DOLAR 32,6156 0.16%
EURO 35,4370 0.28%
ALTIN 2.501,911,42
BITCOIN 1836014-2,66%
İzmir
31°

PARÇALI AZ BULUTLU

üst menü altı
Dr. Rodoplu: 'Sağlık halka inmeli'

Dr. Rodoplu: 'Sağlık halka inmeli'

ABONE OL
17 Mayıs 2023 19:27
Dr. Rodoplu: 'Sağlık halka inmeli'
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HIASD) tarafından düzenlenen III. Avrasya Sağlık 4.0 Zirvesi, alanında uzman bir çok doktor ve profesörün katılımının yanı sıra sağlık alanında çalışmak isteyen gençlerin katılımıyla gerçekleşti. Sağlıkta yeni gelişmelerin yanı sıra iklim ve gıda krizinin beslenme alışkanlıklarına etkisinin de tartışıldığı panelin vurgusu sağlıkta dijital dönüşüm ve güncel teknolojik gelişmeler oldu. Dernek başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, sağlık zirvesinin ardından gazetemizin kendisine yönelttiği sorularını yanıtlayarak dernek çalışmalarının yanı sıra sağlık gündeminde yer alan önemli konuları değerlendirdi.
 
DEMOKRAT GÜNDEM- MELİSA GÖNEN(RÖPORTAJ)- Türkiye'nin afetler ülkesi olduğunu belirten Rodoplu, afetlerle yaşamayı hepimizin öğrenmesinin gerektiğini söyleyerek, "Türkiye afetler ülkesi, afetlerle yaşamayı hepimizin öğrenmesi gerekiyor. Türkiye'de binalar yıkılıyor, çök-kapan yapmak bizi kurtarmaya yetmez. Uzun vadede bunun mutlaka okullarda, ders programlarında afetlere hazırlık sürecinin yer bulması gerekiyor. Çünkü iklim krizi ile birlikte etkileri giderek artan afetlerle de karşı karşıyayız. Her bir vatandaşın çocukluk yıllarından başlamak üzere bu doğrultuda yetiştirilmesi, hazırlıklı hale getirilmesi gerekiyor" dedi.
 
Öğrencilerin okullarda en az bir öğün ücretsiz ve güvenli gıdaya ulaşabilmesi için başlatılan kampanyaları desteklediklerini belirten Rodoplu, sadece derneklerin işbirliği ile kampanyanın sürdürülebilir olmayacağı değerlendirmesinde bulunarak, "Bu konuda ne yapılmalı diye baktığımızda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Sağlık Bakanlığı'nın, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sürece dahil olması gerektiğini söyleyebiliriz. Türkiye üretmeye müsait bir ülke, tarımda da güçlü bir ülke. Bu açıdan hem çiftçinin korunması hem de gıdaya erişim probleminin çözülmesi adına süreç sürdürülebilir bir şekilde yönetilmeli. Bugün çocukların karnı doydu diyelim, önümüzdeki ay ne olacak? Devletin bunun güvencesini vermesi gerekiyor. Mutlaka her çocuğun karnı doymalı" şeklinde konuştu.

""
 
Derneği olarak bugün böyle bir organizasyon altında hem gençleri hem de alanında uzman isimleri bir araya getirme fikriniz nasıl oluştu?
"Sağlıkta çok önemli bir konu koruyucu hekimlik, hasta olmadan sürece müdahale etmek. Bir başka önemli konu ise tedavi. Tabii tedavide dünyada çok ciddi gelişmeler var. Bugün burada robotik cerrahi konusunda sunumlar dinledik. Tedavi tanı yöntemlerinde yenilikler bilgisayar kullanımı, teletıp, uzaktan tedavi, tedavi hizmeti alamayan yerlere teknolojiyle ulaşmak… Bunlar tedavi hekimliğinin önemli konu başlıkları. Buna paralel bir diğer konu da hasta olmamak. Biz nasıl hasta olmadan yaşamımızı sürdürebileceğiz? Çünkü tedavi ve robotik cerrahi uygulamaları pahalı, onları yaygınlaştırmak çok kolay değil. Bugün İzmir'de dört merkezde robotik cerrahi yapılabiliyor. Hatta Tepecik'tekinin arızalı olduğunu biliyoruz. O halde sormak lazım, acaba bu yöntemler Türkiye'nin uzak yerlerine yetişebilir mi? Dünyada bu hizmeti alamayan birçok merkez var."

Teknolojik alt yapıyı ve dünyada tıp alanında yaşanan teknolojik gelişmeleri konuşurken geçtiğimiz günlerde 12 yaşlarında bir çocuk, sokakta yaşayan bir köpeğin ısırması sonucu kuduza yakalandı ve hayatını kaybetti. Sokak köpeklerinin popülasyonunun hızla artması hekimler arasında da tartışılan bir konu haline geldi, siz ne düşünüyorsunuz?
"Bir tarafta biz burada çok yüksek teknoloji gereken tedavileri konuşurken öbür taraftan dünyanın üçte biri açlık mücadelesi veriyor. Türkiye'de de şu anda koruyucu hekimlik önemsenmediği için yurtlarda gıda zehirlenmeleri oluyor. Hijyen faktörü giriyor işin içine. Sahipsiz hayvanlar yoluyla geçen kuduz sorunu çağdaş dünyanın çoktan çözdüğü bir sorunken, ülkemizde kuduz yüzünden ölen bir çocuk görüyoruz. Çok basit üst solunum yolu hastalığı olan biri zamanında tedaviye ulaşamadığı için bronşit, akciğer enfeksiyonuna dönüyor ve hastayı kaybediyoruz. Tüberküloz, sıtma gibi bitti dediğimiz hastalıkları görebiliyoruz. İşte bu nedenle hastalıktan korunmak sadece bireylerin işi değil, devletin işi. Hükümetin alacağı önlemlerle bu ancak gerçekleştirilebilir. Bir yandan da tıp ve sağlık eğitiminin halka benimsetilmesi, halka inmesi, aktarılması da çok önemli. Hijyen kurallarının anlatılması, hastalıklardan korunma süreci hakkında halkın bilgilendirilmesi önemli. Birtakım hastalık tehditlerinden korunmak konusunda çok ileride olduğumuzu, iyi olduğumuzu söyleyemeyeceğim. Biz  Herkes İçin Acil Sağlık Derneği(HİASD) olarak sağlıkta yaşanan problemlere  bütüncül bir değerlendirme yaparak bakıyoruz. Hem sağlıklı gıdaya ulaşım süreci hem de dünyanın karşı karşıya kaldığı gıda krizinde güvenli gıdaya erişim meselesi de gündemimizde."

OKULLARDA EN AZ BİR ÖĞÜN GIDA KAMPANYASI UZUN SOLUKLU OLMAZ

Sağlıklı gıdaya yönelik bir vurgu yapmışken, Öğrenci Velileri Derneği İzmir Şubesi tarafından imza kampanyası olarak başlatılan ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra meslek odalarının da bir araya gelerek destek verdiği, okullarda öğrencilerin en az bir öğün sağlıklı gıdaya erişmesi çağrısıyla gündeme gelen kampanyayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
"Bu kampanyaları tabii ki destekliyor ve önemsiyoruz. Bunun yanında bu kampanyanın dernekler tarafından yürütülmesinin uzun soluklu ve sürdürülebilir olmayacağını görüyorum. Bunun kalıcı olması gerekir. Türkiye'de hiçbir öğrenci aç olmamalı. Okula giden öğrencinin maddi durumu el vermiyorsa, mutlaka devletin, yerel yönetimlerin güvencesi altında olabilmeli. Yoksa bir derneğin bugün başlattığı kampanya yarın o derneğin faaliyetine son vermesi ya da bir maddi sıkıntı yaşaması durumunda sürdürülebilir olmayacaktır. Yani bir örnek olarak olumlu bir süreç ama sürdürülebilir olmasını çok önemsiyoruz. Bu konuda ne yapılmalı diye baktığımızda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Sağlık Bakanlığı'nın, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sürece dahil olması gerektiğini söyleyebiliriz. Türkiye üretmeye müsait bir ülke, tarımda da güçlü bir ülke. Bu açıdan hem çiftçinin korunması hem de gıdaya erişim probleminin çözülmesi adına süreç sürdürülebilir bir şekilde yönetilmeli. Bugün çocukların karnı doydu diyelim, önümüzdeki ay ne olacak? Devletin bunun güvencesini vermesi gerekiyor. Mutlaka her çocuğun karnı doymalı."

Dernek olarak yaptığınız çalışmaları kısaca aktarabilir misiniz?
"Bizim dernek olarak acil tıp konusunda değerlendirmeye aldığımız dört ana başlık var: İlkyardım, hastane öncesi ilk yardım, acil servis, afete hazırlık. Bu dört konuda da çalışıyoruz. Bir taraftan da sokaktaki insanlara, annelere, babalara, hekim olmayan sağlıkçı olmayan insanlara hayat kurtarma bilgileri ve ilkyardım anlatıyoruz. Pandemi döneminde çalışmalarımızı çevrimiçi gerçekleştirdik. Bir taraftan da afetlere hazırlık konusunda çalışıyoruz."

DEPREMDE ÇÖK KAPAN KURTARMAZ
Geçtiğimiz günlerde 30 Ekim tarihinde yaşanan İzmir Depremi'ni hatırlatarak hafızamızı yoklayan depreme ilişkin ne söylemek istersiniz, depremlere nasıl hazırlanmalıyız?

"Bizim kurulduğumuz günden beri her ay düzenli olarak yaptığımız pandemi döneminde de çevrimiçi olarak gerçekleştirdiğimiz afetlere hazırlık paket programımız var. Sel, orman yangını, deprem yanında diğer afetlere de hazırlık yapıyoruz. Örneğin Türkiye'de zaman zaman görülen çığ ve  toplu yaralanmalarla sonuçlanan büyük kazalara da afet olarak bakıyoruz. Bu konularda afet öncesine, afet sırasında ve afet sonrasında nasıl davranmalı…Çok basit bir paketimiz var. İnsanlar deprem öncesinde evlerinde nasıl önlem almaları gerektiğini bilmeli. Deprem sırasında çök-kapan değil de…Onun bina yıkılırsa hayat kurtarıcı olduğunu düşünmüyoruz. Yan yatıp, cenin pozisyonunda her iki eliyle boynunu korumasının daha sağlıklı olduğunu düşünüyoruz. Böylece sırtını da sağlam bir eşyanın yanına dayayarak kişiler deprem anında daha korunaklı bir pozisyon alabilir, diye düşünüyoruz.Türkiye'de binalar yıkılıyor, çök-kapan yapmak bizi kurtarmaya yetmez."
 
 "Doğru bilinen yanlışlar zaman içerisinde oluşuyor. Biz Avrupa'daki, dünyadaki bütün meslek örgütleriyle de bu konuda çalışıyor, bilimsel derneklerle işbirliği yapıyoruz. Ben çok yakın bir zaman önce Avrupa'da Avrupa Acil Tıp Birliği, dirençli toplum çalışma grubu başkanı olarak seçildim. Buradaki deneyimlerimizi anlatıyoruz. Yapılan hatalar var ancak bir yerden başlanmalı zaman içerisinde mutlaka biz bilim insanları olarak bu doğruları anlatmaya devam edeceğiz. Ancak Türkiye afetler ülkesi, afetlerle yaşamayı hepimizin öğrenmesi gerekiyor. Uzun vadede bunun mutlaka okullarda, ders programlarında afetlere hazırlık sürecinin yer bulması gerekiyor. Çünkü iklim krizi ile birlikte etkileri giderek artan afetlerle de karşı karşıyayız. Her bir vatandaşın çocukluk yıllarından başlamak üzere bu doğrultuda yetiştirilmesi, hazırlıklı hale getirilmesi gerekiyor." 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP