Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

CHP Lideri Özgür Özel: “Çözüm demokratikleşmeden geçer”

CHP Genel Başkanı Özel, PKK lideri Öcalan’ın silah bırakma çağrısını “önemli bir adım” olarak niteledi ancak uyardı: “Terörün kökü kazınmadan barış gelmez. Bu, ancak hukukun üstünlüğü, eşitlik ve toplumsal diyalogla mümkün. Siyasi hesaplar, milletin barış özlemine gölge düşürmemeli!”

CHP Genel Başkanı Özel, PKK lideri Öcalan’ın silah bırakma çağrısını

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “silahları bırakın” çağrısına dair ilk resmi açıklamasını yaptı. Özel, sosyal medya üzerinden yaptığı uzun soluklu değerlendirmede, “Bu mesajın samimiyeti, ancak eylemlerle ölçülebilir. Terör örgütünün kendini feshetmesi ve silahlı mücadeleden tamamen vazgeçmesi, kalıcı barışın ilk adımı olabilir” ifadelerini kullandı. Ancak CHP lideri, dikkat çeken bir vurgu yaparak ekledi: “Unutmayalım; terör bitmeden barış olmaz. Türkiye’nin asıl ihtiyacı, demokratikleşme ve hukuk devleti ilkelerinin tam anlamıyla hayata geçirilmesidir.”

Öcalan’ın mesajının, İmralı sürecindeki görüşmelere atıfla kamuoyuna sızdırıldığı iddialarının ardından, muhalefetten gelen bu açıklama, siyasi dengeleri sarsacak nitelikte. Özel’in “TBMM merkezli çözüm” vurgusu ise, 2013-2015 yılları arasında yaşanan ve başarısızlıkla sonuçlanan “çözüm süreci”ne gönderme yapar nitelikte.

“TERÖRLE MÜCADELE VE DİYALOG ARASINDA İNCE ÇİZGİ”

Özgür Özel, açıklamasında CHP’nin terörle mücadeledeki “tutarlı duruşunu” hatırlatarak, “Bizler, terörün her türlüsünü lanetleyen, şehitlerimizin hatırasını yüreğinde taşıyan bir partiyiz. Ancak aynı zamanda, sorunların çözümü için diyaloğun kapısını açık tutan, 2013’teki müzakerelerde de aktif rol alan bir siyasi geleneğin temsilcisiyiz” dedi.

CHP’nin bu “ikili tutumunun” altında yatan dinamikler, partinin hem ulusalcı tabanını koruma hem de demokratikleşme söylemiyle geniş kitlelere ulaşma çabası olarak yorumlanıyor. 2015’ten bu yana PKK ile çatışmaların yeniden şiddetlenmesi, CHP’yi bu dengeyi korumak zorunda bırakmıştı. Özel’in “Şehit ailelerinin ve terör mağdurlarının rızası olmadan atılacak her adım, toplumsal barışa zarar verir” sözleri de bu hassasiyeti yansıtıyor.

KÜRT MESELESİNDE ÇÖZÜM FORMÜLÜ: “TBMM’DE TÜM TARAFLARIN KATILIMIYLA ŞEFFAF ZİRVE”

Özel, Kürt meselesinin çözümüne dair somut önerilerini de sıraladı:

  • “Şeffaf ve Katılımcı Müzakere”: “Sorunlar, milletin gözü önünde, TBMM çatısı altında ele alınmalı. Sivil toplum kuruluşları, gaziler, şehit yakınları, akademisyenler ve siyasi partilerin geniş katılımıyla bir uzlaşı platformu kurulmalı.”
  • “Hukuk Devleti Garantisi”: “Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay gözetiminde, hukuk dışı uygulamalara izin verilmeden bir süreç yürütülmeli.”
  • “Ekonomik ve Sosyal Rehabilitasyon”: “Terörden etkilenen bölgelerde altyapı yatırımları artırılmalı, genç işsizliği ile mücadele için istihdam planları hayata geçirilmeli.”

Bu öneriler, CHP’nin “sorunu sadece güvenlik politikalarıyla değil, sosyoekonomik adımlarla çözme” stratejisinin bir yansıması. Ancak hükümetin, benzer bir yaklaşımı “devlet otoritesini zayıflatmak” olarak yorumlaması riski de bulunuyor.

“BARIŞ SÜRECİ SİYASETE ALET EDİLMESİN!”

Özel’in açıklamasındaki en keskin uyarı, “siyasi manipülasyon” tehlikesine dair oldu:
“Hiçbir siyasi aktör, toplumun barış özlemini kendi iktidar hesaplarına malzeme yapmamalı. CHP olarak, bu süreçte yaşanabilecek her türlü istismara karşı milletimizin yanında olacağız.”

Bu ifadelerin, hükümetin olası bir “tek taraflı hamle”sinin önünü kesmeyi hedeflediği analistlerce belirtiliyor. AK Parti’nin geçmişte “çözüm sürecini seçim stratejisine dönüştürdüğü” eleştirileri de düşünüldüğünde, Özel’in bu çıkışı, muhalefetin “denetleyici rolünü” öne çıkarma amacı taşıyor.

“KANUNLAR DEĞİL, UYGULAMA DEĞİŞMELİ”

Özel’in üzerinde en çok durduğu konulardan biri de “hukuk devleti” ilkesinin işlevsizleşmesi oldu:
“Türkiye’nin asıl sorunu kanun eksikliği değil, hukukun araçsallaştırılması. Anayasa ihlalleri, keyfi tutuklamalar, gazetecilere ve siyasetçilere yönelik baskılar, toplumsal güveni zedeliyor. Terörle mücadele ancak hukuk devleti çerçevesinde meşruiyet kazanır.”

Bu sözler, son yıllarda artan “otoriterleşme” eleştirilerine gönderme yaparken, CHP’nin “demokratikleşme paketi”ni yeniden gündeme taşıma niyetini de ele veriyor. Özel’in “Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik vurgusunun hayata geçirilmesi şart” demesi de dikkat çekti.

TARİHTEN BİR YAPRAK: 2013 ÇÖZÜM SÜRECİ İLE BENZERLİKLER VE FARKLILIKLAR

Özel’in açıklamaları, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren “çözüm süreci”ni akıllara getirdi. O dönem CHP, HDP ile dolaylı diyalog kurmuş, ancak sürecin “şeffaf yürütülmemesi” nedeniyle eleştirilerde bulunmuştu.

Benzerlikler:

  • Terör örgütüne “silahları bırak” çağrısı.
  • TBMM’nin merkezî rol vurgusu.
  • Ekonomik ve sosyal rehabilitasyon planları.

Farklılıklar:

  • Özel’in açıklamasında “devlet-PKK görüşmeleri”ne doğrudan atıf yapılmaması.
  • Sürecin sivil toplum katılımıyla şeffaf yürütülmesi talebi.
  • Hukuk devleti ve anayasal güvence vurgusunun öne çıkması.

ÖZEL’İN HAMLESİ CHP’YE NE KAZANDIRIR?

  1. “Barışın Partisi” İmajı: CHP, bu açıklamayla “sorun çözen” bir profil çizerek, Kürt seçmen nezdinde kaybettiği desteği geri kazanmayı hedefliyor.
  2. Hükümete Meşrutiyet Sınavı: AK Parti’yi, “demokratik adımlar atmaya” zorlayarak, “tek adam” eleştirilerini derinleştirme stratejisi.
  3. Ulusalcı Tabana Güvence: “Terör bitmeden barış olmaz” vurgusuyla, ulusalcı kesimlerin tepkisini yumuşatma çabası.

Ancak riskler de yok değil:

  • “Terörle Pazarlık” Suçlamaları: HDP ile ilişkiler nedeniyle CHP’ye yönelik eleştiriler artabilir.
  • İktidarın Sert Tepkisi: AK Parti, bu açıklamayı “milli ihanet” söylemiyle karşılayabilir.

ÖZEL SÖZLERİNİ “YURTTA BARIŞ” İLKESİYLE TAMAMLADI

Özel, konuşmasını CHP’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözüyle noktaladı:
“Bizim pusulamız bellidir: Savaşın değil diyaloğun, çatışmanın değil uzlaşının, otoriterliğin değil demokrasinin yanındayız. Bu topraklarda kalıcı barışı hep birlikte inşa edeceğiz.” (HABER MERKEZİ)

Demokrat Gündem