam kapasiteyle çalıştığını ve İzmir Körfezi’ne arıtılmamış su deşarjının yapılmadığını belirterek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışıyor, bazıları sadece laf üretiyor” dedi.

“Anlamsız polemikleri üzüntüyle izliyoruz”
CHP’li İnanç, yaptığı açıklamada AK Parti İl Başkanı Saygılı’nın “dayanağı olmayan” iddialarla kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını savundu. İnanç, “Başkanımız Sayın Cemil Tugay’ın çevre meselelerinin siyasete alet edilmemesi yönündeki çağrılarına rağmen, İzmir’in bu tarz anlamsız polemiklerin içine çekilmeye çalışılmasını üzüntüyle izliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Çiğli Tesisi tam kapasiteyle çalışıyor”
İzmir’in atık su arıtımını sağlayan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin Türkiye’nin en büyük tesislerinden biri olduğunu vurgulayan İnanç, 4. fazın devreye alınmasıyla birlikte önceki ünitelerde bakım ve yenileme çalışmalarının tamamlandığını aktardı.

“İzmir Körfezi’ne arıtılmamış su bırakıldığı iddiası gerçeği yansıtmıyor” diyen İzBB CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç, körfezde yürütülen tarama çalışmalarına ilişkin de bilgi paylaştı: “2024 yılında başlattığımız iki etaplı tarama çalışmaları devam ediyor. İlk etapta 700 bin metreküp dip çamuru çıkarıldı. İkinci etap için 1 milyon 800 bin metreküplük ihale tamamlandı. Tüm teknik ve yasal koşullar eksiksiz sağlandı.”
Bu çalışmaların 2560 ve 4734 sayılı yasalar çerçevesinde yürütüldüğünü kaydeden Grup Başkanvekili Altan İnanç, “Yasal dayanak yok” iddialarının asılsız olduğunu söyledi.
“Ulaştırma Bakanlığı tek bir çivi çakmadı”
İzBB CHP Grup Başkanvekili Altan İnanç, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na da eleştiriler yöneltti.
Körfezde navigasyon kanalının temizlenmesinin Bakanlığın sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Altan İnanç, “Bugüne kadar bu konuda tek bir adım atılmadı” dedi.

“Yağma yok sayın Saygılı!”
Altan İnanç, Gediz Nehri, Alsancak Limanı ve Tersane gibi belediyenin yetki alanı dışında kalan kirlilik kaynaklarının ise merkezi idareye bağlı olduğunu belirterek, “Ne yazık ki hiçbir sorumluluklarını yerine getirmeyenler, faturayı iş yapan tek kuruma kesmeye çalışıyor. Yağma yok Sayın Saygılı!” ifadelerini kullandı.
“Bakanlık neden Körfez’de bugüne kadar tarama yapmadı?”
İnanç, İzmir Körfezi’nin temizliğinin siyasi bir tartışma konusu değil, ortak bir sorumluluk olduğunu da vurgulayarak, “Tartışılması gereken, Ulaştırma Bakanlığı’nın bugüne kadar körfezde neden hiçbir tarama faaliyeti yürütmediğidir.”
“Sirkülasyon kanalının taranması bizim, navigasyon kanalının taranması Bakanlığın görevi”
Açıklamasının sonunda Altan İnanç, 2011 yılında TCDD, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU arasında imzalanan protokole dikkat çekerek, sorumlulukların yıllar önce açıkça belirlendiğini hatırlatarak, “Bu protokol uyarınca sirkülasyon kanalının taranması İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, navigasyon kanalının taranması ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın görevidir” dedi.
“İzmir’in sorunları polemikle değil emek ve kararlılıkla çözülür”
İzBB CHP Grup Başkanvekili Altan İnanç, sözlerini şöyle tamamladı: “Onlar destek verse de vermese de, biz İzmir halkının temiz bir körfeze kavuşması için çalışmaya devam edeceğiz. İzmir’in sorunları polemikle değil, emek ve kararlılıkla çözülür.”
İŞTE O AÇIKLAMANIN TAMAMI:
AKP İzmir İl Başkanı Sayın Bilal Saygılı’nın yine gerçek dışı iddialar ve dayanağı olmayan cümlelerle İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerinden gündeme gelme çabalarına üzülerek tanık olmaktayız. Başkanımız Sayın Cemil Tugay’ın çevre meselelerinin siyasete alet edilmemesine yönelik samimi çağrılarına rağmen kentimizin ısrarla bu tarz anlamsız polemiklerin içine çekilme çabalarının artık bir son bulması gerektiği düşüncesindeyiz.
Başta İzmir Körfezi’nin temizlemesi olmak üzere çevre konularında söylenecek bir söz varsa o da şudur:
İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışıyor, bazıları sadece laf üretiyor!
Sayın Bilal Saygılı’nın Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi ile ilgili söylemleri tamamen mesnetsizdir. Türkiye’nin en büyük arıtma tesisi unvanına sahip Çiğli tesisimiz tam kapasiteyle çalışmaktadır ve İzmir Körfezi’ne arıtılmamış atık su deşarjı kesinlikle yapılmamaktadır.
4. Fazın devreye alınması ile tesisin daha önce yoğun bir şekilde kullanılan 3 fazının bakım ve revizyonları da yapılmış ve tesis sağlıklı bir şekilde işler hale getirilmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi geçmişi yüzyıllara dayanan körfez kirliliğini ortadan kaldırmak için üzerine düşeni fazlasıyla yapmaktadır:
2024 yılında başlattığımız iki etaplı tarama çalışmaları devam etmektedir.
İlk etapta 700 bin metreküp dip çamuru çıkarılmıştır.
İkinci etap için 1 milyon 800 bin m³ tarama ihalesi tamamlanmış, tüm teknik ve yasal şartlar eksiksiz sağlanmıştır.
Tüm bu çalışmalar 2560 ve 4734 sayılı yasalar çerçevesinde yürütülmektedir. Bu bağlamda “yasal dayanağı yok” iddiaları ise tamamen asılsızdır.
Bununla beraber geçmişte yapılan protokol çerçevesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı sorumluluğu kendisinde bulunan navigasyon kanalı için bugüne kadar tek bir çivi bile çakmamıştır. Gediz Nehri, Alsancak Limanı, Tersane gibi belediyenin yetki alanı dışında kalan kirleticilerin temizliği ise tamamen merkezi idarenin sorumluluğundadır. Bu konuda da sorumlu olan kurumlar en ufak bir adım atmamaktadır.
Ancak ne tuhaftır ki hiçbir sorumluluklarını yerine getirmeyenler sebep oldukları sonuçların faturasını iş yapan tek kurumun üzerine yıkmaya çalışmaktadır.
Yağma yok Sayın Saygılı! Biz bu algı oyunlarına izin vermeyeceğiz.
İzmir Körfezi’nin temizliği siyasi bir tartışma konusu değildir; ortak sorumluluktur. Bu sorumluluktan kaçamazsınız.
Tartışılması gereken asıl konular;
Envanterinde körfezi tarayacak gemi ve taşıyıcıların bulunduğu iddia edilen DLH Genel Müdürlüğü’nün elindeki imkanlara rağmen İzmir Körfezi’nin temizlenmesi konusunda şu ana kadar neden hiç bir faaliyet göstermemiş olmasıdır.
Ulaştırma Bakanlığı’nın üzerine düşen yükümlülükleriyle ilgili bugüne kadar neden hiçbir tarama faaliyetinde bulunmadığıdır.
Gerçekleri çarpıtmaya, sorumluluğu bu kent için elini taşın altına koyan tek kuruma yüklemeye kimsenin hakkı yoktur.
Sözün özü; onlar bu kentin sorunlarının çözümüne destek olsa da olmasa da, yapılan iyi niyetli çalışmaları görse de görmese de, biz İzmir halkının temiz bir körfeze kavuşması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.
İzmir’in sorunları polemikle değil, emek ve kararlılıkla çözülür. Biz görevimizin başındayız.
Son olarak bu vesileyle; 08 Ağustos 2011 tarihinde TCDD Genel Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ‘İzmir Limanı Tarama Tevsii ve İzmir Körfezi Tarama İşlerinde ÇED Yönetmeliği ve Tarama Malzemesi Bertarafı Hususunda İşbirliği’ protokolünü, 26 Kasım 2016 tarihinde ortak çalışma ile alınan ‘İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyonu Projesi’ ÇED olumlu kararını, bu karar doğrultusunda sirkülasyon kanalının taranmasının İzmir Büyükşehir Belediyesi, navigasyon kanalının taranması işinin ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı sorumluluğunda olduğunu bir kez hatırlatalım…”
İlginizi çekebilir: Cemil Tugay: Kentsel dönüşümde İzmir için güçlü ve cesur adımlar atıyoruz