DEMOKRAT GÜNDEM- Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde yaşanan 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından açıklamalarda bulunan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, asıl tehlikenin bölgedeki diğer fay hatlarında olduğunu belirtti.
Üşümezsoy, bölgenin dört ana fayını “ampul” benzetmesiyle açıklayarak, üçünün enerjisini boşalttığını, ancak Simav Fayı’nın hala risk taşıdığını vurguladı.
“SINDIRGI FAYI 20 KM UZUNLUĞUNDA KIRILDI”
Sındırgı’daki depremin tektonik yapısını ayrıntılarıyla anlatan Üşümezsoy, “Sındırgı’nın güneyindeki 600 metrelik dağın içinde 20 kilometrelik uzunlukta Sındırgı, Akhisar ile Demirci arasında doğu batı yönlü fay kırıldı. 30 derecelik bir açıyla Sındırgı’nın altına doğru 8 kilometreye kadar derinde olan bir depremdi” dedi.
ARTÇI SARSINTILARIN NEDENİ: YETERSIZ KIRILMA
Depremin bölgedeki fayın bazı bölümlerini tam kıramadığını ve bu nedenle artçı sarsıntıların devam ettiğini belirten Üşümezsoy, “6.1’lik depremde 20 cm’lik atımla kayan Sındırgı bloğu dağın önünden aşağı doğru kaydı. Bazı bölgelerde kaymalar düşüktü, işte onlar artçıları oluşturuyor. O boyut Sındırgı için risk taşıyan bir olgu değildir” ifadelerini kullandı.
DÖRT AMPUL BENZETMESİ: ÜÇÜ YANDI, BİRİ BEKLİYOR
Bölgedeki fay sistemini dört ana hat üzerinden analiz eden Üşümezsoy, “Gediz, Simav, Demirci ve Sındırgı faylarını birer ampul gibi düşünün. Gediz 1971’de 7.1’lik depremle, Demirci 1965’te 6.4’lük depremle, şimdi de Sındırgı 6.1’lik depremle enerjisini boşalttı. Ancak Simav Fayı 2011’de sadece 5.9’luk bir depremle kısmi olarak kırıldı ve hala enerji barındırıyor” diye konuştu.
SİMAV DAĞI 2000 DEPREMLE OLUŞTU
Deprem uzmanı, Simav Fayı’nın bölgenin en aktif faylarından biri olduğunu vurgulayarak, “Simav Dağı’nın 1800 metrelik yüksekliği, bu fayın neden olduğu yükselmelerle oluştu. Yaklaşık 2000 kez 6.8 büyüklüğündeki depremlerle bu dağ yükseldi. Bu anlamda bölgenin en aktif faylarından biri olduğu için orada bir deprem olabilir” uyarısında bulundu.
“HEMEN ELİ KULAĞINDA BİR DEPREM DEĞİL”
Ancak Üşümezsoy, bu riskin yakın zamanda gerçekleşme ihtimalinin düşük olduğunu da sözlerine ekledi: “1970’ten 2025’e kadar geçen 55 sene, bu lambaların yanıp sönmesi kadar bir vakit. O yüzden de bu hemen eli kulağında bir Simav’da deprem değildir.”