DÜŞÜNMEK LAZIM

Herkes başarılı olmak ister… Ama ‘başarının’ altında neler vardır, neler? Şöyle bir sıralayayım: Önce; sabır! Sonra; Risk… Dahası; Çabalama, mücadele ve ısrar… Bunların içinde: Çile, fedakârlık, hayal kırıklıkları ve başarısızlık da var… Şunu da unutmamalıyız: Kendimizi odaklamadan olmaz! Bunlar ilk akla gelenler… Ne engeller, engebeler var… Yanlış yönlendirmeler, kıskançlıklar, fesatlık… İşte bunları göz önüne alarak […]

Herkes başarılı olmak ister…

Ama ‘başarının’ altında neler vardır, neler?

Şöyle bir sıralayayım:

Önce; sabır!

Sonra; Risk…

Dahası; Çabalama, mücadele ve ısrar…

Bunların içinde:

Çile, fedakârlık, hayal kırıklıkları ve başarısızlık da var…

Şunu da unutmamalıyız:

Kendimizi odaklamadan olmaz!

Bunlar ilk akla gelenler…

Ne engeller, engebeler var…

Yanlış yönlendirmeler, kıskançlıklar, fesatlık…

İşte bunları göz önüne alarak yola çıkanlar mutlaka kazanır ve başarılı olur…

Yoksa siyasilerde ya da bir yere birilerinin sırtından ya da birinin desteği ile gelenlerin başarılı oldukları hiç görülmüş müdür?

Yüzlerine bulaştırır, rezil rüsva olurlar toplumun önünde…

 

*- KAHROLDUM…

Kaç gündür yazacaktım, olmadı…

Herkes yazdı, çizdi, anlattı…

Ben de sözü İzmir Barosu’na vereyim…

Bakın onlar ne diyor?

‘Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık derhal istifa etmelidir!

Neden?

İşte İzmir Barosu’na göre nedeni?

‘BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin uygulanmasından ve izlenmesinden sorumlu olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, 23 Nisan nedeniyle Bakanlıkta ağırlanan çocuğun koruma altında olduğuna dair kişisel verilerini ifşa etmiş, 23 Nisan kutlamasında ramazan vurgusu yaparak din ve duygu istismarı gerçekleştirmiş ve misafir edilen çocuk nezdinde bütün çocukların yüksek yararları başta olmak üzere yaşama, hayatta kalma, sağlık, gelişim, katılım gibi birçok hakkına zarar vermiştir. Bu yaklaşım ilgilinin çocuk haklarından ve pedagojiden bihaber olduğunun kanıtı niteliğindedir…’

Hani büyüklerimiz, daha doğrusu siyasiler ya de yetkililer, ‘yok hükmünde’ diyorlar ya, İzmir Barosu da bunun yerine ‘Kanıtı niteliğindedir’ diyerek işi bağlamış…

Vallahi ben de televizyonda izledim..

İnanın içim cız etti…

Hem de 7-8 çocuk bir özel, gizli evde tutuluyorlarmış..

Kim bilir başlarından neler geçmiş.,,

Devlet bunları korumaya almış…

Böyle afişe olur mu?

Canım çok sıkkın…

Üzüntüm de sonsuz…

İzmir Barosu’nun belirttiği gibi:

‘Henüz 10 yaşındaki bir çocuğa çikolata ikram etmemeyi marifet sayan ve bunu ekran önünde onaylatmaya çalışan bu zihniyet telafi edilemeyecek zararlara yol açmaya devam etmektedir.’

Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni, Çocuk Koruma Kanunu'nu, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nu ihlal eden ve suç oluşturan bu açıklama için bakalım yetkililer ne diyecekler?

Sabırla bekliyorum…

Yaşar Eyice

Exit mobile version