Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Dünya Bankası kredisi salvosu… Böke ve Salıcı’dan Soyer’e tam destek

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İzmir ve Manisa il örgütü temsilci

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İzmir ve Manisa il örgütü temsilci ve üyelerinin katılımıyla gerçekleşen Bölge Toplantısı başladı. Toplantıya CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı da katıldı. Böke ve Salıcı, yaptıkları hizmetleri anlatan ve örgütün yaptıklarını anlatması çağrısında bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’e destek açıklamasında bulundu.

DEMOKRAT GÜNDEM- CHP Bölge Toplantısı’nın 12.’incisi İzmir’de İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde başladı.

Toplantıda CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin depremde evleri zarar gören vatandaşlar için inşa etmek istediği konutlar için Dünya Bankası’ndan sağladığı krediye Cumhurbaşkanının hala onay vermemesini sert bir dille eleştirdi.

BÖKE: 6 AYDIR TEK ADAMIN İMZASINI BEKLİYOR, NEREDE İMZA?

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, kredi onayının 6 aydır beklediğini vurgulayarak, “İzmir’de deprem oldu. Yüzlerce canımızı kaybettik. İzmir Büyükşehir Belediyesi  elini taşın altına koydu dedi ki, ‘bu konutların yapılabilmesi için gerekli krediyi ben bulacağım, yapabilirim’. Buldu da. 340 milyon dolar Dünya Bankası’ndan. 6 aydır tek adamın imzasını bekliyor. Nerede imza? Kaynak da var, bu siyasi anlayış da iradede de var. Cesareti özgüveni umudu büyütme yükümlülüğü anlatma görevi hepimizin üzerinde. Bugünün karanlığının gerçeğini bilerek acıları yok saymayarak umudu el birliğiyle büyüterek karanlığı hep beraber yırtalım” dedi.

""

SOYER’E BİR DESTEK DE SALICI’DAN

CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı da Başkan Soyer’in beklediği kredi onayı konusunda Soyer’e destek verdi.

OĞUZ KAAN SALICI: O PARA İZMİR’E GELECEK

Salıcı, 6 aydır beklenen onayın CHP’li belediyelerin hizmet üretmemesi amacıyla verilmediğini savunarak, “İklim krizi, yangınlar, depremler, seller büyük bir dayanışma İzmir’de aşıldı. Diğer illerden de gelip sahip çıktılar. Tabi ki CHP’li belediye başkanları ülkenin bir yerinde felaket olduğunda sahip çıktılar. Bundan doğal bir şey yok. Depremden sonra oturulamayan binalarla ilgili orada kentsel dönüşüm için sayın Tunç Soyer dünya bankasından 340 milyon dolar kredi temin etti. Onlar bulamıyor o parayı ama Tunç Soyer buldu. 0.92 faizle buldu. Onlar on katıyla borçlanıyorlar. Beş yıl geri ödemesiz, 25 yıl geri ödemeli krediyi buldu. Bu kredinin vatandaşların yararına kullanılması için majestelerinin saraydan imza atması gerekiyor. Bütün süreçlerden haberdarlar. Bizim hizmet vermemizi engellemek için imza atmıyorlar. Onları İzmirliyi cezalandırma çabası içinde oldukları sürece onların bu ikiyüzlülüğünü, bu yanlışı, bu kibirli hareketi ülkenin dört bir yanında dillendirmeye devam edeceğiz. O para İzmir’e gelecek ve burada bize oy veren vermeyen depremden etkilenmiş tüm yurttaşlarımızın daha iyi konutlarda yaşaması için amacına uygun bir şekilde kullanılacak” değerlendirmesini yaptı.

İL BAŞKANI YÜCEL, İKTİDARA YÜKLENDİ

Önemli mesajların verildiği bölge toplantısının açılış konuşmasını CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel yaptı. Konuşmasında doğal afetler, ekonomik kriz, pandemi sürecine dair değerlendirmelerde bulunan İl Başkanı Yücel, iktidarı basiretsizlik, liyakatsizlik ve samimiyetsizlikle suçladı.

""

DENİZ YÜCEL: İZMİR’DE DE MUHALEFET YAPMAYI BECEREMİYORLAR

“Basiretsiz, liyakatsız, samimiyetsiz kadrolarıyla, toplumu kutuplaştırıp bundan beslenen iktidar ülkeyi yönetiyorlar” diyen CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Bu zihniyetin temsilcileri İzmir’de muhalefet yapmayı beceremiyor.  AKP çareyi algı oyunlarında arıyor belediye başkanlarımıza saldırıyor. Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer olmak üzere başkanlara yapılan engellemeler İzmir halkı tarafından bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hak ettiği cevabı alacaktır. Ne belediye başkanlarımız ne de biz baskılara ayak oyunlarına boyun eğmeyeceğiz. Genel Başkanımızın önderliğinde bu güzel ülkeyi yönetmeye talibiz. Aslında Türkiye’nin başındaki en büyük bela AKP iktidarı. Ekonomik krizin de işsizliğin de kadın cinayetlerinin de FETÖ’nün de PKK belasının da bu sorunların çözülmeminsin sorumuşu da AKP iktidarı. 19 yıldır iktidar olan ama ülke sorunlarını çözemeyen bir iktidar var. AKP iktidarı bu kadar basiretsizlik, liyakatsizlik ve yolsuzluk için de sorunları çözemediği gibi bu zihniyetin İzmir temsilcileri de muhalefet yapmayı beceremiyor. AKP temsilcileri çareyi belediye başkanlarımıza saldırmakta arıyorlar Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer olmak üzere tüm belediye başkanlarımıza uygulanan baskılar bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hak ettiği cevabı alacaktır. Ne belediye başkanlarımız ne de biz bu ayak oyunlarına ve kirli oyunlara boyun eğmeyeceğiz Bizim karakterimizde mücadele var. Ülkemizin büyük bedeller ödenerek çizilen sınırları AKP iktidarı döneminde elini kolunu sallayanın girebildiği sınırlar haline geldi. Bunu kabul etmiyoruz sınırlar namustur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye’nin Taliban’la hiçbir ortak fikri olamaz, olmamalıdır. Türkiye cumhuriyetinin her türlü zorluğu aşacak gücü vardır. O yüzden Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile bu ülkeyi yönetmeye talibiz” diye konuştu.

""

BAŞKAN SOYER’DEN ÖRGÜTE ‘DESTEK’ ÇAĞRISI

Yücel’in ardından kürsüye gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, 2,5 yıllık icraatlarının satır başlarını okuduktan sonra, CHP örgüt temsilcilerinin büyükşehir ve ilçe belediyelerinin yaptıkları hizmeti daha iyi anlatılması noktasında destek istedi.

TUNÇ SOYER: TEK BEKLENTİMİZ SAHİP ÇIKILMASI

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’nin en çok çalışan ve hizmet üreten belediyesi olduğuna vurgu yapan Başkan Soyer, tanıtımın yetersiz olduğu eleştirilerine yanıt verip, örgütten şu desteği istedi:

“İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye’de en çok çalışan ve üreten belediyelerden biridir. Tanıtım yetersiz deniyor. Bilbordlarda ne kadar tutabiliriz, daha ne kadar fazla televizyon programlarına çıkarız bilmiyoruz. Twitterda beğen tuşu var, oradan vereceğiniz destek çok kıymetli. İktidarın yolu yerelden geçiyor. Başka bir yolu olmadığını da biliyoruz. Onun için yerelde birbirimize destek vermek zorundayız. Emin olun belediye başkanlarımız canla başla ne yapabiliriz’in telaşı içinde çalışıyor. Örgütümüzden beklentimiz şu; 4.5 milyon İzmirliye hizmet veriyoruz. Yanımızdaki arkadaşlarımızın destek olmasını, tanıtımını, hizmetlerin bir göreve dönüşmesi için siyasal bir zemine dönüşmesini sizlerden bekliyoruz. Çalışmalarımızın siyasallaşması için destek vermenizi bekliyoruz. Tek beklentimiz sahip çıkılması. Başka gücümüz yok. Sizden alıyoruz gücümüzü. Bu zor koşullarda bu kadar baskıya, yıpratmaya, linç girişimine rağmen dimdik ayaktayız, ayakta kalmaya devam edeceğiz, asla yıkılmayacağız. Bu milletin daha iyilerine layık olduğunu biliyoruz. Bunun için canla başla çalışmaya devam edeceğiz.”

BÖKE’DEN İKTİDARA SERT MESAJLAR

İBB Başkanı Soyer’in ardından kürsüye çıkan CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, Türkiye’nin yaşadığı ağır ekonomik kriz, sel-deprem-orman yangını gibi felaketlerin iktidar partisinin yanlış politikaları nedeniyle engellenemediğini savundu.

""

SELİN SAYEK BÖKE: BİZ İKTİDAR OLURSAK BU DÜZEN DEĞİŞİR

Sözlerine, “Doğrusu böylesi zor günlerde biraraya gelmeye çok ihtiyacımız var. Zor günlerden geçiyoruz. Bu ağır koşullar iliklerimize kadar her birimize her gün derinden etkiliyor. Evet zor günlerin farkında olarak ve karanlığın gerçeğini hiç unutmadan hayata devam etmemiz gerekiyor. Bu karanlığın kendisine mahkum olmadığımızı, bunun bir kader olmadığını, düzeni değiştirdiğimiz takdirde bu karanlığı el birliğiyle yırtabileceğimizi unutmadan. Evet bugün karanlık olabilir. Ama karanlığın kendisin içinde umut yatıyor. Türkiye’nin bugün yaşadığı ağır felaketler, derin ekonomik buhran günlük şiddet, yüzlerce yurttaşımızı her gün kaybetmemize rağmen yok sayılır hale gelen salgın kadınların verdikleri derin mücadele evet bunlar çok ağır. Ama bunların hiçbirisi yaşamak zorunda olduğu için ortaya çıkmış olan bir tablo değil. Iktidarın ve siyasi anlayışın açık ve net siyasi tercihleri sonunda ortaya çıkan bir karanlığı yaşıyoruz” diye başlayan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, “Eğer iktidar değişir ve iktidara eşitliği, özgürlüğü, demokrasiyi, adaleti, laikliği, ve cumhuriyet değerlerini getirecek bir siyasi anlayış tercihleriyle  kurarsa, yani biz iktidar olursak bu düzen değişir. Bu düzen değiştiği zaman bütün bu karanlık tablo aydınlığa kavuşur” dedi.

BÖKE: HEMEN DERHAL SANDIĞI HALKIN KARŞISINA KOYUP….

Siyasi iktidarın devletin tüm gelenek ve kurallarını ortadan kaldırdığını savunan CHP Genel Sekreteri Böke, erken seçim ve sandık çağrısı yaptı. Böke bu çağrısını, “Yönetmek üzere yetki ve sorumluluğu üstlenmiş olduğu devleti yıkmış olması. Ben buradayım endişe etme, yanı başındayım diyen bir devlete ihtiyaç varken bugünkü iktidar devletin kurumlarını, geleneklerin, kurallarını ortadan kaldırmış durumda. Bizim bugün yerelde var olan iktidarlarımıza büyük sorumluluk düşüyor. Bugünden inşa ediyoruz, yarın hep birlikte çok daha iyi olacağız diyen bir iradeye her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bir kez daha iktidara, halkın talebini bu kürsüden dile getirmek istiyorum, Türkiye’nin kaybedecek bir günü daha kalmadı. Hemen derhal sandığı halkın karşısına koyup halkın tercihini belirtmesine imkan verilmesini istiyoruz” sözleriyle yaptı.

BÖKE: TÜİK’İN HİÇBİR İNANDIRICILIĞI KALMADI VE…

TÜİK’in ve açıkladığı verileri de sert bir dille eleştiren CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Bu iktidar yaratmış olduğu yıkımın gözükmeyeceği saraylara kapandı. Görmüyor.  Kendi içine kapanmış durumda. Uçuyoruz, ekonomimiz uçuyor dedikleri aylarda 128 milyar dolar rezervimiz yok oldu. Şimdi şahlanıyoruz diyorlar. Uçarken 128 milyarı heba edenler şahlanırken ekonomiyi bir kez daha batırıyorlar. Yaşanan bu ağır yıkımı görmeyenlerin gerçekliğini bir kez daha hatırlayalım: TÜİK’in hiçbir inandırıcılığı kalmamış. TÜİK’in makyajladığı rakamlar bile yaşadığımız ağır ekonomik buhranı gösteriyor. TÜİK’e göre 9 milyon vatandaşımız işsiz. Yüzde 20 enflasyon nerede. Bize büyük görev düşüyor. Halkın işsizlik karanlığı, mutfak yangını, 980 milyar liralık borç, 149 milyar dolarlık borç çiftçinin omuzuna yüklenmiş olan borç. Bu yükü hafifletmek yeni bir düzen kurmak önemli. Kutuplaştıran anlayışın yerine bir aradayız. Yarını da birlikte kuracağız diyen toplumsal barışı biz inşa edeceğiz. Bize büyük görev düşüyor. İktidar yarattığı krizlerin hepsini izliyor. Dört hafta içinde söndürülebilecek ama izlendiği için söndürülemeyen yangınlarla mücadele ettik. 15 gün sonra Batı Karadeniz’de HES’lerle boğulmamış olan dere yataklarının kenarlarına iktidarın izniyle inşa edilmiş olan binalarda vatandaşlarımız sel felaketiyle baş başa bırakıldı. Türkiye’nin bu krizlerin hepsini aşabilecek, önleyebilecek kaynağı var. Özgüvenimiz cesaretimiz buradan gelmeli, b buradan büyümeli. Umudumuz buradan yeşermeli.”

BÖKE: TÜRKİYE CANLARINI KAYBETTİĞİ BİR KARANLIĞA MAHKUM OLMAYACAK

CHP Genel Sekreteri Böke, konuşmasında orman yangınlarına da değindi. Yangınların söndürülmesi için gerekli olan uçakların olmamasını ve bunun için THK Başkanının açıklamasına göre 4 milyon doların olmasının yeterli olduğu şeklindeki açıklamasını anımsatan Böke, şunları söyledi: “Türk Hava Kurumu’nun (THK) başkanı çıkıp dedi ki sadece 4 milyon dolarımız olsaydı bu yangınları söndürebilirdik dedi. 3 günlük saray masrafı 4 milyar dolar. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi yangınları söndürecek. Çünkü bu paralar saraylar için değil uçaklara yatırılacak. Geçtiğimiz yıl kazançlarımızdan ödediğimiz vergilerin toplamı 933 milyar lira. Yüzde biri, binde biri, on binde biri değil, yüz binde biri uçaklara ayrılmış olsaydı canlarımızı kaybetmemiş olacaktık. İşte ranttan yana değil halktan yana ekonomik düzen kurulduğu zaman ödediğimiz vergiler halk için kullanılacak ve Türkiye canlarını kaybettiği bir karanlığa mahkum olmayacak. Biz yapacağız. Bugünden yapacağız.”

""

OĞUZ KAAN SALICI’DAN DA İKTİDARA SERT ELEŞTİRİLER GELDİ

Selin Sayek Böke’nin ardından CHP 12. Bölge Toplantısı’nda kürsüye CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı geldi. Salıcı, Türkiye’de yaşanan deprem, pandemi, sel gibi felaketlerin önlenememesinin sorumluluğunun iktidar partisinde olduğunu savunarak, CHP’li belediyelerin bu süreçte başarılı olduğunu söyledi.

SALICI: BİZİM BELEDİYELERİMİZ VATANDAŞTAN İBAN NUMARASI İSTEMEDİ

Salıcı, “Türkiye’nin açık ve net şekilde iktidar değişikliğine ihtiyacı var. Tedbir almayan, kılını kıpırdatmayıp sonra dönüp kendisini vatandaşa anlatmaya çalışan bir iktidar.  Biz ağustos 2018 yılından bu yana ağır bir ekonomik krizin içindeyiz. Üstüne pandemi geldi. 2019 sonunda Çin’de ortaya çıktı ilk vaka. Bunun salgın olduğu anlaşıldı. Tüm komşularımızda vakalar görüldü. Bizde ilk vaka ortaya çıkıncaya kadar ciddi bir tedbir alınmadı. Beş maskeyi dağıtamayan bir iktidar var. 4. Doz aşı var mı yok mu dedik. Sabah var, öğleden sonra yok diyor. İnsanların hayatı söz konusu. Böyle bir yerde ciddiyetsiz, kifayetsiz kararlar, aceleci tercihlerle bu süreç yürümez. Onlar beş maskeyi dağıtamadılar, bizim belediye başkanlarımız maske için atölyeler kurdu. İban verdi onlar. Bizim başkanlarımız esnafa nakit desteği verdi. Vatandaşın faturasını ödeyebilmesi için kış günü doğalgaz faturasını ödeyemediği için zorda kalmasın diye faturaları ödedi. Veresiye defterlerini kapatmaya başladı. Sonuçta bizim belediyelerimiz vatandaşa dönüp iban numarası vermedi. Biz mütevazi bütçelerle yapıyoruz. Belediyelerin tamamı borçlu. Bir yandan bu borçları kapatıyor, bir yandan düşen gelirlerden dolayı daha tasarruflu davrandılar, sosyal yardımları arttırdılar. Akdeniz’de dönem dönem yangınlar çıktı. Bu yangınlara öncelikli hazırlıklı olursak uçaklarımızı hazır etmiş durursak bu yangınları söndürebiliriz. Tarım bakanı ne yaptığından habersiz bir siyasetçi. Öyle açıklamalar yapıyor ki insanların gerçekten vicdanı sızlıyor. Birinci gün envanterimizde uçak yok diyor. Manzara burada göründüğünden daha kötüydü. Akşam helikopter, itfaiye, arazöz çalışmıyor. Çalışacak tek şey uçaktı. O da bizde yok. Ormanlarımızın ciddi bir kısmını böyle basiretsiz yönetim yüzünden kaybettik. Batı Karadeniz’de sel felaketiyle karşılaştık. Tedbirini daha önceden alması gerekmiyor muydu? Dere yataklarına yapılan inşaat iznini kim verdi, CHP’li belediyeler mi verdi? Sonuç, tavsiyede bulunuyorlar, dere yatağına ev yapmak yanlış. Kim izin verdi?” şeklinde konuştu.

SALICI: BİZ IRKÇI DEĞİLİZ AMA…

CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Suriye’nin ardından Afganistan’dan kaçarak Türkiye’ye kontrolsüz bir şekilde gelen yeni sığınmacılarla ilgili de konuştu.

SALICI: TÜRKİYE’NİN BİR SIĞINMACI PROBLEMİ VAR

Salıcı, “Şimdi yeni sığınmacılar geliyor. Suriye’de on yıl önce savaştan kaçan sığınmacılar geldi, Türkiye kucak açtı. Ama o savaşın sonuçlanması için siyasi iktidar hiçbir çaba göstermedi. Bir şey yaptı, AB ile rüşvet pazarlığı yaptı. Sonra finansmanını karşılayabiliyoruz, onun için almaya devam edeceğiz. Biz ırkçı falan değiliz, nefret diline de sahip değiliz. Evrensel barışa, dostluğa inanıyoruz ama Türkiye’nin bir sığınmacı problemi var” dedi.

SALICI: BİZİM TALİBAN İLE NE ORTAK NOKTAMIZ VAR?

Oğuz Kaan Salıcı, Cumhurbaşkanının Taliban ile ortak noktalar olduğu şeklindeki açıklamasını da sert bir dille eleştirdi:

“Bugün konuştuğunu yarın reddeden bir iktidar var. Atatürk ile uzun zaman sorun yaşayan, dönem de dönem de yaşayan bir ülke. Etiyopya başkanı geliyor, cumhurbaşkanı ile görüşme yapıyor. Atatürk’ün adı çeviriye yansımıyor. Geleceğe dair olumlu değişimler Atatürk tarafından başlatılmadı diye bir çeviri var. Atatürk’ten korkuyorlar. Taliban ile ortak noktalarımız var demeye getirmesi bu ülkeye yakışmıyor. Demokrasi gelmeyecek diyor Taliban.  Bu konu tartışmaya kapalı. Kız çocuklarının okula gidip gitmeyeceğine, kadınların nasıl giyineceğine ulema karar verecek diyor. Bizim ne ortak noktamız var. Bu anlayışla bizim nasıl ortak bir noktamız var. Buyursun sayın Erdoğan detaylı bir şekilde topluma anlatsın.”

Demokrat Gündem