Dostum Esad

Evet, görünen o ki, Sayın Esed, sonuçta Dostum Esad olacak. Değerli okurlar, hikaye o ki ağa ile maraba ağanın arabası ile köye dönerken, muziplik olsun diye ağa marabasına yolda gördükleri b*ku işaret ederek, bu b*ku yersen arabayı sana veririm demiş. Ağanın beklemediği bir şey olmuş ve maraba b*ku yemiş; arabaya el koymuş, köye devam ediyorlar. […]

Evet, görünen o ki, Sayın Esed, sonuçta Dostum Esad olacak.

Değerli okurlar, hikaye o ki ağa ile maraba ağanın arabası ile köye dönerken, muziplik olsun diye ağa marabasına yolda gördükleri b*ku işaret ederek, bu b*ku yersen arabayı sana veririm demiş. Ağanın beklemediği bir şey olmuş ve maraba b*ku yemiş; arabaya el koymuş, köye devam ediyorlar. Ağa pişmanlık duygusu içinde marabaya ilk karşılaştığımız b*ku yersem arabayı geri verir misin demiş. Maraba ağayı b*k yerken görme pahasına evet demiş , b*ku ye, arabayı geri al. Uzatmayalım, ağa b*ku yemiş ve arabayı geri almış; yine beraber köye gidiyorlar.

Ağa dayanamamış, ne oldu Memo, değişen bir şey olmadı, araba yine benim, benimde, biz bu b*kları niye yedik demiş.

Değerli okurlar, Suriye politikasında ne değişti, iktidar sıkıştı mı, yoksa diş münasebetler hep böyle mi ben bilemedim. Zaten dış politika becerim de yok gibidir, yapılanlar doğrudur, ben bilmiyorum vesselam.

Prof. İrfan Palalı

1950 yılında Şanlıurfa’da doğdum. Tıp eğitimimi tamamlayarak profesör unvanına ulaştım. Üniversite yıllarında başladığım edebiyat yolculuğum, özellikle toplumsal meseleleri ele alan romanlarla devam etti. 2002 yılında yayımlanan "Tehcir Çocukları" adlı ilk romanım, Türkiye’de tabu olan Ermeni sorununu gündeme taşıdı ve büyük yankı uyandırdı. Ardından "Taşların Ağıtı" (2005), "Sünnet Çocukları" (2008) ve "Özgürlük Düşleri" (2016) adlı romanlarımı yayımladım. Şu anda İzmir’in güvenilir gazetesi Demokrat Gündem bünyesinde yeni romanım "Testosteron" üzerinde çalışıyorum.

Exit mobile version